bildirgec.org

malı hakkında tüm yazılar

VUVUZELA VE AFRİKA MÜZİĞİ GERÇEĞİ

firatocal | 07 July 2010 08:33

Vuvuzela
Vuvuzela

2010 Dünya Kupası ile birlikte sadece kulağımızın değil , ruhumuzun bile en mahrem bölgelerini tahrip eden vuvuzela gerçeği ile birdenbire yüzleşmek zorunda kaldık… Böylece en bilgilimizden tutun da en cahilimize kadar herkeste bir Afrika Müziği eleştirisi , daha doğru bir deyimle Afrika Müziğini acımasızca eleştirme modası belirdi… Bu küçümseme ve hor görmelerden çok fazla rahatsızlık duydum.. Afrika Müziği sadece vuvuzeladan ibaret değil ve spikerlerin aşağılamalarına kadar varan bu eleştiriler haklı temellere dayanmıyor….

Didgeridoo
Didgeridoo

Çok eski bir gelenekten güç alan Afrika Müziği otantik müzik aletleriyle benzersiz ve mistik derinlikleri özünde barındırıyor… Bu eşsiz parçalardan en ilgi çekici olanı Didgeridoo diye bilinen alettir ve çıkardığı melodi yüzünden batı dünyasında bu adla bilinir

Djembe
Djembe

Diğer bir eşsiz örnek de Batı Afrika’da özellikle Mali, Senegal ve Guinea’yi kapsayan müzik geleneğinin en önemli vurmalı çalgılarından birisi olan djembe dir. Ahşap bir gövde üzerine keçi derisinin giydirilmesi ile oluşur…
Akadinda ise Güney Uganda ve Zambiya ‘ da kullanılan ksilofana benzeyen vurmalı bir enstrumandır.

Afrikalı Sanat Elçisi: Salif Keita

konami | 11 December 2009 14:46

Salif Keita, 25 Ağustos 1949’da Djoliba’da doğan Mali’li şarkıcı ve müzisyendir. Salif Keita, albinoların kendilerine atfedilen şeytani güçler nedeniyle uğursuz olarak görüldüğü bir bölgede albino olarak doğdu. Maliİmparatorluğunu kuran Soundjata Keita’nın doğrudan torunu olan soylu bir aileden gelir.

Eğitimi bittikten sonra ilkokul öğretmeni olmak ister ama dışlandığı için sınava alınmaz. Bu yüzden şarkıcı olmaya karar verir ve bu durum ailesinde bir skandal yaratır. Mali toplumunda, geleneksel olarak müziği sadece Griotsınıfı yapabilirdi ve Keita’lar bir prens ailesiydi. Ailesi tarafından dışlanan Keita, 1968’de Bamako’ya gitti. Bamako’da bir otelde her akşam çalan saksofonist Tidiani Kone’nin Super Rail Band adındaki grubuna katıldı ve modern bir tarzda yorumladığı geleneksel bestelerden oluşan repertuarıyla önemli bir başarı sağladı.

bir zamanlar yerli mali haftasi idi…

iLLERiN HANi | 28 June 2007 11:37

Alkollu bir gecenin sabahinda vucuma su takviyesi yapmak icin kudurmus gibi su sisemi ararken, uyumadan once yanibasima stok yaptigim 1.5 lt lik suyun nasil bitdigini sorgulama yapacak kadar ne taakatim ne de sabrim vardi.. Hemen kalkip uzakta yer alan buzdolabina daha yakin banyoya dalip nefessiz kalana dek cesmeden avuc avuc su ictim.. Bunlari yaparken icimden bir yandan tum anarsikligimle cesmeden mideme dolan florun, kirec’in bana ne kadar zarar vereceginin umrumda bile olmadigini da an be an hatirliyorum.. Babam gorse o halimle “ Yavas ic olum, kaciyormu su » derdi tipki kucukken gecenin bi koru susayip bana su getirdigi an dedigi gibi
Normal sartlarda da; evde damacana bitmis, bi kosu markete gir yenisini al umursamam , arada bir tadina bakarim florun, kirecin…
Vucudumun su seviyesini normal halde sonunda, peki su aynada gordugum sismis goz torba altlarim icin ne bok yapmaliyim derken karin gurultumun verdigi ilham ile gusel bir kahvalti yapmaya karar verdim ammavelakin bir an herseyi unutup aynada gozume carpan 14 dikisli sag kasim bana o lezzetli kahvaltiyi unutturdu baska sey hatirlatti bi an…
Bu kasima her bakisimda Yerli mali haftasi ve poliklinikte ki gusel seksi hemsire gelir aklima,
Yerli Mali haftasina saatler kala gecenin bi yarisi kasimi yarmistim, sen evin icinde kos haliya takil ve supermen halt etmis yanimda isik hizi ile masanin kosesine ucan kafa ile gir.. Cocuk akli, canimi unutmus ve onceligimi yerli mali haftasi icin babamin bana soz verdigi mahallemizin pastanecisinden (sonradan anladim ithal mal kullaniyormus gavur pastaneci) bana alacagi pastaya odaklanmistim.. Tum hazirliklarim tamamdi Yerli Mali Haftasi ( kisaca YMH diyelim bundan sonra ) icin, koka kolalar , cikita muz, washington portakal, nestle cikolatalar ne kadar ithal mal ararsan hazirlamisim..
Herseye ragmen babam okula gitmemem gerektigini solesede allem gullem edip bir lahzada pastayi aldirmistim babama ,YMH yide yarik 14 dikisli bir kas ile gecirmistim…
Tum bunlari an be an hatirlarken ilkokulumda ki YMH ler gecti aklimdan,
Su an aslinda YHM yi tanimlama bicimim ile cocukluk donemim deki dusuncelerim geliyor aklimada guluyorum kis kis…
o zamanlar bana zamani uzatilmis beslenme tenefusu gibi gelirdi YMH ler, ya neden bunu 1 hafta yerine 1 yil yapmamislar diye kafa patlatirdim salak ama has arkadasim salih ile..
3 sinif hamurdan uretilmis gazette kagitlarina sarilmis tostlari, bayat ekmek arasi geceden hazirlanan tomate-peynir ikilisini kimseler gormesin diye gizli gizli yenirken obur taraftan art niyetsiz goz ucu ile zengin bebelerinin getirdikleri muzlari ,cerezleri, borcam saklama kaplarinda ki mis peynirli pogcalar ile midelerini nasil senlendirdiklerini izler di pek cok adem-havva oglu..
Hepimiz toplanarak paylasirdik , cikarirdik annemizin elcegizleri ile yaptiklarini , bilimum ithal zerzavati koka kola, fanta, fruko, nestle,cikita muzlar, tabi kola turka icad edilmemisti daha… Adi ustunde YMH ya , aksini ispatlamak istercesine siniftaki elcegiz urunler disinda alayi ithal..