bildirgec.org

göçmen hakkında tüm yazılar

VUVUZELA VE AFRİKA MÜZİĞİ GERÇEĞİ

firatocal | 07 July 2010 08:33

Vuvuzela
Vuvuzela

2010 Dünya Kupası ile birlikte sadece kulağımızın değil , ruhumuzun bile en mahrem bölgelerini tahrip eden vuvuzela gerçeği ile birdenbire yüzleşmek zorunda kaldık… Böylece en bilgilimizden tutun da en cahilimize kadar herkeste bir Afrika Müziği eleştirisi , daha doğru bir deyimle Afrika Müziğini acımasızca eleştirme modası belirdi… Bu küçümseme ve hor görmelerden çok fazla rahatsızlık duydum.. Afrika Müziği sadece vuvuzeladan ibaret değil ve spikerlerin aşağılamalarına kadar varan bu eleştiriler haklı temellere dayanmıyor….

Didgeridoo
Didgeridoo

Çok eski bir gelenekten güç alan Afrika Müziği otantik müzik aletleriyle benzersiz ve mistik derinlikleri özünde barındırıyor… Bu eşsiz parçalardan en ilgi çekici olanı Didgeridoo diye bilinen alettir ve çıkardığı melodi yüzünden batı dünyasında bu adla bilinir

Djembe
Djembe

Diğer bir eşsiz örnek de Batı Afrika’da özellikle Mali, Senegal ve Guinea’yi kapsayan müzik geleneğinin en önemli vurmalı çalgılarından birisi olan djembe dir. Ahşap bir gövde üzerine keçi derisinin giydirilmesi ile oluşur…
Akadinda ise Güney Uganda ve Zambiya ‘ da kullanılan ksilofana benzeyen vurmalı bir enstrumandır.

BEYAZ KEMİK TOKA (İkinci bölüm)

astral | 24 December 2009 12:04

KÜÇÜK KADIN, HAVVA

Doğarken yetim kalacak küçücük bir yürek dünyaya adım atar, yankılı olmayı beceremeyecek kaderlere börek açacaktır, Yunan yemekleriyle daima. Baba bir çatışmada kaybolur. Hiç tanışması nasip olmaz ne babayla, ne de anneyle. Halası bakar ona, Yunanlı bir Hala.

Bacadan kaçırılmış ve daha on ikisinde gerdeğe girmiş bir anne olmuş isimsiz küçük kadın Anjelika’nın yetim bebeğidir Havva.

İşte dünyası böyle başlar Havva Kadın’ın. Müslüman olmayan bir aile Havva adını verir, kaçırdıkları aile Müslümandı diye… Hava akrabalarını hiç bilmez.

Köpeklerin yerini kokuyu algılayan robotlar alacak

siriusbee | 19 June 2009 10:00

Sheffield Üniversitesi‘nden yapılan açıklamaya göre bilim adamları sahip olduğu sensörler ile silah, uyuşturucu, patlayıcı gibi maddeleri tespit edebilen
dünyanın ilk koku algılayıcı robotları üzerinde çalışıyorlar.

Sheffield Üniversitesi
Sheffield Üniversitesi

Ayrıca havaalanlarında da kullanılacak olan robotlar yasal olmayan yollarla ülkeye girmeye çalışan göçmenlerin tespitinde de kullanılacak. Ayrıca lazer ve fiber optik gibi özelliklere de sahip olacak robotlar son teknoloji ile donatılacak.

Harrison Ford’un son filmi: Crossing over

nazokiraze | 14 February 2009 10:16

2009 yılı vizyona girecek filmlerden biri de Crossing Over.

Başrollerinde Harrison Ford ve Ray Liotta’nın rol aldıgı film, göçmenlerin yasal statüye sahip olmalarıyla ilgili yapılan planlamaları anlatıyor. Film 140 dakika sürüyor, kültür çatışmalarıyla ilgili mesajlar da içeriyor. Sosyal içerikli filmlerden hoşlananlar için önemli bir film.

Filmin Amerika’da vizyona giriş tarihi 27 şubat 2009

abd’de beyaz nüfus azalıyor mu?

xerre | 22 February 2008 11:33

pew reserch center ın abd’de yaptığı bir araştırmaya göre şu anda abd nüfusunun üçte ikisini oluşturan beyazların sayısı 2050’li yıllarda nüfusun yarısından daha az olacak. bunun başlıca sebebi ise dışarıya/içeriye göçler ve abd’deki göçmenlerin yapacağı doğumlar olacağı düşünülüyor. bu araştırmaya göre ülkedeki mevcut zenci nüfusunda çok büyük bir oranda değişiklik olmayacağı tahmin ediliyor.
kaynak.

