bildirgec.org

edith piaf hakkında tüm yazılar

Bjorkumsu

Galanthus | 12 January 2011 09:38

Bu yazıya farklı bir giriş yapmak isterdim, yeni yıl coşkusunu hala içinden atamamış bir psikopat olarak “ho ho ho” yakışırdı sanki. Benim içimdeki bu coşku yeni yıldan da değil sanki. Biraz havadan, biraz sudan…

Yukarıdaki gereksiz paragraftan sonra hala yazıyı okumaya devam edecekler varsa, baştan uyarıyorum size keşfedilmiş Amerika’yı sunuyorum. Yani buralarda yok yeni bir şeyler. Peki nedir şimdi bu başlık derseniz sesi bir çok kişi tarafından Björk’ benzetiliyor. İzninizle ben bugün Emiliana Torrini için bir kaç kelam edeceğim.

son duraklarında ünlüler–2

nazokiraze | 20 March 2010 15:54

Edith Piaf’ın yattığı mezarlık dünyanın en çok ziyaret edilen mezarlıklarından biridir (Cimetiére du Pére Lachaise) Burada Piaf dışında Jim Morrison, Balzac, Oscar Wilde, Moliere,Yves Montand gibi ünlü insanlar da yer alıyor. The Doors grubundan Jim Morrison‘un mezarı burada oldukça baş ağrıtmış.Genç yaşta ölen Morrison’un hayranları Père Lachaise mezarlığında graffiti, uyuşturucu ve alkol ile rahatsız etmiş. Çevre mezarlık yakınlarından gelen şikayet ve mezarın oradan kaldırılması için toplanan imza üzerine yetkililer Jim Morrison’un mezarının başına bekçi koymuşlar. Morrisonun mezar taşında eski Yunanca bir yazı var:Kata Ton Diamona Eaytoy. Bu şeytana doğru demekmiş ve toplum kuralları yerine kendi kuralları ile yaşamayı seçtiği için yakınları tarafından yazdırılmış.

Bu mezarlığın Türk misafirleri de vardır, Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya.

Bir Minik Serçe: Edith Piaf

exorientelux | 10 September 2009 11:31

1915’in aralık ayında Belleville’de Edith Giovanna Gassion adında bir kız doğar. Dünya ilk büyük savaşını yaşarken küçük Edith de yaşam mücadelesini çok küçükken vermeye başlayacaktır. Zira sokaklarda şarkı söykeyerek yaşamını kazanmaya çalışan annesi, kızını anneannesine bırakıp İstanbul’a gittiğinde Edith daha çok küçüktür. Savaştan dönüp kızını almaya gelen babası ise onu, annesinin işlettiği bir geneleve bırakır. Orada üç yıl kalacak, gözleri ışığını kaybedecek ve ancak yedi yaşında tekrar görmeye başlayacaktır. Küçük bir çocuk için hiç de uygun olmayan bir ortamda yaşamasına rağmen hayatının en mutlu yılları olarak tanımladığı bu yıllar yine babasının müdahelesiyle son bulur ve cambaz olan babası ile birlikte bazen sirklerde bazen sokaklarda çalışmaya başlarlar. Baba gösterisini sunmakta küçük Edith de şarkı söylemektedir.

İlk aşkı P’tit Louis ile de bu şekilde şarkı söylerken tanışır, Edith 16, Louis 17 yaşındadır. Edith babasını bırakıp sevdiğiyle yaşamaya başlar. Oldukça yoksul bir hayat sürerler ve bir kızları olur. Ne yazık ki küçük kızı Marcelle iki yaşındayken menenjitten ölür. Kızını kaybetmesiyle de bedenini çürütüp çökerten içkiye başlar: “ Gerçek anlamda içmeye kızımı o kapkara deliğe sokmalarından sonra başladım. Bir meyhaneye gittim ve soluk bile almadan içtim. Sabahın erken saatlerinde kendime geldiğimde, alkolün her türlü acıyı azalttığını ve unutmaya yardımcı olduğunu fark edip yeniden içmeye koyulmuştum. Bu bana hiç de olağan dışı bir davranış gibi gelmiyordu. Benim doğduğum yerde herkes içerdi. Anneannem bana küçükken her sabah bir şişe şarap ve biraz su verirdi. … İçmenin unutturduğunu keşfettiğim gün, hayatın umutsuzluğunun uçsuz bucaksız derinliğinde kayboluvermiştim. Alkol bir mucize gibiydi ama şeytanın mucizesi.” (s. 87-88)

