bildirgec.org

dans hakkında tüm yazılar

Anadolu Ateşi hakkında ne düşünüyorsunuz?

cossack35 | 25 April 2007 19:00

Benim şahsi görüşüm zeybek oynamaya başladığımdan beri Anadolu Ateşi’nin modern dans-zeybek sentezinden tat alamıyorum. Tamam onların amacı halk danslarına yoğunlaşmak değil, modern dansla bizim ezgi ve figürlerimizi birleştirmek… Ama yine de ikisine de ulaşılamadığı gibi oyunlarımızın özünde biraz değişime neden olduklarını düşünüyorum. Yöresel kostümler giyen iki dansçı birkaç dakikalık şovdan sonra yerini modern dansçılara bırakıveriyor. Bizim oyunlarımıza tat katan bir yerde kostümdür zaten. Beyaz gömlek siyah pantolonla oynanan zeybek, bizlere aynı etkiyi verebilir mi? Hepsinin emeğine sonsuz saygım var kuşkusuz ama ben başlarında kukula ile horon tepen, cepkenle zeybek oynayan, şalvarla halay çeken, kalpakla kafkas oynayan anadolu ateşi dansçılarını görmeyi tercih ederim… Bu da benim düşüncem…

THRILLER : Efsane şarkı, efsane dans

neandertal | 06 April 2007 09:08

Michael Jacson 1980 lerde
Michael Jacson 1980 lerde “siyah” ken..

Bir albüm düşünün ki dünya çapında 50 milyon satarak Guiness Rekorlar Kitabı‘na girsin, klibi 13 dk. olsun ve kendine özgü dansı bir efsane olsun! Elbette ki Thriller dan bahsediyorum. Micheal Jackson’ın 1983 te çıkardığı aynı isimli albümün çıkış şarkısı bugün öyle bir noktaya geldi ki, legolardan zombiler yaparak bile aynı klibi çekebiliyorlar, hatta Final Fantasy oyununun ekibi de Thriller dansı yapıyor (miüthiş bir animasyon), hızını alamayan Bollywood da boş durmamış, Hintçe Thriller klibi çekmişler ki (şarkının adı Golima!) diyecek söz bulamıyorum, izleyen anlayacak ne demek istediğimi:) Tabi hiç birisi orjinali kadar güzel olamaz. 80’leri özlemişim ben galiba…

Thriller’ın sözlerini de verelim bari burdan

It’s close to miiiiidnight and something evils lurking in the daaaark…..
🙂

Patos Music Project

masal | 05 April 2007 09:00

Patos tarafından düzenlenen başka bir müzik etkinliği Patos Music Project. Projeyi, Türler arası internet aktif müzik platformu olarak özetleyebiliriyiz. Müzikle amatör olarak ilgilenen kişi ve gruplar için başka bir fırsat. Dört ayrı popüler müzik türünü tek bir çatı altında topluyorlar. TRock, Dans@, Trap, Advanc3d olarak ayrılmış kategorilerde, insanlar yeteneklerini gösterebiliyorlar. Ayrıca DreamTV’de projeye ayrılmış saatlerde mevcut. Kategorilere ilişkin haber,bağlantılar,etkinlikler gibi olaylardan da haberdar olabiliyorsunuz. Ayrıntılı bilgi için : PMP.

fesmekan

efenk | 04 March 2007 17:57

istanbul kültür sanat alemi takipçisi bir site. bütün etkinlikleri içermesine rağmen önemli olduğuna inandığı etkinlikleri öne çıkarıyor. üye olarak istediğiniz etkinliği yada mekanı girebiliyor veya yorum yapabiliyorsunuz. arada davetiyeveriyorlar o da cilası oluyor 8) ayrıca kullanıcılar arası aynı mekana yada etkinliğe giden insanları da kaynaştırma görevini üstlenmiş durumda.

Flamenko

bakiyyebemolu | 23 February 2007 17:18

Flamenko, neredeyse gitarın tarihi kadar eski ya da kökü, gitarın da öncesine dayanan bir müzik türüdür, daha doğrusu bir yaşam tarzıdır.

Flamenkonun doğuş yeri İspanya’dan Arap yarımadasına kadar dayanır. İspanyol Yahudileri’nin, Hristayanlar tarafından gördükleri zulüm karşısında Yahudiler göç etmiş, kültürlerini yaşayabilecek, müziklerini icra edebilecek yerler aramışlardır. Hatta Arabistan’dan göç ederken udu da yanlarında Avrupa’ya götürerek gitarın ortaya çıkmasına da vesile olmuşlardır.

Komedi Dans Üçlüsü

dralivolkan | 21 February 2007 16:10

Komedi Dans Üçlüsü’ nü hatırladınız mı? Televizyonda Kenan paşanın izin verdiği kadar komiklik yapılan yıllarda TRT nin vazgeçilmez ekibiydiler. Hatta o kadar popüler oldular ki film bile çevirdiler (tutmadı tabi). Neyse buyrun o yıllardan minik bi şov. İzleyip hey gidi günler diyelim.

Rio

kopanisti | 14 February 2007 11:02

İnişli çıkışlı hayat devam ediyor. Savaşlar, hayvan katliamları, bozuk ekonomi, bozuk sosyal yapı, mutsuzluk, doyumsuzluk, gelecek endişesi, işsizlik vs.vs.vs…
Hayatı yaşarken cennetin de cehennemin de tadına varıyoruz. Her akşam uykuya dalınca ölüyor, her sabah uyanınca yeniden doğuyoruz. Sevdiklerimiz kaybedince anlıyoruz bazı şeyleri, yok artık bundan böyle şöyle böyle olacağım diyoruz ama birkaç hafta sonra yine aynı tarz bozuk hayatımızı devam ettiriyoruz. Canımız yanınca ağlıyor, başkalarının canını yakarken çekinmiyoruz. Karşımızdakine tonla kötü lafı olanca kolaylığıyla tüketirken, basit bir özür kelimesi dudaklarımızdan çıkıvermiyor. Kafalarına vuruyoruz çocukların ama yanaklarına sıcak bir öpücük konduramıyoruz. Sevgimizi kelimelerle, gözlerimizle anlatamadığımız için, paralar harcayarak kanıtlamaya çalışıyoruz. Haydi bırakın tüm olumsuzlukları, müzikle dans ederek kovalayın kötü ruhları, buraya buyrun.
Rio Karnavalı’na
18-19 Şubat 2007, karnavaldan canlı yayın