bildirgec.org

güncel hakkında tüm yazılar

Öğrenilmiş çaresizlikten kurtulmanın yolları

NLPMaster | 12 October 2009 13:01

öğrenilmiş çaresizlikten kurtulma yolları
öğrenilmiş çaresizlikten kurtulma yolları

Öğrenilmiş çaresizlik başarısızlık nedenlerinden birisidir.
Okul başarısı, iş başarısı gibi pek çok konuda başarsısızlığa neden olan bu pisikolojik terimi öğrenerek iş hayatında başarılı olmanın yolları için bir adım atabilirsiniz. Genç Gelişim dergisi sitesinde yer alan bu yazıyı çok beğendim. Bakmak isterseniz burada: öğrenilmiş çaresizlik

Michael’in etkileri(thriller)

KEREMOZTURK | 31 August 2009 22:17

thriller okunurken
thriller okunurken

Son günlerde Michael’in Dünya’yı yerinden oynattığı zamanın müziğini yine yeniden dinliyoruz.Zaten ne zaman ara verdikki!Michael dansıyla,sesiyle,sahnesiyle,ve kıyafetiyle kısacası tarzıyla bu güne ışık tuttu.Bir çok alanda kendini hissettirdi.Ölümsüz Kral nedenini bilmediği tartışmalara yol açıyordu.Ölünce de öyle oldu.Saldırgan ve aynı zamanda kırılgan yapısı sanatın doruğundaki bir kişi için inanılmaz özelliklerden biriydi.2008 de 80 li yıllarda kullandığı gözlük,2009 da şapkaları moda oldu.Moda nın gençleşme çabaları şu gençlik diliyle belirdi”çok moda.”İdolleri gibi olmalıydılar.Seçimleri,teklifleri yeni yetişen nesil farklılıkları buna izin veriyordu.Bu sebeplerden dolayı Michael benim etkilendiğim gücüyle eserlerime ilham kaynağı olmuştur.Yukarıda gördüğünüz resim Thriller (heyecan hikayesi) nin okunma durumudur.

Yahoyt Dergi indir oku Robot Dergisi bu ay kapakta

NLPMaster | 29 July 2009 12:50

Teknolojinin tanınmış isimlerinin başını çektiği yahoyt, dergi de yayınladı. Yahoyt dergi temmuz sayısında robot konusunu kapağına taşımış.
robot ile ilgili pek çok konunun yer aldığı yahoyt dergi haberi, yahoyt dergisi indirme sayfası yahoyt dergi içeriği burada

Gören Gözler

grimwhul | 17 July 2009 09:39

İşte ben o insanım, hani herkesin biraz tanıdığı bazen selam verip, bazen görmezden geldiği. Otobüs de son boş yer yanındaki koltuk olana kadar yalnız oturan o insanım ben. Camdan baktığınızda gördüğünüz, işte falancanın oğluna benzemiyor mu? Ya da hani senin şu arkadaşının yanında ki çocuk değil mi dediğiniz, işte ben o çok önemli olmayan, orada olan ama varlığı ile yokluğu bir olan insanım… Ama yeni bir şey bu olduğum insan, elbet benimde oldu ilişkilerim, hem de gerçek insanlarla. Bazen çok sevdiler beni, bazense nefret ettiler, ama bir süredir böyleyim. Neden mi? Bende çok aradım nedenini ama bulamadım, ben aynı benim, yüzüm aynı ben, giysilerim aynı, duruşum, oturuşum her şeyim aynı ama nedense kaçırıyor insanlar gözlerini benden, sanki yabancıymışım gibi, otobüs de yanıma kalan küfrediyor talihine, diğerleri ise nereden tanıdıklarını çıkaramadıkları için sevmiyor beni, bazılarıysa ahkam kesiyor oldum olası sevmemişimdir ben onu, yeni değil bu tavrım diye. Ne yaptım ben bu insanlara? Ne söyledim?

bu site tutar mı?

biradamiste | 11 May 2009 10:16

merhabalar,
ben şimdiye kadar çok kişinin denediği ama bir türlü başaramadığı “türkçe digg” adayı bir site yaptım 🙂
tasarım diggten epey farklı ama mantık aynı.
populerhaberler.com
Pek umudum yok açıkçası ya , sizce bu site tutar mı? Ama belki daha önemlisi neden tutmaz?

Aşk, Kadın, Peymâne

pilasdik | 14 April 2009 11:01

Bir ben var bende, benden içerilerde bir yerde… Benden kötü olmasın…
Sabah sabah, daha Karahisar’da afyonumu patlamamıştım ki, koştu geldi benime, pardon, yanıma…
Heyecanlı, telaşlı, dudakları titreye titreye başladı anlatmaya.

– Abi, abicim… Dün gece bir rüya gördüm…
Hatta, kabus aabi, kabus!
– Güzelim, benden kötü benciğim, ona “kabus” demezler.
Onun adı “kâbus” canımın içi, “kâ-bus”… La havle…
– Yaa abi, bırak sabah sabah dilbilgisini falan!
İyi ki, bi kitap yazdın yani ha! Doğru düzgün konuşamıyoz yanında…
– Bak, “doğru düzgün” değil canımın cânı… Ona “doğru dürüst” derler…
– Öf be aabi! Yaa, bi dinlesene beni n’olur be aabi!
– Tamam, anlat hadi…
– Abicim, ben tam tişörtü sepete koyuyordum ki, atölyeye iki tane polis girdi ta…
– Güzelim, canım… İnsanlar “tane”yle
sayılmaz ki ama! Aaaa!
– Yaa aabi be, rüyamı anlatmaya çalışırken bi de sen kabus olma be abi!
– Peki, bir daha kesmeyeceğim sözünü,
hadi ekşitme yüzünü de, anlat. Dinliyorum seni.
– Ne diyodum? Hah, içeriye iki tane…
Tamam yaaa, içeriye iki polis girdi.
Yaşları ben kadar. Biri adımı sordu. Benim, dedim korka korka.
Gel, dediler aabi. Koluma girdiler. Ben, nasıl yalvarıyorum. Komserim, diyorum, hatta emniyet müdürüm, abilerim yapmayın, diyorum.
Ben bu atölyede remayözcüyüm, diyorum. N’oldu, diyorum. Biri, kulağıma hafifçe eğilip, “ergenekon” diyor.
Benim ne işim olur Ergenekon’la falan diyorum. Dinlemiyorlar abicim.
-Eee?
-Abicim, bunlar beni aldılar attılar arabaya.
Ben, yine yalvarıyorum. Tek işim remayözcülük,
bi de loto moto diyorum. Savcı beye anlatırsın derdini, diyolar aabi!
-Sana pikeyle yatma, dedim. Hava ısınmadı daha!
-Savcının karşısına çıkardılar sonra beni aabi. Abicim, savcı bana dedi ki: Kısa mesajlarında
“Aşk, Kadın, Peymâne” kelimelerini
çok sık kullandığın tespit edilmiş, bu ne demek?
Kod adın “Rem A Yoz” değil mi?
Kafayı yiycek gibi oluyorum. Saçlarımı çekiştiriyorum hırsımdan, çaresizliğimden…