bildirgec.org

Sinepil hakkında tüm yazılar

Over the Hedge (2006)

agurbuz | 26 May 2008 13:36

Over The Hedge
Over The Hedge

Orman Çetesi
Karakterleri, konusu, müziği ve daha bir sürü güzel özelliği ile en sevdiğim animasyon filmlerden biridir. Yaşı bir hayli büyük bir arkadaşla seyretmiştim, ikna edene kadar göbeğim çatladı desem yeridir. Film bittikten sonra cd’yi yanında götürmüştü:)

(Spoiler yoktur)

Konusu:
Bahar yavaş yavaş kendini göstermeye başlamıştır. İnsanların yiyeceklerini çalarak ya da artıklarını toplayarak karnını doyuran Rj (rakun) yiyecek bulamaz ve Vincent’ın (ayı olur kendisi) kış uykusunda olmasından istifade ederek erzak stokunu araklamaya çılışır, işler yolunda gitmez ve bütün yiyecekler kamyonun altında kalır. Vincent Rj’yi yakalamıştır ve yiyecekleri geri getirmesi için bir hafta mühlet vermiştir.
Rj yiyecekleri nereden bulacağını düşünürken kış uykusundan uyanan saf, dünyadan habersiz küçük bir hayvan topluluğu (kampumbağa, kokarca, sincap ve diğerleri.) ile karşılaşır ve bundan istifade etmek ister fakat işler hiçte umduğu gibi gitmeyecektir…

En İyi Yönetmen; Nuri Bilge Ceylan

Sonrisa | 26 May 2008 10:45

Koza (1995), Kasaba (1997), Mayıs Sıkıntısı (1999), Uzak (2002), İklimler (2006) filmlerinden tanıdığımız Türk sinemasının yükselen değeri yönetmen Nuri Bilge Ceylan büyük bir başarıya imza atarak son filmi ‘Üç Maymun’ ile 61. Cannes Film Festivali‘nde ‘En İyi Yönetmen’ ödülüne layık görüldü. Ödül konuşmasında Ceylan, “‘Kazandığım ödülü güzel ve yalnız ülkem Türkiye’ye ithaf ediyorum” şeklinde konuştu. Kendisini tebrik ediyor, başarılarının katlanarak devamını diliyoruz.

NTV’nin Nuri Bilge Ceylan ille Cannes’da yaptığı söyleşi
Üç Maymun’un fragmanı
Üç Maymun’dan fotoğraflar, posterler ve kamera arkası kareler
Ödül’ün açıklandığı an ve Ceylan’ın konuşması

Yazı Tura (2004)

cyprocon | 26 May 2008 10:23

Yazı Tura (2004)
Yazı Tura (2004)

Çok beğendiğim ve yerli bi yapım olan Yazı Tura (2004) filmini sinepil.org sayfalarında göremeyince izlemeyen okurlara (varsa) bir fikir vermek adına bahsetmek istedim. Filmin başarısının yanı sıra; aynı salonda filmi birlikte izlediğimiz ve çıkışta sohbet etme şansı bulduğumuz sevdiğim yazar Can Dündar ile tanışma fırsatını bana yaratmış olması nedeniyle sevdiğim bir filmdir.

Filme dönersek; Yazı Tura usta oyuncu Uğur Yücel‘in yazdığı ve yönettiği ilk sinema filmidir. Bu film, Uluslararası Ankara Film Festivali ve Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde toplamda 13 ödül almayı başarmıştır. Filmin müzikleri ise başka bir ustaya; Erkan Oğur‘a aittir. Filmin başrollerindeki iki isim Hayalet Cevher rolünde izlediğimiz Kenan İmirzalıoğlu ve Şeytan Rıdvan rolünde izlediğimiz Olgun Şimşek‘tir. Filmi izlerken tanıdık gelecek yüzlerden ikisi ise Sencer karakterini canlandıran Engin Günaydın ve Firuz karakterini canlandıran Erkan Can‘dır. Bu noktada değinmeden edemeyeceğim; halen Olgun Şimşek dendiğinde gözünüzün önüne Kudret (Bir Demet Tiyatro), Erol Günaydın dendiğinde Burhan Altıntop (Avrupa Yakası) ve Erkan Can dendiğinde Temel (Mahallenin Muhtarları) karakterleri canlanıyorsa bu isimlerin oyunculuk yeteneklerini bir kez daha takdir edeceksiniz.

