bildirgec.org

soulsearching hakkında tüm yazılar

yolun öteki yarısı

lulu-thebrainsweeper- | 23 November 2003 10:09

BBC’deki bir “bedenine yakışanı giy kuşan” programında 35’inden sonra etek boylarının dizden yukarı çıkmaması öğütleniyordu, yakışsın yakışmasın. O günden sonra cesaretim kırıldı, minilerimin altına dizüstü çoraplar satın alıyorum hala, ama giyip de dışarı çıkamaz oldum. Oysa ben, bu hiçbir şey yapmasa gözleriyle taciz eden, dizden 5 santim yukarıda etek giyen kadına orospu muamelesi eden erkekler ülkesinde ne savaşlar kazanmıştım cesaretimle. Ve hala çok güzel bacaklarım benim. Tıpkı Kylie’nin poposu gibi. Ve Kylie Minogue da, 35 yaşına girdiği için, bundan böyle poposunu kamuya açmayacağını duyurdu geçenlerde. Slow adlı son albümü için, “35’inde bir kadın olarak hayatımın aynası. Sürati düşürdüm, yavaşladım ve son video-klibimde kapandım” diyordu. Madonna da iki arada bir derede: kah çiçekli elbiselerle masalcı teyze olarak çıkıyor karşımıza, kah Britney Spears’in dudaklarına yapışıp gençliğini emiyor… Neden peki? 30’dansa 40’a daha yakın olan Kylie Minogue, Nicole Kidman ya da 40’ını aşan Madonna, Demi Moore… Genç görünüyorlar, gençler gibi giyiniyorlar ve gençlerden sahne çalmayı da pekala beceriyorlar… Çünkü 35 hala yolun yarısı pek çok zihinde… Özellikle de kadınlar için. 35 yaş, daha doğrusu 35 yıl bir kadını arzu nesnesi olarak görmek için kültürel olarak alışılmışın dışında uzun bir süre. Bir kulüpte 45 dakika kur yaptıktan sonra yaşımı öğrenince girdiği şoktan, bana teyze diye hitap ederek ve böylece komiklik de etmiş olduğunu sanarak çıkmaya çalışan “delikanlı”yı bağışlıyorum. Ama hakikaten o beni terk etmeden ben mi terk etmeliyim seksapelimi ve unumu elerken zarif döpiyesler mi giymeliyim? 37’lik Ayşe Armani gibi ‘bir yandan hayatta herşeyi yaptım’ diye kendimi avuturken, ‘şimdi çocuk istiyorum’ diyerek yaşıma başıma yaraşır bir tutum mu almalıyım ve yine onun gibi ‘aman adam sonra gider 20’lik bir kızla evlenirse’ diye nikah masasından, spor salonlarından, anti-aging kremlerden ve nihayet operasyon masalarından medet mi ummalıyım? Yoksa şu dizüstü çoraplarımı çekmeceden çıkarıp pileli mini eteğimin altına giydiğim gibi kulübün yolunu mu tutmalıyım ve yaşımı sorduklarında müstehzi bir gülücükle içkimden bir yudum alıp piste mi fırlamalıyım?

yardım edin bulamassam sıyıracagım

hanok | 13 November 2003 03:21

trt nin 85-95 yılları arasında yatınladıgı bi cizgi film vardı. tek cizgiden iparet olan bi ortamda koca burunlu bi adam paso acayip sesler cıkarak dolınıyordu ortralıkta. hatta bu karakter bi ara bekonun reklamındada kullanıldı .bu cizgi filmin adını veya enson nede goruldugunu bilen varsa lutfen yardım etsin.mail atarsanızda olur [email protected]

incilerden inciyim, asilikte birinciyim!

comatose | 18 October 2003 15:16

zincirlerimi kiracagim gun o gun imis de haberim yokmus… bir gun ben ve hatunum kanepede uzanmis yine! salak salak alimakbiyl izliyorduk. ali yine onune gelene veriyordu. icimden “bu diziyi hatuna izletmemeliyim, bu kari onune gelene veriyo…” diye gecirirken, cok daralmis olmaliyim ki pirt! diye osurmus bulundum. yani pirt diye ses ciktigi anda ben de bulunmus oldum ki zamani geriye alamiyoruz henuz. “sen!” dedi. ne zaman bu tonda sen diyerek soze baslasa basim belada demektir! hemen alnimi jeymisdiyn gibi burusturmaliyim, en cool hallerimi takinmaliyim filan diye dusunerek durumu kurtarma calismalari yaparken ben, birden asi ruhum debresti, “evet!,” dedim “ben!” ve hemen ardindan pirt! diye bir kez daha osurdum. “Osurdum, osuruyorum, osuracagim, evet! Bu gercegi kabullenmeliyiz” dedim. gozlerindeki o anlamsiz ifadeyi gordugumde artik ben gercek jaymis’dim! beni kimse tutamazdi. eksi eksi bakan gozlerinin askisi suratini avuclarimin arasina aldim ve “eger beni seviyorsan, kicimi da seveceksin, kicimin osurugunu da! dort kez ustuste osursam bile!” diye haykirdim. bir daha hic bir sey asla eskisi gibi olmayacakti belki… evet ama o gunden sonra ne zaman canim istese pirt pirt osurdum ve karsiliginda o hep gulumsedi.

