Yetenek sizsiniz yarışması keyifle izlediğim programlardan biri. Özellikle gerçekten yetenekli olup, bu yeteneğini harika bir sunumla birleştirenlerin gösterilerini izlemek ayrı biz zevk oluyor. İnsan zamanın nasıl geçtiğini anlamıyor. Bizde evde kendi aramızda yarışmacıları değerlendirip evet veya hayır diyoruz. Hülya Avşar, Acun Ilıcalı ve Ali Taran birlikte çok hoş bir jüri oluşturmuşlar. İçten yorumları ve samimi davranışları var. Özellikle Ali bey’in esprileri programa ayrı bir renk katıyor.
Bu programda büyük bir hayranlıkla ve keyifle izlediğim gösterilerden biri Aref Ghafouri’ye aitti. Kendisi İranlı. İranda iken yabancı öğrenci sınavı ile ilgili bir ilan gören Aref bu sınava katılması ve başarıyla geçmesi sonucu Türkiye’ye gelmiş. Odtü’de okuyor. Gerçekleştirdiği ilizyon gösterisiyle herkesi kendine hayran bırakan Aref ilk gösterisinde üç evetle uğurlanmıştı. Gösterisi dört aşamalı idi.
Gösterisinin İlk aşamasında Uri Geller gibi bir kaşığı büktü, ancak fiziksel gücünü kullanarak değil. Metal kaşığın boynu sanki ellerinin arasında eridi ve en sonunda kırıldı.
İkinci aşamada iskambil kağıtlarını kullandı. Jüriden avucunun içine bakarak bir tahminde bulunmasını istedi. Aref Acun bey’in siyah ve kırmızı renkleri arasında bir tercih yapmasını istedi. Acun bey kartın siyah renkte olmasını tercih etti. Hülya hanımın maça yada sinek grubundan birini seçmesini istedi.
Hülya hanım maçayı seçti. Ali bey de birden ona kadar sayılar ve papaz, kız ve vale seçeneklerinden birini seçecekti. Kız dedi. Aref daha önceden destedeki bir kartı ters çevirmiş. desteyi eline aldı ve kapalı olan kartı açtı. Kart maça kızıydı. Herkes hayretler içinde kaldı.
Gösterinin üçüncü aşamasında ise sahneye seyirciler arasından iki kız ve iki erkek çıkarıldı. Gelen seyircilerden biri Aref’in elinde bulunan kağıtlardan birini seçti. Kağıtlarda birkaç ünlü Hollywood yıldızının ismi vardı. Sonra Aref boş bir kağıdı makasla kesmeye başladı. Seçilen kağıt açıldığında kağıttaki isim Brad Pitt’in ismiydi. Aref de kestiği kağıdı açtı ve siyah ceketinin yakasına doğru tuttu. Resim Brad Pitt’e aitti. Herkes şok olmuştu.
Gösterinin dördüncü ve son aşamasında ise sayıları kullandı. Sahnede bulunan dört kişinin herbirinden 4 haneli bir rakam yazmasını istedi. Sonra onları topladı. Çıkan rakam 19519’du. Masanın üzerinde ise açılmamış bir zarf vardı. Üzerinde de bir soru işareti. Bu zarfın içinden katlanmış büyük bir kağıt çıkardı. Açtığında seyircilerin gördüğü rakam ise biraz önce bulunan ile aynıydı.19519. Herkes büyük bir şaşkınlık ve hayranlıkla onu alkışladı.
Pazar akşamı ise yetenek sizsiniz’de yarı final akşamıydı. Ve Aref de yapmış olduğu muhteşem gösteriyle yarı finale katılmaya hak kazanmıştı. Sahnede sakin ve karizmatik tavırlarıyla dikkat çeken Aref yeteneği ve zekasıyla herkesi etkilemeyi başardı. Çok özel bir yeteneği sergilemesinin yanında gerçekleştirdiği inanılmaz gösteriyi harika bir sunumla birleştirmesi beni de çok etkiledi.
