Şu sıralar en son satanlar arasında “the secret” diye bir kitap varmış. Geçenlerde internetten kitap ısmarlarken, daha önce de duymuş olmamdan dolayı bir bakayım dedim. Nasıl birşeydir, neyin nesidir? Süslü püslü bir kapak… Hoşuma gitti. E, hadi dedim bunu da ekleyeyim sepetime. Zaten internet bizi gittikçe daha çok alışveriş canavarı yapıyor. Köşede “sepetime ekle” butonu öyle masum, öyle cilveli duruyor ki, içimizdeki canavar “ekle ekle” diye çığlıklar atıyor.Nihayetinde içimdeki canavara yenik düşüp, ‘zaten kitaba verilen paraya acınmaz ekleyiver gitsin’ diye kendimi avutarak sepetime koydum. Günler geçti. Kargo getirdi kitapları. Onu bir kenara koyup başka kitaplar okudum. Bir türlü içim ısınmadı şu “the secret” a… Öylece duruyordu fakat bir türlü okuma cesaretini kendimde bulamıyordum. Sonunda içini açtım, baktım. Aşırı süslü… İçi, dışı pek bir işveli! Okuyucuyu demek artık böyle kandırıyorlar, diye hayıflandım durdum birkaç gün daha. Sonunda şiddetli bir cesaretle açtım, başladım okumaya. Okudukça çekti, hoş zaten ufacık bir kitap, yarısı da resim dolu ya. Olsun!Şimdi biraz kitaptan bahsetmek istiyorum. Evet dışı fazla albenili bir kitap için. Ama içi bence hiçte öyle önyargılı olduğum kadar boş değil. Yalnız şunu itiraf edeyim ki “sır” denilince ben çok büyük birşeyi açıkladılar sandım. Anneannemin, babaannemin sürekli söylediği birşeymiş bu sır dedikleri. Zaten eskiler hiç boş değil. Anneannemin bir sözleri vardır, gülmekten yerlere yatırır beni ama çok dolu doludur o sözler. Gevezeliği bırakıp şu sözle konuya girmek istiyorum. Daha girmedin mi yahu diye kizmayın bana… “Birşeyi 40 kere söylersen olur” Evet birşeyi 40 kere söylersek olurmuş. Öyle derler yani. Bu bilindik lafın üzerine “sır” gibi gizemli bir ad verip, süsleyeceklerini hiç ummazdım. Ama yapmışar… Güzel de yapmışlar, helal olsun. Ben beğendim. Kitabın şu an yarısına kadar ancak okudum sanırım.
Çekim yasası… Sır’ra göre biz insanlar şu an yaşamakta olduğumuz hayatı, evimizi, arabamızı, mutluluklarımızı, mutsuzluklarımızı hep kendimize çekmiş bulunmaktayız. Benzer benzeri çekermiş. Düşünceleriniz olumlu ise, olumlu şeyler olur, eğer olumsuz düşünüyorsanız sürekli başınıza hep olumsuz şeyler gelirmiş. İnsanların sınırsız kuvvetleri olduğu söylenir hep. Düşüncelerimizle hayatımıza yön verebileceğimizi, kendi hayatımızı şekillendirebileceğimizi anlatıyor bu kitap. İyi düşünürsek başımıza iyi olayların geleceğini, “neden en berbat şeyler benim başıma geliyor” diye söylenirsek de bütün olumsuzlukları çekim yasası sayesinde üzerimize çekeceğimiz söyleniyor kitapta. Ve daha neler neler söyleniyordur ama henüz bitiremedim. Belki kandırmaca, belki saçmasapan birşey, belki içten içe inanmıyorum… Yalnız inkar edemeyeceğim birşey var ki , o da bu kitabın düşüncelerimi değiştirip, beni tamamen olumluyu düşünen bir insan yaptığıdır. Belki hayatmda hep harika şeyler olmayacak, belki çok mutlu olup dört dörtlük bir yaşama sahip olamayacağım, gerçek şu ki, insanların biraz olumlu düşünüp kendilerini iyi hissetmeye ihtiyaçları var her ne olursa olsun. Çekim yasası olsa da olmasa da.4 gün önce önce bir an hiçbir şeyin anlamı olmadığını düşünmeye başlamıştım bazı olaylar sonucu. Bu olaylardan sonra kitabı okumaya başladım. Şimdi beni üzen herşey yine beni üzmeye geldiklerinde kulağıma çarpıp “tınnnnnnnnn” diye bir ses çıkarıyorlar.Gıcıklık yapıp şunu sormadan edemiyorum; şimdi ben ölümden tırsan bir insan olarak ölmeyeceğimi düşünmezsem ölmeyecek miyim? O zaman kitap yalan mı olacak?
