bildirgec.org

şükür hakkında tüm yazılar

başımızı ellerimizin arasına almak

taha3045 | 03 August 2009 12:09

Neyi hatırlayacağız yarın?
Dün ruhumuza inen zalim darbeyi mi? Mutlu mutlu içimizde arada sırada açan çiçekleri mi? İyiliği de ,kötülüğü de asla hatırlamayacagız ve asla hayata doyamayacagız. Önümüze sunulan hayat tepsisini tüketip, daha çok açlıkla bekleyecegiz yaşamaya asla doymayacagız, iyiden, kötüden ders almadan sofra bitene kadar doymadan yiyecegiz. Ne yaşarsak yaşayalım asla hayata doyamadan öleceğiz.

Böyle iki yüzlüyüz işte, asla memnun olmadan yaşıyoruz, daha çok para, daha çok sevgi daha çok mal, gezmek daha çok daha çok çok çok çok….. Asla doymadan, asla şükretmeden asla yeter demeden, elde olan hep yetersiz hep az daha fazlası gerek. Parası olan mutlaka mutsuz, parası olmayan sağlıgına asla şükürcü değil, ailesi olan olmayandan ders almamış küçük şeylerin değeri asla bilinmemiş ..Hayat hep keşkeler silsilesiyle geçer ama hiç ders alınmaz.(Bir ter saatin kaybettirdiği şeyi bin yıl geriye getiremez)

ARDA TURAN

renklikalem | 24 July 2009 18:27

Arda Turan ülkemizde futbol adına marka olmuş bir isimdir.Galatasaray Spor Kulübü altyapısından yetişen bu futbolcu ilk önce George Hagi’nin isteği üzerine 2004-2005 sezonunda A Takıma katılmıştır.Gerekli başarıyı hemen gösteremeyip yarım sezonluğuna Manisaspor’a kiralanmıştır.Burdaki performansı ile göz dolduran Arda Turan Eric Gerets’in yeniden FK Mleda Boleslav maçında şans vermesiyle yıldızlaşmıştır.Uefa Şampiyonlar Liginde Liverpool ve Bordeux maçlarında gösterdiği performansla Avrupa’da da kendinden sıkça bahsettiren genç yetenek, transfer dedikodularıyla gazeteleri süslemeyi başarmıştır.Yıldız futbolcu aynı zamanda 2007-2008 sezonunda Galatasaray kulübüne şampiyonluğu getiren isim olmuştur.

Şükürler olsun hayatımdasın sevgilim

darjeeling | 27 April 2009 12:38

Yazıyı bitireceğim cümle aslında başlığımdı ama yine de öyle bitecek, inanın…
Funda Arar ‘senden öğrendim ‘ diyor şarkısında ve ben bir çok blog ve farklı internet sitelerinde insanların eski sevgililerine sesleniş ve hiç tanımadığı okuyuculara serzenişlerini okudum demin. İnsanımızın en büyük derdi değil mi sevgi aslında?Sevgisiz yaşayamıyoruz. Ve bu sitelerde yazan insanların lanet edişlerinde bile aşk var. Sevdiklerini unutamadıkları gerçeği bir tokat gibi çarpıyor yüzüme ve haddim olmadan belkide acıyorum onlara.. Ayrılık virajlarından çok kez dönmüş biri olarak sevdiğini kaybetme İHTİMALİNİN bile ne kadar can acıttığını bilirim, öyle ki bu insanlar neler hissediyorlardır şuan?? Düşünmek istemiyorum aslında……
Sonra şunu düşündüm. Sen benimlesin. Bir şekilde hayatımdasın ve herşey şükür ki geçmişte olduğundan daha iyi. Daha olgunuz ve birbirimizi sonsuza dek kaybettirecek o hatayı yapmadan bugüne gelebilmenin mululuğunu yaşıyorum bu gece.
Şükürler olsun hayatımdasın sevgilim…. Ben ölene dek te ol isterim…

Şanslıyız

taha3045 | 16 February 2009 18:03

Kaç kişi kendini şanslı sanıyor hayatında, belki birkaçımız, belki hepimiz. Bir kaçımız hayatta olduğumuz, nefes aldığımız, sağlıklı oldugumuz için şanslıyız derken , yürüyemese de yaşadığı, özürü olsa da daha beter durumda olanlar olduğu için şanslı oldugunu düşünenler var.

Demek ki herkes durumuna göre değerlendiyor şansını,hayatta hiç aşık olmamış biri kendini aşkı hiç tatmadım aman ne şanssızım diye düşünmez, oh be amma şanslıyım aşık olmadım üzülmedim, ihanet, hasret, ayrılık gibi şeylere kafa yormadım der. Oysa karşı gruptakilere göre tam tersidir, aşkı tatmamış biri kör, sağır gibidir. Yarımdır, hiç bir şey yaşamamıştır.

