bildirgec.org

deniz hakkında tüm yazılar

Nasa’nın Mikro Dünyasi

| 05 March 2007 08:33

Deniz yasaminin sonsuz büyüsünü evinizin bir kösesine koyup sonsuz yasamin kendi icindeki karsi konulamaz döngüsünü seyretmek isterseniz size Nasa`nin minik beachworld lerinden bahsedeyim biraz.

insan gözünün gördügü ve görmedigi en kücük organizmalarin icine konuldugu en kücük denizler ,sudaki yasamin gizemi.Iclerinde balik,mercen dallari deniz yüzeyi,deniz suyu,yosun,midye kabuklari ,deniz taslari,mercan parcalri,istiridyeler,istakozlar ve deniz kumu gibi degisik kombinasyonlarda olusturulmus deniz dünyalari. Ihtiyaci olan tek sey ise isik ve normal bir isi.(oda sicakligi )

Gemiler

kopanisti | 24 February 2007 20:05

Gemiler güzeldir, gemiler çekicidir. Gemiler keşfeder yeni dünyayı, ticaret yapar, yolcu taşır, hastane olur, tanker olur, vapur olur. İşin kötüsü insan tarafından kötülüğe de itilir. Balina katili olur, savaşa katılır, denizin altına iner, üstüne çıkar, altını üstüne getirir, alt üst eder. Oysa gemileri kendi haline bırakırsanız yapmaz bunları, tüm güzellikleriyle durular limanda. Bayramlarda renkli bayraklarla donatılıp ışıklandırılan savaş gemileri bile son derece masumdur, çekicidir ve romantik sevgililerin manzarası olmaktan mutludur.

Güzel yolcu gemilerini anlatalım burada, işimiz güzellik olsun, sevgi olsun, anılar olsun, hep güzel şeyleri hatırlayalım, hep güzellikler kalsın akıllarda. Bu yolcu gemileri tıklım tıklım dolardı zamanında, Yemekleri lezizdi. Kaptanı her gece bir masada akşam yemeğine konuk olur, misafirlerle beraber yemek yer. Yolcular en güzel kıyafetlerini giyer, hoş sohbet yayılır etrafa, nazenin bayanlar ince bıyık beyefendiler ile tango ve çigan müziğinde dans eder.

ahtapot

asymptot | 22 February 2007 15:20

ahtapotlar denizlerde yaşayan en esnek canlılar. o kadar esnekler ki, 2-2,5 cm’lik bir delikten geçebilirler. gövdelerinde kılçık, iskelet olmadığı için çok küçük boyutlara büzebilirler kendilerini. ne yazık ki bu hayvanların ömürleri çok kısadır. ömürlerinin kısalığının nedeni de çiftleştikten sonra uzun süre beslenmemeleridir; erkekler çok kısa süre içinde, dişiler ise yumurtladıktan çok kısa süre sonra ölürler. dişilerin ömrü erkeklerin ömründen daha uzundur.

çiftleşmeleri de ilginçtir. ahtapotlar sürüngenlerin kuyruklarını bıraktıkları gibi kollarını bırakkabilirler. erkekler cinsel organ olarak kullandıkları kolu dişinin içine bırakır ve giderler. dişi bu spermleri içinde çok uzun süre canlı olarak saklayabilir. bu arada da kendi yumurtalarını olgunlaştırır. (bazıları 200.000 yumurta kadar) yumurtlar ve kısa süre sonra da ölür.

Fotoğrafçı Kalamar

vegaajans | 16 February 2007 10:47

Avını Flaş Çakarak Yakalayan Kalamar
Avını Flaş Çakarak Yakalayan Kalamar

Japonya’nın güneyindeki Ogasavara adaları açıklarında 250 ila 940 metre derinlikte görüntülediği ve 2,3 metreye varan uzunluğu, 61 kiloya varan ağırlığıyla bilinen en büyük kalamar olan Taningia danae, derinlerdeki karanlık sularda çaktığı flaşlarıyla avını geçici olarak kör edebiliyor.