yorumlar
🙂 herşey yalan sugurcanım
Eğer bi ilişkinizin devam etmesini istiyorsanız karşı tarafın olumlu taraflarını düşünürseniz karşılığı fazlasıyla geri gelecektir. Ya bu kitap çok şişirildi,denildiği kadarda gizemli falan da değil. Zaten bilinen şeyleri pompalayıp farklı bi sürümde önümüze koymuşlar. Bu kadar eleştiriyorum ama bende okudum ve istemeden benide olumlu bi insan yaptı.
bence de sisirme ama yine de kitaba kötü diyemiyorum hic olmazsa ne olur olsun olumlu düsünmeyi aliskanlik etmeye basliyorum. pollyanna olicizzzzz yakinda
şeker,sanırım bir tek ölüme çare yok:)iyi yapmışsın, değişik bir kitap okumakla bence…ben genelde best seller kitaplardan kaçarım:)benim yapmadığımı yapmışsın:)
ben tavsiye edilmeden kitap alamiyorum mak:) öyle bir huyum var. bestsellerlar cikis yolu oluyor bazen kitap okumak icin.
hoşgeldin makalecim, sorun hala devam ediyor:(
şeker;ben kitapçıda ayakta dikilip saatlerce rafları inceliyorum:))gıcık oluyorum,zor beğeniyorum,o yüzden yorgun, susuz, uykusuz gitmemeye çalışırım:))sağol results:)sorun derken?
ben internetten ismarliyorum o yüzden iclerini acip bakma gibi bir firsatim olmuyor:) yoksa ben de herhalde birkac saat kalirim.
anladım…o da güzel bir yöntem şeker:)
sungurcan sana bir kitap önere bilirim.Danielle Steeel’in sevgi bildirisi inan ki bir solukta okuyacağın kitap ben okudum.beğenmezsen yolla yine okurum.Secret bende de var. Benım değil arkadaş verdi bı baktım,baktım ama fazla beğenmedim.başka bir kitaba başladım Alexander Cordell umut yolu çok heycanlı vede güzel .Ama sevgi bildirisini mutlaka oku
6666 sen okumazsın olur biter
tachyon anlaya sivrisinek saz anlamayana davul zurna az.
Kitabını okumadım ama belgeseli seyrettim. Doğrusu etkilemedi desem yalan olur. Aslında uyguluyormuşum ben bu yöntemi :). Eskiden dergileri kurcalayıp neyi çok istiyorsam resmini kesip bi dosyaya yapıştırırdım. Hayal dosyam işte :))Bi kaç yıl sonra o dosyaya hangi resmi yapıştırdıysam almışımdır :). Hatta 4 hayalim vardı ve gerçekten gerçekleşmesi çok zordu ama hepsini elde ettim. Bence sır içimizde. Bazı insanlar istesede elde edemezler, çünkü içlerinde yoktur.
tüm kişisel kitaplarının özeti;
5 tir alacam diyorum almıyorum. Ama almak lazım galiba…
saçmasalak kitaba paranı ve vaktini harcama derim ben haddim olmayarak…
Ya abi herkes al oku diyor
Mevlana’nın 1259-1263 yılları arasında yazdığı MESNEVİ,bugun SECRET olarak karşımıza çıkıyor..MEVLANA felsefesini uygulayanlar,MESNEVİ okuyanlar parmakla gösterilecek kadar az iken SECRET kapış kapış gidiyor…Gel de şaşma…..
