bildirgec.org

gelenek hakkında tüm yazılar

El Öpenlerin Çok Olsun Yavruuuum!!!…

BAYEMRE | 07 August 2008 12:35

El öpme olayına oldum bittim gıcığımdır. Kim çıkarmış ki bunu?
Eşinin ya da kız arkadaşının elini öperek devam edebilirsin buna bir diyeceğim yok tabii ki ama misafir olarak gittiğin ziyaretlerde hiç tanımadığın yaşlı teyze ve amcalar nedense seni görünce hemen elini uzatır.
Ne yapacağım uzatılan eli?
Öpüp başına koy bulmuşken…
Tamam, da ben öpmesem ne olacak ya da öpsem ne olacak?
Haz etmememe rağmen adettendir diyerek sarılır eline ve öperim. Arkasından “el öpenlerin çok olsun yavruuuum.” Demeleri yok mu?
Kopuyorum işte ne yapayım. Alır beni bir gülme ta ki annemle göz göze gelene kadar. O kadar güldüğüm de bana yeter zaten!!!
Kim çıkardı bu el öpme icadını bir bulsam, mektup yazdım elden teslim edeceğim…

Görücü Usulü Evliliğe Dış Basının Yaklaşımına bir örnek.

mturkmen | 28 June 2008 17:21

Önceden ayarlanmış evlilik olgusu batılı ülkelere o kadar yabancı geliyor ki, çok çok zaman önce olduğu düşüncesi uyanıyor. Fakat bu gelenek hala dünyanın bazı ülkelerinde geçerli.

Hindistan’da görücü tipi evlilikler, aşk evlilikleri ile birlikte toplumda kabul görmekte.
LA Times’dan Swati Pandey’in kuzeninin yeni tanıştığı birisiyle evlenmesine olurken belirttiği düşünceler:
Bunca yıldan sonra; eski aşkları ve kalp kırıkları üzerine kurulmamış, yıllarını uygun birisini seçmek için arayan, evlenmek için son dakikasını bekleyen bir çift, benim beklediğim türde romantik bir yol değildi. 25 yıl boyunca Amerika’da büyümüş olmam, gelenekleri çok önceden bırakmış olmam bu güne kadarmış. Şimdi merak etmeye başladım.

Artık dünya üzerinde yavaş yavaş kalkmaya başlayan, bizimde gelenek ve göreneklerimizde bulunan görücü usulü, beşik kertmesi veya önceden ayarlanmış evliliklere dış basın ve dış dünya tarafından bakışı göstermek için bu yazıyı çevirmeye çalıştım.
Kaynak

YÖRÜKLER

teacher07 | 27 May 2008 10:48

Orta Asya’dan Anadolu’ya gelen ve hayvanlarla göçebe olarak yaşayan Türklerdir. Yörüklerin yaşam tarzında hayvanlar büyük yer tutar. Uzun zaman yerleşik hayata geçmemiş, yazın yaylalara, kışın ılık sahillere göçmüşlerdir. Evleri keçi kılından yaptıkları kara çadırdır. Orta Asya’dan gelip erken yerleşik düzene geçenlere Türkmen denmiştir. Anadolu’nun hemen her yerinde bulunmalarına karşılık; Osmanlı Devleti’nin kuruluş yeri olan Bilecik-Söğüt, Ege bölgesi ve Akdeniz Toroslar’da yoğun yaşamışlardır. Zamanımızda yerleşik olmayan Yörükler yok denecek kadar azdır. Kara keçili yörükleri, kızıl keçili yörükleri, tekeli yörükleri gibi bir çok isim almışlardır. Obalar halinde oradan oraya göçmüşlerdir. Kültürlerini uzun süre korumuşlardır. Yabancıdan kız alamamış, yabancıya kız vermemişlerdir. Zamanımızda bu da değişmiş, çevreyle kaynaşmışlardır.

Ayak Bağlama: Gelenek mi, Çin İşkencesi mi?

exorientelux | 11 April 2008 00:48

Rivayete göre, yüz yıllar önce Çin’de, çok güzel danseden bir cariye için altından yapılmış lotus çiçeği biçiminde bir platform hazırlanmış. Cariye, platformun üzerinde, mücevherler içinde, küçücük ayaklarıyla bir güzel dansetmiş. İzleyenler adeta büyülenmiş. Böylece yeni bir güzellik ölçütü Çinli erkek kafalarında öylece yer edinmiş: Küçük Ayaklar. Mümkünse 7-8 cm.

Rivayet ne kadar gerçek bilinmez ama Çinli kadınların küçücük ayaklara sahip olmak için çektikleri bin yıllık eziyet bir gerçek.

ev hanımlığı diploma töreni

mansonilized | 11 February 2008 15:32

Yakın bir zamanda evlenmiş çalışan bir kadın olarak ilk misafir ağırlama operasyonumu başarıyla tamamlamış bulunuyorum. Yaşasın teknoloji ve dahi yaşasın modern dünyanın nimetleri demek istiyorum.

Efendim evde misafir ağırlamak ince iştir. Bir sanatçı estetikliği, bir sporcu çevikliği, bir halkla ilişkiler uzmanlığı, bir gündelikçi titizliği, bir aşçı yeteneği gerektirir. Hele ilkse garip bir heyecan yaşanır. Böyle karın ağrısına neden olan stres garfiklerine pik yaptıran bir heyecan.

Kurdeleyi yut, kocayı kap!

| 14 November 2007 22:02

Toplumumuzda öyle adetler, gelenekler, görenekler var ki…
Evlilik süreciyle ilgili tuhaflıkları konu alan bir yazı yazmıştık daha önce.

Geçenlerde duyduğuma göre, Balıkesir yöresinde takıları
dostlar görsün de övüneyim diye gösteriş için takıyormuşlar.
Üstelik, takıyı takan kişiye sonradan geri veriyormuşsun.
Tabii ki düğünde takacakmışsın.
İyi de takıyı takan zaten evliyse?

Benim duyduğum olayda, bu yöreden gelin adayı kızcağız,
konu mankeni oğlumuza:
“Beni alıcaksan, bu adetlere uyacaksın!” diye ültimatom veriyor.
Tam bir geyik!