bildirgec.org

inat hakkında tüm yazılar

hırs alabilir miyim?

admin | 28 March 2011 09:14

Bazen acayip hırslanıyorum. Sonra şu hırs geçmese de işe yarasa diyorum.

Birlikte hayalleri kurup sonra da bana kazık atan insanların hayallerini -Google da nereye baksam karşıma çıkmasıyla- gerçekleştirmiş olduğunu öğreniyorum.

Elimde olmadan bir araştırmayla gerecekten gerçekleştirmiş olmasına da daha bir içerliyorum. Ah, ben neredeyim diye düşünüyorum. Ben de yapabilirim, hadi biraz hırs, kalk yerinden, hadi plan yap ve uygula diyorum.

Şerefsizler bir gün nerede olduğumu öğrendiklerinde içleri titresin diyorum, diyorum…
Ah! Benim elimde değil mi tüm bunlar.

Bu Bir İsyan Duyurusudur

meflug | 21 December 2010 16:01

Alma dedim aldı… Beğenmedim, aşağıladım, “bizimle alay ederler” dedi. Anlam veremedim, sorguladım, sonuca ulaşamadım, rüyalarımda sayıkladım, başıma ağrılar girdi, stres yaptım, eni sonunda pes

Kapı Sesi

power06 | 09 September 2009 16:54

Üzerindeki yorganı sanki bir ayıyla boğuşuyormuş gibi güç bela açarken nefes nefese kalmıştı yine. Güçlükle doğruldu yataktan. Dizleri, ah o kopasıca dizleri… Nasıl da sızlıyordu namussuzlar. Rutubetten sıvaları çatlamış, duvarları yosun tutmuş bu köhne otel odasında iyice azmıştı romatizması. Ama başını sokacak bir çatısı olduğuna şükretmekten başka da ne yapabilirdi ki. Yedi yüz elli lira emekli maaşı ile Hilton’da kalacak hali de yoktu zaten! Yatağının başucundaki sedef kakmalı, eski bir dosttan hatıra olan bastonuna uzandı. Yetmiş sekiz yılın yorgunluğuna artık isyan eden dizlerinin üzerinde güçlükle doğruldu ve her sabah yaptığı gibi, o berbat odadaki en sevdiği eşyası olan, camın önündeki pejmürde koltuğa atıverdi kendini. Tam o sırada kapı çalınmıştı; tık, tık, tık… Kapı sesini duymasıyla içindeki umut kırıntıları birden çoşkun bir sel gibi dışarı taştı. O mu gelmişti yoksa?Sonunda arayıp bulmuş muydu kendisini? On beş yıl, tam on beş yıl sonra gelmiş miydi yoksa?Olabilir miydi? Bu bir anlık umudu otelin temizlikçisi Neriman’ın tiz sesi boğmuştu yine.

Dün,Bugün,Yarın derken

ceyhunak | 30 December 2008 15:47

dün bugün yarın derken,
hep erteledik hayalleri umutlar,
Şimdiiii hayallerim nerede sen neredesin…

dün bugün yarın derken,
şimdi bir bavula doldurduk ümitleri,
açılmasın diye sıkı sıkı bagladık,
baglanan gönlümüzde aslında, her düğüm bir acı demekti
baglanan gözlerimizdi aslında, her düğüm bir iz demekti.

dün bugün yarın derken,
Bana seni inandıran bir iz gerek, peki buna kim müsade edecek..
kaç kere kırılıp yapıştırılan kalbime kim elini sürecek,
içimdeki kırılan cam parçalarını kim mertçe temizleyecek..

NE?

| 09 December 2008 10:23

Soldan geldi,
İz-i kaldı.
Sersemledim.
Günaydın!

Sana inat,
Ona da,
Yazacağım.
Tekrardan,
Günaydın!

Ne? Ne var?
Ne oldu?
Anlamadın mı?
Bir daha,
Günaydın!

Anadolu Filmi: İnat Hikayeleri

heavybear | 03 June 2008 10:22

İnat bazen insanların yaşamlarını değiştirir. Ancak bu değişim kimi zaman hüzünle biterken, kimi zaman da sadece küçük bir tebessüm bırakır suratlarda. “İnat Hikayeleri” de doğaçlama olarak bu sonuçları göstermekte bize.

Bu filmin ana hikayesi, kış aylarında köylüleri kasabaya taşımak için kızakçılık yapan Kızakçı Daşo ile kırmızı minibüsünü övgüyle anlatan minibüsçü arasında geçmektedir. Kızakçı, donan Çıldır gölü üzerinden kestirme gittiğinden minibüsün göle giremeyeceğini ve kendisinden hızlı olamayacağını iddia etmektedir. Minibüsçünün ise başka planları vardır. Aralarında bu inatlaşma süredursun yolcular arasında yol boyunca inat üzerine hikayeler anlatılır. “Lades”, “5 kırık çöp bir kırık kalp” ve “cambaz şaho” hikayeleri dinleyenleri hem eğlendirir hem de düşünmeye sevkeder.

İnadına hayata diren!

Kemalist96 | 29 January 2008 01:16

Sessiz geçti bir ömür.Susmuş bekliyor asırlık çınar.Hayat ona satranç oyunu gibi geliyordu.Sevdikleri yanında, sevmediklerine karşı mücadele veriyordu.Bu oyunda yenilmekte vardı, fakat o yılmadı, hala ayaktaydı.Başlarda herşey yolundaydı, sanki kazanacaktı bu oyunu.Fakat bu ayun çok uzun sürecek, o bunu düşünmüyordu.Oyunun sonu yaklaştıkça etrafındaki taşları azalıyor, ama o hırsla kazanmak için devam ediyordu.Oyunun sonuna gelindiğinde sadece kendisi kaldı, oyunu kazandı.Ama o mutlu değildi.Asırlık çınarın tüm sevdikleri ve sevmedikleri birer birer ayrıldı gitti.O tek başına kaldı.Oynadığı oyun o kadar sessiz oynandı ki, kimse bu oyunun içinde olduğunu fark etmedi.Yalnız bir ömür geçirmedi, ama son bahar biterken yalnızlığın huzurunu hissetmeye başladı.Çok geçmedi asırlık çınar devrildi.O devriliş ki, hayata haykırıcasına büyük bir gürültüyle devrildi.

HEDEF 5.199.000 İMZA! BİR İMZA DA SİZ VERİN..

zeyynep | 17 September 2007 09:09

Dilekçeye imzanız için bu link’i tıklamanız. Alt kısımdakı formu doldurmanız yeterlidir.İmzalayan herkese kocaman teşekkürler

Kurt yesin diye eşek getirdiler. onlar insanlara inat dost oldular! Özgürlükleri için bir imza da lütfen siz atın.