bildirgec.org

Yönetmen Jens Lien‘in Per Schreiner‘ın senaryosundan uyarladığı, Türkçe’ye “Uyumsuz Adam” ya da “Sorun Yaratan Adam” olarak çevrilmiş 2006 yapımı oldukça kaliteli bir film. Ülkemizde henüz çok tanınmayan bir yönetmen olan Norveçli Jens Lien, bu filmiyle aslında bir anlamda kapitalizmi meşrulaştırmak için ortaya attığımız “modernizm” kavramını birçok yönüyle irdeliyor. Aşk, seks, iş ve ev hayatına dair çeşitli olaylarla; konformizmin tavan yaptığı bir toplumda bireyin yaşadığı yabancılaşma ve beraberinde gelen yalnızlaşma anlatılıyor. Film, daha ilk sahnedeki ilginç öpüşme sahnesiyle seyirciyi kendine çekmeyi başarıyor.

Neşeli Hayat

2009’da çekilmeye başlanan yeni Yılmaz Erdoğan projesi 27 Kasım’da seyirciyle buluştu. ”Neşeli Hayat”, Erdoğan’ın başrolünde ve odak noktasında olduğu, çevresi birbirinden başarılı eski ve yeni BKM oyuncularıyla çevrili dram soslu bir komedi filmi. ‘Müslüman mahallesinde bir noel baba’, ‘küçük adamın büyük hikayesi’ gibi cümlelerle tanımlanan film, bana göre vaad ettiği ölçüde tatmin edici bir hikaye sunuyor. En önemli yönü ise tek karakter odaklı olması ve bu karaktere başarıyla hayat verilmesi. Dolayısıyla filmin incelemesini bu karakter üzerinden yapmak mümkün. Filmin kahramanı Rıza, büyük şehirde küçük hayalleriyle mütevazi bir hayat yaşayan sıradan bir insan. Karısı ve evlerine zorunlu yerleşen kayınbiraderiyle birlikte yaşıyor. Mahalle sakinleriyle de ‘saadet zinciri’ gibi bir talihsizlikten dolayı arası kötü olan Rıza, günlük 40 TL’ye Noel Baba kılığında bir alışveriş merkezinde çalışıyor. Daha önce terlik kostümüyle stadyumlarda çalışan kahramanımız, aslında kendi deyimiyle bu ‘kepaze’ işten utanç duyuyor.

Bad Taste

Peter Jackson’un yönettiği ilk uzun metrajlı filmi ”Bad Taste” (Kabak Tadı) 1987 yılında çekilmiş bir B-film. Yeni Zelandalı yönetmenin çektiği filmin konusu ilginç ve komik ama yapım aşamasındaki hikayeler filmden daha komik. Günümüzde kült filmler arasında görülen bu filmin neden ‘kült’ olduğunu anlamak için film kadar yapım aşamasındaki olaylara da bakmamız yararlı olur. Kısaca konusundan bahsetmek gerekirse; Derek ve en az kendisi kadar budala arkadaşları küçük bir kasabada kaybolan insanları araştırma işine girişiyorlar. Yeni Zelanda Ulusal Hava ve Uzay Savunma Birliği adına çalışan kahramanlarımız kısa süre sonra çevrede insan formunda dolaşan uzaylılar olduğunu farkediyorlar. Uzaylılarla mücadeleye girişen ekip, saklandıkları bölgeyi bulduktan sonra bu koca kafalı yaratıkların nihai amacını öğreniyorlar. Yeni bir tat olarak gördükleri insan etini kurdukları ‘Fast-food zincirlerinin’ ana besini olarak kullanmak. Derek ve arkadaşları bu sorunu çözmek ve kasabayı uzaylılardan temizlemek için silahlanıp harekete geçiyorlar.

