bildirgec.org

at yarışı hakkında tüm yazılar

bahiscininsitesi

nomore1981 | 30 September 2009 22:42

www.bahiscininsitesi.com
Değerli bildirgec üyeleri ve ziyaretcileri,

Sizlere bildirmek isterim ki Yep yeni bir bahis ve yorum sitesi gecen haftalarda hayata gecirlidi, ben bir bahis sever olarak gercekten cok beğendim siteyi bahis severlerin gelecekte ki uğrak yerlerinden bir tanesi olacaği kanatindeyim açıkçası…

  1. Siteye ilgili küçük acıklamalari siz sevigli okurlarım ve ziyaretciler için yazıyorum.
  2. Ünlü Yorumcular Rıdvan Dilmen, Erdoğan Şenay,Gürcan Bilgiç,Bilgin Gökberk, Levent Kalkan,Afşin Yakubuoğlu Yazıları ve tahminleriyle siteye renk katmaktalar.
  3. Canlı skorlar , İdda Bülteni ,Basketbol,At yarışı,Forum ver Güncel haberleri sitede bulmanız mümkün…
  4. Üyelerin haberlere yorumcuların yazılarına ve tahminlerine yorum yazmaları ayrı bir heyecan katmış siteye.
  5. Sizler için bir resimde koydum yazıma sevgilerle,

nomore1981

farklı bir spor sitesi

boxerrr | 07 September 2009 11:09

Şu bahis siteleri arasında kalite arıyorken bir site gözüme ilişti www.bahiscininsitesi.com haberler ve usta yorumcular ile birlikte internete merhaba demiş bugün. Çok hoşuma gitti gerçekten farklı bir platform el emeği göz nuru bir site olmuş. ilginenlere duyurmak isterim.

İddaa’dan Para Kazanmak?

ZKUD | 03 August 2009 14:13

İddaa 50 kuruşken oynamaya başlamıştım. Yaşımızda kurtarmadığından Dünyanın bi ucundan bi ucuna nerelerdeki bayileri geziyorduk insaflı bi amcaya denk gelip kuponumuz yatırtmak için, o günler aklıma geldi şimdi ise 1 tl oldu ve kendim yatırabiliyorum hey gidi günler hey..
Birde İddaa bayine her gittiğimizde klasik diyaloglar olmuyor mu şöyle: Tuttururum, şu garanti, bu kesin, bak bu sefer alcak bu maçı görürsün, 5’de sen at şu kupona be abi demiyor muyuz :))

Bunların dışında baktık tutturamıyoruz o zaman milyon tane kupon yapıp 3 tane 5 oran tutturan gazetelerdeki bahis yazarlarına yapışmıyor muyuz? O da olmadı ikili diyaloglarda iddaa konusu açılırsa abi bizim orda biri oynuyor her hafta para alıyor.Gerçekten mi ya diyip deniyoruz her hafta para alan adam 2-3 hafta deniyoruz para alamıyor şans işte diyor biz onla oynamayı bırakınca adam yine sürüsüne paralar kaldırıyor güya :)) Değişik sistemler deniyoruz yine olmuyor iddaa’dan para kazanmak hayal oluyor maalesef.
Kızdığım işi abartıp öğrenci harçlıklarını basan arkadaşlarıma, işi iyice abartıp tanımadığı takıma canlıdan oynayanlara sitenin kendi açtığı karikatür atlara para basanlara diyecek bir şeyim yok zaten.
Mevzu bahis açılmışken sen oynamıyor musun? sen sanki hiç mi oynamamışsın gibi sorular aklınıza gelebilir. Bende oynadım hem de hergün oynadım nerdeyse şimdi ise arasıra oynuyorum abartmıyorum 1 ytl’lik bazen sürpriz para arıyorum bazen 1’e 10 versin yeter diyorum eğlence işi gibi oldu :)) Tv’deki maçları daha bi heyecanlı izlemek için oynuyorum artık bu eğlenceyi 🙂

Koşuşturma hali

Galanthus | 06 May 2009 14:12

Oldum olası koşuşturma hali mevcut hayatımda.

İlk hatırladığım anılar şimdi belki uzak zamanları anlattığından sakin geliyor bana, belki o da zamanların yapısında sakinlik hakimdi… Şimdi öyle mi, sadece ben değil, nerdeyse tüm dünya koşturuyor, koşuşturuyor…

Hayatımın en başarılı dönemlerini gözden geçiriyorum ve farkına varıyorum ki ben ne zaman başarı karnemde yıldız gibi parıldadıysam, hayatımın en yoğun dönemlerine denk gelmiş.

