bildirgec.org

karate hakkında tüm yazılar

Bruce Lee’yi Amerika’yla Tanıştıran Film: Marlowe

Ulucan | 28 September 2010 14:00

Marlowe
Marlowe

Yönetmenliğini Paul Bogart’ın yaptığı, senaryosu Raymond Chandler’in The Little Sister (Küçük Kız Kardeş) adlı romanından yola çıkılarak yazılan 1969 yapımı filmin başrollerinde; James Garner, Gayle Hunnicutt, Rita Moreno, Carroll O’Connor, Jackie Coogan ve dövüş sanatlarının usta ismi Bruce Lee var.

Film James Garner’ın The Rockford Files’daki Jim Rockford karakteriyle ikinci Los Angeles Özel Dedektifi rolünün habercisi olmuş. Stirling Silliphant’ın film için yazdığı, Marlowe’ın birçok sözü Chandler’ın kitabından doğrudan alınmış.

Jason Statham

kadirgunay | 07 June 2009 13:32

Jason Michael Statham
Jason Michael Statham

Jason Michael Statham! Transporter ile üne kavuşan, aksiyon filmlerinin aranan oyuncusu. Oynadığı her filmde adından söz ettiren ünlü ingiliz sinema oyuncusu Jason Michael Statham 12 Eylül 1972 senesinde Sydenham, Londra’da sahne sanatçısı ve müzikal kostümleri diken anne babanın oğlu olarak dünyaya geldi.

Jason Michael Statham
Jason Michael Statham

Daha sonra Great Yarmouth’a taşınan Statham ailesinin geleneğini sürdürüp sokak tiyatrosunu öğrendi. Aynı zamanda okuduğu okulun futbol takımında 1978-83 seneleri arasında futbol oynadı. Bir çok spor dalı ile ilgilinen ve sanatsal anlamda kendini geliştiren Statham’ın çok ayrı bir tutkusu vardı. Dalış! 1992 senesinde düzenlenen Dünya şampiyonasında 12. oldu. Şu an halen Britain’s National Diving Squad – İngiliz Milli Dalış üyesidir.

Statham ünlü olmadan önce çok değişik işlerde çalıştı. Fason malların temini ve satışı, markette kasiyerlik, karaborsa v.b. Bu işlerin ardından French Connection markası için modellik yapmaya başladı ve işte tam o sırada ünlü Yönetmen Guy Ritchie ile tanıştı.

Yolunda Yürüyen Gichin

INTERNET CAFEE | 03 August 2007 11:09

Çıplak Elin Yolu, Yaşam Yolum
Çıplak Elin Yolu, Yaşam Yolum

Ustanın hayatı ile ilgili ilk yazım warnock nanesine takılıp kalınca devamını yazmak farz oldu. Meiji iktidarının ilk yılı olan 1968’de doğduğu halde Tokyo Tıp Okulunun sınavlarına girmek için yaşını küçülterek sınava girip kazandığı halde kayıt yaptıramamasının nedeni tepe perçeminin kesilmesi gerekliliği idi. Yüzyıllardır Japon erkeğinin olgunluk ve ihsan sahibi olduğunun göstergesi olan tepe perçeminin yasaklanmasının yaratttığı çatışmanın en güçlü olduğu yer Okinawa adasıdır. Japonya’nın geleceğinin Batı’nın düşüncelerini kabul etmekte olduğunu kabul etmekte olduğuna inananlar ile bunun karşısında olanlar hükümetin yaptığı her reform hakkında tam bir kavga halindeydiler. Yasaklama eyleminin karşısında olanlar günümüz Türkiye’sine tezat oluşturacak halde Kaiko-To, yani Aydınlanma Partisi adını almışlardı.

Gichin’in Çocukluğu

INTERNET CAFEE | 31 July 2007 15:38

Hasta ve zayıf bir çocuktu Gichin. 1868’de soğuk bir kasım sabahı doğmuştu. Babasının da üyesi olduğu Funakoshi ailesi yüzyıllardır kamu görevi yapan bir samuray ailesi idi. Ancak Meiji ailesinin Japonya’da iktidara gelmesi ile adanın görece serbestliği sona ermiş, Japonya toprakları ile bir olmuştu. Küçük Gichin, yaşıtlarından hep daha kısa boylu ve narin yapılı idi. İlkokula başladığında Okinawa prensinin güvenlik şefi olan Yosutsune Azato ile aynı sınıfa düşmüştü. Sınıf arkadaşının babasından Te dersleri almaya başlayınca sağlığındaki düzelme, bu yaşlara bile ulaşamayacağını düşünen ailesini çok mutlu etmişti.

Nasıl samurayın tepe perçemininden ve iki kılıcından rahatsızsa Tokyo’daki saray, rahatsızdı bir o kadar savaş sanatlarından da. Bu yüzden her gece yürüyerek Azato ve Itosu ustaların köyüne gidip bahçesinde çalıştı Te’yi sabahlara kadar. Ustası Itosu, çok sert bir adamdı. Sundurmadan izlediği katayı beğenmezse hiç sesini çıkarmaz, tekrarını beklerdi. Ancak bittiğinden yeterli gördü ise elindeki sopa ile yere bir kere vurarak öğrencisinin bir sonrakine geçmesini işaret ederdi. Usta Itosu, Gichin’i kendi ustası Sokon Matsumura’ya da tanıştırdı ve ondan da Shuri Te öğrenmesini sağladı. Tokyo’ya gittiği 1921 yılına kadar iki ustadan da hem Te’yi hem Çin Klasiklerini ve güzel yazı yazma sanatını öğrenmeye devam etti. Güzel yazı yazma sanatı ve şiire düşkünlüğü, daha sonra kendi mahlası olan Çam kokulu dalga anlamına gelen Shoto’nun kendi kurduğu okula verilmesi ile ölümsüz olmuştur.