Bir çok tarihçi, bilgi işlemin ve sayısal hesaplamanın tarihinden bahsederken, abaküsün ilk kez kullanıldığı MÖ 4.000 yılını başlangıç noktası olarak değerlendirir. Gerçekten de sayısal hesaplama ile ilgili o döneme ait en önemli icat abaküstür. Abaküsün icadı bir zorunluluk veya ihtiyaçtır çünkü; abaküs, sayılarla işlem yapma ve buna paralel olarak bilgiyi sayısal olarak değerlendirme, yani “bilgi işleme” düşüncesinin, bilgiye erişimi kısaltmanın veya pratikleştirmenin bir ürünüdür.
İlk kez Çinliler tarafından kullanıldığı söylenen abaküs, birbirine paralel çubuklar üzerine dizilmiş renkli boncukların yer aldığı, ağaçtan yapılma mekanik bir cihazdır. Kullanımı son derece kolaydır ve bu kolaylık, günümüzde abaküsle yapılan basit bir işlemin, bilgisayarla yapılandan daha hızlı olduğu düşüncesini ortaya çıkarmıştır. Bu cihaz yardımıyla, dört temel işlemin ve üs, kök alma gibi aritmetik hesaplamaların son derece hızlı gerçekleştirildiği söylenir. Abaküsle yapılan işlemlerde, kullanıcının herhangi bir sayı sistemini bilmesi, aritmetiği öğrenmesi gerekli değildir. Ama, abaküs bilgi depolayamaz. Bu ihtiyacın farklı metod ve ürünler ile karşılanması gerekir. Dolayısı ile, özellikle yazının gelişmesi ve arşivleme sisteminin bulunması sayesinde, bu bilgiler en azından yazılarak saklanmış, böylece bir çeşit depolama işlemi gerçekleştirilmiştir. Bunu böyle değerlendirdiğimizde, yazının ve kağıdın (hatta kil bloklar, parşömen, papirüs vb…) bulunması, aynı zamanda ilk depolama araçlarının da bulunmuş olması anlamı taşır.