bildirgec.org

göç hakkında tüm yazılar

Yurtdışına gitmeden önce okunması gereken yazı.

webking | 14 April 2010 12:19

Hikayeler ve Rüyalar
Hikayeler ve Rüyalar

Amerika ülkemizden en çok ziyaret edilmek veya yaşanmak istenen ülkelerin başında yer alıyor. Bunun en büyük nedenlerinden biri tabii ki çocukluktan bu yana seyrettiğimiz Amerikan filimleri ve bunlardan istemiyerek te olsa etkilenmemiz. Buradaki mekanlar, şehirler, insanlar, yedikleri, içtikleri, giydikleri ve daha bir çok unsur bizim aslında Türkiye’deki yaşamımızı şekillendiriyor. Bu şekillenme Urfalı bir dürümcü’nün ismini “Dürümland” olarak değiştirmesinden tutun da, Traş şeklimizi, saç stilimizi, renkli lens takma ihtiyacımızı ve Amerikan isimlerine benzeyen çocuk isimlerimize kadar bir çok konuda tezahür ediyor. Amerika’da filim çekilen mekanlar, Universal Studios, Paramount Studios gibi sanal ortamlar veya Texas gibi doğal ortamlar her yıl dünyanın bir çok ülkesinden gelen binlerce turist tarafından ziyaret ediliyor. Bunun yanında Disney Kanalı aracılığı ile pompalanan Walt Disney dünyası da yine buraya gitmek için sizi çocuklarınız vasıtası ile kendine çekiyor. Ortada bu kadar fazla çekim gücü varken Amerika’ya gitmek bir rüya halini alıyor ve herkesin gizli portföyünde baş sıradaki yerini de doğal olarak alıyor. O nedenledir ki, her yıl ülkemizde yeşil kart piyangosu başvuruların sayısı giderek artıyor. Bu insanlar Türkiye’yi sevmediklerinden mi böyle bir başvuruyu yapıyorlar diye düşünürsek, aslında bunun sadece bir özgürlük hareketi olduğunu görebiliriz. Insanımız istediği ülkeye rahatça girmek istiyor. Amerika vizesi için cebelleşmek istemiyor ve en önemlisi ise itibar görmek istiyor. Çünkü Amerika bu tip filimleri bir çok ülkeye ihraç ediyor ve bu filimlerde Amerikan kahramanlıkları övülerek Amerika hakkında sanal bir itibar yaratılmış oluyor. Insanlar ise Amerikaya vize veya yeşil kart alınca işin biteceğini, itibar göreceklerini ve özgür olacakları duygusuna kapılıyorlar tabii ister istemez. Halbuki Amerika’ya gidip te geldikten sonra aslında bu filimlerin doğru olmayan ve abartılmış bir çok unsurları içerdiğinin onlarda farkına varıyorlar, ancak bazen bunun için çok geç olabiliyor. Mesela yeşil kart çekilişini kazanmış bir kişi veya aile sanki piyangoyu kazanmışçasına seviniyor. Bu uğurda belki de vasat ama mutlu bir şekilde yaşadıkları ortamı bozuyorlar.

RE…

il mare | 19 November 2009 09:27

Kendime yabancılaştığım yetmiyormuş gibi,her gün muntazaman yabancı kelimelerle vurguluyorum halimi..Vurguladığım her kelime henüz sahip ve ait olmadığım ama bir yerlerden aşina olduğum kelimeleri teker teker eksiltiyor,ben de eksiliyorum.Harflerinin, adını oluşturma ihtimalleri olmayışlarından ötürü yabancı bir dile yönelişim,senin olmadığın biryerlerde kendimi buldurtacak diye umarken,ağır geliyor uzun zaman sabit kalmışlıkların göçü.Tanıdığım ve adını yazmak için yarışan telaşlı ve henüz büyümemiş harflerin karşı diyara geçerkenki kanat çırpışlarının rüzgarı,zaten yerini bulamamış,adi melodilerde asılı kalmış adımı alııp götürüyor…Ardında tozlu bir tabaka bırakacak kadar kirli ve kendini kanatlara teslim etmeye dünden razıca hafif ve zayıf ve…
Siliniyorum işte gitgide…
Neden?
Sen yazılıyorsun diye…

