Yetenek sizsiniz yarışması keyifle izlediğim programlardan biri. Özellikle gerçekten yetenekli olup, bu yeteneğini harika bir sunumla birleştirenlerin gösterilerini izlemek ayrı biz zevk oluyor. İnsan zamanın nasıl geçtiğini anlamıyor. Bizde evde kendi aramızda yarışmacıları değerlendirip evet veya hayır diyoruz. Hülya Avşar, Acun Ilıcalı ve Ali Taran birlikte çok hoş bir jüri oluşturmuşlar. İçten yorumları ve samimi davranışları var. Özellikle Ali bey’in esprileri programa ayrı bir renk katıyor.
hülya avşar hakkında tüm yazılar
Benim Sinemalarım (1990)
queennothing | 15 February 2011 11:29
60’ların İstanbul’unda, bahçeli bir evde başlayan öykümüz, saf ve genç bir kız olan Nesibe’nin hayatı yaşamak arzusuyla yola çıkmasını, gerçek hayat ile tanışmasını konu ediniyor.
1935 doğumlu yazar Füruzan‘ın öykülerinden oluşan Benim Sinemalarım adlı kitaptan uyarlanan sinema filmi “Benim Sinemalarım“, 1990 senesinde vizyona girdi. Füruzan ve Gülsün Karamustafa‘nın birlikte yönettikleri filmde Hülya Avşar, Ülkü Ülker, Sema Aybars, Güzin Çorağan, Yaman Tarcan, Yaman Okay ve Ayşegül Uyguner gibi isimler rol alıyor.
Anne ile kızı arasında; Nefret (1984)
queennothing | 13 February 2011 15:31
Çalıkuşu, Düşman Yolları Kesti, Namus Uğruna gibi yapımlarla Türk Sineması’nın önemli yönetmenleri arasına giren Osman Fahir Seden‘in çektiği sinema filmi “Nefret”, 1984 senesinde vizyona girdi. 1943 doğumlu aktris Fatma Girik, aktris/ müzisyen Hülya Avşar, Metin Serezli ve Bulut Aras’ın rol aldığı film, bir anne ile kızın arasındaki yıkıcı sevgiyi anlatıyor. Senaryosunu yine Osman F. Seden’in yazdığı “Nefret“, Mine Film tarafından çıkarıldı.
Fatma, kocası Metin ve gençliğin doruklarında olan kızı Hülya ile sözde mutlu bir yaşam sürdürmektedir. Evin asi kızı Hülya, annesini kendine adeta düşman bellemiş, melek sandığı babasına tapmaktadır. Hayatını kızı Hülya’ya her imkanı sunabilmek adına çalışmaya adayan Fatma, kocası Metin’in kendisini aldattığını öğrenir ve boşanmaya karar verir. Bu durum, Hülya’yı derinden etkilese de genç kız, zayıf görünmemek adına dikenlerini annesine doğrultur. Anne – kız arasındaki çekişme, Hülya için daha yeni başlamıştır.
Cahit Berkay ve Film Müzikleri
Ulucan | 07 January 2011 11:37
Yeni nesil Cahit Berkay‘ı daha çok Moğollar‘la tanıdı, sevdi ama O sadece Moğollar‘ın bir parçası değil, ayrıca 200’den fazla film ve birçok dizi müziğinin de yaratıcısı.
Cahit Berkay‘ın müziğini yaptığı filmlerden;
- Fırat’ın Cinleri(1978)
- Kırık Bir Aşk Hikayesi(1982)
- Gizli Yüz(1991)
- Melekler Evi(2000)
Antalya Altın Portakal Film Festivali en iyi film müziği ödülüne layık görüldü.
Türk televizyonlarının yarattığı son yıldız
kahramancayirli | 18 September 2010 16:08
80lerde Müjde Ar için deniyordu. 80lerin ikinci yarısından itibarense Hülya Avşar için. “Türk Sineması’nın son yıldızı.” Sonra özel televizyonların ortalığa saçıldığı 90lar geldi geçti. Peşinden kitle iletişiminin bambaşka boyutlara taşındığı 2000lerin ilk on yılı. Ve nihayet nur topu gibi bir yıldızımız oldu: Deşilmeye müsait, bol malzemeli bir geçmiş; kendine güvenmekten bir basamak daha yukarısı; ışıltılı bir duruş, medyanın her türlüsüyle Hülya Avşarvari bir ilişki, genelde sanatçıların çoğundan alışkın olduğumuz saygılı, “arkadaşlar da işini yapmaya çalışıyor”dan fazlası, yerine göre ters, bazen azarlayıcı, kimi zaman evin küçük, sempatik kızı modunda, oynadığı iki film, kaliteli sinema çizgisinin altında da olsa, artık yıldız o. Onun reklamında oynadığı patates cipsinin, deodorantın satışı önemli ölçüde artıyor. Günbegün, gitgide marka olma yolunda. Türk televizyonlarının yarattığı son yıldız. Beren Saat. Uzak, mesafeli, az röportaj, az görüntü ama bir vesileyle hep haber. Dizi çekimi için Çeşme’de kaldığı otelini değiştirmesi de haber, saçındaki beyaz tel de, … Birçok televizyon figürünün, sunucu, oyuncu, yapımcı,… “yenilerden kimi takip ediyorsunuz, beğeniyorsunuz” sorusunun direkt yanıtı.Yeni dizisi Fatmagül’ün Suçu Ne’nin tanıtım filminde Saat’in gölgede bir görüntüsü var. Bir an gerçekten dizide Hülya Avşar’ın oynadığını sandım. O kadar benziyor yani. Kim bilir, belki kaderleri de benzer, ne dersiniz? Çok tutan, kaliteli diziler, büyüyen hayran kitlesiyle birlikte herkesten daha da uzaklaşan bir oyuncu?
