bildirgec.org

sanayi hakkında tüm yazılar

Fabrikalara hafta sonu ucuz elektrik geliyor

nzright | 14 June 2008 08:29

Yaz mevsiminde klimalar sebebi ile artan enerji talebini karşılamakta zorluk çeken Enerji Bakanlığı çözüm için iki formül üzerinde duruyor.

Birincisi: hafta sonunda sanayiye verilen enerjinin fiyatını düşürmek. İkincisi ise cep yakacak: Konutlarda 200 kilovatı aşan tüketim için zamlı tarife uygulamak.

YÖK, YOK Olmalı mı?

pelitas | 26 December 2007 00:26

1980-82 döneminde Türkiye’de iki önemli şey olmuş. Birincisi Türkiye’de yerli sanayi kurma kapısı kapatılmış. Bununla bağlantılı aynı sıra ikinci bir olay var: YÖK kurdurulmuş. YÖK’ün kurdurulmasının sonucu nedir? Üniversitelerde araştırma adeta yasak edilmiş. Yasak demeye gerek yok, fiilen nerdeyse yasak hale getirilmiş. Araştırma yapamazsın, yaparsan da bir sürü dert alırsın. Fizik, kimya gibi konularda bile sahici araştırma yapanın başı derde girer olmuş. Araştırma yapmak yerine 40 saat ders verip para alıp, hazır ekmek yiyeceksin. Oh ne ala! Böylelikle üniversiteler bitirilmiş. Üniversitelerde bugün bilim de yoktur, eğitim de yoktur. Peki niye Üniversiteler bitirilmiş? 70’lerin sonlarına kadar millet iki kelime ile (faşist, komünist) birbirine düşürülüyormuş, bombalar patlıyormuş. Bu anarşi olaylarına rağmen üniversitelerde araştırma, bilim, teknik havası başlamış. Sanayiler yerli imkanlarla kurulmaya çalışılırken, örneğin; bir plastik fabrikası kurulacağı zaman üniversiteden konuyla ilgili kişilere araştırmalar yaptırılıyormuş. Bir taraftan sanayi durdurulmuş. Yerine turizm yerleştirilmiş. Gana’ya İngilizler aynı modeli sokmuşlar. “Canım sizin yapmanıza gerek yok.” Biz size satarız. “Siz turizmle geçinin.” demişler. Türkiye’de sanayinin durdurulması, aynı zamanda üniversitelerde araştırmanın (bilim, teknik) bitirilmesi suretiyle; sanayi kuracak, teknoloji geliştirecek insan gücünün engellenmesi bugünler de ki buhranlarımızı hazırladı. Maalesef Türkiye’de bugün meslek sahaları yok denecek kadar yok! Mühendisler (elektrik, makine hele de temel bilimlerde öğrenim görenler) meslekleriyle hiç alakalı olmayan işlerle uğraşmak zorunda kalıyorlar. “Kumaş dokuyacağız”… “Avrupa’dan makine alacağız”… Diye durdurup, bitirmişler bizi. Şimdiye kadar dokuma tezgahları için verilmiş olan döviz, dışarıya satılan tüm dokuma ürünlerinden alınan dövizden daha fazla imiş! Nitekim dokuma ürünlerini de, “Çin ve Pakistan’dan daha ucuza alırız… Demişler!

BüYüK SIR…

| 26 April 2007 17:22

Zorlu’nun ‘sırrı’ açıklandı

Zorlu Grubu’nun bir süredir merakla beklenen yatırımı kamuoyuna açıklandı.

Alternatif enerjiler konusunda Ar-Ge çalışmaları yürüten Vestel ekibinin geliştirdiği ve yaklaşık bir yıl içinde tüketime sunulacağı belirtilen hidrojen bazlı yakıt pilleri ile enerji sistemleri tanıtıldı.

Ülkemizdeki bor madenini kücümseyen arkadaslarin dikkatine.:-))))

Türk Tasarımı ve Üretimi Kaideye Monteli Stinger Sistemi

woofwoof | 14 April 2007 01:22

Atılgan KMS Sistemi
Atılgan KMS Sistemi

KMS (Kaideye Monteli Stinger) Aselsan’ın, tek er tarafından kullanılan ve omuzdan atılan Stinger füzelerinin etkinliğini arttırmak amacıyla tamamen milli olarak tasarlayıp ürettiği hava savunma sistemdir.

Sistemde hedef tespitinden, hedefin izlemesine ve makineli tüfeğe mermi sürüp çekmeye kadar bütün işlemler otomatik olarak yapılır. Bu sistem atış kontrol bilgisayarı, gündüz görüş kamerası, termal kamera, lazer mesafe bulucu ve sistemin öz savunmasını sağlamak amacıyla eklenen 12.7 mm lik bir makinalı tüfekten oluşur. Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri’ne yönelik olarak geliştirilen üç ayrı modeli bulunmaktadır. Sistemlerin genel mimarisi aynı iken; taşıdıkları atışa hazır Stinger sayıları ve taşıyıcı olarak kullandıkları araçlar farklıdır.

başbakan’dan nükleer çalışmalara yeşil ışık

AIC | 21 May 2006 16:18

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye‘nin sanayideki rekabet içinde yer alabilmek amacıyla nükleer enerjiye yönelik çalışmalar yaptığını, bu konuda ABD, Kanada, İngiltere ve Almanya ile görüşmeler yürütüldüğünü belirterek, ”Kitle imha silahı olarak gördüğümüz zaman nükleer enerjiye olumlu yaklaşmamız mümkün değil. Barışçıl amaçlarla olduğu zaman buna kimsenin söz söyleme hakkının olmadığını da söylemek durumundayız” dedi.

ah izmit ah

pagan | 06 March 2003 11:46

izmit, seni çok seven ama senin hiçbirzaman hakettiği ilgiyi göstermediğin bir şehir gibi.

öyle ki, bir çok kez o şehrin içinden geçtim. sadece bir saat, iki saat durdum. hep mutlu anlarım oldu. izmit, öyle bir yerde ki sanki, dünyanın başkenti istanbul kadar önemli. oraya gitmrk için, oradan çıkmak için, muhakkak izmit’e uğramalısın. kültürlü insanları olan, güçlü ekonomil katkıları olan bir sanayii şehri.

sürrealist bir rüya gibi aklımdan çıkmayan görüntüler; o malum geceden birkaç saat sonra, denize baktığımda, denizi göremeyişim. sadece insanlara ait eşyalar, şemsiyeler, dolaplar, şişmiş insan ve hayvan cesetleri, yüzlerce ağaç.