Daha önce burada tanıtımı yapılmış olan Kapan‘a bir başka bakış. Daha önce televizyon dizileri çeken, Rodrigo Sopeña ve Luis Piedrahita, illk denemelerinde, klastrafobik bir mevzunun peşinden, hafiften matematiğe dokunarak, cube’vari bir film yapmaya kalkışmışlar. Yer yer sıkıcı olmasına rağmen yinede kendini izlettiren filmin, kısaca hikayesi şöyle; kahramanlarımıza bir gün bir email gelir ve haftasonu yapılacak matematikçiler arasındaki bir toplantıya davet edilirler. Davete katılmaları için yapmaları gereken gönderilen bulmacayı çözmeleridir. Her nasılsa normal şartlarda spam olarak değerlendirilecek bu maile büyük bir iştahla atlayan kahramanlar, bulmacayı çözer ve haftasonu buluşmasına giderler.Yine her nasılsa, davet eden şahıs, sadece Fermat nickini kullanan bir adamdır -ve hakkında bildikleri tek şey budur-, ve gelenlerden yanlarında cep telefonu getirmemelerini, gelirken kimseye nereye gideceklerini söylememeleri, gerçek isimlerini kullanmamaları gibi gayet güven uyandırıcı koşullar sıralar. Tabii burda ispanyolların adetlerine göre davete icazet etmemek mi çok ayıptır, kahramanlarımız mı tavuk zekalıdır sorusu insanın aklına takılıyor. Bunun doğal sonucu olarakda biraz seyirciyi filmden uzaklaştırıp patlamış mısıra yönlendiriyor giriş bölümü. Kahramanlarımız buluştuktan hemen sonra, toplantının yapılacağı dağ başında bir tavuk çiftliğine giderler. Artık yiğitliğe laf gelmesin diye midir, yoksa üşengeçliklerinden midir bilemiyoruz, geri dönmek yerine ilerler ve toplantı odasına girerler.Biraz çalakalem yazılmış gibi duran bu giriş bölümünü atlattıktan sonra, kahramanlarımız, bir odada kapana kısılırlar. Kendilerine pda/palm vasıtasıyla gelen soruları, belirli sürelerde cevaplayamazlarsa, oda daralacaktır. Gelen soruların çoğunun ilkokul matematiğinden hallice olmaması, başta “ne işim var yahu benim dağ başında tavuk çiftliğinde” sorusunu sormayan kahramanlarımızın zekası ile ilgili şüphelerimizi doğrular niteliktedir, örnek vermek gerekirse,”iki adam var biri yalancı diğeri doğrucu hangi kapıdan çıkalım”, “odanın dışında 3 anahtar var, hangisi odadaki ışığı yakar”, “3 şeker kutusu var, bunlar yanlış etiketlenmiş, kaç şekerle doğru kutuları buluruz” gibidir. Neyse ki, ilerledikçe aslında birbirinden alakasız duran kahramanlarımızın, bir şekilde birbirleriyle bağlantılı olduğunu görürüz, böylece dağılan ilgimiz toparlanır. Kahramanlarımız bir yandan odayı sıkıştıran düzeneği durdurmaya çalışır, bir yandan da soruları cevaplamaya çalışırlar, bir yandanda birbirlerinden kuşkulanırlar. Nihayetinde, sürprizvari bir sonla, kötü adamın kim olduğunu bulurlar ve odadan kurtulurlar.Filmin hikayesinin vasatın altında olmasına rağmen oyunculuk iyi diyebiliriz, her ne kadar hiç birini başka filmlerden hatırlayamasam da, özellikle Lluís Homar ve Santi Millán – ki ispanyada en iyi oyuncu ödülleri almışlar-, gerçekten başarılılar. Sahneler yer yer daracık odada koşturmalar olduğundan dolayı, bazen karman çorman olsa da yine de sinematografik anlatım bakımından hiç fena değil, görüntüler, yüz vurguları, arada bir odanın yukardan görüntülenmesi, gayet yerli yerinde şakadanak tahtaya zoom yapmaları, pda’ya fokuslamaları vs. düşünüldüğünde hakkaten izlenilmesi keyif veriyor. Hikayenin nerdeyse dibe vurduğu, ve doğru düzgün örgülenemediği, arada boşlukların olduğunu düşünün, buna rağmen film kendini sadece anlatımı sayesinde izlettiriyor ki, bende yönetmenlerin ciddi başarısı diye düşünüyorum bunu.Müziklere gelirsek, külliyen hatalı kullanılmışlar, yani çok bilen adam değilim tabii ama, artık kahramanlarımız kurtulmuşlar ve film mutlu sayılabilcek bir sona kavuşmuşken, arkadan hafif gerilim ve hüzün veren tınıların gelmesinden tutun, filmin tamamında, zoraki bir gerilme yaratmaya çalışıyor müzik, buda yer yer insanı boğuyor tabii.Kısaca seyretmeyi düşünen insanlara, çok sıkılmadan, keyifli sayılabilecek bir 90 dakika sunuyor film. Matematiğe meraklı insanların ise, filmden hiç birşey beklememeleri gerek, zira filmde Goldbach varsayımı, ve kahramanlarımızın takma adları, ve bir iki yaş problemi haricinde matematikle ilgili her hangi bir şey yok.