bildirgec.org

kültür hakkında tüm yazılar

merak ediyorum ?

sbaskentli | 26 June 2006 15:01

Hayret ile izlediğim ve bir türlü anlam veremediğim bir arkadas grubu var içimizde….

İnsan haklarından bahsediyorlar ,

Ama ben dahil birileri cıkıpda İsrail in yaptıklarını ortaya koyunca , başkaları da İsrail ile bunu yapmıştı diyorlar….

Özgürlükden bahsediyorlar ;

Her gecen gün yitirdiğimiz milli benliğimizden , kültürel değerlerimizden bahsedince ırkçı diyorlar , kafa tasçı diyorlar,

Atatürkçüyüz toz kondurmayız diyorlar ;

Ama Ne mutlu Türküm Diyemiyorlar , diyenlerle de dalga geçiyorlar ,

Televizyon hastalığı ve kalitesiz program sorunsalı

antidepresan | 01 June 2006 20:54

Televizyon sever bir milletiz vesselam ! Kitap okumak gibi bir alışkanlığımız olduğu pek söylenemez.Büyük çoğunlumuzun evinde televizyon denen alet tüm gün çalışıyor.Fakat dikkat ettimde ülkemizde uzun zamandır yararlı programlar çıkmıyor yada çok az.ilk önce sabah programlarından başlayalım;

En çok rağbet gören kanallarımızda öğlene kadar kadın programları.Sakın yanlış anlamayın,kadınlara karşı bir tavır değil bu fakat yayınlanan programların içerikleri beni üzen.Tamamen gereksiz ve zaman katliamı.ülkemizdeki ünlü bir kaç kişinin özel hayatındaki bir mesele memleket meselesiymiş gibi tartışılıyor ve insanlarımız ciddi ciddi oturup bunlara kafa yoruyorlar.Niçin daha yararlı programlar yok ?öğleden sonrada kısa bir aradan sonra kalındığı yerden devam.Sözüm hepsine değil,güzel programlarda var hakkını yememek lazım ama yine bütün gün akşama kadar kadın programları ve gereksiz tartışma konuları ile geçiyor.Ya akşamları ? her hafta’nın her günü dizi.Halkımız dizi müptelası oldu.Birde magazin programları;kim,kim ile yakalanmış ? Kim kime ne demiş ? Bilmem kimin yeni aşkı kimmiş.Ya bunların bize faydası ?Belki dikkat etmişsinizdir.Rtük kararı ile bazı kanallar ceza olarak 1 gün boyunca kültür bakanlığının önerdiği belgeselleri yayınlıyorlar.İnanın bu konuda Rtük’e teşekkür ediyorum ama nedense o programlarda seneler önce çekilmiş olan programlar ama yinede şu anki programlardan daha yararlı olduğunu söyleyebilirim.Hani kaliteli müzik ? Hani kaliteli ve geniş spor ? Hani belgeseller ?Artık çocuklar için doğru düzgün çizgi filmler bile yayınlanmaz oldu.Hayatımız yarışma oldu,hayatımız magazin oldu.Peki ya siz ?Siz bu durumdan memnunmusunuz ?Sizce biraz daha duyarlı olmak gerekmiyor mu ?

Esenyaka Köyümüzde Olupta Olmayan Kimler Vardı, Neler Yaparlardı?

duchamp | 27 April 2006 00:32

Türkiye’de farklı bir yayıncılık anlayışı var. Ana akım yayınevleri zaten steril, üzerinde düşünülmüş, proje baskıları yapıyorlar. Afiyetle okuyoruz.
Çok yaşasınlar.

Ama bir de matbaa yayıncılığı var. Söyleyecek sözü olan, naif insanlar para biriktirerek tutuyorlar matbaaların yolunu. Bastırdıkları bir kaç yüz kitabı da eşe dosta imzalayıp dağıtıyorlar. Bu tarz yayınları kitapçılarda bulmak oldukça zor. Belki sahaflarda kıyıda köşede kalmış ”hayırsız evlat” ürünlerine rastlayabiliriz. Çünkü bir çoğu dağıtım ağına giremiyor.
Dağıtımcılık da bir tür mafyöz ilişkiler yumağı-galiba-, neyse konuyu uzatmadan elime geçen bir kitabı tanıtmak istiyorum.
Kitabın ismi oldukça ilginç, kitabın içeriğini uzun uzun anlatıyor; ”Esenyaka(Zor) Köyümüzde Olupta Olmayan Kimler Vardı, Neler Yaparlardı?”, ”Olupta Olmayan” kalıbının ne anlama geldiğini akıl sağlığımızın korunması ilkesi uyarınca açıklama deliliğine girmeyeceğim.