Norveç’e nasıl gideceğiz…

RfN | 17 February 2008 15:47

Norveç’te 100 bin Türk’e iş imkanı sağlanıyor haberi günlerdir bütün televizyonlarda yayınlanıyor.
Norveç Çalışma ve Sosyal Kapsama Bakanı Bjarne Håkon Hanssen ”Norveç işgücüne ihtiyaç duyuyor olsa da, Norveç Hükümetinin bir kısım Türk medyasında belirtildiği gibi Türkiye’den işçi getirtme planı yok.” dedi. (kaynak)
Hanssen, Türkiye’den vasıflı işçi alımını gerçekleştirme görevinin Norveçli firmalara ait olduğunu söyledi. Bakan, Norveç’te iş arayan kimselerin ilgili eğitime, örneğin mühendislik ya da zanaatkarlık gibi, sahip olmaları gerektiğini, ve çalışma iznine başvurmadan önce somut bir iş teklifi almış olmaları gerektiğini belirtti.
Bende konuyla ilgili biraz araştırma yapmaya karar verdim.
Somut iş teklifi nasıl alınır veya iş nasıl bulunurdan önce biraz ülkeyi tanıyalım.
Norveç Avrupanın en gelişmiş ülkesi ve hayat standartları en yüksek ülkesi. Hayat standartları ve ekonomisi AB ülkelerinin çok üstünde olduğu için, AB’ye girmek istemiyor.
Soğuk havanın etkili olduğu Ülkede Norveççe konuşuluyor.
Avrupa’nın Balıkçılık sektörünü elinde bulunduran ülke zengin petrol kaynaklarıyla da biliniyor.
5 milyon kişinin yaşadığı Norveç’te tek eksik genç nüfus.
Her nekadar Norveçli Bakan Türkiye ile anlaşma yok desede yasaları gereği Norveç’de bir iş bularak çalışma izni alabilir veya oralı biriyle evlenerek orada kalabilirsiniz.
Çalışma izni alırsanız ailenizle birlikte Norveç’e gidebilirsiniz. (Aile’ye nikahlı eşiniz, 18 yaş altında çocuklarınız ve iki veya daha fazla yıldır beraber yaşadığınız kişi veya kişiler dahil)
Çalışma izni kesinleşmeden ve elinize geçmeden ülkeye giremessiniz. Yani ben gideyim nasıl olsa iş hazır demeyin. Çalışma izni almak için Türkiye’den başvuru yapabilirsiniz. Her çalışma alanı için farklı belgeler gerekiyor, bular için bu link‘ten yararlanabilirsiniz.
Türkiye’deki büyükelçilik ve konsoloslukların listeside burada.
Bu izin her yıl yenilenir, eğer 3 yıl boyunca orda kalırsanız yerleşme izni için başvuru yapabiliyorsunuz.
Norveç’te iş aramak için insan kaynakları sitesi stepstone‘ı kullanabilirsiniz. Site Norveççe ama ilanların çoğu İngilizce.
Yok ben kendi işimi kurayim derseniz burdan bütün bilgileri edinebilirsiniz (İngilizce).
Eğer ben vasıfsız işçiyim ya da inşaat işleri gibi işlerde saati 15 20 avroya çalışırım derseniz buradan başvuru yapabilirsiniz.
İsterseniz öğrencide olarakta bir başlangıç deneyebilirsini. Bunun için Başkent Oslo’daki Oslo üniversitesine bir bakın derim.
Hiçbir yol tutmassa ülkeye sığınmayı deneyebilirsiniz. Eğer gerçekten Türkiye’de hayatınız tehlikede ve korunmaya muhtaçsanız Norveç size kucak sığınmanız için kucakaçabilir.
Bu ülke neye benzer derseniz buradan videolarla birlikte bilgi alabilir. Buradan Fotoğraflarını inceleyebilirsiniz.
Buradan şehir şehir ülkeyi öğrenebilirsiniz.
Ülkeyle ilgili detaylı bilgiler alabileceğiniz bazı linklerde şunlar;
Norveç göçmenlik bürosuNorveççe ve İngilizce
Aile göçü hakkında Türkçe Bilgi
Vize hakkında Türkçe Bilgi
Norveç’in Türkiye resmi sitesi
Ülke hakkında genel bilgiler
Detaylı konulara göre ayrılmış Norveç bilgi kaynağı
Norveç sığınma bürosu Türkiye sitesi

İngiltere Çalışma İzni

yahyakemal | 06 January 2008 23:40

Üniversite mezunusunuz – 30 Puan
27 yaşında veya daha altındasınız – 20 puan
son 12 aydır çalışıyorsunuz,
geliriniz 1690 YTL ve üstünde – 25 puan

İşte size İngiltere`de çalışma izni için başvurunun alt sınırları. Toplamda 75 puanı az önce topladınız.
Hesap makinesi için buraya.

