bildirgec.org

evlat hakkında tüm yazılar

babanın ismini al istedim

bahard17 | 26 October 2007 13:04

sana bir babanın ismini vermeyi istedim birde yiğit adını baban gibi yiğit ol istedim. nasıl ki ben seni biliyorum tanıdığım en dürüst adamsın dediler ona sende onun yolundan git istemiştim. ama şimdi okadar uzakki ismin cismin şeklin ve en kötüsü hayalin bile uzak artık. belki geldiğinde bırakmamalıydım seni dinlemeseydim keşke o kulağımda çınlayan beynimi kemiren binlerce sesi. yapamadım işte olmadı oğlum güçsüzdüm sesim çıkmadı bağırıp haykıramadım canım olduğunu adını bile koyduğumu hayallerimde yüz hatlarını çizdiğimi diyemedim. şimdi af dilesem sende affedebilirmisin senden vazgeçen anneni

Terör Bitsin artık YETER!!!!

kalamara | 11 October 2007 08:47

Bu TERÖR bitsin artık!!!!!!!
yazık değil mi binlerce ASKERİMİZ pkk denen o berbat,iğrenç,aşağılık,insanlık dışı ( çok daha kötü sözler yazamıyorum terbiyem müsade etmiyor ) örgüt yüzünden şehit ediliyor..
Bu insanların kim bilir ne hayalleri ne planları vardı.Daha 3 gün önce 15 gencimizi şehit verdik..Bu aslan gibi evlatlarımız kolay yetişiyorda sanki onun için her gün yaprak dökülür gibi şehit düşüp yok oluyorlar.. Yoooo. Şehitler Ölmez..Onlar rahat uyusun diyoruz !
Onlar teröristlerin hepsini yok ettiğimiz zaman rahat uyur bence. Teröristler ölmeden onlar nasıl rahat eder. Bu terörü bitirmek için tüm yetkili kişiler ( Hükümet,Genelkurmay vb.) seferberlik ilan etrmeliler tartışma forumları düzenlenerek tüm Türkiye üniversiteleri ,gençler,devlet adamları haftalar bile sürse bu toplantıları yapıp bu işe çözüm bulmalılar…
Gidelim yakalım hepsini öldürelim dersek hata olur. Çünkü o bölgenin tamamını potansiyel suçlu gibi düşünmek çok büyük hata olur.
Eğer hepsi öyle kötü niyetli olsaydı Türkiye on kere bölünürdü şimdiye kadar.
Örnek vereyim:Birkaç sene önce anadilde yayın kurs vb. istekler vardı. Ne oldu Diyarbakırda kürtçe kursuna sadece 20 kişi başvurdu. Oinsanlar evlerinde Türk televizyon kanallarını seyrediyor..
Yani suçlu ilan etmek çok kolay. Onun için çok büyük titizlikle soğuk kanlı olmak lazım..
Allah devlete , millete zeval vermesin . Hayatının en güzel yaşlarında aslan gibi delikanlılarımız Şehit DÜŞMESİN artık!!
Biraz önce yine Diyarbakır’da 1 polis şehit düştü!
Ocaklar sönmesin artık……….
Analar babaların yürekleri dağlanmasın artık…
Özel televizyonlar bu konuya geniş yer ayırsın artık….
YETER ARTIK YAAAA….
Bizim kardeşimiz,ağabeyimiz şehit olsa bir düşünün lütfen….
Ne yaparız? Dünyamız yıkılır değil mi?
20 pkk teröristi yakalandı haberi ile teselli olamıyoruz ARTIK!!!!!…