Cem Yılmaz ya da markalaşmış haliyle CMYLMZ. Muhtemelen ülkemizde yaşayan herkesin adını en az bir kere duyduğu, seveni kadar sevmeyeninin de az olmadığı, karikatür aleminden gösteri dünyasına ardından sinemaya giriş yapan karikatürist, şovmen, oyuncu, senarist, yapımcı, yönetmen… Bu çok yönlülüğünü yakından takip edersek amatör müzisyenliğini de ekleyebiliriz. Hem de 5 yaşından beri! Kısaca Cem Yılmaz’ın biyografisini hatırlatmak gerekirse; 23 Nisan 1973 yılında İstanbul’da doğan Yılmaz, liseyi Turizm Meslek Lisesinde okuduktan sonra Boğaziçi Üniversitesi Turizm ve Otel Yönetiminde okumaya ve bu sırada mizah dergisi Leman’da karikatür çizmeye başlamıştır. 1998 yılında karikatürlerinin toplandığı bir kitapta basılacaktır.

Amerika for Kazakhistan

Tam adı Borat Sagdiyev olan karakterin yaratıcısı İngiliz komedyen Sacha Baron Cohen’in kendi programı ”Da Ali G Show”da ortaya çıkardığı tiplemelerden biridir. (Diğerleri için Ali G ve Brüno) Kazakistanlı bir gazeteci ve muhabir olan Borat, kendi ülkesinden yola çıkarak yaptığı röportajlar ve gezilerle gerçek insanların gerçek tepkilerini bu kurmaca karakter üzerinden görmemizi sağlıyor. Doğumundan, yaşamına, ailesinden, kültürüne kadar birçok şeyi öğrenebildiğimiz karakterin filmindeyse, Borat’ın Amerika’ya yaptığı yolculukta bu yabancı kültüre karşı tamamen saf ve alışılmışın dışında bir gözle bakmamızı sağlıyor. Amerika bir nevi evrensel popüler kültürün yansıması olduğundan bu yolculuk tüm dünyayı ilgilendirecek, düşündürecek ve eğlendirecek bir kurmaca belgesele dönüşüyor.

2005 yılında çekilen filmin yönetmeni ise başta ”Seinfeld” gibi bir efsane olmak üzere bir çok dizi ve şov programında parmağı bulunan Larry Charles. Tam ismi ”Borat: Cultural Learnings of America for Make Benefit Glorious Nation of Kazakhstan” (Borat: Şanlı Kazakistan Ulusu Yararına Amerika’nın Kültürel Öğretileri) olan belgesel ironik adından anlışılacağı üzere baştan sona Amerikan (Batı) kültürünü eleştiren bir yapıda seyrediyor.

Eğer Bruce Campbell adını duyunca istemsizce gülen biriyseniz ve adı geçen filmi izlemediyseniz çok şey kaçırmışsınız demektir. Filmin adı 2007 yapımı ”My Name is Bruce” (Benim adım Bruce) yönetmeni ve başrol oyuncusu da Bruce Campbell. Filme geçmeden önce kimdir ki Bruce Campbell diyenler için kısa bir hatırlatma. B filmi tabir edilen düşük bütçeli ve ‘değersiz’ görülen ama günümüzde bambaşka değerler biçilen filmlerin 80’lerdeki kült aktörlerinden biri olan Campbell adını, yakın arkadaşı Sam Raimi’nin çektiği kült film ”The Evil Dead” (Şeytanın Ölüsü) serisiyle duyurdu. Şeytanın Ölüsü, Raimi’nin ilk uzun metrajlı filmi olsa da daha önce Campbell, yönetmenin çektiği kısa filmlerde de oyunculuk yapmış. ”The Evil Dead”, ”The Evil Dead 2” ve ”Army of Darkness” olmak üzere 3 filmden oluşan seri günümüzde hala korku komedinin en önemli filmlerinden biri olarak gösterilmekte.

Ada Zombilerin Düğünü

Yaz döneminden beri çekimleri süren ilk Türk zombi filmi iddiasını taşıyan ”Ada : Zombilerin Düğünü”nün fragmanı yayınlandı. Sinema eleştirmenleri Talip Ertürk ve Murat Emir Eren’in yönetmenliğini ve yapımcılığını üstlendiği filmin konusu ise kısaca şöyle: Büyükada’ya arkadaşlarının düğününe giden 5 genç arkadaşın amaçları bu düğünde alabildiğine eğlenmek ve bu anları kameraya çekerek ölümsüzleştirmektir. Ancak gecenin ilerleyen saatlerinde kameraya yansıyan görüntüler adaya saldıran zombilerden oluşacaktır. O andan itibaren grup, adadan kaçmak ve arkadaşlarını kurtarmak için harekete geçerler. Oyuncu kadrosunda Esra Ruşan, Kaan Keskin, Ömer Üst, Rüya Önal, Gülüm Baltacıgil, Ozan Ayhan, Evrim Gezdiren ve Taner Birsel gibi isimler var.

