bildirgec.org

cem yılmaz hakkında tüm yazılar

Ego tamiri

kahramancayirli | 14 March 2007 14:33

İki yıldır Kurtlar Vadisi dizisiyle yatıp kalkıyoruz. Siyah takımlar giyip racon kesiyor, Çakır öldü diye gazetelere ilan veriyoruz. Zarar veren erilliği, sorunları konuşarak değil silahlarla çözmeyi toplum olarak ısrarla yeniden üretiyoruz… Ve işte, afyonu patlamış milliyetçiliğimiz üzerinden daha fazla para kazanmak isteyen akıllı film yapımcıları, bu kez hepimiz için, her yiğit Türk insanı için Süleymaniye’de kafasına çuval geçirilen Türk askerlerinin öcünü alıyorlar.20. yüzyıl boyunca Amerika ve Avrupa’da etkili bir propaganda aracı olan sinema ve çok hassas olduğumuz, üzerine cümle kurarken bile epey dikkatli olmamızın gerektiği milliyetçilik birleştiğinde ilginç bir karışım çıkıyor ortaya. Elbette bütün Amerikalı karakterler insani tarafları pas geçilerek kötü çizilecek, dünyaya bedel Türkler Amerikalılara hadlerini bildirecek. Kesin olan şu ki, bu film ABD düşmanlığımızı körükleyecek.Geçtiğimiz yıl Trabzon’da, Mersin’de ve ülkemizin başka yerlerinde ufacık bir kıvılcımla patlak veren milliyetçilik krizlerimizi, Sütçüler Kaymakamı’nın toplatılıp imhâ edilmesini istediği Orhan Pamuk kitaplarını düşünelim. Madem bu anlayışa göre bize bizden başka dost yok, çıkan arbedelerde kavga ettiğimiz insanlar düşman mı? Onlar bu ülkenin insanı değiller mi?Görünen tablo, eski Yeşilçam filmlerini anımsatıyor. Sinema salonlarına akın eden kitleler esas oğlan, senaryonun kötü adamını dövdükçe, koltuklarında oturan izleyiciler derin bir oh çekerlerdi içlerinden. Kurtlar Vadisi Irak filmi de aynı minvalde düşünülmeli: Esas oğlan Türkiye, kötü adam ABD’ye karşı! Bu bariz ego tamiri kuşkusuz en fazla filmin yapımcılarının yüzünü güldürecek. Perdede gördüklerimizden gururlanacak, “işte bu” diyeceğiz; “intikâmımız acı oldu”, “bize ilişmenin bedeli budur”…Kurtlar Vadisi Irak’a bilet bulmak zor, tüm seanslar dolu, kim bilir belki GORA’nın izleyici rekorunu da kıracak. Neticede film, sinema salonlarında aradığımız kırık dökük egolarımıza ilaç gibi gelecek. Peki, filmi izleyenlerin kendilerini Polat Alemdar sanıp rastladıkları masum bir Amerikalının boğazına sarılmayacaklarının garantisini kim verecek?

Gaffur’un yaratıcısı Cem Yılmaz çıktı

invention | 30 January 2007 23:22

cem yılmazın gaffur tiplemesi
cem yılmazın gaffur tiplemesi

Son dönemlerin en popüler karakteri, “Avrupa Yakası”nın Gaffur’u. Pijamaları ve ilginç danslarıyla gündeme gelen ve çeşitli tartışmaların da odağı olan Gaffur tiplemesinin esin kaynağının ise, ünlü komedyen Cem Yılmaz olduğu ortaya çıktı.

cem yılmazın gaffur tiplemesi

Cem Yılmaz’ın videosu burda.