TAHTA TABAK

please | 13 September 2007 14:52

Şimdi sizlere farklı bir hikaye anlatacağım. Eminim herkesin yaşadığı veya çevresinden duyduğu bu tür olaylar olmuştur.
Günlerden bir gün eşi ölen dede oğlunun yanına yerleşir, elden ayaktan düşmüştür artık. Bir süre sonra gelin sürekli ona bakmaktan sıkılır. Aynı evde yaşamak istemez. Aslında oğlu da pek istemez ama dedeye acımaktadır. Dedeyi yanlız evin küçük beyefendisi sevmektedir. Dede yemek yerken porselen tabakları kullanamamaktadır. Çevresi alçak olduğundan lokmaları dökmekte ve gelininden bu yüzden azar işitmektedir. Dedenin oğlu çözüm bulmak amacıyla tahtayı oyarak kenarlarını kalınlaştırarak ona basit bir tabak yapar.Ertesi sabah küçük çocuk tahtayı oymaktadır. Annesi oğlum ne oyuyorsun dediğinde “yaşlanacaksın diye tahta tabak yapıyorum” diye yanıtlar. Gerisi sizlere kalmış.

‘Babam bilmesin!’

darjeeling | 14 June 2007 14:49

Aslında dün gece yazmayı kafaya koyduğum ama uykunun azizliğine yenik düştüğümden geciken bir yazıdır bu…
Dün gece iki kanal arasında mekik dokuyan bu nacizane bedenimin tabi ki bir sorunu vardı: Eğlence mi duygusallık mı?A kanalında ki o milyonları ekrana bağlayan komedi dizisine mi kendimi kaptırmalıydım yoksa d kanalındaki o aynen ruhuma hitap eden duygusal diziye mi odaklanmalıydım? İki arada bir derede kalınca iki diziyi de yarım yamalak izledim. Neyse bu benim yaşadığım ruh halinin özetiydi. Asıl konuya gelelim..
Dün gece D kanalında ki duygusal dizide bir kısım vardı. Aslında dizide tüm düğümün çözüldüğü kısım. Baba evde olan biten herşeyi öğreniyor, ama EN SON kişi olarak. Bilmeyenler için bir hatırlatma, baba, bekar olan kızının evli olan kızının kocasıyla kaçtığını öğreniyor ve tam bir yıkım yaşıyor. Benim takıldığım kısım şu oldu. Neden babalar hep en son öğrenir bazı şeyleri? Bunun altında şu olmalı diye düşündüm. Ufaklığımızdan beri özellikle biz kız çocukları çoğu şeyi babamızdan saklamamız gerektiği şeklinde eğitiliyoruz. Baba, sevgilimiz olduğunu en son öğrenir çünkü baba sevgilimiz olduğunu öğrenirse kızar, şarkıcı olmak istediğimizi hatta bir yerde şarkı söyleyip para kazandığımızı en son baba bilmelidir(elimizden gelse hiç bilmemelidir) çünkü o kızar, regl olduğumuzu bile babadan saklarız(bazen anne koşa koşa gider söyler ona) çünkü regl olmak ayıptır,baba bilmemelidir, ya da artık bakire olmadığımızı en iyi ihtimalle anne bilebilir, baba bilmemelidir cinayet çıkabilir.
Neden bu tarz şeyler bize ayıp ya da tu ka ka şeklinde öğretiliyor? Burda birazcık annelere dönüyorum ben. Anne, babanın neye kızacağını biliyor. Olay baba olmak ta değil erkek olmak heralde. Erkek adam çok rahat yetiştiriliyor. Kız evlat çoğu şeyden mahrum ya da yasaklı yetiştiriliyor. Baba, oğlu yanına gelip herşeyi konuştuğunda ona kızmazken kız evlat bu yukardakileri belki ömr-ü billah açıklayamıyor ona. (Anca biri istemeye gelecekte evlilik durumu olacak ta…)
O yüzden biz annemize çoğu zaman ‘babama söyleme sakın’ deriz. Anneler bizim sır küpümüz olur. Tabi sakladıklarımız çok vahim konularsa bu herşeyi sonradan öğrenmeler çok daha büyük sorunlara yol açar(dizide olduğu gibi) Bunları kafamda kurduktan sonra aklım birden babalara gidiyor. Şöyle düşünüp onlara da kısmen hak veriyorum. Bir baba diyorum gençliğinde eminim ki çoğu şeyi yaşamıştır ve kadınların hayatında karşılaşabileceği tehlike ya da sorunların ne olduğunu bilir çünkü o da bir çok kadınla bir çok şey deneyim etmiştir. Kendi deneyimleri onu kızını koruma psikolojisine sokar ve bu psikoloji altında anneye (sanırım) sürekli direktifler verir, kıza söyle ‘şöyle olsun,bunu yapsın bunu yapmasın’ diye..
Ne mi isterdim? Özgürce herkesin herşeyi konuşabildiği bir toplum,ahlak ve aile yapısı isterdim. Bu kadar ısrarcı bir tavırla erkek egemen toplum olmamamızı isterdim. Evet, onların bize kol kanat germelerini seviyoruz ama bu kadar erkeksi tavır kuşaklar arasında bu kadar büyük uçurumlara da yol açabiliyor. Babadan korkan kuşaklar yetiştiriyoruz.
Yukarda bahsettiğim koşulların tam aksini yaşayanlarınız da vardır, istisnalar tabi ki vardır ama yine de toplumun genelinin bu kavramlara uyduğunu düşünüyorum, malesef…

