bildirgec.org

Sinepil hakkında tüm yazılar

The House on Turk Street / No Good Deed

queennothing | 30 June 2008 17:50

Dashiel Hammett, 1894 yılında ABD’de (St. Mary’s County) dünyaya geldi. Polisiye tarzı kitaplar yazan Hammett’in hayatı boyunca yaptığı en verimli iş ‘dedektiflik’ oldu. Çünkü dedektiflik yaparken edindiği deneyimleri yazmasaydı ne 9 başarılı kitabı yazabilirdi; ne de her yıl başarılı bulunan polisiye yazarlarına “Hammett Ödülü” verilirdi.
2002 yılında Hammett’in “The House on Turk Street” adlı romanı New Yorklu yönetmen Bob Rafelson sayesinde sinemaya uyarlandı. Birebir uyarlamaktan ziyade Christopher Canaan ve Steve Barancik’in üzerinde yaptığı birkaç küçük değişimle ilk defa, Rusya’da her yıl düzenlenen Moscow Film Festivali’nde gösterilen film, Türkiye’de de büyük ilgi gördü. İlgi görmesinin nedenlerinden biri elbette ki filmin adı.

Türk siyasetiyle, kültürüyle; hatta Türkiye’yle uzaktan yakından alakası olmayan filmde “Türk” teriminin geçmesinin tek nedeni, ‘olayın geçtiği caddenin adı olması’.

Polis dedektifi Jack Friar, hırsızlık biriminde görev yapmaktadır. En büyük aşkı müziktir; çellosuyla müzik festivaline hazırlanmaktadır. Bir akşam, komşusunun ricası üzerine henüz reşit olmamış bir kızı aramaya koyulur ve yolu Türk Caddesi’ne düşer.

Kadavra

bpilli | 30 June 2008 16:20

Kadavra
Kadavra

Harvard’dan tıp diplomalı Ted, üç aylık tıp stajı için bir kadavra uzmanı olan Jake ile tanışır.
Jake, Ted’i hangisinin daha iyi bir cinayet işleyeceğine dair ölümcül bir oyuna davet eder. Ted ve Jake kimin daha iyi olduğunu göstermek için yarışırlar.

Oyuncular filme morglarda gerçek kadavralarla hazırlanmışlar. Ve film de bu sahneler aynen yansıtılmış.

Türü:Gerilim/Korku
93 dakikalık film, Türkiye’de 4 Temmuz 2008 ‘de yayına girecek, yönetmenliğini Marc Schoelerman üstlenmiş.

Kung Fu Panda (eleştiri)

vic vega | 30 June 2008 14:56

Jackie Chan filmlerinde kahramanın bir intikam dinamosu haline gelmesini sağlayan şey, genellikle bir yakının ölmesidir. Elimizdeki film ise bir Dreamworks animasyonu ve haliyle buradaki katalizör başka bir şey olmak zorunda – bu örnekte buharda pişmiş çin mantıları!

(Leyley, kelaynak ya da koca gagalılar familyasının başka bir üyesi olup da nasıl bir panda evladı olduğu açıklanmayan) Babasının noodle dükkanını devralmak istemeyen Antik Çin pandası Po, Barış Vadisi’ni sarmalamaya gelen kötülüğü bertaraf etmek için yapılan Ejderha Savaşçı seçimlerinin tam ortasına göbek üstü düşer, Kung Fu’nun yaratıcısı Bilge Oogway tarafından kehanetin gereğini yerine getirmek için seçilir. Bundan sonrası, Po’nun hımbıl bir yemek öğütücüsünden, hımbıl bir Kung Fu ustası olma, kar leoparı Tai Lung’a karşı zafere ulaşma hikayesi.

Angel-a

berryberk | 30 June 2008 10:35

Angel-a, siyah-beyaz bir Fransız romantik-komedisi. Ancak popüler romantik-komedilerden değil en eğlencelilerinden. Luc Besson’ın yazıp yönettiği bu filmin başrol oyuncuları Rie Rasmussen(Angela) ve Jamel Debbouze(Andre).

Andre borç batağı içinde yaşayan işe yaramaz bir dolandırıcıdır. Alacaklıların peşini bırakmaması ve çeşitli problemlerden intihara kalkışır ama onu Cennetten çıkan bir melek olan Angela kurtarır ve Andre’nin borçlarını ödemek için ortak çalışmaya başlarlar.

Filmin temelinde cennetten çıkma, uzun boyu uzun bacaklı ve bembeyaz tenli bir melek olan Angela ve esmer, bir kolu olmayan bir dolandırıcı olan Andre’nin zıtlıkları gayet iyi kullanılmış ve ortaya izlenilesi bir film çıkmış.