Siz okudunuz mu ?
MESNEVİ 6 cilt ve 25.618 beyitten oluşmaktadır…..MEVLANA’nın 7 öğüdünü uyguladığınız an,MESNEVİ’yi anlamanız çok daha kolay olacaktır…..1-CÖMERTLİK VE YARDIM ETMEDE AKARSU GİBİ OL2-ŞEVKAT VE MERHAMETTE GÜNEŞ GİBİ OL3-BAŞKALARININ KUSURUNU ÖRTMEDE GECE GİBİ OL4-HİDDET VE ASABİYETTE ÖLÜ GİBİ OL5-TEVAZU VE ALÇAKGÖNÜLLÜLÜKTE TOPRAK GİBİ OL6-HOŞGÖRÜRLÜKTE DENİZ GİBİ OL7-YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN,YA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL….BUNLARI UYGULADIĞINIZ MÜDDETÇE,EMİN OLUN HAYAT SİZE ÇOK DAHA GÜZEL ŞEYLER SUNACAKTIR….
DevilorAngel ben kitabi okumaya basladigim zamanlarda yazdim bunlari. Ilk baslarda öyle bir heves geldi. Gercekligine inandim. Sonra yok pozitif düsüncem yok bilmem ne diye yordum kendimi. Ama hersey yine ayni rutininde devam edince yok dedim olmicak bu is. Ben beceremicem dedim… Becerenler varsa bile pozitifligi üzerlerine cekmeyi ben basaramadim. Insan akllindan negatiflikleri atamiyorbana biraz tuzu kurularin kitabiymis gibi geldi.cok dertli bir insana okutmayi denesinde biri kafasina yesin sonra kitabi…
Fasul canim benim…bu aralar bldigin gibi turuncu sac diye yirttim kendimi:):)bugün kuaförümle konustum cekimser davrandi. vazgectim. senin turuncu sacli resmini yapistirayim en iyisi bir yerlere… birgün benim de olur:D
Mesnevi bunu bilmek lazım en azından devamını bilmek…
Kitap klasik bu tarzdaki herhangi kitaplardan biri aslında aman bunu ne okuyacağım diyenler varsa belgeselide var, kitapla cümlesi cümlesine aynı zaten.Beni artık açmıyor bu tarz kitaplar yok şöyle düşün yok pozitif ol dedikçe sinir kat sayım artmaya başladı,oradan atıp tutması kolay gel ulan sen bir gününü benim yerime geçirde ben sana milyarlar vadedeyim diyesim geliyor artık:)Yani iyice psikolojimi bozup beni komplekse itiyor:)Birde sürekli olarak yok isterseniz çok paralar kazanıp lüks içinde yaşayabilirsiniz gibi salakça mesajlar var bu yüzden amacın mutluluktan saptırıldığını ego ve hırsa dönüştüğünü düşündüm.Ben şahsen zen ve okçuluk yada zen ve ikebana tarzı kitaplar önerebilirim.Daha saf ve mutluluk,doğallık üzerine yazılmış kitaplar ve bir felsefesi var en azından.
Onur bi ara hatırlat konunun bu kadar basit olmadığını hatırlatıyım sana…
@devilor bir ara hatırlat, konunun bu kadar basit olmadığını hatırlatmanın bu kadar basit olmadığını hatırlatayım sana…
Gülümsememe izin var mı? Kardeş…
aynı izni senden alamadan ben gülümsedim gitti.izin senin dicem de, kinaye var mı bu sözün içinde onu anlamadım…
Tabiki devilor angel,konuyla alakalı başka bakış açılarına açığım.Benimki biraz mizahsen olmuş ama olsun:)