Bu tasarım kullanıma girer mi bilmem ama kullanıma girdiğinde ses getireceği kesin. Artık haber bültenlerinde market kazalarından da bahsedilmeye başlanır. İşin şakası bir yana, binlerce metre karelik alışveriş merkezleri için gayet kullanışlı bir ürün “Ville”. Tabii 18 yaş sınırı olmalı. Yoğun iş temposunun arkasından çıkılan alışverişte bir de market eziyeti çekilmez oluyor. Buna çare olma iddiasıyla tasarlanan bu ürün yoğun istekle seri üretime geçerse şaşırmam.
sepet hakkında tüm yazılar
Açık Kaynak Kodlu e-ticaret Alışveriş Sepeti: eCart
algoz | 27 May 2010 09:40
Web üzerinden gerçekleşen alışveriş işlemlerinin niceliksel verilerinin devasa boyutlara ulaştığı günümüzde Web alemi, büyüklüğü ve sektörü ne olursa olsun her türden şirketin bulunması mecburi bir hal almış olan bir satış/tanıtım/pazarlama alanı konumunda.
Şirketlerin Bunu gerçekleştirebilmesinin bir yolu, malum popüler alışveriş sitelerinde bir mağaza/dükkan açmaksa, diğer bir yolu da kendi müstakil alışveriş sitelerini hazırlamaktır. Şirketlerin bu ihtiyaçları göz önünde bulundurularak hazırlanmış bir uygulama olan eCart, PHP ve MySQL üzerine inşa edilmiş, şık tasarımı ve kullanışlı özellikleri ile dikkat çeken, ücretsiz ve açık kaynak kodlu bir e-ticaret Alışveriş Sepeti uygulaması.
eCart, arama motorları (SEO ) ile kan kardeşliği, gelişmiş kategorilendirme altyapısı, Ajax’lı Yönetim paneli, birden fazla mağazanın yönetilebilmesi ve tüm işlemlerin tek sayfada yapılabilmesi gibi birçok özelliği şirketlere sunmakta.
YEMEKSEPETİ.COM
mehmetbastug94 | 17 August 2008 16:52
Arkadaşlar belki çoğunuz duymuşsunuzdur bu siteyi ama ben yinede tanıtayım dedim.
1-)Yemek sepetinin amacı nedir ?
-Yemek sepeti çeşitli pastahane, ocakbaşı, restorantlar ve mcdonals hatta burgerking vs. gibi çok ünlü firmalarla çalışıyor. Bu firma insanların karnını doyuruyor.
2-)Kazançları nedir? Neden böyle bir masrafa girmişler?
-Ünlü firmalardan aldıkları komisyon + site reklamları
3-)Bizim bir kazancımız var mı ?
-Olmazmı. Site sahipleri her ay yeni bir promosyon yapıyorlar mesela bu ay en çok paraya sipariş verene değil en çok sipariş verene 1000 ytl lik çek veriliyor…
Naylon Torbalar
Chat Noir 1 | 05 July 2008 20:21
Neredeyse herkes alışveriş yaptıktan sonra aldıklarını eve götürmek için naylon torba kullanıyor. Türkiye’de yılda 5 milyon ton naylon poşet üretiliyor. Eve getirdiğimiz naylon torbaları daha sonra çöp torbası olarak kullanıyoruz. Yani evimizde geçirdikleri zaman sanırım bir haftayı geçmiyordur. Ve bir naylon poşetin yok olması 400 ila 1000 arasında bir zaman alıyor. Kullandığımız her naylon torba ile çevreye zarar veriyoruz. Peki ne yapmak lazım.Alışverişe giderken yanımızda file yada bezden yapılmış torba götürebiliriz.Elinizde böyle bezden yapılmış bir torba yoksa bile bunu eski tişörtlerinizi kesip dikerek yapabilirsiniz.
Naylon torbaların üretimlerini ve ancak 1000 yılda yok olacak çöp yığınlarına nasıl dönüştüklerini bu videodan izleyebilirsiniz.
Kefil..
kopanisti | 03 March 2008 12:56
Böyle kredi kardı ıvır zıvırının olmadığı dönemlerde taksitli alışverişler senet tabir edilen değerli kağıtlar doldurulmak suretiyle yapılırdı.
Misal bir beyaz eşya mağzasından bir buzdolabı alacaksınız diyelim. Beğendiniz dolabı, kaç para diyorsunuz mağzacı size peşin para şu kadar taksitli isterseniz eğer diyor o zaman da farklı seçeneklerimiz var diyor.
Açıyor masasının ütündeki tozdan sigara külünden ve çaydan renk değiştirmeye başlayan sarı klasörü, buluyor cari ayın taksit listesini ve okumaya başlıyor.
Efendim diyor 6 aydan 12 aya kadar taksit seçeneklerimiz var, 6 ay olursa şu kadar 10 ay olursa bu kadar 12 ay olursa da şu kadar ödemeniz gerekiyor. Tamam diyorsunuz ben dolabı alayım ve 10 ayda ödeyeyim.
