Maçın Adamı Nihat…
Evet, soru belli… Mucizelere inanır mısınız? İnanmıyorum diyenler için şunu söyleyebilirim. Dün oynanan milli maçı izlemediniz… Türk milli takımı mucizeler yarattı. Ortada zafer yoktu, zaferler üstü bir mucize vardı… Maç öncesi neler düşünüyorduk, neler hissediyorduk kısmına geçecek olursak, 11 kişinin kalbi atıyordu Cenevre’de… Yok yok, yanlış söyledim 70 milyonun kalbi atıyordu orada. Rakip eleme maçlarında sadece 5 gol yemiş olan Çek Cumhuriyeti idi… Herkes gibi ben de yeneceğimize inanmamıştım, sadece bir mucize bekliyordum ve beklediğim oldu. Hatta beklediğimin de üstünde bir mucize oldu. Nerde oldu bu mucize, Czech topu elinin arasından kaydırınca oldu. Hemen bu noktada dansöz elbise sözüyle olan Ahmet Çakar’a kulak vermek istiyorum… “Elhamdülillah Müslümanım. Fakat konuşmalarımda dini ifadelerden çok, rasyonel ifadelere yer vermeyi tercih ederim. Fakat bu farklı, burda Tanrı’nın eli vardı. Tanrı, elini uzattı ve Czech’in elinin arasından topu Nihat’a bıraktı… Kader ağlarını örüyor yani…”
Czech Yıkılmış durumda…
Ancak böylesi bir açıklama milyonların gönlüne bu denli rahatlatıcı bir su serpebilirdi. Çünkü yazmamıştı tarih bunu daha önce. Hiçbir takım dakika 70’den sonra 2-0’lık maçı çevirememişti Avrupa Kupaları’nda…
Maçın adamı Uefa tarafından Nihat seçilse de otoriteler Arda’yı işaret ediyordu. O tek başına bir takım olmuştu, gerçekten şu an Türkiye’yi sokaklara döken o sevdayı ateşleyen Arda’nın o müthiş ayakları oldu. Genç yaşına rağmen çok profesyoneldi. Takımı ateşledi, takımı çeyrek finale taşıdı…
Evet, tekrar soruyorum… Mucizelere İnanır Mısınız?…