bildirgec.org

“Bi şeye bakıp çıkıcam!” diyip saatlerce bilgisayar başında mı kalıyorsunuz? Siz de internet bağımlısı olabilirsiniz.

• İnternet yüzünden ev işlerini aksatıyor musunuz?

• Çevrenizde internete çok fazla vakit ayırdığınız için şikayet edenler var mı?

• İnternet yüzünden gece çok geç vakitlere kadar uyumadığınız oluyor mu?

• İnternette değilken de internette olmayı istiyor musunuz?

İnternet bağımlılığı testindeki soruların çoğuna “her zaman, sık sık” gibi yanıtlar verdiyseniz siz de bağımlı olabilirsiniz. İnternet bağımlılığı da maalesef diğer bağımlılık türleri gibi ciddi bir rahatsızlık. Zararsız gibi dursa da bireyi sorumluluklarından uzaklaştıran, işlerini aksatan ve gittikçe içe kapanan biri haline getiriyor. Bireyin sosyal yaşamda kapladığı süre gittikçe kısalıyor ve bir süre sonra ekrana mahkum bir yaşam sürmeye başlıyor. Sürekli oturmek zorunda olmak da kişiyi fiziksel olarak hastalandırabiliyor. Sırt ağrılarının artması, uykusuzluk gibi başka hastalıkları tetikleyici etkiler gözlemlenebiliyor.

Kulağa ne kadar da basit geliyor değil mi? Ne var ki bunda? İnternete girmeden uzunca bir süre yaşayabilirim; eskiden internet mi vardı; Pek tabi ki, sadece üç gün değil, haftalarca dahi internete girmeyebilirim diye düşündüğünüzü hisseder gibiyim. Kuruyup yanan gözlerden, iki büklüm olmuş omurgamızın verdiği ağrılardan, hareketsiz kalmaktan erimiş boyun kaslarımızın yerine kafamızı taşımaktan yorulmuş boyun omurlarının verdiği acıdan kim kurtulmak istemez? En önemlisi, kuytu bilgisayar odasından çıkıp, güneşli bir günde harika bir sahil yürüyüşüyle kim ruhunu dinlendirmek istemez ki? Aslında insan doğası ile hiç de bağdaşmayan bu teknolojiden mahrumiyet durumunda, teorik olarak büyük bir rahatlama ve mutluluğa erişmemiz gerekir. Fakat insan doğasındaki diğer bir unsur malesef mutluluğa giden bu yolu engelliyor; Bağımlı olma potansiyeli! Farkında olmadan gelişen bir tür bağımlılıktan bahsediyorum: Teknoloji ve internet bağımlılığı.

Ariel Meadow Stallings adinda bir Internet bagimlisi, bu bagimliligindan rahatsizlik duyup hic olmazsa haftada bir aksamini Internet’e baglanmadan gecirmeye karar vermis. Ustelik isi biraz daha abartip o aksam bir ekran iceren hicbir sey (bilgisayar, telefon, televizyon, vb.) kullanmamaya karar vermis. Bu ekransiz aksamlarini da 52 Nights Unplugged adli blogunda aktarmaya baslamis.

Soyledigine gore boylelikle arkadaslarina mektuplar yazmaya, el isleriyle ugrasmaya, dans etmeye, yuruyus yapmaya, yeni yemekler denemeye daha fazla odaklanabilmeyi umuyormus. Belki de daha once denemeye zaman bulamadigi seyleri deneyenilecegini dusunuyor.

Son zamanlarda insanların dilinde tek bir kelime dolaşıyor;”İnternet”.Bu kelimeyi duyar duymaz biliyoruz ki artık “İnternet”siz bir hayat geçirmek zor.Ancak bu internet sevdası gitgide artarak insanları tedavisi olmayan bir hastalığa sürüklüyor gibi geliyor bana.MicrosoftFirması bile bu konuda bir yazı yayınlamış ve çocuklarımızın internet bağımlısı olup olmadığını anlamamız için bir dizi ipuçları yayınlamış.Tabiki bu internet bağımlılığının henüz bir tedavisi zannetmeyin bir üniversite bu konuda klinik tanı ve tedavi araştırması yapmış.Şimdiden kendimizi şartlandırmalı ve internet kullanımı konusunda bir sınır belirlemeliyiz.Aksi halde bilgisayarın başından kalkmayan hatta yemek bile yemeden yaşamaya çalışan bir topluluk olacağız.Halbuki mantıklı bir hesap yaptığımızda bize internet in çok da bir katkısı olmadığını göreceksiniz.Hesap ortada artık gerisi size kalmış.Bence bağımlı olmadan,içinizdeki internet canavarına bir dur demenin zamanı geldi.

http://www.haber3.com/haber.php?haber_id=284292

http://www.sabah.com.tr/gny/haber,D0EBDAAE632C4D64807ABA46418C118E.html

Blogthings.com ilginç testlerin bulunduğu bir site.Bu testlerden biri de internet bağımlılığı. Test sayesinde internete ne kadar bağımlı olduğunuzu görüyorsunuz. teste ulaşmak için burdan buyurun.

ingilizce bilmeyenler için soruları üç aşağı beş yukarı şöyle çevirebiliriz:

Stanford Üniversitesi’nin 2,513 yetişkin üzerinde telefonla gerçekleştirdiği araştırma sonucuna göre Amerikalılar internet bağımlısı çıktı.

tam da bu yazıyı okuyunca aklıma geldi… ne kadar çok internet başındayım böyle!!!
eyvahlar olsun, gençliğim bitiyor, halimiz harap…
annemler bile nerdeyse aynen şu şekil olacak yakında:

bilmiyorum ama sanırım gerçekten büyük bir problemle karşı karşıyayım.

geçenlerde bir haberde görmüştüm bilgisayar bağımlılığı konusunu. bir de yine bildirgeç‘te soru halinde karşıma gelmesin mi?

yine sabaha kadar makine başında durdum dün gece. okulda kalırken gece kaçar da gelirdim makina başına. birden aynı hissi farkettim. sabaha kadar sakin sakin dolaştım öylesine ve şu geçen 146 karakterde de gece yapmış olduğum şeyi yaptım: hiçbirşey.ancak limitli kullanıcı olduğum gerçeğiyle yüzleşmem -alt + f4 kombinasyonunun bir işlevi olacak ki- son anda kota durumunu kontrol etme gereği hissettim. firefox’u açtım ve minimeter eklentisinde 1.05 ibaresini gördüm. makineyi kapattım. ve güneş yine işyerine isteksizce gelmenin verdiği rehavetten olacak usulca yükseldi. aradan geçen birkaç saatten sonra dayanamayarak kahvaltıdan önce internete girmek istedim. “ben zafer. ben bir internet bağımlısıyım” repliklerine hiç girmeden firefox’u açtım. ancak gördüğüm durum hala uykuda olup olmadığımı düşündürdü. adsl kotam 2.30 olarak görünüyordu. bilgisayar kapalı olduğuna göre böyle bir durum nasıl olur? eklentide bir hata olmadığına göre ben uyurken internete mi bağlanıyorum? Türk Telekom rüyalarıma da mı kota koymuş? yoksa ben diğer kullanıcılardan daha fazla mı dolandırılıyorum?