Bu ışık çakmalarının Taningia danae’nin hem karanlık denizde mesafeyi ölçmesini hem de avını geçici olarak kör etmesini sağlayabileceğini belirterek, dev kalamarın zaman zaman çekici bir ritüel içine girdiği ve daha uzun ışınlar yaydığını kaydetti.

Yunusları rahat bırakın pis adamlar!

kopanisti | 13 February 2007 14:24

Pasifik Okyanusu kıyısındaki denizaltı üssü ve ABD Donanması’nın önemli laboratuvarlarının dalgıç teröristler tarafından saldırıya uğrayabileceği endişesi nedeniyle üssün güvenliği için eğitilmiş yunus ve deniz aslanları kullanılacakmış

Bu aptal gerizekalılar vardiya usulu çalışsınlar da kendi üslerini kendileri korusunlar hayvanlardan ne istiyorlar.

Pis adamlar bırakın yunusları rahat.

”E” siz Potkal’da anakik cümle.

kopanisti | 04 February 2007 20:06

Anakik, tersten de okununca aynı anlamı veren cümleye denir.

Halk arasında bilinen en yagın örnek :
ANASTAS MUM SATSANA.

Rekorun 5 kelimelik bu cümlede :
EY EDİP ADANADA PİDE YE.
olduğu sanılırken……………

Ersin Tezcan’ın bu kitabındaki şu cümle oldukça usta işidir :
KIL ARAP İKİ NAMAZ AMA ZAMAN İKİ PARALIK.

Ersin Tezcan, alfabenin 29 harfinden biriini, e’yi kullanmadan bir yapıt ortaya koymuş. Dünya edebiyatında yalnızca Fransız yazar Georges Perec, Ernest Vincent Wright, İtalyan oyun yazarı Lope de Vega denemiş bunu daha önceeri. Türk edebiyatında ilk kez Ersin Tezcan başarmış. Kitabın türünü roman ya da öykü diye niteleyenler var. Ancak yazar, türü için “bulunç akışı yöntemiyle yazılmış iç çekmecelerim” diyor.

Balina penisi

kopanisti | 31 January 2007 13:05

Balina. Dünya denizlerinde yaşayan en büyük memeli. Filmlere ve pekçok romana konu oldu yıllarca. Mobidik, Orca, Özgür Willy ve diğerleri. Avlandılar yıllarca acımasızca. Dişinden kuyruk ucuna kadar tüm bedenlerini acımasız ve düşüncesiz insanın kullanımına sundular. Ve onlar da tıpkı insanlar gibi ağladılar yavrularını yada ailelerini kaybedince.

Amerika. Yeni Dünya. Avrupa’dan pek çok insan yeni bir hayat kurmak için, yeni umutlarla gemilerle bu kıtaya gitti. Atlas Okyanus’undan geçerken hepsinin hayalleri vardı. ‘’Makarnacı’’ lakaplı Al Capone da bu gemilerden biriyle kafasındaki hayallerle genç yaşta yolla çıktı. O’nun hikayesi de onlarca kitaba ve filme konu oldu. Ama buradaki konumuz O’nunla değil balinalarla ilgili.
Rum asıllı bir ailenin 1906 yılında İzmir’de bir bebekleri dünyaya gelir. 17 yaşına kadar İzmir’de yetişir genç bir delikanlı olur, 1923 yılında Anadolu’nun işgalden kurtuluşu sonrasında, yangın yerine dönen İzmir’de, harabelerin içinden içkiler ve eşyalar toplamaya başlar bunları yabancılara satmakla para kazanmanın zevkini tadar. İlk işadamı olma tohumları burada atılır. Bir süre sonra ailesiyle birlikte İzmir’den ayrılır ve tek başına Cenova’ dan Arjantin’e giden bir umut gemisiyle açılır Atlas Okyanusu’na. O’nun da kafasında hayalleri vardır mutlaka, okyanus kokusunu alırken, balinaları seyrederken, güneşin batışını izlerken geleceği hakkında planlar kurar. Kısa süre sonra Arjantin pasaportuyla bir tütün şirketinde çalışmaya başlar, telefonlara bakar ama tatmin olmaz kazandığı paradan. Yavaş yavaş Türkiye’den tütün getirtmeye ve bunu büyük şirketlere pazarlamaya başlar. Genç yaşta çok paralar kazanır. Bildiğimiz asıl şöhretini 1930 yılında yakalar. Ekonomik kriz ile birlikte o ana kadar biriktirdiği paralarını nasıl değerlendireceğini düşünürken, okyanus geçişi sırasında gördükleri önemsiz şeyleri hatırlar ve bir anda ne yapacağına karar verir. İflas eden bir Kanada şirketinden fırsatçılığını da kullanarak çok ucuz fiyata 6 tane gemi satın alır. Artık o Armatör Onasis’ tir. Savaş zamanı silah ve eşya taşıma işini başarıyla sürdürür. Devletlerden büyük paralar kazanır. Arkadaşları artık devlet başkanlarıdır.

