bildirgec.org

aragon hakkında tüm yazılar

“Hayatta insanı her saniye kırabilecek kadar çok şey var”

kahramancayirli | 02 August 2010 11:58

Kapağında ismini gördüğüm şiir dergisini büyük bir heyecanla aldığım iki genç şairden biriyle röportaj yapmanın mutluluğu var üzerimde. Büyük bir gurur ve sevinçle tanışıyoruz… Karşınızda Kaan Koç

Şiirin nelerden beslenir?

Şiiri her şey besler dünyada. İstisnasız her şey. Ama temelinde coşku ve sitem vardır şiirimin. Coşku nelere mi gebedir? Öfkem ondan doğuyor benim, saldırganlığım ondan… Ya da kısacası kavgam coşkumla iç içe. Sitem deyince ise, kısa ve net, onda kırgınlıklarım var. Hayatta insanı her saniye kırabilecek kadar çok şey var. Bu açıdan zengin bir dünyada yaşıyoruz. Hele bir de sert ve bükülmeye, baş eğmeye müsait olmayanların daha çok kırıldıklarını düşünürsek… Sana değen her şeyin şiire dokunduğunu, ona dönüşmek için can attığını görebiliyorsun ister istemez. Yani benim şiirim, benim hayatımdan besleniyor. Hayat çantamda ne varsa; insanlar, sözler, dövüşler, öpüşler ya da terk edişler… Hepsi.

aşkın aşkınlığı

taha3045 | 20 April 2009 10:49

Aşk ne kadar büyük bir şey Yarabbim. Soylusundan, hırsızına,kraliçesinden, amelesine kadar pençesine alıyor,bir ölüme bir aşka çare yok. Herkes farklı dile getirse de aşk aşktır, kimisi tek taş pırlantayla, yada çok özel bestelerle kimisi ağlayarak veya sessizce içinden yaşar aşkı ama hep birşeyler dile getirilir.

Burada bugün beste yapma, hediye alma gibi imkanı olmayan, belki yüzüne aşkını itiraf etmekten çekinen,belki de istenmediğini bilen yada kendisine denk olmayan birini seven ,olmayacagından haberdar yada umutlu ner olursa olsun aşka dair sağa sola karalanan duyguları yazacağım. Bunlardan bir kısmını ordan burdan hatırımda tuttum bazılarını bazı kaynaklardan okudum hepimizin bildiği bildiğimiz duvar yazıları, ülkemize has aklınca aşkı anlatan aslında duvardan çok kaldırımda,araba camında, okul sırasında yada nezarethanede karşımıza çıkan kazınmış cümleler.Bunların yanında bildiğimiz şairlerin,filozofların aşka dair sözleri, kısaca sınıf yada kültür ayırd etmeksizin aşka dair karalanan her cümleden parçalar.

okuma notları-7

kahramancayirli | 23 June 2008 09:50

özgü namal
özgü namal

pınar kür ün küçük oyuncu ve bir cinayet romanı adlı romanlarını okudum. ikisi de birbirinden akıcıydı, bitmesinler istedim, çok da keyifliydiler..bir nevi betty blue nun devamı olan eşiktekiler bitmek üzere phileppe djian ın. o da çok güzel. yazarın anlatımı çok serbest ve samimi. ve de çarpıcı. aragon un şiirlerini okumaya çabaladım mutlu aşk yoktur’u, pek sarmadı, belki de çeviri kötüydü. şiir çevirisi çok zor olsa gerek. yılmaz odabaşı nın feride sini okudum, çok naif çok keyifliydi kafiyeler, şiirler, defalarca baskı yaptığı kadar var hakikaten. ve orhan veli nin şiirleri. ne kadar sade ve güzeller. bir de bu arada o çocukları filmini izledim. sonu hariç gayet iyiydi, özgü namal ın italyanca konuşması battı bir, bu arada namal ne kadar güzel bir sinema kariyeri inşa etmekte, ne güzel..bu kadar şimdilik de..

