bildirgec.org

CNET‘te yer alan habere göre bir Nintendo sözcüsü, George Bush‘a 60. yaş günü için “Brain Age: Train your brain in minutes a day” isimli bir “beyin geliştirme” yazılımı ve bir adet de Nintendo DS Lite gönderildiğini söylüyor. Okuyoruz.

Ses Gözlüğü

vOICe system adı verilen bir sistem görme özürlülerin “sesleri görmesini” sağlıyor. Sistemde ışık önce ses sinyaline dönüştürülüyor, daha sonra beynin görme ile ilgili bölümünde bir görüntü oluşturuyor. Philips Research Laboratories, Philips Araştırma Laboratuvarları tarafından üretilen bu gözlükler kendi içlerinde her saniye fotoğraf çeken ve bu görüntüyü daha sonra sese dönüştüren yazılıma sahip bir kamera ile geliyorlar. Parlak alanların sesi yüksek tona sahip. Hatta stereo etkisi ile cisimlerin yerleri de belirlenebiliyor. Ayrıntılı bilgiler burada ve burada.

Elektrod Nakli

Cnet‘in incelemesine göre; beynimizi, önce hüpletip sonra gümletecek kadar çok radyasyon yayan 10 cep telefonunu sıralamış,motorola başta gidiyor….

Önder Yılmaz, fikirlerini geliştirip hayata geçirebileceği bir şirketin Ar-Ge departmanında çalışmak istiyordu. Hürriyet Gazetesi’ne “Kiralık Beyin” diye ilan verdi. Sonuç, bir günde 123 iş teklifi.

almanya’da yapılan son zamanlarda büyük başarılar göstermiş ve gelecek vaat eden 100 kişi arasına iki türk’te girmiş ancak benim ilgimi çeken bunlardan birisi turizmci diğeri aşçı. almanya’da o kadar türk vatandaşının arasından bula bula aşçı ve turizmciyi mi bulmuşlar? ben şaşırdım doğrusu.

Beyin dalgalarımızı okuyan aletler yıllardan beri vardı. Ancak büyüklükleri, kullanım zorlukları ve fiyatları nedeniyle ancak bilimsel araştırmalar ve ordu düzeyinde kullanımdaydı.

NeuroSky

Şimdilerde kafamıza içi jel dolu kocaman bir kask takmamıza gerek kalmadan kullanabileceğimiz zamazingoyu silikon vadisindeki NeuroSky isimli bir firma üretime geçireceklerini duyuruyor. Üstelik satın alınabilecek fiyatlarla pazara gireceklerini söylüyorlar.

Beyin dalgaları, beyindeki nöronların yarattığı elektrik aktivitelerinden oluşuyor. Bu dalga formları kişinin içinde bulunduğu ruh hali ve aklından geçenlerle doğrudan değişiyor.
Bu zamanzingo ise beyinin konuştuğu bu dili bazı donanım ve yazılımları kullanarak kullanılabilir hale getiriyor.

İnanılması güç olsa da, “Brain Port” olarak adlandırılan bu zamazingo dilin üzerine yerleştirildiğinde beyine görüntü ve ses yolluyor.

Brain Port

Bu alet sayesinde video kamera, pc ve benzeri aletlerden, diğer duyu organlarını atlayarak, beyne doğrudan görüntü göndermek mümkün.

Bu aletin hikayesi bundan 30 yıl önce Dr. Paul Bach-y-Rita’ın Wisconsin üniversitesindeki çalışmalarına dayanıyor. Doktor, kameradaki görüntüleri elektrodlar sayesinde insanların ensesinden beyne göndermeyi denerken dilimizin en uygun giriş noktası olduğunu keşfedince gerisi çorap söküğü gibi geliyor. Ordu işe el koyuyor ve askerlere gece kör karanlıkta 360 derecelik görüş açısı, köpek gibi koku alma yeteneği ve yılan kadar hassas ısı algılama yetisi kazandırıyor.

Geçenlerde platin derdisinin Nisan sayısını edindim ve eklerinden biri dikkatimi çekti. Kişisel Gelişim Merkezi (KİGEM) nin hazırlamış olduğu “Beynimizin Kullanma Kılavuzu” tarzında ufak bir kitapçık. Verdiği bilgiler gerçekten çok dikkat çekici. Beynimizi nasıl daha etkili kullanacağımız konusunda ipuçları veriyordu. Bunlardan bazılarını yazmak istiyorum ;

