bildirgec.org

dönmek hakkında tüm yazılar

Sen Olmak

devrialem47 | 12 November 2010 14:57

Ey! beni benden alan
Alıp, uzaklara götüren
Götürüp gönül dünyasında kaybeden sevgili,
Ben hep SEN olmak istedim ama;
Sen “asla” deyip, beni sensiz yarınlarla başbaşa bırakıp gidiyorsun.
Hiç dönmemek üzere…

DİLEMMA

il mare | 04 April 2010 14:08

Sen doldur,ben içerim boğaziçini

Bir şekilde doğmuşsun ve konmuşsun bir yere işte….
En koyu aidiyetsizliği taşıyorsun damarlarında,kan diye….
Çoktan vazgeçmişsin konuşmaktan,kendini anlatmaktan..
Ama insansın hala işte,unutabiliyor zaman zaman,çocuk olabiliyorsun,baştan silebiliyorsun.
Yani zaman zaman, kendini anlatmaya kalkışabiliyorsun,heyecanlı gözlerle, hiç sönmeyecekmiş gibi duran ferlerle…
Tam affedecekken karşındakini,her şey tekrar güzel olabilir aslında diye düşünürken,o kahrolası umudunu hala satılığa çıkarmamışken…
Bir kez daha karar veriyorsun onu satmaya…İşte bir kez daha yazıyorsun hiç dinmeyecekmiş gibi duran koca öfkenle,ruhunun tam merkezine “satılık” diye…
Ruhun umut demek, satılan umut demek…
Diyorsun ,diyorsun ya bir kez daha…
Biliyorsun ki sen istesen de o gitmeyecek bir yere…
Ait olmadığın yerlerde,bunca zaman hala anlaşılamamış olmanın verdiği acı ve zarar veren öfkenle, çaresizliğin doruklarına ulaşıyor, kendi gözyaşlarında boğuluyorsun…
Avuçlarını sıkıyorsun,kapıları çarpıyorsun,küfür ediyorsun.Günahtan korkmak ise, günah…
Hem günah da ne,sevap ne, anne ne ,baba ne? Birlikte yaşamak,birlikteyi bırak,yaşamak ne???
Cevabı bulamadığın anda daha da yaşamak istiyorsun ama, anlamsız birlikteliğe inat yapayalnız…
Sanki yapabilecekmişsin gibi oturup ciddi ciddi çareler arıyorsun.
Evden dışarı çıkıp geri gelmiyorsun,kimseye nerdesin napıyorsun haber vermiyorsun.
Zaten herkesi gittiğin anda siliyorsun.
Derdin özgür olmak değil,derdin gidip gelmemek değil….
Derdin bitmek,derdin tükenmek senin…Derdin nefret etmek, ve nefret etmeyi istememek…
Meraklısı değilsin arkanı dönmelere,alıp başını gitmelere…
Derdin anlayış,derdin anlaşılmak…Derdin bir çift göz,derdin insan! Derdin insan! Derdin insan!
Sesler yükseliyor biryerlerden,hep aynı ton,hep aynı sözler…Hep aynı nefret…
Düşünüp duruyorsun gene…Biryerler olmalı! Gidilip dönülmeyecek,bir kez olsun öfkene yenik düştürtücek,mantığını tamamen yok edecek bir yerler!
Gözünü kapıyorsun,ciddi ciddi düşünüyorsun.
Ertesi sabah uyandığında,
Yine aynı yatakta oluyorsun.
Ama işte,derdin o yatakta olman değil senin,
Derdin o yatağın olması…

AyrıLık

furkan iren | 11 July 2009 10:19

Photographer  Yüksel Balcı - Turkei
Photographer Yüksel Balcı – Turkei

Yıllar öncesiydi
Geleceğim mutlaka demiştim
Döneceğim unutulsam bile yokluğumda
Elbet bir gün, mutlaka

Kocaman bir gülüşle gelirim
Ve bir demet çiçek ellerimde
Usul usul yağan yağmur eşliğinde
Gün üstüne akşam düşerken hafiften

Zamansız gidişlerimin sonuncusunun da bileti gidiş-dönüştü
Lakin; zaman muhasebecisini yitirmiş
Hesapsızca değişivermişti herşey
Zamanın o dizginleyen sınırları olmadan
Yılların akıp geçtiğinin farkına varamadan

Giderayak

makaleci | 26 June 2009 11:33

Takmıyorum seni hayat. Yaptığın onca kalleşliğe, insan hayatıyla oynamana ve hatta hayatları devire devire ilerleyişine aldırmıyorum artık.