Christina Ricci

queennothing | 29 June 2008 21:30

ABD’nin batı yakasında bulunan en kalabalık eyaleti Kaliforniya’dır. San Diego, San Francisco ve Los Angeles’ı içinde barındıran Kaliforniya, dünyaca ünlü Hollywood’u da sınırları içerisinde bulundurur.
Sarah ve Ralph çifti, 1971 yılında Rafael, 1974 yılında Dante ve 1976 yılında Pia adlarında üç çocuk dünyaya getirdiler. 12 Şubat 1980 tarihinde İtalyan asıllı aileye ‘Christina’ adında yeni bir üye katıldı. Los Angeles’ın çok yakınlarında bulunan Santa Monica şehrinde yaşıyorlardı. Avukat olan babası, iyi bir psikoloji eğitimi aldığı için psikiyatristlik de yapıyordu. Annesi ise, dünyaca ünlü “Ford Models” adlı mankenlik ajansında modelistti.

Los Angeles’a taşınan ailesi, büyük sorunlar yaşıyordu. 3 yaşında okuma yazma öğrenen Christina, daha o yaşlarda film setlerini tanımaya başlamıştı. ‘Los Angeles’ gibi bir şehirde yaşamanın getirdiği avantajlardan sonuna kadar faydalanıyordu. 10 yaşına geldiğinde E.W. Swackhamer ve Michael Ray Rhodes’in yönetmenliğini yaptığı “H.E.L.P.” adlı TV dizisinin 1. sezon 2. bölümü “Are You There, Alpha Centauri?”de ‘Olivia’ karakterini canlandırdı.

Aynı yıl içinde Winona Ryder ve ünlü şarkıcı Cher ile birlikte “Mermaids” adlı komedi filminde rol aldı.
1991 yılında “Dracula”nın (1979) yönetmeni John Badham’ın yönetmenliğini yaptığı “The Hard Way” adlı filmde rol aldı. Aynı yıl içinde “The Addams Family” filminde ‘Wednesday Adams’ı oynaması Ricci’nin yolunu açtı. Hiç oyunculuk eğitimi almamış biri için oldukça başarılı performanslar sergileyen Ricci, kısa sürede fark edilecekti.
O sıralarda Edgemont Elementary School’da okuyan Ricci, 13 yaşına geldiğinde annesi ve babasının boşanma kararını anlamaya çalışır. Görüntüsünü beğenmiyor, aynaya bakmıyor, vücudunu kesiyor, ölümü düşünüyor. Christina için sorunlar bitmek bilmiyor. Annesi artık ‘Sarah Ricci’ değil, ‘Sarah Nee Murdoch’tur; babasıyla konuşmayan Ricci, 3 kardeşiyle birlikte annesiyle yaşamaya başlar.

Trailers Flickr : Filmlerin Fragmanları

filezza | 28 June 2008 13:30

trailersflickr
trailersflickr

Filmlerin fragmanlarını bir araya toplayarak, ziyaretçilerine sunmayı amaçlayan, gelişme aşamasında olan bir site.

Etiketleme sistemi ve filmlerin aylık olarak index’lenmiş olduğu sayfalara ulaşma imkanı verdiği için, aranan sanatçıyı bulmayı ve o ayın filmini bulmayı kolaylaştıran bir yapıya sahip.

Film fragmanları

Mallrats (1995)

tonakai | 28 June 2008 10:57

Mallrats Sayı: 1
Mallrats Sayı: 1

Mallrats, View Askewniverse serisinin ikinci yapımı, T.S. Quint(Jeremy London) ve Brodie Bruce(Jason Lee) adlı iki kafadarın başlarından geçen aşk hikayesini ele alan bir komedi filmidir. Yazan ve yöneten serinin ilk filminin de yönetmeni olan Kevin Smith, bir önceki filmin ana kadrosu ile çalışmış ve benzer bir mizahi eser ortaya çıkarmıştır.
Konusu klasik bir duygusal film tadındadır, Quint sevgilisi ile evlenmeyi düşünen onu çok seven bir elemandır. Ancak kızımız Brandi(Claire Forlani) ve onun babası Jared Svenning(Michael Rooker) ile ufak tefek (babası ile arasındaki sorun pek ufak değil aslında) sorunları vardır. Bunların üstesinden gelmeye çalışmaktadır. Quint’in arkadaşı Brodie ise tam zıt bir karakter yapısına sahiptir ve kız arkadaşı Rene’i(Shannen Doherty) pek umarsamayan davranışlar içindedir. Vaktini genelde cizgi roman, oyun ve kız arkadaşı ile tartışmakla geçirir.
Seneryonun klasik olan tarafi bu kadar. Gerisi Jay and Silent Bob, Star Wars, Jaws, Falcı Teyze, El Sıkışma şeklinde spoiler vermeden özetlenebilir. Zaten Jay ve Silent Bob, Star Wars ve Jaws Kevin Smith’in kullanmayı sevdiği öğeler. Clerks’deki gibi Jay and Silent Bob geyik muhabbeti olayını doruklara çıkartıyor. Alışveriş merkezinde kurulan alanı yok etmek için kurdukları plan gerçekten süperdi.

Sleepy Hollow (1999)

berryberk | 26 June 2008 11:51

Sleepy Hollow Film Afişi
Sleepy Hollow Film Afişi

1999 yapımı bir Tim Burton filmi olan Sleepy Hollow, bir Washington Irving hikayesi olan The Legend of Sleepy Hollow’dan uyarlanmış. Filmin başrolündeki Johhny Depp ile birlikte, Christina Ricci, Michael Gambon, Miranda Richardson, Casper Van Dien, Jeffrey Jones, Ian McDiarmid, Michael Gough, Richard Griffiths ve Christopher Walken da oyuncu kadrosunda yer alan isimler.