Murat Emir Eren – Talip Ertürk

”Ada”, her ne kadar ilk zombi filmi iddiasıyla anılsa da 1970 yılında çekilmiş olan ”Ölüler Konuşmazki” yine bu türde çekilmiş bir film olarak biliniyor.

Kolpaçino

Atıl İnanç yönetmenliğinde çekilen filmin senaryosu Suat Özkan, Kaan Ertem, Şafak Sezer tarafından hazırlanmıştır. Filmde komedinin duayenlerinden Aydemir Akbaş, Şafak Sezer, Ali Çatalbaş, Hakan Ural, Ali Sürmeli gibi isimler rol almaktadır. Filmde rol alan isimlere baktığımızda bile gerçekten izlenmeye değer ve bize hoş kahkahalar attıracak kişilerin yer aldığını rahatlıkla görebilmekteyiz. Bir aksiyon ve komedi filmi olan Kolpaçino’nun konusuna birazcık değinecek olursak; birbirine kenetlenmiş 7 kişinin bir gün içinde başına gelenler yüksek tempoda ve harika bir kurguyla anlatılmak istenmiş. Daha önceden de birçok renkli karede izlediğimiz Şafak Sezer’i çok farklı bir tiplemede izlemeye devam edeceğiz. Çok keyifli bir komedi olan bu filmin detayları ve fragman için lütfen buyrun

İki yakın arkadaşın zaman makinasıyla tanışmasını anlatan bilim-kurgu komedisi “Bill & Ted’s Excellent Adventure“nin devam filmi “Bill & Ted’s Bogus Journey“, 2 yıllık aradan sonra, 1991 yılında sinema severlerle buluştu. Lübnanlı aktör Keanu Reeves ve İngiliz asıllı aktör Alex Winter‘ın başrollerini paylaştıkları yapımda siyahi aktris Pam Grier, New Yorklu aktör William Sadler, 1928 doğumlu Joss Ackland ve 2008 senesinde hayatını kaybeden aktör George Carlin de yer alıyor.

Ted ve arkadaşı Bill’in telefon kulübesi şeklindeki zaman makinasıyla büyük bir macera yaşamalarının üzerinden iki sene geçmiştir ve ikili, bu süre zarfında birlikte bir ev tutmuş, kız arkadaşlarına evlenme teklifi etmeye hazırlanmaktadırlar.
Evlerinde oldukları bir akşam, ikili beklemedikleri iki ziyaretçi ile şaşkına döner; karşılarında kendilerinin kopyalarıyla karşı karşıya kalan Ted ve Bill, robot ikizlerinin iyi niyetli olmadıklarını çok yakında anlayacaklardır.

1989 çıkışlı “Bill & Ted’s Excellent Adventure” adlı yapımın devam filmi olan “Bill & Ted’s Bogus Journey“, ikilinin ergenlikten, delikanlılık dönemine geçiş yaparak tehlike dolu bir macerayla seriyi sonlandırıyor.
İlk filmde, tarihi oluşturan insanlara yaptıkları ziyaretler esnasında iki kızı yanlarına alarak şimdiki zamana getiren Bill ve Ted, müzik grubu kurma planlarında oldukça ilerlemiş, genç yaşlarına rağmen evliliği düşünmeye başlamışlardır.
Öte yandan, 2691 senesinden Bill ve Ted’i izleyen kötü niyetli Chuck De Nomolos, ikilinin yaşadığı zamana müdahale ederek, dünya tarihini değiştirmeyi ve böylece dünyanın efendisi olabilmeyi planlamaktadır.

Bill ve Ted’in birer robotunu yaparak geçmişe; 2691’den ikilinin yaşadığı zamana gönderen De Nomolos, robotlara Bill’i ve Ted’i öldürmelerini emretmiştir. Kopyalarıyla tanışan ikili, robotların gücüne karşılık veremeden ölürler ve Azrail ile tanışırlar. Ancak ikili, ölmeye henüz hazır değildir ve Azrail’e bir teklifte bulunurlar.