The Notebook

queennothing | 24 May 2008 18:46

The Notebook
1940’lı yılların Amerika’sında sosyal hayat oldukça renkli geçiyordu. Seabrook kasabası için de durum oldukça eğlenceliydi. Seabrook’ta zengin bir ailenin kızı olan Allie Hamilton, bir kasaba festivalinde eğlenirken Noah Calhoun ile tanışır. Noah, ilk günden çıkma teklifi ettiği Allie’nin ruh eşi olduğunu ilk görüşte anlar. Allie için ise durum eğlencelidir; fakat Noah’ya aşık olması uzun sürmeyecektir.

The Ant Bully / Bitirim Karınca [2006]

brum | 24 May 2008 14:00

The Ant Bully
The Ant Bully

Film küçük bir çocuğun arkadaşları tarafından istenmemesine tepki olarak evinin bahçesindeki karınca yuvasını yok etme çabaları ile başlıyor. Ancak bir gece de yok etmeye uraştığı karınca yuvasının büyücüsü (bilim adamı) tarafından kurulan bir komplo ile hayatı değişiyor ve karınca düyasına adım atıyor. Özellikle çocukların gözlerini kırpmadan izleyeceğini ve çok önemli dersler çıkaracağını düşünüyorum. Tabi ki büyükler de bu animasyondan dersler alacaktır.

Canım Kardeşim

cabbarov | 24 May 2008 13:00

Sanırım 70’lerin Türkiye’sini tüm gerçekliğiyle ve olanca sadeliğiyle bize aktaran en önemli filmlerden biri diyebiliriz Canım Kardeşim için. Dramatik yapısı, kullanılan anlatım teknikleri, belgesel tadında kimi dış çekimleriyle beraber Türk sineması için yeni bir tarzın da habercisidir. Dönem sinemasına hâkim Klasik Yeşilçam melodramlarının yanında, Arzu Film ekolünün mühim bir parçası olan; Ertem Eğilmez’in elinden çıkmış 1973 yapımı bu film özel bir yere sahiptir. Hikâye, İzmir’in varoşlarında yaşayan son derece çaresiz ve türlü zorluklarla boğuşan yoksul insanların, tam manasıyla hayatta kalabilme mücadelesini anlatır. Murat, babası ve kardeşi Kahraman’la beraber güç bela yaşama tutunmaya çalışmaktadır. Ancak babasının ölümü ve ardından kardeşinin kan kanseri olduğunu öğrenmesiyle birlikte her şey daha da zorlaşır. Bu süreçte Murat, can dostu Halit’le beraber kardeşinin tüm sorumluluğunu üstlenir. Öte yandan Kahraman’ın en büyük hayali, evlerinde bir televizyonlarının olmasıdır. Tabii ki sayılı günleri kalan kardeşini mutlu edebilmek için Murat ve dostu Halit her şeyi göze alarak zorlu bir mücadelenin içine girerler; ancak beş parasızdırlar ve tıpkı bugünkü gibi düzen acımasızdır!

Film adeta düzene yenik düşenlerin, bir türlü tutunamayanların acıklı ama gerçek anlatısıdır. Tüm karakterler ve hikâyeleri, öylesine yerli yerindedir ki ve 85 dakikada öylesine hakikatli işlenir ki; film izleyicide sarsıcı, rahatsız edici bir etki bırakır. Tabii kimilerince bu etki, fakir edebiyatına dayalı klasik bir duygu sömürüsü olarak algılansa da son derece kışkırtıcıdır ve hedefini bulur. Sokaklar, helâlar, dumanı tüten sıkış tepiş gecekondular, o puslu hava, etrafı çevreleyen çöp manzaraları, hep melodramlarda rastladığımız başarılı göz operasyonlarının icra edildiği ve Hülya Koçyiğit’in salınarak koştuğu boş koridorlara mukabil ağzına kadar dolu, leş gibi hastaneler ve daha nice görüntünün hepsi 70’lerin Türkiye’sinin bir panoramasıdır. Öyle ki, ölen babalarının cenazesini kaldırabilmek için eşeklerini satarlar hem de sucuk olacağını bile bile. Zira her şey satılıktır! Kan mesela; filmdeki çok vurucu konuların belki de en başında gelir. Ayrıca acı bir gerçek olduğu, fikrini aldığım dönemin insanları ve ebeveynlerim tarafından da teyit edilmiştir.