Ichabood Crane (Johnny Depp)
Ichabood Crane (Johnny Depp)

Filmde Sleepy Hollow’daki cinayetleri araştırmak üzere New York’tan gelen bir polis olan Ichabood Crane’in başına gelen aksilikler, enteresan, doğaüstü olaylar, daha önce yaşamamış olduğu tecrübeler anlatılıyor.

Altın Pusula (The Golden Compass)

mturkmen | 26 June 2008 09:54

Fantastik film tutkunları ekran başına: Altın pusula
Başka bir dünyada değişik yaratıkların olduğu bir evrende, Lyra ve en yakın dostu Pantalaimonbir gün okulda duymaması gereken bir konuya istemeden duyar. Daha sonra arkadaşı çocuk hırsızları tarafından kaçırılır. Daha önceden verdiği sözü tutmak isteyen kız büyük bir maceranın peşinden koşmaya başlar. Zırhlı ayıların hüküm sürdüğü topraklara giderken, cadı kraliçeler ve daha değişik yaratıklarla karşılaşan Lyra zorlu macerasında hayal bile edemediği zorluklarla karşılaşır.
Chris Weltz’in yönetiminde, Nicole Kidman, Daniel Craig, Eva Green, Sam Elliott gibi ünlü isimlerin bulunduğu bir kadro ile Philip Pullman’ın kitabının uyarlamasıizlemeye değer.

The Fly

mesnetsiz | 25 June 2008 13:52

Başrollerini Jeff Goldblum (Seth Brundle) ile Geena Davis‘in (Veronica Quaife) paylaştıkları David Cronenberg‘in bu yeniden yapım filminde ilginç bir bilim insanının ışınlanma makinesi icat etmesi neticesinde başına gelenler anlatılıyor. Seth Brundle kendi halinde yaşayan ve evinde ışınlanma makinesi çalışmaları yapan bir bilim insanıdır. Bir gün önemli bilim dergilerinin temsilcilerinin de yer aldığı bir davete katılır. Burada Veronica’yla tanışır ve onunla ilginç sırrını paylaşır. Seth bir ışınlanma makinesi icat etmiştir ve bu icattan henüz hiç kimsenin haberi yoktur. Böylece hem Veronica’yla Seth arasındaki etkileşim hem de bu icadın neden olduğu olaylar zinciri başlamış olur. Seth Veronica’nın gözü önünde bir nesneyi bir telepod makinesinden diğerine başarıyla gönderir. Peki ya eğer bir canlıyla bu denenirse sonuç ne olacaktır? Tıpkı Einsteingibi tek tür elbise giyen, kolay kolay evinden çıkmayan dahi bilim insanının gözüne uyku girmez ve bu sorunu düşünüp durur. Sorununa bir çözüm bulmak için önce bir et parçasını ışınlamaya karar verir. Işınlanma başarıyla tamamlanmıştır, ancak bu et parçası pişirilip yendiğinde normal bir etle aynı lezzete sahip olmadığı görülür. Şimdi sıra yalnızca kendisine verileni alan makineye etin lezzetini öğretmeye gelmiştir. Aslında filmin ilginçliği de bundan sonra başlar. Film bir anlamda etin şiirine dönüşür.

Tam bu sırada aşk Brundle’ın kapısını çalar. Veronica eski erkek arkadaşının (John Getz) bu çalışmayı izinsiz yayınlayacağı şeklindeki tehdidi karşısında konuşmak için Brundle’ın yanından ayrılıp yayıncı ve patronu olan eski erkek arkadaşının yanına gider. Veronica gece boyunca Brundle’ın yanına dönmez. Brundle Veronica’nın yanına gittiği adamın eski erkek arkadaşı olduğunu anlar ve kıskançlık krizine girer, sarhoş olur ve henüz kusursuz çalışıp çalışmadığını bilmediği ışınlama cihazına kendisi girer ve ışınlamayı gerçekleştirir. Bir süre sonra kendisini çok sağlıklı hissetmeye başlar. Veronica döner ve Brundle hayatının en güzel günlerini yaşadığını, ışınlanmanın bedendeki toksinleri atıp vücudu arındırdığını düşünür, oysa gerçek farklıdır. Işınlanmadan önce sırtına batan bir işlemci sırtında ufak delikler açmış ve bu deliklerden tuhaf kıllar çıkmaya başlamıştır. Veronica bu kıllardan aldığı örneği incelettiğinde Brundle’ın bir böceğe dönüşmeye başladığını anlar. Brundle sarhoşken ve kıskançlık krizindeyken ışınlanma cihazına girmiş olan sineği farketmemiştir. Cihaz yalnızca bir tek varlığı ışınlamak üzere tasarlanmış olduğundan bu iki farklı organizmayı tek bir genetik şifre olarak algılar. Bu şekilde Seth Brundle Brundlefly’a dönüşmeye başlar.