Şükretmek ama tatmin olmamak

darjeeling | 16 July 2008 12:05

Gerçekten herşeyden sıkılmış bir ben var benden içeri.. Şükrediyorum, çünkü inançlıyım. İnançlıyım ve şükrediyorum ama bu başka bir şey. Öyle çok şeye sahibim ki. Bu bizim olmayan sahte dünyada o kadar çok şeyim varki aslında. Ailem, bir arada ve bozulmamış ailem, işim, param, sağlığım, tek başına ayakta durabilme cesaretim, hırçınlığım, insanlığım.. Aslında dolu doluyum ama hani biliriz ya insan hayatta bir şeyler için savaş verdiğinde aslında yaşadığını hisseder, işte bende o amaç yok. Kiminin çocuğu var ve onu büyütmenin peşinde, kimi evlenmeye hazırlanıyor ve yeni bir hayat aşamasının eşiğinde. Benim şükretmeme rağmen hayatımdan tatmin olmamamı sağlayan şey de işte tam buralarda bir yerlerde. Bir kadın olarak yalnız olmak. Çoğul yaşama geçmenin özlemi, yeni bir hayat evresinin kenarında bile dolaşıyor olmamak. Uzun süredir bir heyecan yaşamadığını fark etmek ve bunalmak. Ne iğrenç ne pis bir hismiş bu. Ne kadar çok şey var ve ben gerçekten ne kadar sıkıldım bu HERŞEYDEN. Çözüm belli ama ne zaman gerçekleşeceği belli değil..
yeter….

HAFİF AHALİSİNE

| 11 October 2007 20:50

hafif ahalisi…….
çok mutluyum bu gece.
baktım hayatıma, düşündüm bol bol (tatildeyim ya, yapacak iş yok, düşünebiliyorum)…….Ne kadar şanslıyız…Burada yazan herkes, hepimiz…
Evime baktım…Çok güzel. Sıcacık. Ve ben bu evin kirasını ödeyebiliyorum. Baktım, her köşesi bana ait…Ben koydum o vazoyu oraya. Ya da bu turuncu lambayı ben seçtim..
Sonra işimi düşündüm…Evet benim bir işim var. Hem de çok iyi bir iş…ŞÜkrettim yine.
Sonra az önce kapıdan uğurladığım dostlarımı düşündüm…İyi ki varlar dedim. En zor günlerimde, kanserle boğuşurken yanımdaydılar ve şimdi de buradalar dedim.. Yine şükrettim…
Ailemi düşündüm. Dünyada belki de çok az insanın sahip olabileceği güzellikte bir ailem var benim…Beni ciddiye alıp dinleyen, benim iyi olup olmadığımı önemseyen bir aile…Yine şükrettim…
Bir de nerede yaşadığıma baktım…İstanbul…Nicelerinin gelmek isteyip de gelemediği lanet ama bir o kadar da muhteşem şehir! Canımıza okuyan ama güzelliğiyle isyanımızı susturup, bizi sarhoş eden şehir…
Yine şükrettim…
Pamuk’a baktım…Canım…13 yaşındaki sevgili hayat arkadaşım, biricik köpeğime…Ne hallerimi gördü de, bir kere olsun “de get be kadın, manyak mısın nesin?” demedi…O’nu bana verdiği için tekrar şükrettim….
Üstümdekilere baktım…Şimdi ola ki bu giydiğimin üstüne birşey dökülse, içeri gidip dolaptan başka bir kıyafet alıp değiştirebileceğimi düşündüm…Yine şükrettim.
Sehpamın üstünde duran çikolatalara şükrettim…
Çerçevede resmİ duran anneciğime ve babacığıma..
Canım kardeşime.
Hayatıma anlam katan sevdiceğime…
Teşekkür ettim hepsi için. Sahip olduğum herşey için.
Hafif ahalisi, İYİ BAYRAMLAR…MUTLU OLUN VE MUTLU EDİN HER DAİM……………..

Napolyon ve Nasrettin Hoca balgamlı tükrüğü hangimize gönderiyor?

NLPMaster | 15 June 2007 12:23

Şirketleri geçtik de
kişilerin değerlerinin bile
sadece bilançolardan oluşmaya başladığı dünyamızda
hâlâ umudum var insanlıktan…

  • * *
    Napolyon’u inim inim inleten,
    fukarayı el pençe divan durdurup dinleten,
    makam önünde demirci çekici gibi arşı inleten para…
    “Varlığın bir dert, yokluğun bir yara!”
  • * *
    Ama biliyor musun ki aslında
    beş para etmezsin 🙂

Ama “dostumuzun yüz karası,
düşmanımızın maskarası” olmamak için kazanacağız seni.

  • * *
    Ama heveslenme;
    TAPMAYACAĞIZ sana!
  • * *

Cahiliye adetleri gibi
sabah tapıp öğle de yemeyeceğiz seni…
Ömer’in helvadan tanrıları kadar da olamayacak saltanatın
kalplerimizde…