Dünyadaki en iyi okullarının ekonomik dengeleri elinde bulunduran büyük ülkelerde bulunuyor olması herhalde tesadüf değildir.
Dünyanın kaderinin değiştirilebileceği yerlerden olmasının yanısıra,
binlerce yıldır aydınlanmanın simgesi olmuşlardır.
Bu kadar önemli olan bu büyük üniversiteleri ilginç özellikleri ile size anlatmak istedim.
http://vimeo.com/10661511
facebook insanların arkadaşlarıyla iletişim kurmasını amaçlayan günümüzde en çok kullanılan sosyal paylaşım ağlarından biri, 4 Şubat 2004 tarihinde Harvard Üniversitesi öğrencisi Mark Zuckerberg tarafından kurulmuş, günümüzde 400 milyondan fazla kullanıcısı olduğu söylenen sitede, facebook yetkilileri blogunda bir açıklama yaparak
facebook kullanıcılardan 100 milyon kişinin facebook’u mobil cihazlardan kullandığını açıkladılar.
bugünkü 100 milyon facebook mobil kullanıcısı 6 ay önceki facebook mobil kullanıcı sayısının 2 katıymış. yani 6 ay öncesine göre facebook mobil kullanıcı sayısı 2 ye katlanmış,
bu artışın sebebide günümüzde üretilen iphone, android v.s gibi mobil cihazların kullanımının artmasından dolayı olduğu açıklanıyor.
facebook mobile buradan
facebook blogundaki Facebook Mobile: 100 Million and Growing yazısınada burdan ulaşabilirsiniz.
Harvard üniversitesi, bilindiği üzere Amerika’nın en eski üniversitelerinden biri ve dünya çapında bilinen en popüler üniversitesidir. Bu üniversiteye dünya çapında Amerika’da Eğitim almak isteyen birçok kişi her yıl başvurmaktadır. Harvard, Amerikan vatandaşları dışında dünyanın diğer ülkelerinden insanların kabul olasılığı oldukça düşük bir üniversitedir. Bunun en büyük nedeni ise “önceliği Amerikan vatandaşlarına vermek” olarak kısaca açıklanabilir. Çünkü Harvard’tan mezun olmuş kişiler dünyada belirli yerlere çok daha kolay gelirler ve bu kişiler otomatik olarak her hangi bir işe bir adım önde başlarlar. Amerika’nın Obama dahil bir çok başkanı bu üniversite mezunudur. O nedenle bu gücü kullanan kişinin Amerikalı olması gerekir ve böylece de Harvard aslında gayet milliyetçi bir üniversite olarak ta değerlendirilebilir. Buraya kabul edilen %1’i bile bulmayan uluslararası öğrenciler ise, ya zaten böyle bir nüfuza ihtiyacı olmayan, ya babası bir ülkenin başkanı, veya dünya çapında bir şirketin sahibi, ya da ödül almış bilim adamlarının oğulları veya kızları vb. kişilerden seçilir. Diğer başvuru sahibi binlerce kişiden ise başvuru ücretleri ($200+$50=$250) olarak toplanarak, dünyanın en zengin üniversitesinin kasası her yıl tüm dünyadan gelen paralarla daha da doldurulur. Bu başvuru karşılığında ise bir A4 kâğıdı hediye edilir, bu kâğıtta ise kibarca “siz bizim istediğimiz kişi değilsiniz” denir. Başvuru sahibi her ne kadar kişisel olarak başarılı olursa olsun, bu pek bir şey değiştirmez. Hatta böyle bir başvuru tehlikelidir bile, Harvard’ı bitirip küçük bir ihtimalle de olsa, Amerika’da kalmayıp ülkesine dönerse Amerikan çıkarları açısından bu hiçte olumlu olmayacaktır ve onların verdiği gücü Amerika için değil de bir başka ülke için kullanacaktır ki bu kabul edilebilir değildir.
Ali ile Ramazan’ı beklemeye devam ediyorum tabii müzmin bir Perihan Mağden okuru olarak. Peşinden de Kutluğ Ataman filmini çekse. Mağden’in kitaplarını ancak Ataman çekerse güzel olur. Bence.
Orhan Pamuk’un yeni kitabı çıkıyor bir ya da iki ay içinde. Pamuk’un Harvard Üniversitesi’nde verdiği dersleri okuyacağız bu kez. Ünlü yazar, kitabının ismini “Anlatırken: Hayat, Sokaklar, Edebiyat” olarak düşünüyor. Pek okunacağını tahmin etmiyorum bu kitabın. Yani elbette satacak görece yüklü bir miktarda ama Kar, Benim Adım Kırmızı vb. romanları gibi çok satan bir kitap olacağını tahmin etmiyorum.
