Sanal suçluların bu zamana kadar Linux için neden tehlikeli virüs yazmayı tercih etmediği ortada aslında: Windows kadar yaygın olmaması. Yani en çok kullanıcı Windows’ta olduğu için haliyle hedef windows kullanıcıları oluyor ve virüsler windows’a göre yazılıyor.
Ancak güvenlik ve yazılım desteği bakımından şu günlerde oldukça yaygınlaşan Linux sunucular için açık kaynak kodlu yazılımda bulunan bir virüs, güvenlik uzmanlarına göre oldukça baş ağrıtacağa benziyor.
sunucutara.com, girdiğiniz adres ile aynı sunucuda bulunan adreslerini önünüze çıkaran bir araç.
Bulmak istediğiniz sitenin sunucusu, hangi adresleri barındırıyor?, ip adresi nedir? gibi bilgilere ulaşmanızı sağlayacak sunucutara.com bu tür işler için küçük ve kullanışlı bir araç gibi görünüyor.
Ayrıca sonuçlarda tara ile taradığınız adresleri yazdığınız değerle filtreleyebilirsiniz.
Batıya endeksli ve bize sadece batıdaki hayatı özendirmeye çalışan medyamızın içinde bize kendimizi sevmeyi söyleyen gazeteci,belgeselci,yazar,program yapımcısı ve sunucu;Banu Avar.
18 temmuz 1955 Eskişehir doğumlu olan Banu Avar,gazeteciliğe Süreç dergisinde başladı.Ardından Günaydın,Dünya ve Vatan gazetelerinde gazeteciliğe devam etti.Londra City University televizyon bölümünde üst lisans yapan ve BBC Tv Belgesel kurslarını bitiren Banu Avar BBC Türkçe bölümünde yapımcı ve sunucu olarak çalıştı.Ardından Trt ‘nin Londra muhabirliğini yaptı.
Trt 1 ve Trt 2’de yapımcılığını,sunuculuğunu ve yönetmenliğini üstlendiği programları yayınlandı.
“I”, “Ceasar”, “Crimean War”, “The Great Game” ve “Troy” gibi BBC ve Discovery Channel belgesellerinin künyesinde Türkiye prodüktörü olarak yeraldı.
“Denizciler”, “Bir Zamanlar Kıbrıs’da”, “Artık Biz de varız!”, “Devlerin Savaş Alanı Afganistan”, “Türkiye Sevdalıları” gibi belgesellerden “Ohri“, “Güzel Ohri” Makedonca’ya çevrilmiş ve Makedon Ulusal TV Kanalında 13 kez gösterime girmiştir; Haydar Aliyev belgeseli ise Azerbaycan Devlet Kanalında defalarca gösterime girmiştir.
Banu Avar Haziran 2004’de TRT 1’de “Banu Avar bugüne kadar;Sınırlar Arasında, Avrasyalı Olmak,Hangi Avrupa ve Böl ve Yut olmak üzere dört kitap yayınladı.
Şubat 2009’dan bu yana da Avrasya tv de Dünya Düzeni adlı haber programını sunmaktadır.
Dünyaya ve Türkiye’ye bakışıyla birçok insanın takdirini ve beğenisini kazanan Banu Avar her türlü sindirme politikasına rağmen hala yayın hayatına devam etmektedir.
bu günlerde karşıma sıklıkla çıkan yeni bir sitenin varlığından, pek çok bildirgeç okuyucusunun haberi yoktur sanırım. sitenin adı indirdur. aslında internet ortamında (hatta kendi sayfalarında bile) site hakkında işe yarar, kendilerini tanıtacak hiç bir bilgiye ulaşamadım. doğrusu çok fazla şey söylemeye de gerek yok. örnekle anlatacak olursak siz diyelim ki internetten bir dosya indireceksiniz, favori forum ya da blog sitenize (bknz) girdiniz, baktınız ki siteniz size indirdur linkini vermiş. tıklıyorsunuz ve işte karşınızda. yükleyenin(uploader) istediği sayıda ve isimde sunucu sitenin download bağlantıları alternatif olarak önünüze seriliyor. hepsi bu. işleyişi ve indirme(upload) prosedürü de çok basit. siteye giriyor, önce yükleyeceğiniz dosyayı sonrada rapidshare, deposit, zippyshare gibi sunucuları ve daha onlarca siteyi seçiyorsunuz.
hepsi bu. böylelikle link verdiğiniz insanlar tek bir sunucuya ve limitli hızlara mahkum olmuyor, yükleyen kişi olarak siz de hem zamandan hem de ayrı ayrı link verme eziyetinden kurtuluyorsunuz.