2.dünya savaşı sonrasında ise Yunan ortağı Costa ile birlikte bu gemilerle balina avcılığına başlar. Hatta daha da ileriye gider balinaların göç yollarını inceleyen bir bilim kuruluşundan sızdırılan bilgilerle sürülere saldırmaya başlar. Balinaların göç yollarına dalar. Kazandığı paralar az gelir, tutamaz kendini balinaların sevişme ve yavrulama alanlarına da girer, tam bir katliam başlatır. İşini ve kazandığı paraya öylesine tutkuyla bağlanır ki tüm sektöre hakim olmak ister. Bu amaçla 1952 yılında Olympic Challeger isimli bir fabrika gemisini denize indirir. Okyanusta avcı gemilerinin katlettiği balinaları denizde işleyen bu gemi aslında 2. Dünya Savaşı sırasında kullanılan bir tankerden, yüzen bir fabrikaya döndürülmüştür. Burada da forsunu kullanmıştır. Katlettiği balinalardan kendisi için parçalar ayırmayı da ihmal etmez. Bu parçaları ileride ünlü yatı Christina’ da kullanma fırsatı olacaktır. Uluslararası kuralları hiçe sayarak avlanmaya devam eden Onasis’in gemilerine 1954 yılında Peru hükümeti el koyar. Onasis’in bittiğini sananlar kısa süre sonra yanıldıklarını anlarlar. Gemilerini sigorta ettirmiş olan Onasis, zekasını burada da kullanmıştır. Bugün genciz yaşlılığımızı da düşünmemiz lazım çalışamaz olursak ne yaparız diye düşünmüş olacak ki tüm gemilerini iş durmasına karşı sigorta ettirmiştir. Balina avının herhangi bir sebeple durması halinde de bu kuralın işleyeceği garantisi vardır genel şartlarda. Sigorta şirketinden her bir gün için yüklü miktarda tazminat almaya başlar. Bu avlandığı günlerden bile daha fazla gelir getirir kendisine. Balinalar kurtulmuştur ama kasaları dolmaya ve tonlarca para kazanmaya devam eder. Sonuçta güme gidecek olan sigorta şirketinin imdadına İngiliz Hükümeti yetişir ve Peru makamlarıyla yapılan görüşmeler ile gemiler serbest bırakılır. Olympic Challenger bu olaylardan sonra da katliama devam eder. Bu kez de Norveç’te yayınlanan duyarlı bir gazete Onasis’in balina katili olduğu yönündeki haberlerini sıklaştırınca işin seyri değişir Norveç hükümeti gemilerin Hamburg limanında tahliye ettikleri 6300 ton balina yağının kaçak ve yasadışı olduğunu iddia ederek dava açar. Bu kez de tutuklanan gemilerden kurtulmanın yollarına arayan Onasis kıvrak işadamı zekasını yine kullanır ve tüm filoyu Japonlara satar.

