bildirgec.org

sevinç hakkında tüm yazılar

ESKİDEN BUNLAR OYNANIRDI…

| 17 May 2007 10:21

-Saklambaç
-Köşe Kapmaca
-Kaç kurtul

-Yakan Top
-İstop
-Aspirin
-Tetris
-Bilye
-Seksek
-İp Atlama
-Öyle bir soru sor ki tek cevabı “evet “olsun
-Evcilik
-Doktorculuk
-Gazoz Kapakları
-He-mancilik
-Birdirbir
-Doğruluk cesaret
-Kim kiminle
-İsim Şehir
-Dokuz Taş
-Kutu Kutu
-Uzun Eşek
-Amiral Battı
-Sandalye Kapmaca
-Sessiz Film
-Elim Sende
-Yağ satarım

Bu Gün …

hypatia | 03 May 2007 16:53

 Hayatımın tek varlığı...
Hayatımın tek varlığı…

Bu gün, içimden ağlamak geldiği halde senin o muhteşem yüzünü, sıcacık, ne oldu der gibi bakan koca gözlerini gördüğümde gülümseyeceğim. Bu gün için, ne giymek istediğinin seçimini sana bırakacağım, gülümseyerek ne kadar yakıştığını söyleyeceğim. Bu gün, çamaşırları yıkamaktan vazgeçip seninle parkta oynamaya gideceğim. Bu gün bulaşıkları lavaboda bırakıp 24 parçalık her gün yaptığın puzzle parçalarının nasıl birleştirildiğini bana öğretmeni izleyeceğim. Öğleden sonra telefonun fişini çekip, bilgisayarı kapatacağım ve oturup seninle köpükten balonlar uçuracağım. Bu öğleden sonra sana yaptığım dondurma teklifi karşısında senin attığın çığlıkların keyfini çıkartacağım. Bu gün senin o koca sesinle, öğrendiğin şarkı ve türküleri söylemeni dinleyeceğim ve bunların cennetin melodileri olduğunu anımsayacağım. Bu gün tüm o bilgiç tavırlarınla beni uyarmalarına karşılık sana teşekkür edeceğim. Bu gün o tavırları sergilerken sana eşlik eden o minicik ellerinin ve yüzündeki mimiklerinin tüm hatlarını ölene kadar unutmamak için zihnime kazıyacağım. Bu gün büyüdüğünde ne olacağın veya hangi okula gitmen gerektiği hakkında hiç canımı sıkmayacağım. Ya da senin geleceğin hakkındaki konularda hiç bir düşünce üretmeyeceğim. Bu gün kurabiye pişirirken bana yardim etmene izin vereceğim ve çalışmayacağım. Bu gün Mc Donald’s a gideceğiz ve iki tane çocuk menüsü isteyeceğiz ki, iki oyuncak alabilesin. Bu gün seninle bebeklik resimlerine senin istediğin kadar süre bakmaktan hiç sıkılmayacağım. Bu gün senin bebekken yumurta ya mayna, makarna ya manina, karpuza babua demeni anlatırken, senin “tekrar söyle anneciğim” demene hiç kızmayacağım, istediğin kadar tekrar edeceğim. Bu gün sen hangi kitabı istersen onu okuyacağım. Bu gün kitabını okurken her kelimede araya girip okutmamana veya fikir değiştirmene büyük bir sevinçle bakacağım. Bu gün banyoda saatlerce balonuna su doldurmana ve suları bana sıçratmana hep güleceğim ve sana hadi yeter artık demeyeceğim. Bu gece geç saate kadar oturmana hiç karışmayacağım ve oturup seninle sonuna kadar çizgi film izleyeceğim. Bu gece seni kollarımda tutacağım ve nasıl doğduğunu seni ne kadar çok sevdiğimi anlatacağım. Bu gece yanına uzanıp en sevdiğim her şeyi bir kenara bırakıp parmaklarımı saçlarında dolaştırırken bana en büyük armağanı verdiği için Tanrıya şükredeceğim. Bu gece yanağına iyi geceler öpücüğünü kondururken seni biraz daha uzun tutacağım kollarımda. Bu gece sen uyurken çizgi gibi olan o koca gözlerini seyredeceğim. Tüm gece her uyandığımda senin mis gibi kokunu içime çekip, ipek gibi tenini okşayıp, öpeceğim. Geceleri uyurken senin en sevdiğin nesquik li sütünü biberonunla nasıl içtiğini seyredip, işi biten biberonu bana uzatmana güleceğim. Bu gün sana hiç “dur, yeter artık” demeyeceğim bebeğim…

Sevinç Kostümü

knemo | 02 January 2007 06:00

GEO dergisinin Ocak2007 sayısında Boncuk Kostüm‘ün kurucusu Osman Ozan Kalyoncu’yla yapılan bir söyleşi var. Çocukken annesine “erkek(!) kelebek kostümü” yaptıramadığı için çok istediği müsamereye katılamayan Osman bey, 2000 yılında beyaz eşya mağazasını kapatarak içindeki ukdeyi sermaye edinip, çocuklar için müsamere kostümleri üretmeye başlamış.
Firmanın kataloğunda yerli-yabancı birçok karakter kostümü var: Gargamel, Pikaçu, Tele Tubbies, SuperGirl, Elvis Presley, Keloğlan…Atatürk için bile kostüm yapmşlar ki; papyon ve smokinden ibaret.

ilk deneyimim

bildigimiz son sey | 16 August 2006 16:06

bugün değişik bir şey yaptım ve kan verdim.

ne enteresan bir duyguymuş bu kan vermek… hep tembellik, hep duyarsızlık, hep sorundan uzak olmak… şimdiye kadar beni neyin engellediğini anlamıştım…

evet tembelim… oturduğum yerden -afedersiniz- kıçımı kaldıramıyorum ki, gidip birisi için kanımı bağışlamak üzere rahatımı bozayım… çok zor çoook… hem öyle basit bir mevzu da değil hani… gideceksin, hastaneyi bulacaksın kan grubuna inanmayacaklar ve önce bir küçük test ardından kanın temiz mi diye tam kan tahlili falan… sürüneceksin biraz.. belki bunlar hep olmuyordur, benim ilk deneyimim olduğu için ve on sene öncesinden bir sarılık geçirdiğim için yaşamışımdır, emin değilim… neyse işte, bu tembellik varken nasıl kalkıp gidecektim? ve gittim…