bildirgec.org

banliyö hakkında tüm yazılar

Varoş-banliyö ya da şehir dışı yapılanma mı desek?

admin | 02 February 2010 11:14

İngilizce literatürde “suburb” olarak geçen yapılanmanın Türkçede tam karşılığı yok. Genellikle varoş ya da Fransızcadan gelen banliyö terimleri kullanılıyor. Fakat ben bunun yerine “şehir dışı yapılanma”yı tercih edeceğim. Siz de yazının gidişatında neden bunu tercih ettiğimi anlayacaksınız.

http://levilledellago.it/properties/A/In%20affitto/1/COPERTINA.jpg
http://levilledellago.it/properties/A/In%20affitto/1/COPERTINA.jpg

Şehir dışı yapılanma, şehrin hemen dışındaki yapılanmayı ifade ediyor. Bunu genellikle büyük şehirlerin eteklerinde görmekteyiz. Özellikle ABD’de 20. Yüzyılda hızlı bir şekilde artan şehir dışına yerleşme yeni bir fenomen gibi gözükebilir ama aslında çok eskilere dayanıyor. Şehir dışındaki yapılanmalara ve buradaki yaşamlara bakarsak, bu bize şehir hayatını ve şehirdeki sınıf ilişkilerini anlamakta da yardımcı olabilir.

Arkeolojik bulguların gösterdiğine göre antik Mısır ve Yunan şehirlerinin dışlarında da büyük bahçeleriyle devasa villalar bulunuyor. Roma dönemine baktığımızda da şehir dışı yaşamı benimsemiş aileler görmekteyiz. Kimileri savaş ve yeni yerler fethetmenin tadını çıkarırken, daha evcil Roma aristokratları ise şehir dışındaki villalarında çiftlik hayatının tadını çıkarırdı. Bunlar kırsaldaki yaşama, doğaya dönük ve şehir hayatındaki karmaşık ilişkileri içermediği için- daha çok değer verirlerdi. Kırsaldaki yaşam onlar için bir çeşit rahatlama ve aile ile vakit geçirme, doğayla haşır neşir olma yeriydi.

Makinisti olmayan Tren

byhnvc | 22 December 2007 10:26

Elektronik yüksek mühendisi olan Sabahattin Çelik saatte 105 kilometre hız yapabilen makinistsiz çalışabilen banliyö ve metro üretti . Deneme sürüşlerine başlanan bu tren diğer sistemlere göre %50 daha az enerji tüketiyor . En önemli özelliğide tabiki %100 Türk yapımı olması . Haber hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz .

Sanrı

proksima[pilli_silinen_hesap] | 01 December 2007 16:35

Günboyu binmeye tereddüt ettikten sonra buradaydı işte. Kursak derdi ağır basıp, içine işlemiş deniz korkusunu yenmiş, feribotun Harem’den kalkan son seferlerinden birisine binmeye cesaret etmişti.
Trenlerin tempolu süratine alışmış yorgun ayakları, daha attığı ilk adımda devasa ataletiyle bu yekun metal gövdeyi yadırgayıverdi. Soğuk rüzgar denizin yüzünü buruşturup, küpeşteden birkaç aracın olduğu geminin kıç tarafında doğru esti. Hissettiği ürpertiye aldırmadan, hızlı adımlarla feribotun sol kenarından ilerleyip, dar ve paslı merdivenleri takip ederek yukarıya çıktı ve yolcuların olduğu bölüme doğru yürüdü. İçeridekiler, sadece oradaki kalorifer petekleri çalıştığı için yolcu salonunun sağ tarafında toplanmışlardı. Göz göze gelmemek için farklı yönlere dönmüş çay içen iki kişi, ayakta dikilen bir delikanlı, bir anneyle çocuğu, koltuğa gömülmüş yorgun bir kadın, hepsi topu iki elin parmakları adedinceydi tüm yolcular. Çocuğunu uyutan anne, gözlerini karşı koltukta yatan oğlundan kaldırıp, ona elindeki iğne setlerinin fiyatını sordu. Bir diğeri bir örnek aldı. İnceleyip geri verdi .

7 Gökdelen Şehir!

ansleyforce | 18 March 2007 20:04

Bura dünyanın en büyük gökdelenli şehirlerinden, ilk 7’sini sıralamaya çalışacağım.

1. Hong Kong, Çin

Hong Kong

Hong Kong, son zamanlarda Çin egemenliği altına giren bir şehir. Aslında, eyalet tarzı bir şey olmasına rağmen Hong Kong’a burada şehir diyeceğim.
Hong Kong’un bu listede ilk sırada olmasının asıl sebebi, 200 metre yüksekliğinden fazla 43 binanının bulunması ve bu binaların 13’ünün 2000’den önce yapılması. Ayrıca Hong Kong’ta dünyanın en uzun 15 binasının 4’ü bulunmakta.
Banliyo nüfusu: 7 milyon

racaille nam-ı diğer caille-ra

redstar | 17 February 2007 15:54

Hafif’in eski müdavimlerinden, Paris’ten ziyaretime gelen Mösyö Labyrinth‘in, Beyoğlu’nda sürterken “rakay” gibi olduk demesi üzerine biraz ondan bilgiler aldım biraz da araştırdım. Racaille kavramı Fransa’da banliyölerde yaşayan, eğitim, sağlık ve iş gibi sosyal haklardan sınırlı olarak yararlanabilen bu nedenle suça eğilimi yüksek gruba Sarkozy tarafından yakıştırılmış tanımlamadır.

racaille'lar ve en sağda sarkozy
racaille’lar ve en sağda sarkozy

Kendileri: banliyölerdeki arabalar yakılmaya başladığında bu sosyal tepkinin tamamen suç odaklı bir girişim olduğunu iddia etmiştir. Racaille olarak adlandırılan bu grubun (aslında fare gibi bir anlamı var ama Türkçe’ye çapulcu olarak çevirmek daha doğru) büyük çoğunluğunun Kuzey Afrikalı ve diğer Fransız sömürgelerinden gelenler olduğunu hatırlamakta fayda var.

batı: ırkçılığın ve vahşetin en mümtaz banisi!

elfiya | 09 November 2005 23:18

Fransa’da çıkan son olaylar Batı dahil herkesi şaşkına çevirmiş (!) durumda. Çoğulculuğun, ulus devletin, modern hukukun beşiğine ateş düşmüş. Ateşi yakan ve küreleyen yine o kara derili, müslüman vb. “ötekiler“. En hafif resmi ifadesiyle -pislikler- ve -serseriler-. Batı, umudumuz, geleceğimiz; “ötekinin” aradığı dünya cennetinin dört başı mamur kimliği. Ateşe verilmiş ötekiler tarafından…

Çarpık Çağ