bildirgec.org

tabu’nun trajikomik sorusu..

tabu‘da türban mı kurban mı?

çok zamandır hatta çok çok zamandır ülke gündemini meşgul eden, gündemden hiç düşmeyen, televizyonda kanal değiştirirken denk geldiğim 10 tartışma programının 10unda da bir o yana bir bu yana çekiştirilen, bir türlü bir karara varılamayan bir sorun; türban. neden bir sonuca bağlanamıyor acaba? çünkü olaya, işin içine insanların yıkılmaz “tabu”su girmiştir. inanç, din. yıkılmaz tabudur, çünkü varoluşsal bir prensiptir. doktrindir.
istismar edilemeyeceğinden muhalif olan da iktidar olan da sebepsiz bir şekilde yıkılmayan, yıkılmaması gereken duvarın dibinde sessiz sedasız beklemekte. her iki taraf da çünkü aynı tabunun mağdurudur. ve bu tabu yıkılmadıkça, bazı taşlar kesinkes yerine oturmadıkça bu sorun; türban, tabunun kurbanı olarak gündemi, gündemimizi meşgul etmekte direnecektir ve trajikomik hadisemiz olmaya devam edecektir; şekil 1A

http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=105300

Savaşyıldızı Galaktika’nın kamera arkası görüntülerinde neler yok ki; oyuncuların binbir çeşit iğrençliklerinin yanı sıra bol bol set arası çekimleri ve gani gani osuruk sesi duyuluyor, ayrıca bir miktar müstehcenlik, azıcık da küfür yer alıyor diyoruz… 13 dakikalık bu güzide eseri izlemeden geçmiyoruz…

gayrı ciddi web şeysi‘nden “+18 (ayıp yani)” bir oyun. oyuna buradan, siteye ise buradan ulaşabilirsiniz.

Reklamın komik olanı deyince aklımıza gag programı gelirdi. gülse birsen bıraktığından beri pek böyle şeyleri bulamıyoruz. o günlerden kalan bir reklam göndermiş arkadaşlar:
oralet osman
reklam deyince sandım ki cidden reklam var. ama bilemiyorum belki ben yanlış anladım, yanlış gördüm, burda reklam yok da daha çok bir komedi filmine benziyor.

bu arada tabii ki oralet kelimesi inglizcede ne anlama geliyor diye merak ettim. meğerse türkçede oralet diye bir kelime yokmuş. öyleyse oralet bir marka mı?

Servise bir telefon gelir. Arayan bilgisayar satınalmış bir müşteridir. Şöyle der: “Bilgisayarımda yazılarla dolu mavi bir ekran çıktı. Yazılanları okudum, benden herhangi bir tuşuna basmamı (press any key) istiyor. Klavyede bu isimde bir tuş bulamadım. Hiçbir şeye basmadım bir yanlışlık yapmayayım diye ve sizi aradım.” Servis yetkilisi önce dumur olmuştur, sonra gülmeye başlar… Sizde bilgisayar işletmenliği, kullanım kılavuzundan ibaret insanların düştüğü durumları çeşitli hikayelerde duymuşsunuzdur. Bilgisayarın içinde Windows yüklü iken ona sorunsuz çalışan bir televizyon gözüyle bakarsanız sükut-u hayale uğrarsınız. Eskiden çokça eleştri alan ve kullanıcıların bilgisayarlarına şiddet uygulamasına sebep olan, “mavi ekranlar” Microsoft tarafından kaldırıldı. Ama azda olsa, bazılarımızın isim tamlaması gibi algıladığı “press any key” ibaresi karşımıza halen çıkıyor. Bazı geyik arkadaşlar, arandığı zaman bulunacak, klavyenize sonradan ekleyebileceğiniz, bir “any key” tuşu tasarlamışlar. Bilgisayar firmaları müşteri şikayetlerini azaltmak adına, klavyelere birer tane yerleştirseler iyi olur, geyik olur, falan…

gördüm haber vereyim dedim.
bonkör kimse : gag’ın büdütörü .
sırayı bozmayalım beyler 🙂