Tabii IELTS`den 6 puanlık bir derece önşart.

Normalde başvuru ücreti 400 GBP iken Türkiye için ücretsiz. Yani toplamda 110 GBP lik IELTS ücretinin yanında Notere ve Yeminli Mütercime vereceğiniz paralar ve yurtdışına belgeleri yollama ile birlikte toplamda 500 YTL lik bir masraf sonucu İngiltere`de çalışma iznine sahip olabilirsiniz.

Green Card Başvurusu

yahyakemal | 24 November 2007 11:07

Amerika Birleşik Devletleri vatandaşlığı piyangosu!
DV-2009 orijinal sitesi.

A.B.D’ye göçmen olarak gitmek isteyenler buradan online olarak başvurarak, her sene yapılan bir çekilişle Amerika’da yaşama ve çalışma hakkı kazanıyor.

Bu seneki başvurular 2 Aralık’ta sona eriyor!
Geçen seneki sonuçlara göre 50.000 kişi vatandaşlık hakkı kazanmış.

abd’nin suç dosyası – 1 –

biSGen | 19 October 2007 07:30

ROSA PARKS OLAYI
42 yaşında siyahî bir kadın olan ve Alabama eyaletinin Montgomery kentinde yaşayan Rosa Parks, 1 Aralık 1955 günü, iş çıkışında Clevaland Caddesi otobüsüne binerek, ” renkliler ” ( zenciler) bölümüne oturdu. (Zencilere ayrılmış bu bölümün kapasitesi, kaydırılabilir bir işaretle belirlendiği için sabit değildi. Otobüs şoförü bu işareti zencilerin bölümünü daraltacak ve hatta tümüyle ortadan kaldıracak şekilde arkaya kaydırabilirdi). Bir süre sonra bir beyaza yer açmak isteyen şoför, Parks’ın da aralarında bulunduğu dört zencinin oturdukları hizaya geldi ve işareti bir sıra arkaya kaydırarak yerlerinden kalkmalarını istedi. Üçü buna uydu ama Parks yerinden kıpırdamadı. Şoförün, “Hemen kalk, yoksa polis çağırıp seni tutuklatırım” uyarısını umursamadı.
Sonuçta Parks tutuklandı, yargılandı ve toplum düzenini bozmaktan hüküm giydi. İşinden atıldı. İş bulamadı. Öldürüleceği, evinin yakılacağı tehditleriyle karşılaştı.. ve sonunda kenti terketmek zorunda kaldı. Ne var ki, aynı kentte yaşayan ve daha sonraları Medeni Haklar Hareketi liderliğini yapacak (ve tabii, 1968’de vurulup ortadan kaldırılacak olan) Martin Luther King’in önderliğinde zencilerin bir yıl sürecek otobüs boykotu başlayıp tüm ülkede yankılandı. 1956 yılında ABD Yüksek Mahkemesi’nin otobüslerde ayırımcılığa son veren kararı ulaştığında, ırkçı beyazlar iyice azdılar. Keskin nişancılarla otobüslere, seri bombalamalarla siyahların ev ve kiliselerine saldırdılar.Parks’ı ırkçılık mücadelesinde simgeleştiren ve önemli bir kilometre taşı olarak kabul edilen olay işte budur. Sonraki yıllarda siyahların kan ve gözyaşı dolu mücadeleleri yıllarca sürdü. Bazı güney eyaletlerinde siyah gençlerin beyazlarla aynı lise veya üniversiteye devam edebilmelerini sağlamak üzere, bizzat Başkan’ın emriyle ABD ordusunun müdahale etmesini gerektiren düzeyde olaylar yaşandı.
ABD IRKÇILIK DENEYİMİNDEN KESİTLE
ABD toplumunda siyahların pis ve aşağılık yaratıklar oldukları görüşü geniş bir taraftar kitlesi bulmuştur. “Buraya köpekler ve zenciler giremez” uyarılarıyla bazı yerlere sokulmamaları, otobüs/sinema/ okul gibi yerlere alınmamaları sıradan uygulamalardı. 1939 yılına ait yandaki resimde, Oklahoma’lı bir ABD yurttaşı tramvay terminalinde siyahlar için ayrılmış soğutucudan su içerken görülüyor.
Linç Şölen(!)leri