13.01.2007

8. Ulusal Kısa Film Festivali

queennothing | 05 February 2009 16:49

2001’den bu yana her sene düzenli olarak gerçekleşen “Ulusal Kısa Film Festivali“, bu sene “göç” kavramına değinerek kısa filmcilerin hayal gücünü genişletmeyi amaçlıyor.
1999 yılından beri faaliyette olan İstanbul Kısa Filmciler Derneği tarafından düzenlenen festival, 8. yılında kısa filmcilerden ‘göç’ kavramını irdelemesini istiyor. Belgesel, kurgu ve canlandırma türünde 20 dakikayı aşmayan filmleri Beyoğlu’ndaki adresine bekleyen kurul üyeleri, filmlerin en geç 15 Şubat Pazar günü belirtilen adrese gönderilmesi gerektiğini belirtiyor.

Dibek

| 31 October 2008 14:14

Başlık aslında amaçsız hareket etmeyi aklımıza getirse de, ailemizin geçim kaynaklarından birisiydi dibekte bulgur dövmek.

Mahallemizde herkesin “çırçır” dediği, mahalle çeşmesinin başında idi dibek. Buğday, tarladan kalktı mı sıra ile gidilirdi dibeğin başına. Büyük bir taş oyularak yapılırmış dibek. Ben nasıl yapıldığına hiç şahit olmadım. Büyük kazanlarda haşlanan buğday, (ki yenmesi çok hoş olurdu.Avuç avuç alır kaçardık arkamızdan kovalanacağını bile bile). Mahallelerde yerlere serilen çarşafların üzerinde kurutulduktan sonra, kabuklarından ayrılması için getirilirdi dibeğin başına. Daha önce haber salınan komşular da dibek başında hazır halde bulunurlardı.

Komşu Dehşet İçinde!

dragusan | 10 August 2008 12:55

http://www.milliyet.com.tr/Dunya/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&Kategori=dunya&ArticleID=976485&Date=09.08.2008&b=Rus%20u%E7aklar%FD%20bombal%FDyor,%20halk%20panik%20i%E7inde%20ka%E7%FDyor&ver=78

Yeni yurt: Ukrayna

serh | 26 June 2008 09:49

Kiev
Kiev

Ukrayna’da yaşama oraya yerleşme fikri bir gezi belgeselinde (stv-ayna/ukrayna) aklıma geldi.Gerçi göç halen alıyormuş galiba.Ama ülke nüfusuyla ilgili bahsi duyunca,sanırım yeni yurtlardan biri olabilir Ukrayna.Belgeselde Kiev şehrini izledim.Gerçekten mükemmel bir yer.Her yer yeşil.Dinyeper nehrinin kıyısında Kiev.Çok düzenli ve güzel binaları var.

Ukrayna nüfusu şu sıralar 47 milyon civarındaymış.Uzmanlara göre 2050 yılında nüfus 35 milyona kadar gerileyebilirmiş.Ülkenin yatırım potansiyeli olduğundan da bahsediliyor.Evet iklim olarak soğuk bir ülke.Kış aylarında sıcaklık eksi 40 derecelere düşebiliyormuş.İşte aslında bu sebepten de yeni bir yurt olması fikrini iyice aklıma yattı.Malum küresel ısınma yüzünden ülkemiz pek çok açıdan daha dezavantajlı bir duruma gelecek.Yaşanması daha zor bir yer haline gelebilecek.Bunda kuraklığın etkisi büyük olacak.Şu an soğuk bir iklime sahip kuzey ülkeleriyse, belki o zamanın Akdeniz iklimine sahip olacak.Ki zaten Karadeniz için bundan bahsediliyor.Belgeselde ilgimi çeken bir şey de Ukrayna’da birçok insanın çat pat Türkçe konuşuyor olması.Çoğunlukla Ukraynalı turistler tatil için Antalya’yı tercih ediyorlarmış.
Türkiye’nin artan nüfusu ve kaynaklarının tükenecek olması yeni yurtların aranmasını gerektirecek.Bunun için planlamaların yapılması gerekiyor.2050 çok uzak değil.

