bildirgec.org

Sinepil hakkında tüm yazılar

Kapan / Fermat’s Room

aybars badur | 14 April 2008 00:55

Daha önce burada tanıtımı yapılmış olan Kapan‘a bir başka bakış. Daha önce televizyon dizileri çeken, Rodrigo Sopeña ve Luis Piedrahita, illk denemelerinde, klastrafobik bir mevzunun peşinden, hafiften matematiğe dokunarak, cube’vari bir film yapmaya kalkışmışlar. Yer yer sıkıcı olmasına rağmen yinede kendini izlettiren filmin, kısaca hikayesi şöyle; kahramanlarımıza bir gün bir email gelir ve haftasonu yapılacak matematikçiler arasındaki bir toplantıya davet edilirler. Davete katılmaları için yapmaları gereken gönderilen bulmacayı çözmeleridir. Her nasılsa normal şartlarda spam olarak değerlendirilecek bu maile büyük bir iştahla atlayan kahramanlar, bulmacayı çözer ve haftasonu buluşmasına giderler.

Pardon

toz66 | 13 April 2008 20:16

Pardon
Pardon

Nasıl bir ülkede yaşadığınızı hiç düşündünüz mü? Küçük bir yanlış anlaşılma yüzünden ne kadar süre hapishanede kalırsınız acaba? Aslında Türkiye’de küçük bir yanlış anlaşılmanın nelere yol açacağını mizahi dille işleyen Pardon, komedi filmlerinde görmeye alışık olduğumuz büyük oyuncu Ferhan Şensoy’un da kaleminden çıkınca tadından yenilmez bir hal almış diyebilirim. Ferhan Şensoy filmde dramayı ve komediyi gerçekten çok güzel harmanlamış. Film, Amerikan filmlerinin aksine bir suçsuzluk olayını işliyor. Ferhan Şensoy’a inanılmaz performansıyla eşlik eden kişi ise Sürmeli olarak da hatırlayacağımız Rasim Öztekin… Filmde Ferhan Şensoy’un arkadaşı rolünü oynuyor ve esprileriyle kırıp geçiyor.

Filmografi
Tür : Dram / Komedi
Gösterim Tarihi : 4 Mart 2005
Yönetmen : Mert Baykal
Senaryo : Ferhan Şensoy
Görüntü Yönetmeni : Ulaş Zeybek
Müzik : Alen Konakoğlu

Çekik kovboylar

winmaker | 13 April 2008 19:17

Takashi Miike, Tarantino’nun da omuz atmasıyla vahşi batıyı uzak doğuya taşıyarak çok lezzetli bir film pişirmiş ve adına da (noodle western ile karışmasın diye olsa gerek) Sukiyaki Western Django demiş.

Filmin tarifine gelince, sukiyaki bir japon yemeği. Django ise 66 yapımı kült bir spagetti western filmi. Üzerine biraz da kurosawa ustanın Yojimbo‘sundan serpiştirdiğimizde filmimiz servise hazır demektir. Yemeyin, yanında yatın, ne bileyim, tüketmeyin hemen. Ölmeden önce izlenecek son filmlerinizden biri olsun.
Bu vesileyle, yerli malı erişte western‘leri de saygıyla analım.

The Bank Job – Banka işi

oceangray | 13 April 2008 14:45

The Bank Job, başrollerini Jason Statham ve Saffron Burrows‘un paylaştığı, yaklaşık 35 yıl önce Londra’da meydana gelen olağandışı ve çözülememiş bir soygundan esinlenilerek çekilmiş gerilim türünde bir film.. Filmin isminden akıllara hemen 2003 yapımı The Italian Job – İtalyan işi geliyor.. Söz konusu filmde de bir soygundan bahsediliyordu ve oyuncuları arasında yine Jason Statham vardı.. Statham’ın biyografisine baktığımızda 2009 yılında The Brazilian Job adında bir film daha çekeceğini görüyoruz..