ABD’nin yakın tarihinde, aklı başında her kişiyi insanlığından utandıracak örnekleriyle yaygın bir linç geleneği vardır. Bu soysuz adamları yakından tanımak adına bazı belgelere bakmaya katlanmak gerekir.
909’da,Illinois kentinde, Will James’ın linç olayı… Olay yerine bir bakar mısınız ? Geniş katılım sağlayacak bir yer seçilip özenle ışıklandırılmış. Bir insanlık suçunu adeta sirk gösterisine dönüştürmüşler.
kaynak
burada Teksas’ın merkezindeki bir mahkeme binasının bahçesinden 3 Ağustos 1920 tarihli bir görüntü yer alıyor. Cinayet sanığı olduğu iddia edilen 16 yaşındaki bir siyahi çocuk linç edilmiş. Ağaçtan sallanan cesedin altında görüntüye sığmak için birbiri üstüne yığılmış olanlara bir bakar mısınız ? Sanki bir marifet yapmışlar gibi takındıkları mağrur ve mutlu ifadeye lütfen dikkat ediniz. Mensubu oldukları toplumun soysuzluğu ve utanmazlığı aşıp ruhsal bir hastalığa varan durumu şuradan da belli ki, bu sıradan bir fotoğraf değil. Bu bir posta kartı… Bir hoşluk olsun diye, bir bayram hatırası gibi insanların birbirine gönderdiği bir posta kartı…
Bu görüntü de Teksas eyaletinin Waco kasabasından ve 1916 tarihli. Kurban, beyaz bir kadının tecavüz ve cinayet sanığı olduğu iddia edilen 17 yaşındaki zihinsel özürlü Jesse Washington. İlkönce cinsel organı ve bacakları kesilmiş, daha sonra da belediye başkanı ile şerifin de dahil olduğu bir güruhun tezahüratı arasında diri diri yakılmış. Bir görgü tanığının anlatımı şöyle ; ” Washington, kürek ve tuğlalarla dövüldü. Hadım edilip kulakları kesildi. Bir direğe geçirilmiş zincire bağlı olarak ateşin üzerine sarkıtıldı. Feryatlar içerisindeki çocuk can havliyle kızgın zincire tırmanmak isteyince de , zincire sarılan parmaklarını kestiler”… ve bu belge de sıradan bir fotoğraf değil. Bir posta kartı… Kartın arkasında da şunlar yazılı :” Bu bizim dün akşamki barbekü partimiz. Resimde solda görülen benim. Oğlunuz Joe”.
ABD’de yalnızca siyahlara karşı ve de güney eyaletlerinde ırkçılık uygulanmış değildir. Her yöre kendine özgü ırkçılık çeşitlemesi geliştirmeyi başarmıştır.
Batı (Pasifik) Kıyısı ırkçılığı
Batı eyaletlerinde ırkçılık özellikle İrlandalıları, Asyalıları ve Meksikalıları hedef almıştır. Değişik göçmen yasalarıyla Asyalıların ve özellikle Çin kökenlilerin Birleşik Devletler’e girmesi, Çinlileri de kapsamak üzere beyaz ırktan olmayanların beyazlara karşı tanıklığı yasaklanmıştı. ( Etnik olarak Çin kökenli olanların ülkeye girişi 1882’den 1943’e kadar engellenmiştir). Çinliler ancak ağır ve (demiryolu inşaatında dinamitçilik gibi) riskli işlerde istihdam ediliyordu. İrlandalılara ve Çinlilere yönelik olarak sistematik kitlesel şiddet hareketleri görülmekteydi. II. Dünya Savaşı süresince, casusluk yapabilecekleri bahanesiyle Japon kökenli ABD vatandaşları özel kamplarda enterne edilmişlerdir. Daha küçük ölçekte de olsa, benzer uygulamanın Doğu kıyısı eyaletlerinde Alman ve İtalyan kökenlilere yapıldığı görülmüştür. 1943’te Los Angeles’te yaşananlar da ibret vericidir. Buradaki bir üsten izinli çıkan denizciler, Meksikalıların yoğun olduğu yöredeki bir yerleşimde, kıyafetlerini beğenmedikleri Meksika kökenlilere karşı günlerce süren vahşi bir insan avı
gerçekleştirmişlerdir.