*not: yukarıdaki tanıtım yalnızca bildirgeç için yazılmış olup, kesinlikle reklam değildir
Bu android uygulaması da önceden yazdığım editable-jquery-tree-with-php-codes ile aynı kaderi paylaşıyor, yani hedefine ulaşamadı.
Bu listedeki bir ecnebi hoca – burada
isim verip kendisini rencide etmek istemiyorum 😛 –
böyle bir şey yaptırarak bazı ihtimalleri yükseltmemi söyledi, ama zannediyorum ki çinlilerin ve hintlilerin çok olması ve yeteri kadar iyi bir iş çıkaramam ihtimalleri yeteri kadar yükseltmedi ve ağustos-2009 celbinde kışlanın yolu gözüktü:) Sonuç olarak ben de bu uygulamayı android e yeni başlayan arkadaşlara belki yardımcı olur diye google code a koydum.
Bu arada böyle uygulamaları genel kullanıma açmanın faydası olmuyor değil en azından az da olsa insanın bağlantılarına uluslararası bir kaç kişi katılıyor.
Tabii bu yolla ulusal bir kaç kişi ile debağlantı kurmayı ümitle bekliyorum.
Bilgisayarıma boş boş takıldığım sıralarda bir blog girdisiyle karşılaştım. Yazıda hotmail’in artık linux kullanıcıları tarafından kullanılamayacak olmasına dair bir haber vardı. Bir de Netcraft diye bir alan adı araştırması yapan bir web uygulamasından bahsediyordu. Yaptığı araştırmalar sonucu microsoft’a ait bazı domainlerin karşısında Linux – Cent OS yazdığını farketmiş :). Ben de bir bakayım dedim ancak bulduğum sonuçlarda genelde subdomainlerde linux yazıyor olmasıydı. Biraz daha ilginç bir şeye rastlar mıyım diye uğraşırken aklıma microsoft’un yeni arama motoru olan bing geldi. Bing diye arattığımda ise sonuç aynen şöyleydi:
Gmail gerçekten çok kullanışlı bir servis. Ücretsiz olduğunu hissettiren hiçbir açığı, hiçbir kısıtlaması yok. Maillerinizin imza kısmına hotmail ve windowslive‘ın yaptığı gibi reklam mesajları da eklemiyor. En önemlisi de size muazzam büyüklükte bir depolama alanı sunuyor ki bu alanı doldurmak neredeyse imkansız. Yazımda gmail kullanıcılarının çok az bildiği, bilse bile çok az kullandığı bazı kullanışlı özelliklerden bahsedeceğim.
Arkadaşlarımızla veya iş ortamında paylaştığımız belgeler gün geçtikçe daha fazla yer kaplamaya başladı. Bir dosyayı bir yerden başka bir yere göndermek veya almak için FTP protokolü imdadımıza yetişiyor.
Sabit IP adresiniz olmasa dahi pek çok dosya iletim sorununuza çare olacağını düşündüğüm için ücretsiz FileZilla FTP Server yazılımından bahsetmek istiyorum.
http://filezilla-project.org/ adresinden sunucu ve kullanıcı versiyonlarını edinebileceğiniz FileZilla, tamamen ücretsiz bir özgür yazılım.
Web’in yaşadığı büyük sosyalleşme ve paylaşım dalgasına web siteleri’nden sonra şimdi de web tarayıcılarında görülmeye başlandı.
Çıkış amacı tam da bu olan flock’tan * ayrı olarak, diğer tarayıcılar genellikle 3.parti geliştiricilerin geliştiridiği eklentilerle sosyal medya’ya ayak uydurmaya çalışıyorlardı.
Opera, Mobil alemde başaralı bir çıkış yakalamış olsa da masaüstü Web tarayıcı pazarında istediği çıkışı henüz yakalamış değil.
Opera, hem çıkış yapmak istediği bu pazarda yeni paylar kapmak, hem de sosyal medya bağlamında web tarayıcı’larının verdikleri hizmetleri bir adım daha ileri götürme hedefiyle henüz Alpha aşamasında olan Opera Unite uygulamasını duyurdu.
İnternette gezinirken çalışmayan bir linke tıkladığımızda genellikle tarayıcımızın tercihlerine göre, sıradan bir 404 hata mesajı alırız.
Ancak 404 hata sayfalarına bazı internet siteleri çok önem gösterip gerçekten yaratıcı tasarım örnekleri sergileyebiliyorlar.
Bu sitede bir çok örneğini gördüğümüz hata sayfalarından belki de en ilginci “dert yanan sunucu” olmuş…
Orijinali bir dönem Uludag‘ ın web sitesinde yer alan kod, daha sonra Uludag sunucularından kaldırılmış ancak bazı tasarımcılar, kodu ufak değişikliklerle de olsa kendi sayfalarına taşımışlar.