The Bank Job – Banka işi Filme imdb kullanıcıları 7.8/10 oy verirken Türkiye’deki farklı sinema sitelerinden 10 üzerinden 6 ile 8 arası oy verilmiş..

A.R.O.G Geliyor

toz66 | 13 April 2008 14:33

AROG
AROG

4 milyonu aşan seyircisiyle Türkiye’de en çok izlenen üç filmden biri olmayı başaran Gora filminin ikinicisi çekiliyor. Senaryosunu yine Cem Yılmaz’ın oluşturduğu filmin adı A.R.O.G… Gora filmini 3-4 defa izlemişsinizdir. Gora filmi Türkiye’de en pahalıya çekilen filmlerden bir tanesi… Bunlar göz önüne alındığında beklenen başarının gösterilmesi üzerine Cem Yılmaz kolları sıvadı ve ikincisini çekmeye başladı. Birinicisinin isminin neden G.O.R.A olduğunu kimse bilmiyordu, herkes kendince bazı açılımlar getirdi sözcüğe. Espri ordan geliyor olsa gerek yeni filmin adı da A.R.O.G… Gora’nın tersten yazılışı… Gora filminde Arif, uzaylılar tarafından kaçırılıyordu ve Gora adlı bir gezegene götürülüyordu; bu sefer de Arif kendini bir anda taş devrinde buluyor. Aslında filmin senaryosu sır gibi saklanıyor, çekimleri gizliden gizliden sürdürülüyor. Yine farklı olmayı bilen Cem Yılmaz, fragman olarak filmin ilk üç dakikasını yayınladı. Ayrıca çekimlerin kamera arkasını da buradan izleyebilirsiniz. Birincisinden çok farklı bir senaryo ile karşımıza çıkan Cem Yılmaz bir röportajında Arif’i Turist Ömer’e benzetmişti. Bu sebeple olsa gerek Arif kendini bir uzaylıların arasında buluyor bir taş devrinde. Röportajın detayı için buraya bakabilirsiniz.

Hellboy II: The Golden Army

geppetto | 13 April 2008 10:38

Beğeniyle izlenen Hellboy’un devam filmi 11 Temmuz’da sinemalarda olacak. Yönetmenlik koltuğunda yine Guillermo del Toro yer almış. Macera, yine dünyayı şeytani güçlerden koruma teması üzerine bina edilmiş. Fragmanda anlaşıldığı kadarıyla, önceki filme nazaran bu filmde canavar popülasyonunda gözle görülür bir artış var. Hellboy rolünde ilk filmde olduğu gibi, insansı yaratık rollerinin aranan ismi Ron Perlman yer alıyor. Filmin HD formatındaki fragmanını buradan izleyebilirsiniz.

Sweeney Todd: Fleet Sokağının Şeytan Berberi

BekirJem | 13 April 2008 01:50

Sweeney Todd
Sweeney Todd

Sweeney Todd: The Demon Barber of Fleet Street son zamanlarda izleyip hayran kaldığım nadir filmlerden diyebilirim. Özellikle müzikal yönü filmi çekici kılıyor. Yönetmenliğini Tim Burton‘ın yaptığı, başrolünde Johnny Depp ve Helena Bonham Carter‘ın oynadığı bu film gerilim ve müzikal türü film meraklılarına hitap ediyor.

Film Benjamin Barker’ın Yargıç Turpin tarafından haksız yere hapse atılıp karısı ve kızının başına gelen olaylarla başlar. Barker cezası bittikten sonra Bayan Lovett’ın pastenesinin üstündeki kendine ait olan berber dükkanına yerleşir. Usta bir berber olan Barker intikam peşine düşmüştür. Ancak Bayan Lovett’ın söyledikleriyle beraber karısının kendini zehirleyerek öldüğünü sanmaktadır. Bayan Lovett ise bu gerçeği ondan saklar ve onunla evlenmek ister. Barker yeni kimliğine(Sweeney Todd) bürünür. Kızı(Johanna) Yargıç Turpin’in evinde tam bir hapis hayatı yaşamaktadır. Bundan haberi olan Sweeney Todd Yargıç Turpin’i öldürmeyi planlamaktadır. Berberlik yeteneği ile çevrede duyulan Sweeney Todd pastanenin üst katındaki dükkanına gelen müşterilerini öldürür. İşleri pek iyi gitmeyen Bayan Lovett ise öldürülen kişilerin etlerinden etli turta yapar ve durumdan haberi olmayan halk etli turtaları çok sever. Ancak işler hep böyle devam etmeyecektir. Asıl amacı Yargıç Turpin’i öldürmek olan Sweeney Todd ve onunla evlenmek isteyen Bayan Lovett’ı yeni sürprizler beklemektedir…