Bedava Vizyon Filmleri Seyredelim (:

erususre | 28 January 2007 00:17

Vizyon Filmleri

Tesadüfen bulduğum bir site bizlere online olarak birçok filmi
media player vb. oynatıcılardan izlememize imkan sağlıyor.
Herhangi bir programa ihtiyaç duymadan ve download yapmadan sadece linklere tıklayarak sitede yeralan filmleri tıkladığımız media linki sayesinde kolayca izleyebiliyoruz.
Neler var derseniz son zamanlarda gündem yaratan Ünlü şovmen
Cem Yılmaz’ın filmi ” Hokkabaz ” ve Yurt dışından ödüller ile dönen Dondurmam Gaymak adlı yapım mevcut.
Hala bu filmleri izlemediyseniz media player üzerinden kolayca seyredebilirsiniz.

Vizyon Filmleri
Vizyon Filmleri

Hokkabaz filmini izlemek için burayı ve

Dondurmam Gaymak filmi için burayı tıklamanız yeterli.

Komik mi desem ne desem

phrozen | 16 January 2007 10:00

Siz de; Beyaz, Yılmaz Erdoğan, Cem Yılmaz, Ferhan Şensoy, Levent Kırca vs gibi insanlara gülemiyor ve kendini farklı espri anlayışı olan insanlar arasında hissedenlerdenseniz ya da birçok kişi gibi Yiğit Özgür manyağıysanız şimdi tıklayacağınız linkte an itibari ile ilgili şahsın dergilerden scan edilmiş 464 karikatürüne ulaşabilirsiniz. Ne diyeyim bu adam bir değişik… 🙂

Kuuuuvvv kuuuuvvv

threewishes | 16 April 2006 19:31

Opet‘ in bittigi anları seyrettim televizyonda biraz önce. Faciagörüntüleri herr kanalda, herr bültende kendisine yer buldu. Lakin maymunun yine gözü ve ağzı kapalıydı. Ama biz yine de fısıldayalım bakalım kulaklara, belki yankı bulur deyip… Oysa ne güzel başlamış herşey. Cem yılmazlı; davullu, zurnalı yani… Bir aralar da Tarkan vardı bu benzinliğin deposunda. Ağzı olan konuştu bu reklam filmlerine kaç para harcandığını.
Oysa ne acıdır ki etrafına trilyonlar saçan OPET; bu drag race‘in sponsoru yani; kenarlara bir bariyer koyma gereğini -ki kabullenilemez bir hata mı desem cehalet mi boşvermişlik yoksa bilemedim- duymamıştı…
sonuç :
3 ölü 1 yaralı… gerçekten bedavası en bol. kuuuuv kuuuuuv

canlı yayınlar , gaflar ..

cebrailiye | 16 April 2006 13:25

MFÖ grubunun önceki akşam konuk olduğu “Beyaz Show”da Mazhar Alanson, Neriman Günüç adlı izleyiciye ‘kaşar’ benzetmesi yapınca canlı yayın gaflarına bir yenisi daha eklenmiş oldu.

Hayatım televizyon…

drgarez | 07 April 2006 17:07

Televizyon hayatımızın bir parçası veya hayatımız televizyonun bir parçası haline geldi bugünlerde…Öyle ki bunu bugünlerde daha iyi anlamaya başladım.Cem Yılmaz’ın Opet reklamını hepiniz izlemişsinizdir.Bu reklam karekteri bile gençler tarafından öyle benimsenimiş ki çevremde birçok arkadaşım günlük hayatlarında bu karekterin replikerini kendilerine uyumlu hale getiriyorlar.Geçen gün Cerrahpaşa Tıp Fakültesi kliniklerinde hastalarla ilgilenirken koridorda iki arkadaşımın muhabbetine kulak kabarttım.Hasta odasından çıkan ilk arkadaşım ;”Hasta ağladı be..” diyerek kapıyı çarptıktan sonra diğer arkadaşım ;”…bunlar reklam kokan hareketler bunlara gerek yok” dedi ve ilk arkadaşım diğerinin yanına yaklaşarak “Alırım önlüğünü…” dedi ve küçük bi tokat attı.İşte tıp fakültesi öğrencilerinin hayatında televizyonun yeri…Hayatımızdan televizyonu eksik tutmayalım ama televizyonu hayatımız haline getirmeyelim…