Peki o zaman senet yapalım diyor, senetler dolduruluyor, pul yapışıyor, bir pulun üstüne bir açığına imza, 2 tane de kefil vermeniz gerekiyor, sonra nüfus fotokopisi ve çalıştığını iş yerinden maaş bordrosu. Nası yani ne kefili bunlar. Bunlar size kefil olacaklar, yani siz eğer ödeyemez iseniz o zaman tahsilât kefil olan o heriflerden yapılacak.
E peki kefiller için de kefil istiyo musunuz, ya onlar da ödemezse ne olacak. Mağzacının kafası bu raddede duruyor, efendim sistem böyle maalesef kefilsiz senet yapamıyoruz. Yaa öyle mi, ben o zaman bu dolabı almayayım deyip de mağazadan çıkıyorsunuz ya işte bu işleme bayılırım, mağzacının suratı aynen şallak mallak olup yamulmuştur.
Bunu yapabilen kişilikte kişi sayısı çok azdı o devirlerde, herkes 2 kefille mağzaya gelir doldurur senetleri alırdı dolabı, makinayı. Sanki dolapsız yaşanamazmış gibi boyun eğerdi mağzacıya, patrona, sermayeye, o yea!
SIR (THE SECRET)
| 23 July 2007 12:05
Şu sıralar en son satanlar arasında “the secret” diye bir kitap varmış. Geçenlerde internetten kitap ısmarlarken, daha önce de duymuş olmamdan dolayı bir bakayım dedim. Nasıl birşeydir, neyin nesidir? Süslü püslü bir kapak… Hoşuma gitti. E, hadi dedim bunu da ekleyeyim sepetime. Zaten internet bizi gittikçe daha çok alışveriş canavarı yapıyor. Köşede “sepetime ekle” butonu öyle masum, öyle cilveli duruyor ki, içimizdeki canavar “ekle ekle” diye çığlıklar atıyor.
Nihayetinde içimdeki canavara yenik düşüp, ‘zaten kitaba verilen paraya acınmaz ekleyiver gitsin’ diye kendimi avutarak sepetime koydum. Günler geçti. Kargo getirdi kitapları. Onu bir kenara koyup başka kitaplar okudum. Bir türlü içim ısınmadı şu “the secret” a… Öylece duruyordu fakat bir türlü okuma cesaretini kendimde bulamıyordum. Sonunda içini açtım, baktım. Aşırı süslü… İçi, dışı pek bir işveli! Okuyucuyu demek artık böyle kandırıyorlar, diye hayıflandım durdum birkaç gün daha. Sonunda şiddetli bir cesaretle açtım, başladım okumaya. Okudukça çekti, hoş zaten ufacık bir kitap, yarısı da resim dolu ya. Olsun!
Alayı balon bunların
kopanisti | 06 July 2007 01:31
Geçenlerde İspanya’da yapılan balon festivalinde bulundum. Bu balonun uçma olayı aslında ısınan havanın hafiflemesi ve yükselmesi prensibiyle çalışan basit bir sistemdir, fazla da kafa yormaya gerek yoktur.
İçine insan girecek büyüklükte bir sepeti vardır ve bu setep balonun ent alt açık dairesine halatlarla bağlıdır. Bu sepeti uçmadan önce yerdeki sabitlere de halatlarla bağlamak lazımdır ki mazallah sizden habersiz uçmasın.
Oturulabilir Market Arabası
semazem | 27 January 2007 11:13
Büyük marketlere gittiğinizde domates tezgahının önünde 10 dakika dikilip tektek bütün domatesleri inceleyerek en iyileini alanlardan mısınız ? Bu sırada ayaklarınıza kara sular iniyor mu ? İşte adamlar sizin için üretmişler bunu.
Ama benim için de çakmak şeklinde tabanca yapmışlar haberiniz olsun, önümde durmayın. tabutlu market arabası yaptırtmayın bana…
kurye sepeti veya sepet sepet yumurta
sahip | 22 November 2006 10:27
yemeksepetiuygulamasının başarısından sonra şimdi de kuryesepeti.com
başka ne sepetler göreceğiz bakalım?
girşimcilik başına:
faiz sepeti
tatil sepeti
uçak sepeti
bilet sepeti
sepet sepeti
en iyi sepet
sepetini kendin yap
…
triobike
schizophrenia13 | 21 November 2006 15:48
triobike
triobike firması bildiğimiz bisikletleri çocuk sahibi bisikletseverleri düşünerek güncellemiş. istenildiğinde normal bir bisiklet istenildiğinde sepetli bir üç teker bisiklet, istenildiğinde de çocuk arabası olarak kullanılabilen gayet şık ve basit olan bisikletin etiket fiyatı donanıma bağlı olarak 2500 euro civarında ki bunun ülkemizdeki fiyatını siz düşünün.