bildirgec.org

lastik hakkında tüm yazılar

Otomobil Lastiği Pazarı Elinizin Altında

guestuser | 09 June 2007 15:09

Arkadaslar aracıma yaz öncesi iyi bir takım lastik almak istiyordum.Genelde oto sanayiye giderdim bu işler için ama bu sefer bi interneti kolaçan edeyim dedim ve bu işlerin internette de bayağı bir yol katttetigini gördüm.

Lastikcenter
Lastikcenter
LastikNet
LastikNet
e-lastikci
e-lastikci

Piyasada amcanız veya dayınız yoksa 🙂 bu tür sitelere bir göz atmanızı öneriyorum çünkü fiyatlar gerçekten de cok iyilastikcenter , lastiknet ve e-lastikci bu sitelerin başlıcaları. Lastik haricinde jant , palet vb gibi ürünler de bulacağınız sitelerde online satış mevcut.

Lastik alma niyetiniz olmasada bu sitelere bi göz atmanızı tavsiye ederim çünkü lastikle ilgili birçok sorunuza cevap olucak bilgiler de mevcut.Teknik bilgi için şurası ve şurası Veya mesela benim gibi aracınıza farklı bir ölçüde lastik takmak isterseniz burası aradığınız için biçilmiş kaftan.

Krallar Gibi Yaşa???

olhor | 14 July 2006 17:14

Bridgestone F1’in kıyılarımıza yaklaşmasını fırsat bilerek www.krallargibiyasa.com isminde bir yarışma sitesi yaptırmış, yarışmanın kazananını İstanbul Grand Prix’si sırasında kendi tribününde ağırlayacak, krallar gibi yaşatacakmış (taç giyme töreni, uşak, hizmetçi ve hatırı sayılır bir ordu hariç).

Sitede F1 ile ilgili tonla soruya cevap veriyor ve en yüksek puanı alan ilk yüz kişiden biri olmaya çalışıyorsunuz. İlk yüzün içine girince de Bridgestone’un özel tribününden yarışı izliyorsunuz demek isterdim ve fakat öyle bir şey yok maalesef. Yarışmada ilk 100’e girdikten sonra “Bridgestone neden F1’de yarışıyor?” konulu bir kompozisyon yazmanız ve jüri tarafından “kendini en orijinal ifade eden tüketici” seçilmeniz lazım (hayır, şaka yapmıyorum).

havasız tekerlek

sendorm | 16 May 2006 13:57

güzel görünüyor
güzel görünüyor

Michelin havasız tekerlekler yapmış.
Adına da tweel demişler. tire/wheel anlamında.
Buyrun şuradan videosunu izleyin.

Trouble comes in threes

WeaponX-hafif | 30 September 2002 11:50

Batıl inançlara inanmam. Ancak nedense Murphy Kanunları gibi olaylarda hep doğruluk bulurum.

Murphy Kanunu mu bilmem ama Amerikalılar’ın bir lafı vardır: “Trouble comes in threes” diye. Şerefsizim doğru. Olmaz bu kadar. Hep 3 yahu hep 3…

Mesela taze taze; 2 hafta evvel biraderi Kemer’e götürdüm. Mösyönün at yarışı var. Başıma kaldı. Zaten atı var ve hiç de görmedim hayvanı. 5 yaşında bir aygırmış. Neyse. Cumartesi dönerkene yolda herhalde bir tümseğe sert girdim tekerlek davlumbaza vurdu. Akşam evde parkettim bir ses. Fısss diye. Haydaaa lastik dedim. Lastiklerime Nitrojen (N2) basılı olduğundan yavaş iniyor, büyük molekül hesabı. Gece vakti koştum lastikçiye. Suda çevir çevir yok bişi. Bir bakarım ses arabadan gelir. Anlamadım. Ertesi gün yolda giderken klimayı açmama mukabil gerçekle karşılaştım. O ses klima gaz tüpünden geliyormuş. Haydaa dedim ve hazırlandım. 2 olay daha olacak kesin.

Çarşamba günü Bebek’te parkedecem sokağa. Herifler demir direk koymuş 40 cm falan boyu. Gördüm ama geri geri giderken ikinci bir direği düşünmedim. Güm diye koyduk tamponu. Haydaa dedim. Allahtan eksoz hizası koymuşum da bagaj kapağı sağlam kalmış.

İyicene tırstım. Meblağ büyüyor ne de olsa. Cumartesi sabahı İstanbul Üniversitesi’nde sınavım var. SPK Lisans Sınavı Ekonomi, Vergi Mevzuatı, falan filan. Sınav saati 0930. Ama annem babam durur mu? 0815 uyandım. Hesaba göre 15 dakka diş fırçala, def-i hacet, giyin şeklinde geçecek 0820de “hadi oğlum” diye tuvalet kapısına dikilmezler mi? Kavga kıyamet. Sinirle evden çıktım. Geç kalacağımı iddia ettikleri yere 0846 itibariyle intikal ettim. CUmartesi sabahı işte o saatte ne trafiği laflarımı aldırmamaışlardı.

Ha tabi bu arada yolda hınf, hınf giderken İÜ giriş kartı arıyordum Kafayı kaldırdım kırmızı ışık. Güm! Koydum bir Kartal’a. Bu da 3 işte. Sınav var diye uraşamadım kasko öder dedim. Herif ağlaştı. Tampon düşümüş üff en az 100 milyon dedi. hadi ordan git Sanayi’ye 5 milyona yaptır dedim. Abi kırıldı tampon dedi. Al 20lii git Fatih Tofaş servise tampon 20 milyon KDV dahil dedim. Şaşırdı. Sustu.

Hayır bir de bunalr benim hatam. Geçen sene gene bu aylarda Emirgân civarında taak diye arkadan kodu bir türk yapımı Civic. Benim tampon kırıldı. Civic dağıldı. Türk işçiliği dedim. Kadın tanıdık çıktı. Polis molis felan zabıt hallettik. 2 gün geçmedi Etiler’de dingil bi amca kavşakta bana yol vermemek için kaşı şeride dek geçti, sonra karşıdan araba geliyor diye kırdı ve bana önden koydu. Bir de utanmadan suçu bana attı. Amcayı şöyel bir hırpaladım. Şirket arabasıymış, zabıt tutcaz şirket sahibi geldi polisi kafaladı falan ustasına yolladı yaptırdım. Ama halen korku devam.

Bir akşam Unkapanı köprüsünden geçerken taak diye bir şeyin üstünden geçtim. Lastik patladı jant yamuldu. Bir bakarım yolda yosunlanmış paket kaldırım taşı. Öğrendim ki; gece balık tutan herifler oturmak için veya oltayı sabitlemek için bunları kullanır sonra suya falan atarlarmış. Bu taşı da yola atmış hayvanlar. Aha 3 işte. Dertler başladı mı 3lemeden bitmiyor.

Hep araba anlattık ama idare edin. Maddi zararı yüksek olunca zihinde kalıcı oluyor. Buna benzer üçlemelerinizi var mı?