bildirgec.org

darbe hakkında tüm yazılar

Havada Uçuşan Örgütsel Dökümanlardan

edebya | 26 August 2008 20:59

Son günlerde Ergenekon dolaylarından gelen telefon kayıtları, şifreli konuşmalar, darbe günlükleri derken ortalık gizeme boğuldu. Gizem sevdiğim bir (kadın olsa ne güzel olurdu?) şeydir. Hemen oturdum geçen gün arkadaşla yaptığımız muhabbeti buraya yazayım dedim ben de. Gizemli gizemli okuyun diye.

  • -Selam bizden.
    -Selamlar, izniniz nasıl geçti?
    -Soru işaretini unutmadığınız için teşekkür ederim.
    -Alemsiniz doğrusu.
    -Evet, ben de alemden bir parçayım.
    -Güzel. Alemlerin parçasına konuşmak da ayrı bir duygu.
    -Okunuz mu?
    -Neyi efendim?
    -Az önce yazdıklarımı?
    -Elbette okudum yoksa nasıl mantıklı cevaplar yazabilirdim ki?
    -Tamam, bu tarzda devam edelim.
    -Sıra dağlar servilerini rüzgar almış.
    -Bunu bilmiyordum, peki sebebi neymiş?
    -Sebebi hakkında yorum yapmama müsaade yok.
    -Yorum yapmadan söyleyin o zaman.
    -Yorum yapmadan söylersem tarafsız olamam.
    -Peki, kayıp balık hakkında bir haber var mı?
    -Haberleri seyretmedin mi?
    -Seyrettim ama ben özellikle senden istiyorum. Haberlerin kime göre nasıl hazırlandığını bilmiyor muyuz sanki.
    -Kayıp balığımız kayıplar listesinden çıkarılıp gümüş taca yazıldı.
    -İyi aman, böyle olması daha hoş olmuş. Adam harcanıyordu.
    -Şu an neredesiniz kuzum, sizinle de epey zamandır görüşemiyoruz?
    -Beş artı birin yanındaki kuzu gözündeyim. Keyfime bakıyorum.
    -Hem iş hem tatil ha?
    -Eh işte. Peki siz neredesiniz?
    -E, bunu size bile söyleyemem, kusura bakmayın.
    -Ya, demek buralarda bir yerlerdesiniz.
    -Evet, bir ihtiyacınız olursa yazın.
    -Benim gördüğüm ağaçlardan siz de görebiliyor musunuz?
    -Evet, burada onlardan çok var. Ormancı olarak buraya tayin edildim.
    -Korumaya mı aldılar?
    -Sayılır, aslında tam bir korumada değiller. Şimdilik gözlüyoruz.
    -Canım o ağaçlardan çok var, keserlerse kessinler.
    -Öyle demeyin, fidanlara da zarar verebilirler. -Onların ürkmesini istemeyiz.
    -Bu mevsimde beyaz çiçek açıyorlar mı?
    -Çiçek mevsimi geçmez ama okul dönemi daha iyi.
    -Neyse şimdi çıkmalıyım. Üç elmadan misafirim gelecek.
    -Tamam, akşama boşsanız birlikte ava çıkalım.
    -Özür dilerim ava birlikte gidemeyiz. Yeni talimatları almadınız mı?
    -Aldım, canım sıkılıyor ne yapayım?
    -Diğerleri gibi yap. Normal insanlar ne yapıyorsa aynını yap. Hem bu, eğlenceli bir şey.
    -Peki, denerim.

Kazan kaldırmadan askeri müdahaleye

hyd | 09 August 2008 18:00

yeniçerilerin dolayısıyla askerin ayaklanması anlamına gelen ve artık dilimizde unutulmaya yüz tutmuş deyimlerden birisidir “kazan kaldırma”. ücretli askerleri barındırmakta olan yeniçeri ocağı adındaki kışlanın orta yerinde yemeklerin kaynadığı kazanlar bulunurdu ve yeniçeriler bir sorunları olduğu zaman bu kazanın başında toplanarak konuşur, tartışırlardı. isyan etmeye karar verdikleri zaman bu kazanı kaldırıp dışarıya çıkarırlardı. kazan kaldırma sözü buradan gelir.

osmanlı döneminin hiçbir dönem bitmeyen isyanlarının birçoğunda yeniçerilerin ya doğrudan ya da dolaylı olarak payı bulunmaktaydı.
işte bunlardan bazı belli başlı olanlar…

TÜRKİYE’Yİ DÖNÜŞTÜRDÜLER

chekimcenter | 28 July 2008 09:41

C.Eren Çelik

Bu sitede daha önce yazdığım Türban konulu 3 yazı bazı arkadaşlardan tepkiler gördü. Bunu oldukça doğal karşılıyorum. Kimse kisenin fikirlerine katılmak, o fikirleri benimsemek zorunda değil sonuçta. Ben bunları -kişiliğe saldırı olmadığı sürece- fikri zenginlik olarak görüyorum.

Ancak Türban konusu tartşılırken sanırım bir nokta eksik bırakılıyor.

Türban çeşitli sorunların temel kaynağı değil aslında. Türban bir sonuç…

Türban Türkiye ‘de hayata geçirilen “toplumu Dönüştürme Projesi”nin bir sonucu.

Darbeye Karşı Olmanın Haber Değeri Yok

neoturk | 23 June 2008 15:11

Darbeye karşı ses çıkar
Darbeye karşı ses çıkar

Darbeye Karşı 70 milyon adımkampanyasıyla 3000 kişi demokrasi için buluştu ama bazı basın yayın organlarınca görülmedi. İki kişi kavga etse manşet yapan gazetelerin bunu es geçeceğini tahmin etmiyorum. Gazete editörlerinin ve patronlarının karartma uyguladığı gün gibi ortada basın demokrasiyi benimseyememişken askerin benimsemesini beklemek herhalde hangi ülkede yaşadığını unutmak olur.
işte para verip darbe çanakçılığı yaptığın gazeteler:
Hürriyet, Radikal, Tercüman, Akşam , Cumhuriyet

Sabah ve Milliyeti mi nerde diyeceksiniz 🙂