Gemilerin adları değişir. Bu zenginlik ile şatafatlı yaşamına renk gelsin diye ünlü yatı Christina’yı denize indirir. Ve gemileri de hazır satmışken Avrupa Jet sosyetesinin merkezi Monte Carlo’ya gider. Yıllarca balinaları katlederek tonlarca para kazanan Armatör Onasis, bu kez de insanlardan para emmeye devam edecektir. Savunmasız ve masum balinalar kendi istekleri dışında av olmuştur, para kazandırmıştır O’na oysa insanlar kendi ayaklarıyla giderler Monte Carlo’da açtığı kumarhanelerde emilmeye. Paralarına para katmaya devam eder. Zenginleştikçe zenginleşir. Avrupa Jetsetini, hatta Amerika Başkanı Kennedy ve güzel eşi Jacklyn’i bile yatında konuk eder çok sıkı dost olurlar. Yıllardır katlettiği balinalardan topladığı dişleri ve penisleri Christina’nın iç döşenmesinde kullandığını konuklar biliyor mudur, ya da koltuklara oturan jetset neyin üstüne oturduğunun farkında mıdır bilemeyiz ama yatın barındaki sandalye ve koltukları balinaların penis derisiyle kaplatmış, ayak dayama yerlerinde balinaların dişlerini kullanmıştır. Bunları bilemeyen sosyete bayanları banyolarında kullandıkları hoş kokulu sabunların, parfümlerin süründükleri krem ve rujların, sperm balinasının kafasının içindeki kutu denilen bölmede depolanan ve çok değerli hoş kokulu olan kıvamlı ispermeçet yağından yapıldığını da bilmiyorlardır. Hatta ipeksi saçlarını taradıkları tarakların ve pahalı kıyafetlerindeki düğmelerin bile balina kemiğinden yapılmış olduklarına da kafa yormamışlardır muhtemelen. Ancak bir gerçek vardır, bu kozmetik ürünleri kullanmaları ve balina penisinde oturmaları Onasis sayesinde olmuştur.
Birgün bu ihtişamlı yaşam kabusa dönüşür. Hayat hep canım cennette değildir, acılar, kederler ve gözyaşı da vardır. Çok sevdiği oğlunu daha hayatının baharındayken bir uçak kazasında kaybeder. Yavrusundan yetişkinine kadar ayırt etmeden balinaları katleden, anne balinaların karınlarındaki yavrularını bile satan ünlü armatör evlat acısını yaşadıktan sonra yaptıkları kafasına dank etmişmidir onu da bilemeyiz ancak yavruları parçalanırken anne balinaların gözlerinden akan yaşların aynısı şimdi O’nun gözlerinden akmaktadır. Cenazede oğlunu toprağa verirken yanındaki arkadaşına şu sözleri söylediği duyulur. ‘’Dünyanın en yoksul, en acınacak en mutsuz ve hiçbir şeyi olmayan insanıyım ben şimdi.’’

Balina sesi

kopanisti | 29 January 2007 11:17

Balina. Denizlerin en büyük canlısı. Kuyruğunun duya dalış hali her fotoğrafçının çekmek isteyeceği bir görüntü, her ressamın yapmak isteyeceği bir resimdir.

Doğal yaşam alanlarında sürekli deniz bilimcilerin araştırma konusu olan balinalar aynı zamanda yine insanoğlu tarafından bu kez de fayda sağlamak açısından acımasızca avlanmaktalar.
Çıkardığı seslerin ne anlama geldikleri de araştırmaların ana konusu. Burada tüm balina çeşitlerinin çıkardığı sesleri dinleyebilir, tahminde bulunabilirsiniz.

En yaygın ortak isimler ve sayıları

odo | 29 January 2007 09:49

Karşı cinsten kaç tane adaşımız var acaba? Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü‘nün istatistikleri bu konuda oldukça güçlü veriler sunuyor. Şöyle ki;

Adı YÜKSEL olan erkek sayısı:79783
Adı YÜKSEL olan kadın sayısı:98938

Adı HİDAYET olan erkek sayısı:31551
Adı HİDAYET olan kadın sayısı:30815

Adı KAMURAN olan erkek sayısı:10340
Adı KAMURAN olan kadın sayısı:13125

Adı YAŞAR olan erkek sayısı:244556
Adı YAŞAR olan kadın sayısı:52108