bildirgec.org

kiracı hakkında tüm yazılar

Le locataire (1976)

queennothing | 04 July 2011 22:26

Rosemary’s Baby, The Pianist, Oliver Twist gibi yapımlarla kendini kanıtlamış olan yönetmen Roman Polanski, 1933 senesinde Fransa’da dünyaya geldi. Yönetmenin 1976 senesinde çektiği sinema filmi “Le Locataire“, Roland Topor’un romanından uyarlandı. Senaryosu Polanski ile Gerard Brach tarafından yazılan filmde Polanski’nin kendisi, Fransız aktris Isabelle Adjani, 1981 senesinde yaşamını yitiren iki Oscar Ödüllü aktör Melvyn Douglas, Oscar Ödüllü aktör Jo Van Fleet ve Bernard Fresson gibi isimler rol alıyor. Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye adayı olan film, Fransa’da çekildi. Polanski’nin en iyilerinden olan bu yapım, sinemaseverlerin kaçırmaması gereken bir başyapıt.

Duyarısal İletişim

witamin | 23 August 2010 13:14

Geçenlerde dışarıda gezinirken gördüm bu yazıyı boş bir dükkanın camında.Önce tereddüt ettim, biraz gezdim dolaştım.Baktım hala beynimi kaşındırıyor yazı ; çektim fotoğrafını.İletişim adına yapılan değişik bir yöntem.Buna kendim bir isim koyacağım ve diyeceğim ki duyarısal (duyurusal+ uyarısal) iletişim.Analiz edelim hep beraber.Sağ üstte kırmızı renkle yazılmış tarih bana ait değil,kağıtta yazılıydı.Yani bu notun yazıldığı tarih 15 Mayıs 2010.Ben fotoğrafı çekeli 1 hafta oldu olmadı.3 ay geçmiş notun ,iletişimin kaynak öğesinden çıkmasından bu yana. Üstelik not yüksek sesle yazılmış.”Dükkan sahibi !” seslenmesindeki ünlemden çıkardım bunu.Yani hem duyuru hem uyarı yapılmış.Buna rağmen hala mesaj hedefe ulaşamamış.Yani neymiş ;”duyarısal iletişim” çok da başarılı bir iletişim yöntemi değilmiş.Dumanla ya da güvercinle bile iletişim kursa daha kısa sürede ulaşırdı herhalde mesaj yerine.

Olaydaki diğer incelenmesi gereken yön de dükkan sahibinin ve kiracının tavırları.”Gel dükkanı teslim al “diye marjinal yollar deneyen bir kiracı ve dükkanı teslim almaktan kaçan bir dükkan sahibi.Dükkan lanetli mi acaba?Günümüzde telefonun her türlüsü ,hatta görüntülü konuşturan cinsi bile varken nasıl bir yokuşa sürmedir bu?Konuşmak istemiyorsan en azından sesli mesaj bırak.Neden bu yönteme sürüklenmiş ki bu iki insan evladı.
Böyle bir tutuma mantıklı bir yorum yapamayıp hukuki bir yönü mü var diye düşünüyorum son çare.Bu konuda bilgi sahibi birini bulursam soracağım ilk fırsatta.

EVİM EVİM GÜZEL EVİM

vasbiizet | 15 November 2007 12:28

işte evim
işte evim

Senelerce kiralık evlerde oturmuş ve ev sahiplerinin çeşitli terbiyesizliklerine maruz kalmış bir madur olarak sonunda ev sahibi oldum. Tokinin düşük gelir gurubu için yaptığı evlerden biri olup 65 metrekare kutu bir daire olan bu evciğe
taşınalı bir hafta oluyor efenim.

Her haziran kira sözleşmesi yenileme zamanı geldiğinde bir huzursuzluktur gider. Adam nasıl bahane bulacağını, neye kulp takacağını şaşırır, karşısında el pençe divan durulmadığı, boyun bükülüp ağlanılmadığı için de küplere biner, bunun sonucunda da diğer kiracılarına yaptığı zammın iki katını yapar, üstüne yalan söyler ve söyletir, yapılabilecek her türlü pisliği yaparak bizden para koparmayı becerir. Bu haziranda %15 yapmaya karar verdiği zammı hayrete şayan bir hesap kitaptan sonra çıkan rakamın küsüratlarını beğenmeyip yuvarlamış ve %20’ye çıkarmış olan bu yüzsüz adam, yuvarladığı rakamın yarısı eden temzilik ücreti için kapıya üç kere gelip anneme de tepeden konuşunca tepemin tası attı.
“Hele vaktim yok, başım ağrıyor zaten bi de bu huysuz ihtiyarlamı uğraşam” zihniyetini bırakıp bayramlık ağzımı açtım ve nihayetinde evden atıldım.
Kiralık ev aramaları başladı. İnternet, emlakçı, sokak sokak dolaşma, gazete ve hatta televizyon, eldeki her türlü imkan değerlendirildi amma ne evler bizim oturduğumuz evlerden matah, ne ev sahipleri bizim huysuz ihtiyardan huylu.

Şişli’de Bir Apartman (dairesi)

redorack | 15 July 2007 00:52

Tadı tuzu kalmadı buraların diyeceğim, konuyla tamamen alakasız olacak!

Derdim ev sahipleriyle! Sülalemde tek kirada oturan kişi benim. Yani temel olarak ev sahibi olmanın ne demek olduğunun gayet farkındayım. Tüm taşındığım evlere de hep gözüm gibi baktım. Konu şu:

KONU 1:

Buraya taşınırken (7-8 ay oldu) bir yer sormuştum istemeye istemeye. Belli ki sahibi de kiralamak istemiyormuş! Şişli’de, pencereleri ahşap doğrama (burada eski olduğunu kastetmeye çalışıyorum), yarı zemin bir daire. İçi karanlık. Ben dışarıdan görüyorum. Üstelik sahibinden! Deneyelim şansımızı, pek fazla kira vermeye niyetimiz yok nasılsa. Çakıyorum hemen cepten bir telefon, aman kapılmasın!

Artık Kirayı da Sigortalıyorlar!

pilli pati | 29 January 2007 12:46

kira sigortası
kira sigortası

Bu sigorta sayesinde artık işsizlik, ölüm ya da sakat kalma durumlarında, kişinin oturduğu eve ait kiralar belli süreler için ev sahibine sigorta şirketi tarafından ödenebilecek. bu bir pilli patisözüdür!Page copy protected against web site content infringement by Copyscape

Böylece, zaten zor bir durumla karşılaşmış olan hane halkı, en azından kendilerini ve/veya ekonomik durumlarını toparlayana kadar, belli bir süre de olsa kirayı düşünmek zorunda kalmayacaklar. Koşulları ve seçenekleri öğrenmek isteyenler, buradan lütfen