Akıllı Tasarım Teorisi

jailhouserock | 18 April 2006 11:46

Evrenin varoluşuna dair 10 yıldır var olan bir teori “Akıllı Tasarım Teorisi”. Öncülüğünü Amerikalı bilim adamlarının yaptığı ve evrenin varoluşunun arkasında “Akıllı ve Bilinçli” bir varlığın olduğunu savunuyor. Şuanda aralarında bir Türk bilim adamınında bulunduğu 400 bilim adamı bu teoriyi destekliyor. Bu konuda çalışma yapan Mustafa Akyol “Akıllı Tasarım” (Intelligent Design) hareketinin öncülüğünü yürüten Discovery Institute bünyesinde çalışmalarını sürdürüyor. Mustafa AKYOL kişisel sitesindeki makalesinde teorinin gerçekten ne kadar bilimsel bir teori olduğunu anlatıyor. Karşıt görüşleride makalesinde yayınlayan Akyol bu karşıt görüşleri bilimsel olarak çürütüyor. Akyol’un diğer yazılarıda çok objektif ve bilimsel. Okumanızı tavsiye ederim

Sizin gibiler nerde yasar?

waking life | 09 April 2006 19:08

Gecen yaz 3 yil aradan sonra Turkiye’ye donunce sok oldum resmen. Bizim genclik elden gitmis ve kurtarilmasi cok zor. Bizler eskiden de ozentiydik ama artik sinirlari asmisiz. Sanki herkes ayni kaliptan cikmis gibiydi resmen. Olay Istanbul’a gecince daha bir kotulesti daha bir kaliplasti. Ufacik cocuklarda gecici dovmeler, hele o kirmizi pumalar yokmu deli etti beni. Ayagimdaki pumadan utandim resmen ve rahatsiz oldum sanki ben de kuzu surusune dahil olmusum gibi ve giymedim butun yaz bir daha. Bir marka delisi olmus herkes ki sasmamak elde degil. Sahtesi de, orjinali de herkes marka giyiyor memlekette. Konusma tarzlari bile degismis insanlarin. Hersey cok yapmacik geldi bana. Uzun suredir bildirgeci takip ediyorum da sanki buraya katilan bircok insan gibi insanlarla karsilasmadim ben yazin Turkiye’de. Sizin gibiler nerde yasar? Ben mi abartiyorum yoksa ulkede durum gercekten dedigim kadar kotu mu?

Eleştirmenin Dayanılmaz Hafifliği

admin | 07 April 2006 13:25

Ekonomi kötü,dış açık büyük, YTL çok değerli, sosyal güvenlik açığı çok büyük, borç stoğu çok fazla, sağlık sistemi çökmüş, öğretmenler ağlıyor vs.. vs.. Evet eleştirecek çok konu çok kişi var. Eleştiren kişi de çok. Forumlar, Comunity siteleri, televizyon programları muhalefet partileri.

Eleştiri hayatımızın her alanında; patronu eleştiren personel, anne babasını eleştiren çocuk, öğrencileri eleştiren öğretmen. Evet eleştirmek yararlı bir davranış. Ama nedense asıl önemli olan çözüm üretme konusunda eksiğiz.

Tartışma programlarındaki uzmanlar eleştirilerini yapıyorlar,iş çözüme geldikleri zaman birbirleri ile bir yarışa giriyorlar ve çözüm yerine egolarının büyüklüğü konusunda fikir sahibi oluyoruz.

Yeni Sahne bizim!

admin | 23 March 2006 13:28

Genelde duyurularin hafif.org’a tasinmasi taraftari bir kullanici degilim, ama Ankara’nin sehirli insanlari gectigimiz yillarda Akun Sinemasini kurtardigi gibi Yeni Sahne’yi de kurtarabilirse cok mutlu olacagim. Bir tane daha alisveris merkezi olmasa da olur, ama bir tane daha Yeni Sahne olmadan olmaz.

BASINA ve KAMUOYUNA DUYURU

YENİ SAHNE YIKILMASIN!

Yeni Sahne Ankara’nın belleğinde önemli bir odak,
başkentin buluşma noktası ve
Kızılay kent merkezindeki en önemli tiyatro yapısıdır.
Yeni Sahne Girişimi, kent hafızasına kazınmış bu kültürel mirası yok etmek isteyenlere sesleniyor: