bildirgec.org

cunta hakkında tüm yazılar

Plaza de Mayo Anneleri

liquidlightening | 03 June 2009 11:18

1976 ve 1982 yılları arasında darbe ile generaller tarafından ülke yönetimi ele geçirilen Arjantin’de “Ulusal Uzlaşma Süreci” adı altında binlerce insan katledilmiş ve bilinen bilinmeyen binlercesi de hapse atılmıştır. İşte bu dönemde çocuklarının akıbetini merak eden ve serbest kalmasını isteyen anneler her şeyi göze alarak Türkçesi ‘Mayıs Meydanı’ olan yerde toplanmayı başarabilmişlerdir.

Plaza de Mayo meydanında toplanan anneler beyaz başörtüsü takarak durumu protesto etmişlerdir. Tabi geçmişi darbelerle süslü olan, sabah erken kalkanın darbe yaptığı Arjantin’de o acılar tekrar yaşanmasın diye bu tepki sürdürülür.Plaza de Mayo annelerine faşist cunta tarafından “Perşembe delileri” ismi takılmış ancak bu direniş cuntayı deviren halk hareketinin tetikleyicisi olacaktır. Ve bu istikrarlı sürecin sonunda ülke normal yönetimine kavuştuğunda yapılan araştırmalara göre kayıp olan insanların çoktan öldüğü ve cesetlerin yok edildiği ortaya çıkar.

Myanmar ve Halk Ayaklanması

xvolvox | 02 October 2007 10:54

Binlerce Budist rahibin cuntaya başkaldırarak yaptığı gösterilerin ayaklanmaya dönüşmesi askerin tavrının daha sert olmasına neden olmuş ve aralarında bir Japon gazetecinin de olduğu 9 kişi hayatını kaybetmişti.Gözaltına alınan rahiplerin ülkenin ücra köşelerindeki hapishanelere konduğu belirtildi. Ayrıca Myanmar‘dan dış ülkelere haberlerin sızmasını önlemek için ülkede internet bağlantısı kesik durumda,askerlerin muhabirlere ülkelerinde yaşanan olaylarla ilgili dış ülke basınlarına bilgi vermemeleri konusunda uyardıkları belirtiliyor.
Fotoğraflarla Protesto
Myanmardan fotoğraflar
Haberin Devamı İçin…

Benim İçin Kenan Evren

cossack35 | 21 May 2007 23:37

Kenan Evren hakkındaki görüşlerim pek çok kişiden destek de buldu, müthiş bir şekilde karşı çıkanlar da oldu, bir de bu görüşleirimi bu ortamda açıklamayı istedim, sonuna kadar okursanız ne mutlu bana…

Benim Kenan Evren ile ilgili düşüncelerimin önemli ölçüde değiştiği bir olay vardır. Ülkenin eyaletlere bölünmesini, ve bunlardan birinin başkentinin Diyarbakır olmasını destekleyen açıklamalrı… Bu olayı milat olarak ele alırsak Kenan Evren’in milattan öncesini bir ele almak isterim…

Konuk olduğu bir tv programında Evren’e demokrasi katili yakıştırması yapıldı. Bu ülkede özgürlükleri engelleyen bir diktatör dendi kendisi için… Şöyle bir düşünelim… Askeri kanat niye darbeye ihtiyaç duyar?
Darbe öncesi Türkiye’nin durumuna baktığımızda şöyle bir manzarayla karşı karşıyayız.
Sağcıyım diyen insana solcular tarafından, solcuyum diyene sağcılar tarafından atılan kurşunlar arasında okumaya çalışan üniversiteli gençler… Bugün demokrasiden özgürlükten bahseden kişiler acaba o günün şartlarından haebrdar mıydı? Siyasi görüşünü açıklama özgürlüğün yok, onu bi kenara bırak üniversitede rahat ve huzurlu bir şekilde okuma özgürlüğün yok, sokakta kendini güvende hissederek dolaşabilme özgürlüğün yok…
Böyle bir durumda ülkenin güvenliğinden sorumlu olan askerin bu duruma seyirci kalması kadar korkunç bir şey olamaz. Ama askerin yaptığı anti demokratik bir hareketti diyorsunuz belki bazılarınız. Şu anki durumumuza bakalım… Ben ülkücüyüm veya komünistim dediğinizde üzerinize kurşunlar yağıyor mu? Sağ ve sol görüşlü öğrenciler farklı kantinlerde yemek yiyip, farklı sınıflarda mı derse giriyor? Hayır … Aksine, milliyetçi görüşe sahip bir insan olarak en yakın arkadaşlarımdan birisinin komünist olması bunun en güzel kanıtıdır bence… Demek ki ne olmuş? Başta anti demokratik bir hareket olarak görünen bir şey sonunda demokrasiye ulaşma yolunda önemli bir yol kat etmemizi sağlamış. Yanlış anlaşılmasın sürekli darbe olsun isteyen bir insan değilim ama başka çare kalmadığında da birilerinin elini taşın altına koyması gerekir die düşünüyorum. Bunu o zmn Kenan Evren yapmış, saygı duymak gerekir. Bugün üniversitemde taramalı tüfekler dolaşmıyorsa bunun Kenan Evren sayesinde olmadığını söylemek büyük haksızlık olur.
O darbe özgürlük kısıtlamadı, o darbe bize sağ salim okula gidip, kulağımızın dibinden kurşunlar geçmeden, vurulma korkusu yaşamadan siyasi görüşümüzü açıklama özgürlüğümüzü bize geri verdi. Elbette bu pat diye olmadı, aşırı sert önlemler alındı, pek çok kişi bu işten zarar gördü ama bir kuşak cahillikten ve daha kötüsü yok olmaktan kurtuldu.