bu aksam eve dönsem kendi evime

urg | 17 October 2003 14:01

Bayaa bi olmus gunluge tek bir satır yazmayalı dusundumde.Yazmak zorunda degilim belki ama yazılmaya dager, yasanmaya deger hicbirsey olmuyor uzun suredir hayatımda.Evet asıl sebep bu aslında.Su anda varmı? Hayır ama kendimi bu garip yerde yapayalnız hissettim bir anda hafifin sanal kollarında yapay bi sıcaklık belki aradıgım.Oysa buraya gelirken ne kadarda umutluydum hayatımdaki bircok seyin degiseceginden.Degisti degismesinede beni pek mutlu etmiyor.Uyusturucu gibi birsey bu, kısa sureli bir yanılsama kendimi olmak istedigim gibi hissediyorum.Etrafımda donen seyler midemi bulandırıyor dayanılmaz oluyor bazen ama sabır diyorum ,demek zorundayım cunku buradan oteye gidecegim kacacagım bir yer kalmadı.Yoruldumda artık zaten.İnsan kaybedince anlar ya degerini…. İste o iğrenç moddayım son iki yıldır.Sevgiliden falan bahsetmiyorum .Ailem ,evim,sokagım,kosedeki bakkal,her sabah geçişimi bekleyen sapık berber… bir defasında konusmaya bile kalkmıstı.Kücümsemek deil aslında benimkisi onun ne kadar sapık oldugunu herkes bilirdi bizim mahallede.Nerde kalmıstım ha… mahallemiz ….. ordayken nefret ettigimi sandıgım hersey nerdeyse.Dısarıda yagmur yagıyor belki endan bi garibim…. sınavlarda baslayacak yakında zaten…bide eski sevgilimle kose kapmaca oynamıyormuyuz koridorlarda… hasta ediyor beni bu salakça sey…tamam görmezden gel diyorum kendime olmuyor,laftan anlamıyor işte.Beni unuttuguna emin olsaydım boyle olmazdım.Beni hala seviyor biliyorum iste,bizi ayıran o manyak arkadaslarına ragmen.Hele o mustafa yokmu mustafa…Korkuyorum yanından gecerken beni dövecek diye.Ayrılma sebebimizin ta kendisi,bi zamanlar kankaydık… inanamıyorum bu hale geldigimize.Sanki o nu sevmek zorundaydım beni sevdi diye.Sevmedim iste sevmemde,ben seni degil arkadasını seviyorum bunu yuzune soyleyincede delirdin,delirttinde.Aslında uzuluyorum bu halimize cok uzuluyorum, kahroluyorum.Dedimya ben burda hiç mutlu degilim evimi ozledim ,eve donup herseyi unutmak istiyorum.Sobada yanan odunun cıtırtıları…bi yandanda cay demleniyor….kumanda kapma yarısları…babam komiklik yapıyor…annemle dalga geciyor daha dogrusu….of ne guzel bi hayal….

güz

pinkie | 11 September 2003 02:34

gene sıradan gene içimdekilerle başedemediğim saçmasapan bi gecenin orta yerindeyim. sonbahar geldi ve gazetenin teki depresyon mevsimi diyor biricik günlerime… sanırım hayat eskiden yüzyıllar geçtikçe insan için daha da zor bir hal alırken içinde bulunduğumuz zamanda bunun için yıllar yeterli oluyor. depresyonu sonbaharın hüznüne bağlayan zihniyetin içine sıçayım ben! doğadan uzaklaştıkça ve ona olur olmaz suçlar attıkça ne kadar ömrü kalır insanlığın sahte saltanatının bilemiyorum.. sararan yaprakları sevmeyen üstüne üstlük bir de söven bir toplumda yaşıyor olmak canımı boğuyor.. bir de sanki ilkbaharın kıymetini biliyorlarmış gibi güze ihanet etmiyorlar mı…! çoğu zaman kendimi dışarıda hissediyorum. hatta kendimin bile dışında. ruhum sanki hep dolaşan bir… nefes? . . bilemiyorum.

irade

tazz | 10 September 2003 14:19

aslinda valaa billaaa yazmicaktim ..siteyi acmaya da niyetim yoktu. dogrusunu istersen(istersem yada isterlerse) bilgisayari yarina kadar gormek de istemiyordum. biri caldi irademi. istemediiim ne kadar sey varsa yapiyorum bugun. mesela diyorum ki madem basladim adam gibi biseler yazayim . ama dedim ya…

seytan aldi goturdu satamadan getirsin artik.