Daha önce yapılan reklamlardan bu haftaki yetenek sizsiniz programında onun gösterisinin yer alacağını duymuştum. Mutlaka izlemeliyim diyordum. Programın sonlarına doğru televizyonu açmama rağmen onun yarı finaldeki gösterisini kaçırmadığımı öğrenince çok sevindim ve heyecanlandım. Yarı finaldeki gösterisi ise tüm rakiplerini geride bırakarak onu zirveye taşıyacak kadar etkileyiciydi. Aref, Aref,Aref yine muhteşem, inanılmaz derecede etkileyici bir gösteri gerçekleştirdi. İrandan gelirken sadece evet ve hayır demeyi bilen Aref Türkçeyi sadece 7 ayda öğrenmiş.Oldukça zeki aynı zamanda. Odtülü nede olsa.
Aref’in herkesi büyüleyen yarı final gösterisi ise şöyle gerçekleşti. Gösterinin ilk kısmında Aref jürinin el ele tutuşmasını istedi. Acun bey gözlerini kapattı. Aref ondan bir tatil yeri hayal etmesini istedi ve neredesiniz diye sordu. Acun bey sahil dedi. Aref hangi ülke olduğunu sorunca Acun bey Barbados dedi. Ve Aref Barbados ismini tahtaya herkesin görebileceği şekilde yazdı. Ardından göz kapama sırası Hülya hanım’a gelmişti. Ona ise şimdi tatile girmek için uçağa bindiniz koltuk numaranız kaç diye sordu. O da 11 dedi ve rakamın ardından bir harf sorulunca a,b, c, d ve e seçeneklerinden e’yi seçti. Ali bey de bu arada esprileriyle programa renk katmaya devam ediyordu. Sıra Ali bey’e geldiğinde Aref ona gözleri kapalı olarak uçak biletini hayal etmesini ve uçuş saatini söylemesini istedi. O da 14:42 dedi. Bütün bu söylenenler tahtaya yazıldı.
Ardından katlı bir gazeteyi Acun bey’e veren Aref, Acun bey’in bu gazeteyi, istediği jüri üyesine vermesini istedi. O da Hülya hanım’a verdi. Hülya hanımdan ise gözlerini kapatarak gazeteyi arkaya doğru atmasını istedi. Arkaya doğru atılan gazeteyi seyircilerden bir kız yakaladı. Gazete açılarak bir sayfa seçildi sonra ikiye bölündü ve bir kısmı yan taraftaki seyirciye verildi. Bu seyirci de gazeteyi Aref’in talimatları doğrultusunda yırttı ve parçaları iki ayrı eline aldı, ardından seyirci sahneye davet edildi. Sahneye çıkan seyirciden Aref, bir elini açmasını ve o elindeki gazete kağıtlarını bırakmasını istedi. Kalan gazete kağıdı parçaları şeffaf bir dosyaya konarak karıştırıldı ve içinden biri seçildi. Aref seyircinin bu küçük parçada yer alan kelimelerden birini aklında tutmasını istedi. Sonra kız Aref’in isteğiyle küçük gazete kağıdı parçasını cebine koydu. Aklındaki kelimeyi de Aref’e ve seyirciye göstermeden bir tahtaya yazdı.
Ayrıca sahnede, tepede asılı kilitli bir kutu duruyordu. Sıra onu açmya gelmişti. Açılan kutunun içinden rulo şeklinde bir kağıt çıktı. O yırtıldı içinden kırmızı kurdeleli bir başka rulo çıktı. Ruloyu yavaşça açan Aref sahnedeki seyircinin rulonun bir ucunu tutmasını istedi. Rulo yavaş yavaş sahneye paralel bir biçimde açılmaya başlandı. Rulo halindeki kağıt açıldığında görülen ilk kelime Barbados idi. Herkes çok şaşırdı. Rulo açılmaya devam etti, ikinci kelime E 11 di. Devamında ise 14:52 yazıyordu.
Herkes,sahneye hayranlıkla bakıyor, sevinç ve heyecan çığlıkları atıyordu. Acun bey ve seyirciler Aref’i ayakta alkışladılar. Daha önce böyle bir coşku yaşanmamıştı. Yalnız uçak saati 14:52 değil 14:42 olmalıydı. Aref pardon 10 dakikalık bir yanlışlık yapmışım dedi ama rulonun devamını açtığında uçuş 10 dakika rötarlı yazıyordu.