Kitapçıya girdiğinizde büyük bir yazarın kitabıyla birlikte muhakkak genç bir yazarın ya da ismini tanımadığınız bir yazarın da kitabını alın, okuyun.
Harvard üniversitesi matematik departmanından Oliver Knill‘in 2 yılık bir çalışmasının sonucu olan bu arşivde birçok filmden matematik ile ilgili sahneler derlenmiş.
A Beautiful Mind, Pi, Die Hard III, Cube, The Da vinci Code, Enigma, Proof gibi duyulmuş filmlerden alınmış sahneler de mevcut. Videoları isteyenler .m4v formatında indirebiliyorlar. Filmler ingilizce.
Bu proje için Akbank’ın gençlere yönelik yatırımı diyebiliriz. 2008 yılı için Akbank Düşünce Kulübü kapsamındaki üniversiteler:
Sabancı Üniversitesi
Bilgi Üniversitesi
Bilkent Üniversitesi
Boğaziçi Üniversitesi
ODTÜ
İTÜ
Koç Üniversitesi
Çukurova Üniversitesi
Başvuru yapabilmeniz için 3. sınıf olmanız , yüksek not ortalamasına sahip olmanız ve iyi derecede ingilizce konuşabiliyor olmanız gerekmektedir. Böyle bir fikir kulubunun de büyük hediyesi tabii ki eğitim ile alakalı. Seçilecek 30 kişiden 5’i Harvard’da yaz okuluna gitme şansına erişecek. tüm masraflar tabii ki akbank tarafından karşılanacak. Hem de kendi bölümünüzün derslerini alabileceksiniz. Başvurularınızı 19 ekim saat 24:00 ‘a kadar yapabilirsiniz.
Detaylı bilgi için buraya
Şurada dünyadaki yüz entellektüel arasında gösterilmiş Fethullah Gülen ve Orhan Pamuk tartışıla dursun, Time dergisinin geleneksel olarak düzenlediği The Time 100; Dünyanın En Etkili Kişileri listesine bir Türk girdi; Mehmet Öz. ABD‘de, Türkiye’de olduğundan daha popüler olduğunu söylersek abartmamış oluruz. Nitekim sağlıkla ilgili bestseller olan kitaplarının yanı sıra yakın zamanda da bir TV programında boy gösterme hazırlıkları söz konusudur. Kendisi zaten sürekli olarak çeşitli ulusal kanallar tarafından davet edilmektedir ve katıldığı programlardan biri de ABD’de yayınlanıp dünya çapında ün kazanmış talk show programı Oprah Winfrey‘dir. Ki Winfrey, Mehmet Öz‘ü ‘Amerika’nın gözde doktoru‘ olarak çağırmakta ve düzenli olarak programında ağırlamaktadır. Tabi ki bunlar kendisinin başarılarının sadece bir kısmıdır.
Mehmet Öz‘ü Mehmet Öz yapan, kalp damar cerrahi konusunda uzman olması ve mesleki başarısıyla taraflı tarafsız herkesin gönlünü kazanmasıdır. Harvard mezunu profesörümüz şu anda Columbia Üniversitesi Tıp Merkezi Kardiyoloji direktörlüğü yapmaktadır.
Time’ın listesine giren diğer ‘etkili kişiler’den bazıları ise şöyle; Vladimir Putin, George W. Bush, Oprah Winfrey, Andre Agassi, Lance Armstrong, Kaká, Tony Blair, Joel & Ethan Coen, Mariah Carey, George Clooney, Rupert Murdoch, Michael Arrington.
Şu anda adını hatırlayamadığım bir çizgi film vardı. İnsanların içinde olup bitenleri canlı hayatmış gibi bizlere yansıtıyordu. Hatta o zamandan kalma hala aklımda akyuvarlar mikroplarla savaşıyor denince aklıma bu görüntüler gelir.
XVIVO adlı bir şirkette bunun bir değişiğini yapmak için kolları sıvamış.
‘The Inner Life of the Cell’ ( hücrenin iç hayatı ) adını verdikleri film Harvard üniversitesi öğrencilerinin farklı bir deneyim yaşamasını sağlayacakmış.
Benim de merakla beklediğim animasyonla ilgili bilgiyi buradan bulabilirsiniz.