Çünkü güzel bir güneş beni bekliyor, fark ettim. Bana çok güzel gülümsedi bugün! Beni çağırıyor; gel diyor, sen henüz ısıtmadın gerçekten kendini benimle, artık bir farkıma var, elinin tersiyle itme beni.

Gidiyorum ona!

Gitme zamanı gelmiş de, geçiyor…

Doğa beni çağırıyor şimdi, bana söz verdi, çok mutlu edecek, ruhumu aydınlatacak bundan böyle…

Hoşça kalın ve ya merhaba!

Dibek

| 31 October 2008 14:14

Başlık aslında amaçsız hareket etmeyi aklımıza getirse de, ailemizin geçim kaynaklarından birisiydi dibekte bulgur dövmek.

Mahallemizde herkesin “çırçır” dediği, mahalle çeşmesinin başında idi dibek. Buğday, tarladan kalktı mı sıra ile gidilirdi dibeğin başına. Büyük bir taş oyularak yapılırmış dibek. Ben nasıl yapıldığına hiç şahit olmadım. Büyük kazanlarda haşlanan buğday, (ki yenmesi çok hoş olurdu.Avuç avuç alır kaçardık arkamızdan kovalanacağını bile bile). Mahallelerde yerlere serilen çarşafların üzerinde kurutulduktan sonra, kabuklarından ayrılması için getirilirdi dibeğin başına. Daha önce haber salınan komşular da dibek başında hazır halde bulunurlardı.

Gitmelere Gelmelere Teşneyiz

pilli pati | 11 October 2008 17:01


Alışıyoruz ama kötü bir alışkanlık oluyor, hafif‘ten gidenlerin ardlarında bize bıraktıkları… Mesela kimi zaman gitmeyeni hor görüyoruz ziyadesiyle, çünkü gidenlere hak verip nereye saldıracağımızı bilemiyoruz: Ortamda olmasını istediğimiz şeylerin var olmayışına hayıflanıp sinirleniyoruz veyahut gidenlerin ardından yeni gelenleri kuşku içinde seyreyliyoruz… “Acaba bu yeni gelen, o eski giden midir?” diye çalıveriyor zillerimiz! Mesela sırf bu yüzden, yeni gelmiş olup da, olan bitenden hiç haberi olmayan birinin başına patlayabiliyor bir sürü kabak! Mutsuz başlangıçlar yahut yeni gelindiği halde çekip gitmeler yaşanabiliyor sonra… “Lütfen olaylı gidişler sonrası yeni üyelik almayınız” tabelası mı asmalıyız, dükkanın camına?

Ya da kuşku huşuya günyüzünü dönmez mi hiç? Dönemez herhalde…

NAYLON VİCDAN’I ÖZLEMEK…

koza 68 | 14 March 2007 13:11

Sağolsun , aziz dostum Naylon vicdan bey beni kırmadı…Son günlerde yaşanan tatsız tuzsuz tartışmalara açıklık getirme adına , lütfettiler sorularımı yanıtladılar…

– Hocam , öncelikle size söz veriyorum; Bu söyleşi kesinti veya kısıntıya uğrarsa ben de veda edeceğim…
NV– Size güveniyorum dostum ama onlara asla !…

– Bakın bahar geliyor, şu kırgınlığa son versek diyorum ne dersiniz?

NV-Hayır! Zaten bütünüyle unutulmuş bir veda idi bu…

– Efendim,tam olarak kime kızdınız allasen?…

NV-Bakın, burada isimler üzerinde durup onlara prim yaptırmak niyetinde değilim,ama şunu söyleyebilirim ; Genel olarak okuyucunun sığlığı ve bilgisizliği beni ziyadesiyle müteessir etti…Benden olmadığım gibi olmamı bekleyenler avuçlarını yalarlar. Bu böyle bilinsin!…