Sıra küçük gazete kağıdında yazılan kelimeye gelmişti. Aref kelimenin ilk harfi “k” mıydı dedi. Kız evet dedi. Ancak çıkan kelime konut kelimesiydi ve kız başka bir kelimeyi seçmişti. Aref de yanlış tahmin ettim bu durumda jürinin önünde yer alan zarfı açmalıyız dedi. Acun bey zarfı açtı. İçinde bir dvd yer alıyordu. Aref onu yayınlamak üzere içeriye vermek için istedi. Dvd yayına girdiğinde Aref şöyle diyordu. Bu dvd’yi izliyorsanız demek ki hata yapmışım. Sizden çok özür diliyorum. Bunları söylerken ki görüntüsü ise enteresandı. Sanki havada oturuyor gibiydi. Kamera biraz daha uzaktan çektiğinde ise görüntüye yerde toprağın üzerine yazılmış olan kader yazısı girdi. O sırada Aref “sizce kaderi değiştirebilir miyim?” diye soruyordu. Kızın tuttuğu kelime de kaderdi. Tahtada kader yazıyordu.
Çok etkileyici bir gösteriydi. Aref yetenek sizsiniz yarı finallerini geçerek birinci oldu. Haftaya diğer yarı finaller gösterilecek. Acun bey de bu yarışmada değil hayatında böyle bir gösteri görmediğini söyledi. Muhteşem bir gösteriydi. Olağanüstüydü. Aref sanırım insanların düşüncelerini etkileyebiliyor. Onların, kendisinin istediği şeyleri düşünmesini, seçmesini sağlayabiliyor. Bu yeteneğini geliştirmiş. 11 yaşında başlamış bu gösterilere. Son 4-5 yıldır ise profesyonel olarak yapıyormuş. Bu gösterisi içinde 3 yıl hazırlanmış. Finalde bizi nasıl bir gösteri bekliyor acaba? Onun gösterisini izlemek için sabırsızlanıyorum. Bence Aref dünya çapında başarılara imza atacak bir ilizyonist. Adını tüm dünyaya duyuracağına inanıyorum. Kendisini tebrik ediyorum. Başarılarının devamını diliyorum. Aref’in ilk gösterisini buradan ve yarı finaldeki gösterisini buradan izleyebilirsiniz.
yorumlar
Yetenek sizsiniz Türkiye yarışmasında tek dikkatime çeken Türk’ler dışında herkes ön planda ve yetenekli olması…
illüzyonla telekinetiği mi karıştırıyorsunuz nedir?
Evet yarışma Türkiye’de yapılıyor ve yöneticileri de Türk ancak, yabancı uyruklular katılamaz diye bir kural yok. Yarışma hangi milletten olursa olsun, yeteneğini sergilemek isteyen herkese açık. Aref ilk başta gösterisi için ilizyon gibi demişti. Kendi tarzıyla ilerlemek istediğinden bahsetmişti.Telekinezi zihin gücüyle cisimlere etki edebilme, hareket ettirebilme yeteneğiydi diye biliyorum. Kaşık bükme gösterisi bu kategoriye gireblir. Ama dediğim gibi o jürinin, kendisinin istediği şeyi düşünmesini sağladı. Jüri sırasıyla Barbados, E 11 ve 14:42 dedi. Çünkü Aref onların zihinlerini etkileyerek böyle demlerini sağladı. Kilitli kutunun içindeki kağıtta bu kelimelerin yazılı olması da bunu gösteriyor. Bu konudaki yetenğini kanıtlıyor. Videoları izlerseniz, etkileyici bulacağınızı düşünüyorum. Etkileyici bir gösteriydi.
acı gerçek.
bu adamın yaptığı şey ilüzyon. akıl oyunu yok, büyü yok, telekinezi yok. yalnız yaptığı işte oldukça iyi. ben tvde değil ama internette izledim.gösteri etkileyici ama chat noir sen biraz uçmuşsun bebeğim. yok öyle kaşık bükme neyin.
Çok güzel bi yazı olmuş emeğine sağlık. O kutu özelmiş daha önce yabancı bir ülkede de yapılmış söyledikleri kutu icinde kağıda yazılıyormuş
@manson o kadar da iyi değil bence. Çok kıl payı kurtardı 2-3 kere. Mesela brad pitt olayında 2. kız da kağıdı çekiyordu dur sen çekme diye bir an galeyana geldi. Sonra şu kasayı kıza açtırıp içinden kendi alırken kağıdı çok aksadı. Sonra yine kıza kapattırdı filan. Torbaları karıştırma meselesi hakeza aşırı belli oldu 2 torba olduğu. Elini ceketine götürürken başta anlamıyorduk ama şimdi her götürüşü gözüme gözüme giriyor. Puanım 6 benim. Sakallarını sevdiğimden o da.Gerçi onca kamera seyirci filan adam ilk defa herhalde bu kadar kalabalığa yapıyor. İlk performansta bu kadar hata olur. 7’ye çıkardım tekrar.Euzubillahimineşşeytanvettelekinezi.