zamanım

mengu yincge | 01 January 2008 03:21

Zamanda
bir ağırlığım
ben
tik ve tok arasında
mesafe koyan
çeken ve çekilen
beklenen
bekleyen
gelecek ve gidecek
şimdi
bükülüp eğilen
ezgi olan
dillerde
hüzünlü ve neşeli
şarkılarda
zamanla
zamandayım
ben
bir hafif
bir ağır
bir
zamandayım
ben
sevgimle
seven
ne güzel
sevilen
sevişen

altın tozuyla süslü
eski epey eski
kömür gözü
parlayan zamanım
ben
benim
o
senin yaşadığın
yaşattığın
unutup andığın
ta kendisi
sevgilim
şimdi
benim zamanım
sevdikçe
sen
içte
bu nefeste
son nefese
zamanda
savaşan ve salınan
güzel bir ağırlığım
ben
zamanla
zamanında
hissedilen
bir zaman
varlığı bilinen
şimdi ve hep
seven
tik ve tok arasında
çok
pek çok
seven

Kan Sıcak

mengu yincge | 01 December 2007 18:13

“Sanat da yalnızca bir çeşit yaşamaktır. İnsan herhangi bir tarzda yaşayarak, bilmeden, buna hazırlanabilir. Gerçek olan her şeyde insan sanata, gerçek olmayan, yarı artistik mesleklerde olduğundan daha yakın ve onunla ilgilidir; çünkü yarı artistik meslekler, sanata yakın olacağız diye, her türlü sanat varlığını, gazeteciliğin, hemen hemen bütün eleştirmeciliğin ve yazın denen, ya da denmek istenen şeyin dörtte üçünün yaptığı gibi, doğrudan doğruya inkar ederek üstüne yürürler. Sizin bu duruma düşmenizi atlattığınıza ve kaba gerçeğin herhangi bir yerinde, yürekli ve yalnız kaldığınıza seviniyorum.”

KADINLAR ŞAİRLERİ SEVMEZLER, NE YAPSAN BOŞ!

Radyocu | 01 May 2007 00:32

KADINLAR VE ŞAİRLER
KADINLAR VE ŞAİRLER

Bu ifadeyi bir şairle yapılan bir röportajda okumuştum: “Kadınlar şairleri sevmezler”. O zamanlar anlayamamıştım bu sözü. “Nassı yani? Sen kalk kadınlar için şiir yaz. Onların (belki de sadece uykusuzluktan dolayı) hülyalı bakan gözlerinde bile ummanları gör, ondan sonra seni sevmesinler! İnanmıyorum!” şeklinde bir tepkim olmuştu.

Fakat zaman geçtikçe bu sözün aslı, zihnime soğuk su gibi sızdı. Yaşanacak ve görecek şeyler varmış demek ki! Anlamadığınız sözleri hemen unutmayın, saklayın. İlk duyduğunuzda anlamadığınız sisli ifadeler, zamanla zihninizde, gevşek bohçalar gibi çözüleceklerdir. Bunu derim başka şey demem!

UZMANLAR AÇIKLADI: FİKİR İŞÇİSİ OLMAK CİNSEL HAYATINIZI ÖLDÜRÜYOR!

Radyocu | 14 January 2007 21:04

İnanmıyorum?
İnanmıyorum!

Bir gazetede, fikir işçilerinin cinsel gücünün emekçilerden, söz gelimi hamallardan daha düşük olduğunu okumuştum. Sanki başıma kaynar sular döküldü! Kitaplarıma baktım. Yıllarca hayatın değişik alanlarında iktidarı ele geçirmek için okuduğumuz kitaplar, biz erkeklerin en büyük iktidar alanımızı zayıflatmış olamazlardı! İşin kötü yanı, bu da benim için yeni bir yazı demekti!

Haberin devamını okuduğumda fikir işçilerinin, zihinsel olarak sürekli meşgul olduklarından bir yere odaklanamadıklarını, dolayısıyla cinsel açıdan da sözgelimi bir ayakkabı ustası kadar güçlü olmadıkları yazıyordu. Konu hakkında kafa yorunca bir sürü şey kâğıda dökülüverdi.