bildirgec.org

koşu hakkında tüm yazılar

Sağlıklı Bir Yaşam İçin

gerschen kirchen[pilli_silinen_hesap] | 11 October 2007 11:37

Akşam erken yattığımdan, erken kalkmıştım. Güzel bir uyku çekmiş, iyice dinlenmiştim. Tamamen kendime gelmiş, günün tüm yorgunluğu üzerimden atmıştım.

Enerjik ve dinç olmanın verdiği güvenle pencereye doğru ilerledim ve perdeyi araladım. Önce bayırın yukarısına, ardında da köşeye baktım. Sabah işe gidenler, çocuğunu servise bindirenler, elindeki resim çantasıyla oflaya poflaya okula giden öğrencileri gördüm. Eski günleri yad ettim. Hüzünlendim. Sonra perdeyi kapadım ve çayı demlemek için mutfağa doğru ilerledim. Mutfağa doğru ilerlerken, bi anda sehpaya çarptım ve üzerinde ara sıra, kendi kendine ses çıkaran süs eşyasını düşürdüm. Daha sonra onu yerine koyup, tekrardan mutfağa doğru ilerledim. Birden kapının zili çaldı. Acı acı çalıyordu zil. Sanki bir umutsuzluğa, toplumda oluşan kargaşa ortamına bir isyan edermişçesine çalıyordu. Daha fazla dayanamadım, hızlıca kapıya doğru ilerledim, açtım. Karşımda Mert vardı. “Günaydın” dedi, “Günaydın” dedim. Üzerinde eşofman, elinde evin anahtarı ve kafasında bi şapka vardı Mert’in. Olduğu yerdi “Hahohaho” yaparak, ısınma hareketleri yapıyordu. “Dursana lan yerinde” dedim, “Abi hadi gel, koşmaya gidicez. Bundan sonra sağlıklı bir yaşam için el ele” dedi. “S.kerim lan. Kahvaltı yapıp, dışarı çıkıcam ben, işim var” dedim. O da “Abi bak kapının önüne kadar geliyoruz. Değerini bil. Seni düşündüğümüzden çağırıyoruz herhalde” dedi ve elini gözlerine doğru götürerek, ağlamaya başladı. Arada da burnunu koluna silip, suratındaki o ebleh ifadeyle bana bakıyordu. O an içim cız etti, acıdım Mert’e ve “İn sen aşağıya, geliyorum” dedim. Sevindi. Önce olduğu yerde zıplamaya başladı, daha sonra hoplaya zıplaya aşağıya doğru inmek için ilerledi. Ben de “Bağırmasana olm, millet uyuyor lan” dedim. “Abi çok iyi bi insansın sen yaaa” dedi ve tekrardan neşeyle aşağıya indi.

free running=russian climbing..!!

shakaci | 01 April 2007 23:47

free running..!! bundan yaklaşık 6 ay öncesine kadar nerdeyse hiç bilinmeyen youtubeda bile 5-10 vidyosu olmayan bi olay şuanda çığ gibi büyüyor.. yeni olmasada hala pek bilinmeyen “koşabildiğin kadar koş”,”engelsiz koşu”,”serbes koşu” tabirlerine yakışan oldukça anrenalin yüklü, tehlikeli, hareketli bi “spor!”
bulduğum bazı vidyoları.. burda bu işi ilk yapan arkadaş var.. şurda ve şurda, google.videoda..

Matrix usulü sokak sporu.

linnux | 23 July 2006 21:59

Bu arkadaş koşuyor,

hopluyor,

zıplıyor,

dönüyor…

İzlemek şart, gerçekten mükemmel.

Yine

bu arkadaş ta aynı şekilde…

Modern insanlara bileklikler

winmaker | 14 July 2006 10:39

Gelmiş geçmiş en ileri zamanda yaşadığımız için en modern insanlar olduğumuzu varsayarak ortak problemlerimize bir takım çözümler sunalım. Mesela koşarken bir elimizle su şişesini tutarken diğer elimizle ile (ileri seviye bozuk türkçe bu) kapağını açıp su içeriz. Yuh bize, sene olmuş bilmem kaç, hala bunlarla uğraşıyoruz. Halbuki al bir hidrospor, tak koluna, koş koş iç, iç iç koş. Günde 85 saat bilgisayar kullandığınız için bileğiniz mi ağrıdı da su içemediniz mi? Onun da kolayı var. Takın wristease, bileğinize kuvvet gelsin.

Nayk-pod

vic vega | 24 May 2006 11:46

Bugünün en esaslı teknoloji haberi Nike ile Apple’ın ortaklıklarını açıklaması herhalde. Ürünlerin ilki Nike+iPod Sport Kit oluyor. Özel bir Nike ayakkabıya yerleştirilmiş verici ile iPod nano arasında kablosuz veri iletişimi söz konusu. Hız, mesafe, yakılan kaloriler ve bu tempoyla yakacağınız kalori miktarı gibi bilgileri nano’nuzun ekranından görebiliyorsunuz. Hatta görmeye bile gerek kalmıyor, kulaklıktan duyabiliyorsunuz. Daha sonra bilgisayara bağladığınız nano, önceki verilerle kıyaslayarak size istatistikler çıkarıyor, isterseniz diğer koşucular ile bunları online paylaşıyor.

Her iPod sahibinin sporcu olmadığı düşünülürse, çıkacak muhtemel bir Dunkin+iPod Donut Kit‘in ilk talibi olacağımı buradan bildiriyorum. Aha buraya yazdım. 4+2 kutulardan kaç donut yediğim, kaç kalori aldığım ve bu tempoyla gidersem ömrümü kaç yıl kısaltacağım gibi bilgiler löppedenek iPod’uma düşerse dünyalar benim olur.