ben yarın fi,nal midir nedir, hafta sonu yayınlananı seyrettim, bence de başarılı. ama insanların buna yok bionerji, yok metafizik diye yaklaşmasını anlayamıyorum.ofiste de biri var, üç harfliler diye tutturdu. bir de iştahlı iştahlı anlatıyor ki, çarpıyım mı dese hell yea diye önüne atlayacak sanki.
kısa saçlı hali iyi değilmiş ayrıca, karizması saçında sakalında.
Yorumlarınız için teşekkür ederim. Belki dediğiniz gibi olağanüstü yeteneği olmayıp göz yanılması yoluyla gösterisini gerçekleştirmiş olabilir.Onu bir kenara bırakırsak gösteri bütünüyle insanı heyecanlantıran, etkileyen bir yapıya sahipti. Gösterisini iyi sundu. Seyircilerin ve jürinin ayağa kalkarak alkışlamasını sağlayabildi. Etkileyici bir ilizyon gösterisiydi diyebilirim. Zaten gösterinin etkileyiciliğini sağlayan, heycan veren izlerken sırrını bilmemek. O anda inanmak. Karşı tarafın bunu başarabilmesi. Gösteriyi diğer basit ilizyon göstrilerinden ayıran da sunumu, gizemi, sahnedeki hakimiyetiydi. Bir sinema filmi izlerken de gerçek olmadığını bildiğimiz halde gerçekmiş gibi algılayıp etkileniyoruz. Bazen ağlıyoruz bazen gülüyoruz. Bizi etkileyen de inanmak, gerçekmiş gibi algılamak oluyor.Yoksa başka türlü izlemesi zevli olmazdı.
Potansiyeli var. İleride çok başarılı olabilir.
la havle…..kaşığı bende bükerim,eyfel kulesini büksün elini öperim.hadi büksün laa
Ya bu çocuğu ifşa etme derdi olan makalelerin başka işi yok mu arkadaş, hepsi birer dedektif olmuş. Tabisi sırrı olacak, hilesi olacak, herifçioğlu o kadar üstün özellikte olsa zaten yarışmada ne işi var, bunu iyi olarak sundu mu ona bakarım, izler vay anasını der çekirdeğimi çitlerim
son illüzyon gösterisinde sahneye aldığı kişiler de kendi ekibiydi. belli ki masadaki mekanizmaları da masadaki kişiler çalıştırıyordu. tahmin etmesi güç olmayan gösteriler ama ilerde bu olayın üzerine giderse iyi bir sanatçı olacağı kesin.peki onca insanın arasından nasıl aldı ekibi hop diye sahneye? :))) ne dersiniz?
içine mavi bez koyduğu topları seyircilere atmayarak. o toplar başından beri onlardaydı zaten.
Sahneye çağırdığı kişiler kendi ekibinden olabilir ya da masa özel bir mekanizmaya sahip olabilir. Olsun yine de gösterisi farklı ve etkileyiciydi. Birinci olmasını istiyordum ancak Sefa’nın birinci olmasına da sevindim. Bence ikisi de birinci olmuş sayılır. İkisinin de önü açık. Sefa da çok sempatik, sıcak, esprili, yetenekli, akıllı bir çocuk.Aref şimdiden reklamlarda oynuyor. Gelecek zamanda gösteriler düzenleyecğini düşünüyorum. Bu aşamaya gelmesi de büyük başarıydı. Bin kişinin içinden finale kaldı.
fanusun içindeki bütün topları dağıttı. ama üç top içine kağıt koyarmış gibi yapıp aslında kağıtları yerleştirmeden dağıttı. sonra boş fanusu da sahnede bir yere bıraktı. evet 40 top dağıttıysa, salonda biri toplasa 43 top bulurdu. ama dağıttı ki sayı ortaya çıkmasın. bence de başarılı bir genç. gençleri konsantrasyon ve kişisel disipline yönlendirmesi / özendirmesi açısından illüzyon iyi bir sanat.