Günümüzde her şey tüketim nesnesi haline gelmiştir. Teknoloji gelişti. İnternet dünyası ortaya çıktı. Herkes her şeye ucuz ve kolay bir şekilde ulaşmaya başladı. Çeşitlilik, farklılık, bireysellik arttı. İhtiyaçlar ve beklentiler yükseldi. Bastırılmış istek ve arzular gün yüzüne çıkmaya başladı. İnsan, temel ihtiyaçlarını karşılamak ve aşmak için büyük çaba göstermeye başladı. Yaşamını haz ve tatmin üzerine kurguladı. İnsanının tek amacı; görsel, fiziksel ve tensel tatmine ulaşarak yaşamdan haz ve zevk almak oldu. Erkek egemen bir dünyada kuralları koyan da erkek zihniyeti oldu.
nesne hakkında tüm yazılar
Zaman ve Mekanla Sarılmış Benlik
HBOZTOPRAK | 19 October 2010 17:18
Doğduğumuz andan itibaren üç artı bir dünyada buluyoruz kendimizi. Varlığımızın sıfıra en yakın noktasından itibaren bilinçsiz(!) edimlerle duyular işlemeye başlıyor. İlk göz açma, ilk dokunma, ilk duyma, ilk tatma…İlk önce fizyolojik ‘ben’liğin gereklerini karşılamaya çalışıyoruz. Bir anlamda, süt ile başlıyor dört boyutlu dünyadaki ilk nesneleştirmemiz. Aynı zamanda zihnimize de algısal kodlar yüklenmeye başlıyor ve zihinsel ‘ben’liğin gereklerine yöneliyoruz. Örneğin; sütün ne olduğu ile ilgili algısal kodlar oluşarak, tadı ile ilgili bir algıya ulaşıyor, içtiğimiz şeyin su olmadığını kavrayabiliyoruz. Daha sonra duygusal ‘ben’liğin gerekleri ile karşılaşıyoruz, ablamızı/abimizi kıskanıyoruz, arkadaşımıza darılıyoruz v.s. Sonrasında kapital ‘ben’liğin bizden beklentileri ile karşılaşamaya çalışıyoruz. Benim defterim, benim çantam ile başlayan bu süreç benim arabam, benim evim, benim param gibi kalıplarda ömür boyu devam ediyor. Büyüdükçe anlamlandırma ve nesneleştirme de devam ediyor. Dışımızdaki eşyaya ait algısal kodlar da bütünün parçaları olarak zihnimizdeki yerini almayı sürdürüyor.
Asp’de Textstream Nesnesi
angelsdemos | 03 November 2009 10:45
Textstream nesnesi *.txt dosyaları üzerinde işlem yapabilmeyi sağlar.(*.txt oluşturma,veri yazma,silme,düzeltme..).Bu sayede küçük veritabanları oluşturabilirsiniz fakat acsees veya sql gibi kullanışlı,hızlı ve güvenli olmaz.Fakat küçük işlerde kullanabilirsiniz.
*.txt Dosyası Oluşturma
Dosyamızı oluşturmak için textcreatobject methodunu kullanıcaz.
Örnek ;
|
|
jQuery ile taşınabilir nesneler yapma
admin | 06 August 2009 13:52
Mutlaka görmüşsünüzdür.Bir nesneyi istediğiniz yere taşıyabiliyorsunuz.Özellikle wordpress gibi sistemlerde bu çok yaygındır.Peki bunları nasıl yapıyorlar?
Aslında bunu yapmak Javascript için sayfalarca kod sürebilir.Ama jQuery için tek satır kod.Nasıl mı?Birlikte görelim:
Bu tekniği bize jQuery Ui sunuyor.Birkaç dosya include edicez tabi olsun o kadar.İlk önce include edeceğimiz dosyaları indirelim.
jQuery’yi indirmek için burayı
Buradan da indireceğiniz jQuery Ui özelliklerini seçerek ui.core ve ui.draggable dosyalarını indirin.
|
|
Burda “box” id’li div’e draggable yani taşınabilir özellik verdik.
Bir de bırakılabilir özellik alanlar var.Biz bunlara droppable diyeceğiz.
jQuery Ui sitesinden droppable işaretini de seçerseniz bu dosya da iner.
|
|
Burda da draggable nesneyi droppable nesneye taşıdığımızda veya bıraktığımızda olacakları sıralıyoruz.Yukarıdaki “droppable-active” ve “droppable-hover” class’dır.
Gördüğünüz gibi birkaç kodla oluyormuş.Artık daha dinamik sayfalar hazırlayabilirsiniz.
GECENİN İKİSİNDE GÜLEBİLEN KAPI TOKMAĞI
il mare | 10 July 2009 13:32
🙂
“Nesneler kullanılır,tekrar yerlerine konur,onların içinde yaşanır:Onlar aletten başka birşey değildir.Ya ben,beni etkiliyorlar.Dayanılır şey değil…”
“Nesneler yalnızca baktığımız şeyler değil,onlar aynı zamanda bakanlardır”
gibisinden çıkarsamalar yapmış varoluşçuluğun simgesi Jean Paul Sartre bir kült olan “Bulantı” adlı eserinde.Nesne olarak algıladığı elini attığı her şeyin, aynı zamanda kendisinin de varlığını eş zamanlı olarak benimsediğini savunuyor Sartre ve bu derinden hissedilen varlık kavramının her yerde karşısına çıkıyor olması bir süre sonra onda bulantı hissini kaçınılmaz kılıyor.Eser,alıntılanan bu kısıma,Roquentin adlı karakter aracılığıyla çok daha geniş açılardan bakıyor,ben henüz okumadığım için geniş bir kitap çözümlemesi yapamayacağım ama çözümlenmiş şekilde rastladığım bir makale,bana çocukluğumun yaratıcılıklarını hatırlattı.
Tahmin ediyorum ki küçüklüğünde neredeyse herkes beynini ‘kapı’ya neden ‘kapı’diyorlar gibisinden sorularla meşgul etmiştir,ya da şimdi söyleyeceğimi herkesin deneyimlediğinden emin değilim ama belki çoğu kimse benim gibi bir televizyonun düğmesini şaşkın bakışlarla arka arkaya 10 kez açıp kapatmıştır ve bu davranış bende,yaşına yakıştığı gibi 3 yaş civarında sergilenmemiştir,tamamen teknik olayı çözme,onu anlamlandırma adına eyleme geçmiş olacağım ki dokunduğum ve televizyonun üzerinde eş zamanlı olarak yanan kırmızı ışığa hayat verdiğimi gözlemlerken o tuş ile bütünleştiğimi,bir yandan elimle onu hisetmeye çalışırken bunu yapamadığımı hatırlarım ben.Hareket imkanı benim elimde olan nesneleri anlamlandırmaya çalışırken,ortaya çıkan kinetik enerjinin büyüsüne kapılıp nesneden daha da soyutlanmama şahit olmuştur zavallı beynim.Ve bu kadar kafa yormanın üstüne onlara haddinden fazla bir varoluş anlamı yüklememek de olmaz tabi,havada kalır tüm çocukluk uğraşlarım.Bu bahsini ettiğim,cansız varlıkların gerçekten de cansız mı olduklarına dair sorgulamaların,diğer durumlar gibi çok sayıda çocukluk dönemine şahitlik ettiğini tahmin ediyorum.
Boş bir odada,sıkılmaya doymayan klasik bir çocuğun,yapacak uğraş bulamadığı zamanlarda etrafındaki nesneleri izleyip onlara anlamlar yüklemesi kaçınılmazdır.Genellikle yetişkin çocukları barındıran misafir evlerinin odaları böyle çıkarsamalara şahitlik ederler,ne kutsal odalardır o misafir odaları,nasıl orjinal bir beyin jimnasitiğine,çocukların akıl almaz gelişim süreçlerine araç olmuşlardır bilmezler hiç…Mi desem? Biliyorlar mıdır acaba? İşte bu soru etrafında dönüp durduğum çoktur.Sıkılganca karşısında oturduğum kapı ve tam üzerinde onun gözü addettiğim tokmağı…İşte orada,bana bakıyor,gülmediği ne malum…Hareket edenler gülebilir,kapı hareket ediyor,tokmağı da öyle;kendi kendini hareket ettirebilenler gülebilir,çiçekler böcükler bunu yapıyor,görmemişim güldüklerini;tamam,taaamam insanlar gülebilir,çünkü gülecek bi çift göz ve bir ağızları var,hayır olduklarından değil gülmeleri;güldüklerini belli etmeye yarıyor onlar;yani onlarsız da gülünebilir,tıpkı onları olmayan ağaçlar,böcükler gibi;taamam sadece aklı olanlar,birşeyi algılayabilip komik bulanlar gülebilir;yoo birşeyi algılama yetisini kaybedip delirenler de sürekli gülebilir,ama onlar da insan,yani sadece insanlar mı gülebilir…Yani gülebilmenin canlı olmakla değil insan olmakla mı ilgisi varmış.E kapı tokmağı insan değil,gülemez evet ama canlı da mı değil?Hadi hem canlı hem algılama yetisi olan birşey,bir çiçeği örnek verelim,sabah olunca açması güneşten midir tek,gülüyor olamaz mı ve gecenin karanlıklarına en içten de ağlayan?
Aman tanrım,neler söylüyorum ben,saat tam 02.21,yeterince açık sanırım…
böylesinin hatırladıkça gülecek ne çok anısı vardır:)
ilham alınası 60 Tipografi
safayasin | 12 June 2009 16:17
birçok yazı türüyle ilgilendim hat, kaligrafi, graffiti gibi. fakat Tipografi ve hat üzerine tanımam. Tamamen üstün bir ustalık ve hayal gücü isteyen bir sanattır. (diğer yazı şekilleri de çok büyük beceri ister tabii). Konu başka yere gitmeden dönelim; Tipografi reklam amaçlı veya bir mesaj verme amaçlı yapılan eserlerdir. Tipografiye eser dememin sebebi yazı yazılırken belirli şekiller ortaya çıkar bu bir insan yüzü olabilir veya bir nesne. Bu yazıda 60 üzerinde Tipografi örneğini inceliye bilirsiniz.
c# resim format çevirici jpeg, gif, png, bitmap, tiff
skid | 17 April 2009 11:02
Zamanında bir arkadaşım için yazdığım resim çevirme nesnesi. Resmin formatını çevirmekle kalmayıp kalitesini de değiştirebilirsiniz.
|
|
HTML Kullanmadan JavaScript Include
lazaronnie | 27 March 2009 12:40
Web sayfaları geliştiren tüm heskesin bildiği gibi, projelerimizde inline (yani sayfa içinde) çeşitli scriptler yazabileceğimiz gibi, scriptleri (yani çalışan program parçacıklarını) bir başka dosya (veya dosyalar) içinde tutup ön sayfalara referans kodlarıyla dahil ederek, html kodlarımızda sadeliği (ve iş bölümünde kolaylığı) arttırmış oluyoruz.
Aşağıda yapacağımız çalışma için bize jQuery isimli javascript kütüphanesi gerekmektedir. Çünkü bu kütüphane AJAX işlemlerini kolay bir şekilde halledebiliyor. Gelin şimdi bu kütüphaneyi standart yollardan sayfamıza dahil edilecek örneği verelim. Böylece hem istemci taraflı tasarıma yeni başlamış arkadaşlarımıza include (dahil etme) için örnek oluşturalım hem de normal yollardan bir scriptin ne şekilde sayfaya dahil edildiğine yeniden bakmış olalım. Bu şekilde aşağılarda anlatacağımız gibi standardın dışına çıkarak web sayfalarımıza başka yollardan script dosyalarını dinamik bir şekilde yüklediğimizde meydana getirdiğimiz farklılığı gözler önüne sermiş olacağız.
Nesne Yönelimli Javascript Uygulamaları
admin | 07 January 2009 10:50
Javascript, her ne kadar bazı yüksek uçan programcılar tarafından bir programlama dili olarak görülmese de (hatta bu sözcüğü olur olmadık kullanmanıza kızarlar) oldukça sağlam ve kendisine insanı hayran bırakan gelişmiş özellikleriyle, bir çok programlama diline taş çıkartıyor. Tüm bu kabiliyetlerini biz sineye çekiyor ve mütevazilik adına javascript’e, ismi gereği script dili demeyi tercih ediyoruz.
javascript, yapısı gereği, bir uygulama oluşturmaya başladığınız andan itibaren, her işlemi bir nesneye yaptırır. İki adım öteye gitmek için nesnelerden başka seçeneğiniz yoktur. Örneğin bir fonksiyon yazmaya karar verdiniz diyelim.
.Net üzerinde php Kullanmak?
Flashcentury | 18 September 2008 14:34
Evet basliktada yazdigim gibi Asp.Net üzerinde php kullanmak mümkün olabilirmi? Cünkü Asp.Net nesne ve bu nesnelere komut veren vb veya c# fakat bu iki dilin yaptigi ayni islemi php de yapabilir gibi geliyor bana.