DUYURU!!!

mucumito | 31 May 2007 11:49

http://img253.imageshack.us/img253/6/indexhhgb4.jpg

Boğazdaki ”anne düğümü”

oingo boingo | 24 May 2007 11:50

Fani hayatta cezası kesin olarak verilecek olan tek günah, anne-babaya karşı işlenen günahlardır. Ve bunların en büyük cezası ”vicdan cezası”. En ağır cezalardan bir tanesi.
Annelerin vasıflarını anlatmak değil amacım. Ne kutsal bir göreve sahip onlar, herkes farkında. Anlatmak istediğim şey, ondan uzakken; ondan kilometrelerce uzakta başka bir ülkedeyken, onu hatırlamak, onu duymak…

Birkaç yıl annemle yalnız yaşamıştım. Hayatımın en dönemeçli zamanlarıydı. Attığım adım için bile bir kılavuz gerekiyordu resmen; bir anne. Ben onu o yıllarda itmeye çalıştıkça o bana daha da sıkı tutunmuştu. Anne işte…

baba olmak

iso1000 | 15 May 2007 04:54

Değerli Bildirgec okuyucuları…

BUGÜN BABA OLDUM.

14.05.2007 saat 11:00
küçücük bir insan geliverdi dünyaya, yumul yumul gözleri, ufacık elleri bakıyor size öylece..
nasıl bir duygu derseniz gerçekten yaşamak lazım.
darısı sizlerin başına….

Anneler günü

karzu | 13 May 2007 21:37

Bütün annelerin ANNELER GÜNÜ kutlu olsun.Onlar herşeyin en iyisine ve en güzeline layıklar.Annelerimizin değerini onlar hayattayken bilmeliyiz.Şunu unutmamak gerekir ki,kimse bizi onların sevdiği kadar sevemez.Biz ne yapsak da,ne kadar kötü olsak da,aramasak,sormasak da onlar bizi daima severler.Onların sevgisi karşılıksızdır.Annelerin kıymeti anne olunduğunda daha da çok anlaşılıyor.Meğer annelik ne kutsal bir duyguymuş.Dilerim Allah her kadına anne olabilmeyi nasib eder.
Bu güzel duyguları yaşarken bir yandan da içim buruk.Anneler gününü annesiz geçiren çocuklar var.Onlar için hayat ne kadar zor.Allah o yavrucakların yardımcısı olsun.Dilerim hiçbir çocuk anasız-babasız kalmasın ve hiç bir annede evlat acısı tatmasın.
Bedirhan Gökce’den dinlediğim bu şiir beni her defasında çok etkliyor.