Sınavlara hazırlandığım dönemi düşünüyorum, okul ve dershane vardı, hatta kimilerinin önceliğine göre dershane ve okul vardı. Herkesin ayak uydurduğu, ya da buna uğraştığı bir durumdu. Tablo bilindikti. Okuldan gelinir dershaneye gidilir, eve gelinir test çözülür. Harıl harıl ders çalışılması gereken dönemlerde ben harıl harıl kitap okurdum…Herkesin içinde bulunduğu yoğunluk sanırım benim hayat dinamiklerime yetmedi; ve annem ilerleyen yaşından dolayı bizim korkmamıza rağmen hamile kaldı! İşte hayatım şimdi istediği dinamiğe kavuşmuştu! Sürekli anneme destek olmalıydım evet sınav vardı. At yarışı vardı, ve bende belki bir Arap atıydım ama bir Arap atının bile kendi öncelikleri vardı!

Bukowski’ ye Üç Bakış: I

neceff | 24 November 2008 15:55

Kadınlar, içki, at yarışları yani Charles Bukowski.

Evet, bazıları “gerçekten” yaşar, hiçbir şeye ihtiyaç duymadan. Kurallar ve kelimeler, kurallar ve o kuralların kulu olan insanlar. Büyük savaşların kazananları ve kaybedenleri, paraya, aşka, güce sahip olmak için her gün biraz daha uzaklaşarak yaşamdan / yaşamın o en tanımsız halinden salt bedenin gereksinimlerinden, yaşamı denklemlere dönüştürerek, yaşamı çözülebilir şifrelere dönüştürerek / sorular ve sorgulamalara dönüştürerek bir iş, bşr öğreti, bir kargaşa, bir cinnet halinde yaşamaktan uzak… Ve şimdi daha uzak olan…

At koşar talih kaçar

WeaponX-hafif | 16 September 2002 10:02

Gene sıkıcı bir haftasonu. Boşluklardayım. Bitirme tezimi bitirmem gerek ama bir türlü bitmiyor. Tembelim çünkü. Motivasyon yok. Oku oku her şeyi okudum. Bir araba kaynak var ama gerisi yok. Gene bomboş geçti haftasonu. Tam çalışacağım bir telefon çalıyor, iş çıktı başa.

Tek zevkim “Deli Juana”ya gitmek oldu valla.

Sinir oldum resmen; tam okumaya başladım biri geliyor. “Şunu yapacağız şunu edeceğiz”. Bu beyanatı ileten merci anne-baba olunca eşek gibi yapıyorsunuz. “Beni şuraya götür”, “onu şuradan getir”. Bizimkiler arazi oldular yazlığa. Kaldık kerdeşimle. Ufaklık kendisi. Boş bırakılmıyor. Mösyö’nün bir de at yarışı var. Oldu mu şimdi. Zaten kızmıştım. Cem Yılmazlık tam “Baba bana at al”. Oldu. Ben o yaşta it bile isteyememiştim. Neyse işte.

Cumartesi pazar beyimizin yarışıyla geçti.

Allahtan Pazar günü eski ve muhtemelen yenilenmiş sevgilim aradı. Sinemaya gittik.

Şişli Movieplex‘de sevgili koltukları denen çiftli koltukta seyrettik. Sevgiliyle gitmek için süper. Rahat rahat sarıl. Hatta tek başınıza daha da iyi. Uzat ayakları.

Neyse işte.

“Deli Juana”yı tavsiye etsem mi etmesem mi bilemiyorum. Yani film değişik tabi. Vizyonda Hollywood filmi doluyken bir İspanyol filmine rastlamak güzel. Çekimler güzel. Senaryo zaten tarihî. Hikaye enteresan. Kastilya kraliçesi Isabella’nın kızı Juana siyasî bir evlilikle Flanders (Belçika-Hollanda) Arşidüküyle evleniyor. Adam tam bir çapkın hayvan. Juana’yı gece gündüz her yerde düzüyor. Juana da manyak aşık. O da her yerde istekli. Bacaklar birleşmiyor. Neyse koca çapkın olunca Juana deliriyor. Evet bence deli. Aşk konusunda deli resmen.

Dier taraftan filmde ne gibi eksiklik ver derseniz, Juana’nın tavşan gibi pıtır pıtır doğurduğu çocuklara ne oluyor belirsiz. Bir tek doğarken görüyoruz. Hele bir de tuvalette doğurma sahnesi var tam bir şok. Ama filmin sonunda bile çocukların akibeti belirsiz.

Hafta içi de acilen “Kuşlar: Kanatlı Uygarlık”a gitmek gerek.