Hard Candy (2005)

gtufekli | 24 May 2008 12:00

Hard Candy
Hard Candy

Belki korkmayacağınız ama cidden gerileceğiniz bir film, Hard Candy (Lolipop).Geçen sene 30 Days of Nights adlı korku filminde yönetmen/senarist koltuklarında oturan David Slade/Brian Nelson ikilisi 2005 de bu filmle cidden iyi iş çıkartmışlar.
Topu topu 5 kişinin rol aldığı filmde başrollerde Ellen Page ve Patrick Wilson ikilisini izliyoruz. Filmde, Page Hayley Stark adında 14 yaşındaki bir genç kızı, Wilson ise Jeff Kohlver adında 32 yaşında yalnız yaşayan bir fotoğrafçıyı canlandırıyor. Juno ile bu yıl Oscar da da kendinden söz getiren Bayan Page hakkında çok şey söylemeye gerek yok aslında… Bu filmde hırçın, agresif ve psikopat bir karaktere bürünmüş olarak bu bayanı görmek biraz üzücüydü ama rolünün gereklerini yerine getirebilen ve çok iyi oynayabilen biri olduğunu ta o zamanlardan bize göstermiş…

Buongiorno Notte (Günaydın Gece)

queennothing | 24 May 2008 10:23

1970 yılında 3 sosyalist genç tarafından İtalya’da “Kızıl Tugaylar” (Brigate Rosse, BR) adında bir örgüt kuruldu. Sembolleri, yuvarlak içine çizilmiş kızıl yıldızdı.
1978 yılında İtalya’nın başbakanı ve aynı zamanda İtalya Hristiyan Demokrat Partisi’nin (Democrazia Cristiana) lideri olan Aldo Moro, Kızıl

Tugaylar tarafından kaçırıldı.
Benimsedikleri düşünce “ya özgürlük, ya ölüm” olan örgüt, devletten ve Papa’dan istedikleri cevabı alamadıkları takdirde örgütün ciddiyetini herkesin anlaması için Moro’yu bir ‘kurban’ olarak öldüreceklerdi.
İtalyan yönetmen Marco Bellocchio’nun 1978 yılında dünyayı sarsan bu olayı 2003 yılında sinemaya aktardı. Bellocchio, filmde olayın Aldo Moro cinayetinden çok örgütün tek kadın üyesi Chiara’nın hissettiği acıyı ve kararsızlığı vurguluyor.
2003 yılında Venedik Film Festivali’nde yarışan; 2003 Avrupa Film Ödülleri’nde “Fipresci Ödülü”ne sahip olan ve 7 dalda David Di Donatello Ödülleri‘ne aday olan filmde Maya Sansa, Luigi Lo Cascio, Roberto Herlitzka, Paolo Briguglia, Pier Giorgio Bellocchio ve Giovanni Calcagno başrolde yer alıyor.

Flashback zamanı!

ufuboz | 24 May 2008 10:19

La Dolce Vita (1961)
La Dolce Vita (1961)

Bu sitede 1960 yılında çekilmiş filmler,oscar kazanan aktörler,en çok gişe hasılatı yapan filmlerin listesi yer almakta.Yine bu siteden 70ler , 80ler ve 90lar da sinema sektöründe neler yaşanmış bakabilirsiniz.Ayrıca filmlerin posterleri ve filmleri de bu siteden edinebilirsiniz.Hadi hayırlı flashback ler..

The Pirates Who Don’t Do Anything: A VeggieTales Movie

brum | 22 May 2008 17:21

Korsanlar bu sefer karşımıza sebze olarak çıkıyor. Pirates of the Caribbean (1, 2, 3) nın üstüne izlenmesi gereken bir animasyon komedi filmi olduğuna inanıyorum. Film ABD’de 11 Ocak‘ta gösterime girdi, ancak Türkiye gösterimi için bilgi yok ne yazık ki. Filmin resmi sitesine buradan ulaşabilirsiniz. Filmden görüntüler de burada.

Fragman; Flash, QuickTime (orta-çöz.), Windows Media Player (orta-çöz.).
Ekstra video; QuickTime (orta-çöz.), Windows Media Player (orta-çöz.).

Ayrıca filmin resmi sitesinden duvar kağıtları, ekran koruyucuları ve ikonlar da indirebilir, çeşitli oyunlar oynayabilirsiniz.