bildirgec.org

sosyalist hakkında tüm yazılar

Hürriyet Ananın Güya G.tünden Doğmuşuz

Kuduz maymun | 16 December 2009 13:27

04.40

Dün berbat bir gün geçirdim. Şimdi Marks’ı çok daha iyi idrak ediyorum. Uzun zamandır, ne halta yaradığı konusunun beni doğrudan ilgilendirmediği bir iş için günümün 11 saatini vermemiştim. Biliyorsun, anlatmıştım.

05.34

Tam gün ders verdiğim yıl da, böyle çok erken kalkıp akşam geç dönüyordum. Ama orası farklıydı. Değeri kendim yaratıyordum. Ben karar veriyordum. Bazen konuları yetiştirmek için gemi azıya alıyor, ayrıntılara dalıp gençleri düşünmeye itiyor, bazense alabildiğine esnek, gevşek dersler yapıyor, aynı zamanda eğleniyorduk. Bunu ben yapıyordum ve parası az, tatmini yüksek birşeydi. Eminim ki, dersimi alan öğrencilerin de tatmin düzeyi yüksekti. Dersimi asan olmuyor, yarısında bile yetişseler koşup giriyorlardı derse. Sigara molası, çay molası serbest, sohbet etmek isteyen fikrini derslikte paylaşabiliyor ve her dersin ilk 7-8 dakikası gündem tartışmalarına ayrılıyordu. Çok alışmışlardı buna. Hoşlarına gidiyordu. İşin güzel tarafı, öğrettiklerimi de öğreniyor olmalarıydı. Pırıl pırıl gençler…

“faşist” veya nasyonal sosyalistlerimiz

beyefendi | 19 July 2006 13:22

Türkiye son bir-iki yıldır hızla faşizan bir iklime doğru sürüklenmektedir. Gerçi, faşizan düşünce ve tutumlar bizim son bir asırlık siyasal edebiyatımızdan hiç eksik olmamıştır. Bugün aşağı yukarı “faşist” olarak nitelenebilecek televizyon kanallarımız ve faşist haber-tartışma programlarımız bile var. Şu da var ki, bir ideoloji olarak faşizm teorik olarak politik yelpazenin “sağ”ına yerleştirilmiş olsa da, Türkiye’nin “sol” siyaset geleneğinde de neredeyse sağ ile yarışabilecek derecede güçlü bir faşizan damarın saklı olduğu gözlerden kaçacak gibi değil. Bu saklı damar son yılların Türk solunda bayağı açığa çıkmış görünüyor. Onun için, zaman zaman öyle durumlar oluyor ki, ilk duyduğunuz veya okuduğunuz anda “aşırı sağcı” bir partiden veya gazeteden sadır olduğunu sandığınız bir sloganın adresinin, kendisini “sol” olarak tanımlayan bir parti veya gazete olduğunu bir süre sonra keşfedip şaşırıveriyorsunuz. Bunun gibi, basbayağı faşizan düşünceler dile getiren bir yazarın kimi solcularca “solculuğun piri” sayıldığı durumlara da artık şaşırmaz olduk. Veya “ilerici” bilim ve düşünce adamlarının kimi faşist görüşlerin sözcülüğünü yapmasına