bildirgec.org

feryat hakkında tüm yazılar

Işıktan Köprü

mavilikler | 07 February 2011 18:45

Yine o aynı uçurum gözlerinde… Sen oradan bakınca… Çok uzaklardan… Ben öyle çaresiz kalıyorum ki! Bir daha hiç önceki gibi bakmayacaksın sanki gözlerime. En küçük mesafe bırakmayan o ışıktan köprü gözlerinden bana uzanmayacak.

ÇOCUĞUN İSYANI

admin | 09 December 2009 12:04

http://www.videoneo.com/malatyali-cocugun-baz-istasyonu-isyani/

pislik..

taha3045 | 09 February 2009 10:16

Hayat aynı pislikle devam ediyor.
Bunca çamur oldugu gibi duruyor,
sevmeyi bilmeyenler.ölmeyi bile bilmeyenler
Aşkların en bok hali.
ortalık cayır cayır yanıyor.

Sayfa sayfa boktan yazılar,
işe yaramaz beraberlikler
Aptal görüntülü, kendini farklı sananlar.
Yanmak isteyen de, istemeyen de yanıyor.

Sağdan soldan da gidilse doğru adam yok.
Mutsuzluk, umutsuzluk tetikte,
ahmaklar olmasına ragmen,
ahmak olmayanların kıymeti bilinmiyor.

Aşk olsa ne olur?olmasa ne?
Bunca yıl kimse kimsede bir bok bulamamış.
Şimdi ne buluyor?
Yüzyüze sevişip, arkadan küfür edip,
herşey yolundaymış gibi davranmak,kokuşmuşlugun ortasında,
işemenin bile sevkine varılmadan,
herkes birbirine taviz veriyor.

8 yaşındaki 1 çocuğun ilk aşk acısı

asiti kacmis kola | 21 March 2008 11:32

ilk aşk
ilk aşk

aşka 1 parça da olsun inananlar için ilk aşk, ilkokul ilk yıllarına denk düşer. belki bilindik aşk tanımlarına ve kriterlerine uymaz o çocukluk aşkı ama “ayağının yerden kesilmesi”, “karnında kelebeklerin uçuşması”, “yemeden içmeden kesilme”, “karşılık bulamadığında hissedilen bol kalp kırıklığı ve girilen mini depresyon” ile bal gibi de aşktır o.
o yılların üzerinden çok uzun yıllar geçtiği için ilk aşk konusunda en fazla bunları söyleyebilirim ben.
şimdi sözü 8 yaşında ilk aşkı tatmış, bununla da kalmayıp ilk aşk acısını da yaşamış 1 erkek çocuğuna (ki kardeşim olur kendisi) bırakıyorum. (şiirin tek bir harfine bile dokunulmamıştır)

Sanrı

proksima[pilli_silinen_hesap] | 01 December 2007 16:35

Günboyu binmeye tereddüt ettikten sonra buradaydı işte. Kursak derdi ağır basıp, içine işlemiş deniz korkusunu yenmiş, feribotun Harem’den kalkan son seferlerinden birisine binmeye cesaret etmişti.
Trenlerin tempolu süratine alışmış yorgun ayakları, daha attığı ilk adımda devasa ataletiyle bu yekun metal gövdeyi yadırgayıverdi. Soğuk rüzgar denizin yüzünü buruşturup, küpeşteden birkaç aracın olduğu geminin kıç tarafında doğru esti. Hissettiği ürpertiye aldırmadan, hızlı adımlarla feribotun sol kenarından ilerleyip, dar ve paslı merdivenleri takip ederek yukarıya çıktı ve yolcuların olduğu bölüme doğru yürüdü. İçeridekiler, sadece oradaki kalorifer petekleri çalıştığı için yolcu salonunun sağ tarafında toplanmışlardı. Göz göze gelmemek için farklı yönlere dönmüş çay içen iki kişi, ayakta dikilen bir delikanlı, bir anneyle çocuğu, koltuğa gömülmüş yorgun bir kadın, hepsi topu iki elin parmakları adedinceydi tüm yolcular. Çocuğunu uyutan anne, gözlerini karşı koltukta yatan oğlundan kaldırıp, ona elindeki iğne setlerinin fiyatını sordu. Bir diğeri bir örnek aldı. İnceleyip geri verdi .

ERKEKLERE OKKALI BİR ALKIŞ !

haberhaberhaber | 28 May 2007 10:24

Evet bu gün de size okkalı bir alkış. Bu gün genç bir annenin iki yaşında bir bebeğin geleceğini hayatını, ümitlerini karattığınız için akkışşşşşşş..Sokakta can hıraş feryatlar, çocuğuma sen mi annelik yapacaksın diye bağırıp kendini yerlere atan yirmi yirmibir yaşlarında genç bir kadın, onu sokaktan uzaklaştırmaya çalışan yaka paça sürükleyen damat kılığında bir erkek. Biraz ileride beyaz gelinlikler içinde baygın vaziyette yerde yatan bir gelin ve başına birikmiş davetliler.Tüm mahalleli camdaKız mevlide o kız niye bağırıyor?Kocası evleniyormuş.
Bir üst kattaki komşu lafa girer, yok komşum kocası değil, bu kızı alacağım diye kandırdı. Üç yıldır birlikteler, birde çocukları var. Adamın evleneceğini duyunca garibim koşmuş gelmiş. Tüm mahalleli evlenmeden böyle bir birlikteliği kabul etmemekle birlikte genç annenin yaşadıklarına ağlamaklı gözlerle bakıp aralarında konuşuyorlardı. Yaka paça kadını sokağın ucuna kadar uzaklaştırdılar. Gelin hanım da bu arada ayıldı. Damada buna nasıl izin verirsin rezil olduk, nasıl engelleyemedin fırçaları atmakla meşguldü. Gelin arabasına binildi, kornalar çalınaraktan araba düğün salonunun yolunu tutarken arkada kalan genç anne hala feryat ediyordu. Çocuğuma sen mi annelik edeceksin.sen mi,sen mi?