Norveç’e nasıl gideceğiz…

RfN | 17 February 2008 15:47

Norveç’te 100 bin Türk’e iş imkanı sağlanıyor haberi günlerdir bütün televizyonlarda yayınlanıyor.
Norveç Çalışma ve Sosyal Kapsama Bakanı Bjarne Håkon Hanssen ”Norveç işgücüne ihtiyaç duyuyor olsa da, Norveç Hükümetinin bir kısım Türk medyasında belirtildiği gibi Türkiye’den işçi getirtme planı yok.” dedi. (kaynak)
Hanssen, Türkiye’den vasıflı işçi alımını gerçekleştirme görevinin Norveçli firmalara ait olduğunu söyledi. Bakan, Norveç’te iş arayan kimselerin ilgili eğitime, örneğin mühendislik ya da zanaatkarlık gibi, sahip olmaları gerektiğini, ve çalışma iznine başvurmadan önce somut bir iş teklifi almış olmaları gerektiğini belirtti.
Bende konuyla ilgili biraz araştırma yapmaya karar verdim.
Somut iş teklifi nasıl alınır veya iş nasıl bulunurdan önce biraz ülkeyi tanıyalım.
Norveç Avrupanın en gelişmiş ülkesi ve hayat standartları en yüksek ülkesi. Hayat standartları ve ekonomisi AB ülkelerinin çok üstünde olduğu için, AB’ye girmek istemiyor.
Soğuk havanın etkili olduğu Ülkede Norveççe konuşuluyor.
Avrupa’nın Balıkçılık sektörünü elinde bulunduran ülke zengin petrol kaynaklarıyla da biliniyor.
5 milyon kişinin yaşadığı Norveç’te tek eksik genç nüfus.
Her nekadar Norveçli Bakan Türkiye ile anlaşma yok desede yasaları gereği Norveç’de bir iş bularak çalışma izni alabilir veya oralı biriyle evlenerek orada kalabilirsiniz.
Çalışma izni alırsanız ailenizle birlikte Norveç’e gidebilirsiniz. (Aile’ye nikahlı eşiniz, 18 yaş altında çocuklarınız ve iki veya daha fazla yıldır beraber yaşadığınız kişi veya kişiler dahil)
Çalışma izni kesinleşmeden ve elinize geçmeden ülkeye giremessiniz. Yani ben gideyim nasıl olsa iş hazır demeyin. Çalışma izni almak için Türkiye’den başvuru yapabilirsiniz. Her çalışma alanı için farklı belgeler gerekiyor, bular için bu link‘ten yararlanabilirsiniz.
Türkiye’deki büyükelçilik ve konsoloslukların listeside burada.
Bu izin her yıl yenilenir, eğer 3 yıl boyunca orda kalırsanız yerleşme izni için başvuru yapabiliyorsunuz.
Norveç’te iş aramak için insan kaynakları sitesi stepstone‘ı kullanabilirsiniz. Site Norveççe ama ilanların çoğu İngilizce.
Yok ben kendi işimi kurayim derseniz burdan bütün bilgileri edinebilirsiniz (İngilizce).
Eğer ben vasıfsız işçiyim ya da inşaat işleri gibi işlerde saati 15 20 avroya çalışırım derseniz buradan başvuru yapabilirsiniz.
İsterseniz öğrencide olarakta bir başlangıç deneyebilirsini. Bunun için Başkent Oslo’daki Oslo üniversitesine bir bakın derim.
Hiçbir yol tutmassa ülkeye sığınmayı deneyebilirsiniz. Eğer gerçekten Türkiye’de hayatınız tehlikede ve korunmaya muhtaçsanız Norveç size kucak sığınmanız için kucakaçabilir.
Bu ülke neye benzer derseniz buradan videolarla birlikte bilgi alabilir. Buradan Fotoğraflarını inceleyebilirsiniz.
Buradan şehir şehir ülkeyi öğrenebilirsiniz.
Ülkeyle ilgili detaylı bilgiler alabileceğiniz bazı linklerde şunlar;
Norveç göçmenlik bürosuNorveççe ve İngilizce
Aile göçü hakkında Türkçe Bilgi
Vize hakkında Türkçe Bilgi
Norveç’in Türkiye resmi sitesi
Ülke hakkında genel bilgiler
Detaylı konulara göre ayrılmış Norveç bilgi kaynağı
Norveç sığınma bürosu Türkiye sitesi