1. Beyin açık havada ve ayaktayken daha iyi çalışır. Önemli kararlarınızı açık havada yürürken alın.
2. Beyin örneklerle akıl yürütür. Kararsız kaldığınız bir durumda “Atatürk benim yerimde olsaydı ne yapardı?” diye düşünün.
3. Yabancı bir dil öğrenme ve ezber beyni güçlendirir. Her gün birkaç yeni kelime öğrenin ve kullanın.
4. Zihinsel jimnastik yapın. Bunun için başta Sudoku olmak üzere bulmaca ve satranç gibi oyunları kullanabilirsiniz.
5. Zihinsel rutinlerinizi kırın. Bazen telefonu sol elinizde tutun, çantanızı diğer alinizde taşıyın, evinize başka bir yoldan gidin.
6. Zihinsel zevklerinizi zenginleştirmek için her gün mutlaka iyi bir özdeyiş kitabından, birkaç cümle okuyun. Güzel bir resme bakın. Sevdiğiniz bir müziği gözleri kapalı dinleyin.
7. Bir konu hakkında düşünürken, nasıl düşündüğünüzü de gözlemleyin. Düşünmek üzerine düşünmek, düşünce kalitesini artırır.
8. İyi bir uyku kaliteli bir beynin temelidir. 24 saati geçen uykusuzluk sarhoşluğa benzer bir şekilde beyin fonksiyonlarını etkilemektedir.
9. Bol ve temiz “birinci el” oksijen beyin için çok önemlidir. Beyin vücuda alınan oksijenin dörtte birini tek başına tüketir.
10. Farklı düşünme tarzları beyni geliştirir. Çocuklar ve hayvanlarla daha fazla vakit geçirin. Sizden farklı düşünen insanlarla konuşun.
11. Kullanılmayan organ körelir. Sürekli TV seyrederek beyninizi düşük viteste çalıştırmayın. Beyninizin sınırlarını zorlamayan etkinlikler, beyninizi geliştirmez.
12. Beyin diyeti yapın. Beynimiz “garbage in garbage out” ilkesine göre çalışır. Yani beninize çöp girerse, beyninizden çöp çıkar.
13. Beyninizi neyle beslediğinize, midenizi neyle beslediğiniz kadar dikkat edin.
14. Kafanızda en çok neyi düşünürseniz, hayatınızda onu çoğaltırsınız. Günde aklımızdan 60 bin ile 80 bin arası düşünce geçer. Bu düşünceler ne hakkında?
15. Beynimiz kendisinin nasıl çalıştığı hakkındaki bilgi ve inançlarına göre çalışır. Beynin çalışması hakkında yanlış bilgilere sahip olduğumuzda, beynimiz de yanlış çalışır.

Sonuç olarak beynimizin limitlerini zorladığımız anlarda gelişiyor. Vücut geliştirme prensibi ile aynı gibi. Ne kadar çok estetik obje görürsek estetik duygumuz o denli artıyor. Klasik müzik dinlemenin zeka puanına 13 puan kattığı da söyleniyor. Ayrıca yapılan araştırmalarda klasik müzik dinleyerek büyüyen çocukların dinlemeyen çocuklara göre matematiksel zekalarında büyük bir üstünlük ortaya çıkıyormuş.

mail kutuma düşen bir posta
resimde kahve taneleri içinde adam var.
Adamın kafasını 3 saniyede bulursanız bir dahisiniz demektir. Medikal araştırmalara göre eğer adamın kafasını 3 saniyede bulursanız beyininizin sağ tarafı diğer insanlara göre daha çok gelişmiş demektir. Eğer adamın kafasını 1 dakikada bulursanız beyininizin sağ tarafı normal bir insanınki gibi calışıyor demektir. yok eğer 1 dakikadan daha uzun zamanda bulursanız bir şey diyemem 🙂

Bugünler de adı çok geçmeye başlayan bir mantık oyunu. sudoku japoncadan gelen bir kelime ve türkiyede diamond adıylada kullanılıyor.
oyunun kuralları çok basit. Rakamlarla oynanıyor ama matematikle ilgisi yok,sadece mantık yürüterek oynanıyor. Soldan sağa ve yukarıdan aşağıya dokuz kareden oluşan grafik, kendi içinde de dokuzar karelik bölümlere ayrılmış durumda. Bu karelere 1’den 9’a kadar rakamlar yerleştiriyorsunuz. Amaç tüm kareleri doldurmak. Bulmaca zorluk derecesine görede ayrılıyor. Her sırada ve kendi içinde bölünmüş her dokuz karelik bölümde aynı rakamdan bir tane olması gerekiyor.
Oynun bu kadar ilgi görmesinin asıl nedeni de beyni sağlıklı tutması (bunamaya karşı etkili olduğu da söyleniyor)ve 14 yaşa kadar gençleştirdiği ile ilgili bir şey de okumuştum. Okul yıllarında bizi düşünmeye zorlayan matematiksel teknikler, problemler çalışmaya başladıktan sonra kullanılmamaya başlıyor ve beynin kullanılmayan bölümleride zamanal köreliyor. Bence bu oyun harika.