Aşkı Fransızca Yaşamak

pilli pati | 08 May 2009 11:31

İnsana salakça bir cesaretle, bilinen bütün güçlere karşı gelebileceğini zannettiren; ona inanılmaz şeyler yaptıran; kalbi normal hızından daha kuvvetle çarptıran; imparatorluklar yıktıran; denizler aştıran; insanda bir yüzyıl bekleyebilecekmiş hissi doğuran ama gitti mi de ardında yığınla esir; yarısı çözülmüş yarısı karmaşık kimya problemleri; maddi ve manevi hasarlar; tüm hücrelere nadas vaktinin geldiğini bildiren tebligatlar bırakan, giderken ardında bıraktığı zayiat ile insana fazlaca edebi üretim kapasitesi kazandıran bir duygu o. Adı Aşk!

La Môme – Kaldırım Serçesi

kadirgunay | 10 April 2008 15:06

Fransa’nın en ünlü sanatçılarından hatta simgelerinden olan Edith Piaf‘ın hayatını konu alan film ağustos 2007 tarihinde ülkemizde gösterilmeye başladı.

La Mome - Kaldırım Serçesi Afiş
La Mome – Kaldırım Serçesi Afiş

Ünlü sanatçı Piaf’ın daha çok meşhur olma dönemi ve sonrasına değinen filmin kurgusu ve oyuncuların performansları gerçekten görülmeye değer. Küçük yaşta annesinin terketmesi sonucu büyük annesinin yanında kalmaya başlayan Piaf köyde başlayan salgın nedeni ile hasta olur. babasının ordudan geri dönmesi üzerine yeni bir hayata başlayacağını düşünse de tam tersine daha farklı bir ortamda yaşamaya başlar. babası bu sefer de işleri nedeni ile küçük piaf’ı annesinin yanına bırakır. annesi de genel ev işletmecisi bir kadındır. piaf hayatında hep hatırlayacağı ve çok mutlu olduğu anları burada geçirir. bunun yanı sıra gözünde oluşan enfeksiyon yüzünden bir süre göremez. daha sonra babasının gelip onu alması ile şehir şehir dolaşır. küçükken gözü için gidip dua ettiği sırada aklına kazınan azizenin onu sürekli koruduğunu düşünür. sokak köşelerinde şarkı söylerken sesini keşfeden bir yapımcı ile ünlü olma yolunda büyük bir adım atmış olur. artık çok fazla kazanıyor ve iyi yaşıyordur. hayatının aşkı olan marcel’e delice bağlıdır ve marcel’in yanına gelirken uçak kazası sonucu ölmesi üzerine girdiği depresyonu atlatması çok uzun zaman alır.

Klasikleşmiş Fransızca Şarkılar

nocsd | 23 October 2006 19:14

Klasikleşen şarkıcılar
Klasikleşen şarkıcılar

Eski Fransız müziklerini sever misiniz? Bu sitede klasikleşmiş ve dünyanın en güzel Fransızca müziklerini dinleyebiliyorunuz…Burada Joe Dassin’den Et si tu n’existais pas, burada Les Champs-Elysees ve burada da Edith Piaf’tan Non, je ne regrette rien dinleyebilirsiniz…Dalida, Johnny Hallyday ve daha onlarcası arasından seçmek için buraya tıklayın…