İki Genç Kız (2005)
queennothing | 02 December 2009 15:10
Perihan Mağden‘in “İki Genç Kızın Romanı” adlı romanından uyarlanan 2005 çıkışlı drama filmi “İki Genç Kız“ın yönetmenliğini Kutluğ Ataman üstlendi. Hülya Avşar, Vildan Atasever ve Feride Çetin‘in başrollerini paylaştıkları yapımda Yeşim Ceren Bozoğlu, Sezgi Mengi ve Savaş Akova gibi isimler yer alıyor.
Güzel, saf ve iyi niyetli bir kız olan Handan, çocuksu tavırları yüzünden koruma içgüdüsünü harekete geçiren, eğlenceli bir yapıya sahiptir. Annesi Leman ile yaşayan Handan, Leman’ın metreslik yaparak evi geçindirmesinden rahatsız olsa da, diyecek pek bir sözü yoktur.
Avustralya’da yaşayan babasının yanında yaşamak isteyen genç kız, renkli eğlence hayatının diğer yanında kendini yalnız ve mutsuz hissetmektedir.
Esra Ceyda Kardeşler
kahramancayirli | 19 November 2009 15:45
Meyil müddetimin son günleri. İstediğim saat kalktığım, bütün gün istediğimi yaptığım son bir-iki gün maalesef..
magazinsortie.com adresinden alınmıştır.
Sabahtan öğlene dek sadece televizyon izledim. Önce Türk Max’ta Hülya Avşar’ı izledim, konuğu Fatih Ürek’ti. Güzel güzel sohbet ettiler. Hülya Avşar’ı da Fatih Ürek’i de severim, keyifliydi gayet.
Majör kanallarımızda yayınlanan çocuk kaçırma – kaçan eşi geri getirme – karı koca denkleştirme programlarını es geçtim. Onlar da çok izleniyor elbet ama bugün o psikolojide değildim herhalde.
HABERTÜRK’TE NELER OLUYOR ?
antiemperyal | 14 October 2009 14:05
C.Eren ÇELİK
Arkadaş bir tartışma nasıl bu kadar sulandırılır, gerçekten ciddi bir tartışma konusu nasıl raiting kaygısı ile lime lime edilir Pazartesi günü HABERTÜRK ekranlarında “canlı canlı” izledik.
HABERTÜRK’ün elinden gelse kameralar karşısında yatıp kalkacak olan Genel Yayın Yönetmeni, “Analiz hastası”, “tez-antitez-sentez ustası ” sayın Yiğit Bulut, Ermenistan ile Türkiye arasında imzalanan protokollerin tartışılacağı programın adeta bir panayır yerine çevrilmesine, raiting uğruna tuttuğu çanakla bence son dönemde medyadaki en büyük kepazeliklerden birisine imza atmıştır. Kendisi ile ne kadar övünse azdır. (EE, Yiğit’i öldür hakkını ver)
belki bir ünlü görürüz.
kahramancayirli | 12 August 2009 14:21
resimupload.com adresinden alınmıştır.
Çocukluğum Marmaris’te geçti. Bir gün balkonda otururken, aşağıdaki berberin önüne Temel geldi, oturdu, sohbet ediyorlar. Mahallenin Muhtarları’nın Temel’i. Sonra birçok sinema filminde de gördük ki iyi bir oyuncu nitelemesini hak eden Erkan Can, o. Sivil hayatta ilk kez bir ünlüyle karşılaşmam böyledir.
satilikmarkalar.com adresinden alınmıştır.
Sonra yine Marmaris’te Marina’nın oralarda gezerken Cem Karaca’yı görmüştük annemle, yanında bir bayan vardı…
sarelleli ekmek
mansonilized | 11 May 2009 12:50
Yer sofrasının etrafına oturmuştuk. Hevesle bekliyordum. Ağzımın suyu akıyordu. Her darbeyi dikkatle takip ediyordum zira haksızlığa zerre tahammülüm yoktu. Sıcak ekmeğin kokusu yayılmıştu havaya. Bıçak tatlı tatlı hareket ettikçe ekmeğin üzerinde keşke daha kalın olsa be dediğim kahverengi bir tabaka oluşuyordu. Bir an hareket durdu. Heyecanlandım. Sanırım dakikalardır korkunç bir açlıkla beklediğim o an gelmişti. Annem başını kaldırdı. Saçlarını ortadan ayırırdı annem. Gözleri kapkaraydı. Gülümsedi. Elindekini uzattı. Gülümsedim. Sarelle sürülmüş ekmeğimi alıp sıradaki kardeşin ekmek için gözlerini anneme dikişini izleyerek yemeye başladım.Her şeyin az olduğu zamanlardaydık. Her şey kıymetliydi. Fakirdik. Oldukça fakirdik. Sarellenin çeşmeden aktığı zamanlardaydık. Bazen babam sarelle kavanozunu doldurmaya giderken beni ya da kardeşlerimden birini de götürürdü yanında. Çeşmeden akan çikolata küçücük kafamda harika bir sihir gösterisiydi. Filmlerdeki gibi yemek masası yoktu evimizde. Zaten masayı koyacak yerimiz de yoktu. Her pazar yer sofrasının etrafında dizilirdik. Hergün yenmezdi sarelle çünkü pahalıydı. Ama babam bizim herşeyi tatmamızı isterdi. Haftada birgün herkese bir dilim sarelleli ekmek. Ayin gibi. Bir dilimden fazla olsaydı keşke. Belki kardeşim yemezdi kimbilir. Yok yok küçükten hayır yoktu. Belki ağabeyim ha? Ohoo, bitirmiş bile…