bildirgec.org

dengesizlik hakkında tüm yazılar

kavuşması mümkün olmayan tılsım üzerine bir önceki yüzyıldan buruşmuş mektup…

astral | 17 November 2009 10:46

Küçük renkli bir düş’sün benim için…
Yıllar öncesinden kalan. Bir yanımın temelli unutmak istediği bir yanımınsa unutmaya kıyamadığı ve bunu kendine itiraf edemediği bir düş…

Renkli bir düş. Bazı düşlerin içinde, düş olduğunu bilirsin. Düşün içinde yol almanın kazanç olmadığını bile bile yürürsün yine sıcaklığın çıplak ayaklarına basa basa.

Bir yanın yanar, (bir sessss) ‘Dikkattt eetttt!!!!’ diye fısıldarken bir yandan, sen o sesi göz ardı edip, ‘Aman duymuyorum seni’ deyip; gece yarısı saat 00.05’i gösterirken 630 km gitmek için, ‘O’nun için terminalden el sallayan ellere bakarsın, yukarda ay varken, aklında o varken…

susmak…

pilibitenbebek | 18 May 2008 12:27

Uyuma ve uyumama arasında gidip geliyorum..
Vücudum o sıcacık yatağa girmek istiyor, elim ise farkında olmadan kalemi hareket ettiriyor..
Bu gece 4.kez yazıyorum beyazlar üzerine..
Söylenecek çok şey varken, bağırıyorum ama sesim çıkmıyor..
Peki diyorum..
O zaman bende sarılırım eski dostum kaleme..
Ama kalem anlıyor, içimdekini kelimelere dökecek gücüm ve cesaretim olmadığını..
Gerçeklerin acı olduğunu hissettiriyor bana , ve kalemi bırakıp hoşça kal diyorum bu sır dolu sayfaya…

karanlıkta kaybolmak

pilibitenbebek | 16 May 2008 16:20

karanlıkta kaybolmuşum haberim yok.
aklımdan geçenleri bilen yok.
unutmaya hevesim çok da, gitmeye kalksam gidecek yerim yok.
gözlerimi açtığımda karşıma çıkan hiç yok.
gel yanıma otur diyecek olsam, yanımda yer yok.
zaman çok, beklemekten başka bir şey yaptığımız yok.
kendi kendimi azat etmeye cesaretim var da umudum yok.
bir bok bildiğim de yok ama başımdaki belalar niye bu kadar çok?
gözlerimi açsam?
meğer çoktan açmışım, hatta karanlığa da alıştırmışım.
bunca zamandır haberim yok.

GURURLANDIRAN İLK VE TEK RAHATSIZLIK: BORDER-LINE

aywka | 14 May 2007 19:52

Olaylı bir şekilde gerçekleşen, ve ailece birçok problemlere neden olan ilk yazımdan sonra ikinci yazımda borderline hastalığı ile ilgili görüşlerimi ve bu hastalık ile ilgili bildiklerimi, gördüklerimi ve yaşadıklarımı sizlerle paylaşmak istedim..
Bu hastlıktan neden “insanı gururlandıran” sıfatıyla bahsettiğim konusuna gelince: son zamanlarda “trend” olduğunu düşündüğüm bir hastalık olma halini aldı. İnsanlara belki hastalığın ismi belki de hastalığın belirtileri çok ilgi çekici geldiğinden, bu hastalığı günümüzün moda hastalığı haline getirmeyi bir şekilde başardılar. Bir ara sokakta her çarpıştığım insanın “merhaba ben ahmet, hastalığım borderline” diyip sonra kasıla kasıla yürümeye devam edeceğini hayal eder olmuştum..
Borderline diğer bir adı ile “sınırda kişilik bozukluğu”, kişinin her türlü durumunda: medeni, psikolojik, kültürel, sosyal, sosyo kültürel; dengesizlik görülmesi durumudur. Yani her an her şekilde tutarsız davranabilip sonra bu tutarsızlıklarını “borderline”olmalarına bağlayan kişilerdir.
Çok yakın iki arkadaşım sevgililerdi. Ve çok ateşli bir aşk yaşamaya başlamışlardı birdenbire. Fakat bir gün kızcağız usandı ve diğerine dedi ki “artık beraber olmamızı doğru bulmuyorum” diğeri de bu durumu onun borderline olmasına bağlayıp; aslında kendisinin de borderline olduğunu fakat diğeri kadar ileri derecede olmadığını ileri sürdü.
Ya dedim bu ne nasıl birşey yani borderline olmak karaktersizlik mi tutarsızlık mı?
Ben kesinlikle bu hastalığın insanların kötü emellerine alet edildiğini düşünüyorum.