‘Bir Rüya İçin Ağıt’ ve ‘Katarsis’

absynthe | 12 April 2008 23:37

Katarsis –Aristoteles’in Poetika’sında geçtiği gibi- kısaca trajediyi izlerken bizde uyanan acıma ve korku duygusudur. Kendimizi kahramanın yerine koyar, o anlığına da olsa o acıyı yaşarız kahramanla beraber. Bu bizde kahramanın yaptığı hatayı yapmama hissi uyandırır- ki Aristo’ya göre tiyatronun amacı budur; toplumu şekillendirmek, Katarsis vasıtasıyla yapılmaması gerekenleri yapmamalarını sağlamak. Daha iyi bir toplum yolunda trajedinin büyük önemi vardır.

HITMAN

kadirgunay | 12 April 2008 17:57

Hitman Afiş
Hitman Afiş

Bir çok ödüle sahip Eidos firması tarafından üretilen Hitman oyununun beyaz perde versiyonu hızlı, etkileyici ve bence serisi olması gereken hali ile bizlerin beğenisine 2007 senesinde sunuldu. Filmi daha bugün izleyebildim ve gerçekten çok iyi buldum. Hitman oyununu oynayanlarımız Ajan 47′ i çok iyi bilirler işte filmde Ajan 47′ nin maceraları ile dolu dolu geçen bir film. Filmin ikinci yarısının yaklaşık 15dk. sı İstanbul – Galata kulesi ve etrafında geçiyor. İzleyenler için hafif bir matrix vari gelse de ben oyuncuların rollerdeki performanslarını takdir ettim.

Filmin yönetmeni Xavier Gens, yazarı ise Skip Woods. Oyuncular;
Ajan 47 rolünde Timothy Olyphant, kendisini Live Free or Die Hard‘ da Thomas Gabriel ve Catch and Release‘ de Fritz rolünden hatırlayabilirsiniz. Güzelliği ve fiziği ile beni büyüleyen diğer bir oyuncumuz ise Olga Kurylenko Nika Boronina. Ajanımızın peşinde olan Interpol dedektifi rolünde ise bilindik bir oyuncu var Dougray Scott.

No Country For Old Men – Yaşlılara Yer Yok

toz66 | 12 April 2008 17:37

yaşlılara yer yok
yaşlılara yer yok

Kendi başına sakin bir hayat süren ve antilop avcısı olan Moss, bir gün avlanırken eroin kaçakcılığından arta kalmış cesetler, kilolarca eroin ve bir çanta parayla karşılaşır. Eroin ve paraları alan Moss, bunlarla beraber başına çok büyük bir de bela almıştır. Paraları geri almak üzere peşine düşen Chigruh elinde bir oksijen tüpüyle insanların beynini dağıtmaktadır. Bir çanta para Moss’un hayatını tamamen değiştirecektir…

Son zamanların en başarılı senarist ve yönetmenlerinden olan Coen Kardeşler, yalnızca anne karnını ya da aynı odayı değil yönetmenlik koltuğunu da paylaşıyorlar. Filmlerin çoğunda Joel yönetmen, Ethan ise senarist olarak görünmektedir. Son çektikleri No Country For Old Men filmi ile de Oscar’ı 4 dalda kucakladılar. En iyi film, en iyi yönetmen, en iyi erkek yardımcı oyuncu ve en iyi uyarlama dallarında No Country For Old Men başarılı oldu.