“Jung! sekse iyi sarıl “

threewishes | 24 August 2003 00:45

Freud’un seksten uzaklaşıp kendini daha çok mitolojiye ve tarihe vermek isteyen öğrencisi Carl Gustav Jung’a söylediği
incisiyle başladım böyle nazik bir konuya.
Hafif-te yeni sisteme geçildiğinden beri gözümün biri sürekli alttaki ‘en son okunan’-a takılıyor, e göz bu takılır takılır
lakin;

Ah deme oh de
Göstermek isteyeniniz var mı
Hülya avşar
Seda sayan playmen pozları
Kadınlar yatakta ne ister
Porno piyasasından kaçış
Çocuk pornosunu ispiyonla
anal …trasyon(neydi unuttum)

gibi başlığı seksi çağrıştıran yazıların neden rutin olarak okunduğuna bir anlam veremiyorum; bir diil, iki diil, ne zaman baksam mutlaka 3 tanesi bu üstteki başlıklardan oluşuyo; hadi misafirler okuyor diyelim e daha içerikli bir çok site var bu konularda bol resimli hem de, niye hafif-e girip te bunları arasınlar, evet hanginiz sürekli bunları okuyosunuz çıkın ortaya (depresifleşiyorum konuyu uzatmayayım)

Rüyamı terörizler bastı

WeaponX-hafif | 15 August 2003 17:12

Abuk bir rüya gördüm.

Rüyamda bir yokuştan aşağı paket taşlı bir kaldırımdan yürüyorum. Yokuşun indiği yer bir kavşak. Bulunduğum pozisyonu saat 5 yönü adledersek;

  • 6 yönünde düz ve geniş bir yol,
  • 12 yönünde düz ve geniş bir yol,
  • 9 yönünde dar bir yokuş iniyor,
  • 3 yönünde dar bir yokuş çıkıyor.

    Rım-rım-rım yürüyorum. Üstümde bej şortum, üstüne gri Juve t-shirt’üm kafamda Prost/Peugeot F1 şapkam var.

    Neyse ben yürürken 9 yokuşundan bir araba tozu dumana katarak iniyor. Arkasında da sirenleri viyaklayarak beyaz sedan Toros’da, hoplaya zıplaya polisler kovalıyor. 3 yokuşundan tırmanarak kayboluyorlar.

    Ben yokuşu inmeye devam ediyorum. Ben daha yarı yoldayken 3 yokuşundan gerisin geri polisler yardırarak iniyor. Peşlerinden de diğer araç. Kavşak noktasından 6 yoluna devam etmeye çalışan polis arabası yanlıyor ve 6nın benden öte kaldırımına lastikleri toslatıp duruyor. Ön kapılar açılıyor polisler iniyor. Öbür arabadan da 3 adam iniyor. Siyah kar maskesi takmışlar. Ellerinde AK-47… Bir anda “Amerikan taramalısııııııııı!!!” diye bağırarak taramaya başlıyorlar polisleri. Anlam vermiyorum içimden “Ulan, bunlar niye böyle bağırıyor o Tommy gun değil ki; keleş?!?” diyorum. Sonra kafamdaki şapkayı çıkarıyorum bir bakıyorum üstünde Yahoo! yazıyor. “Ana! Sıçtım, bu gominik terörizler beni furcak!” dedim… ve uyandım.

    İhtimaller;

  • Kıçım açık kaldı.
  • Terörizm tarörizm diye tezle kafayı bulunca cozuttum.
  • Gece vakti Nispetiye’de Viper GTS görüp dellenmek yaramadı.
  • İşte çok vakit geçiriyorum.
  • Kokoreç dokundu.

  • 3Nokta

    llus | 26 July 2003 18:25

    Günlük, Anlayamayacağın şeyler anlatacagım bugün sana. Ama sen üstüne alınma emin ol sende bana acılarını anlattığında inan ki bende anlamayacagım elimden gelen tek şey; acılarına ortak olabilmektir. Bugün midem bulanıyor ama başım ağrımıyor. Birkaç gecedir içiyorum. Birkaç aydır yiyemiyorum. Bir kaç yıldır her 25 Temmuzlarımda cenazeler kaldırıyorum ve niyeyse her seferinde 26 Temmuz “mutlu yıllar” cümlelerine teşekkür ediyorum.

    25 Temmuz 2000- Cenaze 25 Temmuz 2001- Ce.in 25 Temmuz 2003- Düğün