bildirgec.org

acıkmak hakkında tüm yazılar

yemekli hikayeler

nazokiraze | 13 November 2009 09:40

Abdigör Köftesi Doğubeyazıt dışında pek yapılmaz ve köfte çeşitleri içinde en zahmetlilerden biri olarak bilinir. Köftenin hikayesi ise şöyle: İshak Paşa’nın babası Çolak Abdi Paşa ete çok düşkün bir adamdır, ancak mide rahatsızlığından dolayı doktorlar kendisine eti yasaklar. Midesine et ne kadar yasaksa et yeme isteği bir o kadar da çoğalır Abdi Paşa’nın.

Aşçılar bu durumda Paşa’nın hazmı kolay bir köfte geliştirirler ve adını Abdigör köftesi koyarlar. Köftenin sırrı etinde yatıyor, taşa koyulup tahta tokmakla vurula vurula terbiye edildigi için hazmı çok kolaydır. Ülkemizin en büyük köftesiolarak bilinen köfte (tanesi 250-300 gram) gerçekten çok büyük zahmetle yapılır. Yeni kesilmiş et tam bir saat boyunca hem dövülür hem bıçakla karıştırılır.(etin yeni kesilmiş olması çok önemli, et daha sıcakken dövülmeye başlanıyor) Bu köfte suda veya fırında pişiriliyor.

Berlin’de yer alan Sosis Müzesi sosis severleri buluşturmaya devam ediyor. 60 yıldır Alman toplumunun sevdiği yiyecekler arasında liste başı durumda.Özellikle köri sosla hazırlanan sosis Almanyada yılda 800 milyon porsiyon satılıyor.

beslenme saati

nazokiraze | 07 November 2009 13:01

Kızım 8 e gittiği için bir kaç senedir beslenme olayımız olmuyor, kısmetse oğlum başlayınca beslenmeli günlere geçiş yapacagız hep birlikte. Arkadaşlarıma, akrabalarıma gittiğimde hep buzdolapların üzerinde listeler görüyorum,ya okulda catering şirketi tarafından verilen yemeklerin menüsü ya da okula her güne ayrı belirlenmiş şekilde götürülmesi istenen beslenme planı var.(Beslenme Çantası Tavsiyeleri)

Yeni nesil okul işlerine alışamadım ben, kızımın okulunda öyle birşey yoktu, zaten 4. sınıftan sonra yalvarsanız da beslenme çantası falan taşımıyorlar, kantinin önünde uzun kyruklara girerek ne oldugu bellisiz zamazingoları yemek en başlıca hobileri.

yemek sohbetleri

nazokiraze | 30 July 2009 12:42

Mutfak başka bir alemdir insanın mutfaga girince bütün havası değişir, yemek yaparken en hamarat kadının beceriksizliği, en beceriksizin hamaratlığı ortaya çıkar. Mutfakta yemek yapmak başlı başına bir kültürdür.

Yemek tariflerine sadece malzemeleri için bakanlardanım, asla ölçü kullanmam, hayatımda hiç birşeyi ölçerek pişirmedim göz kararı ile yola devam ediyorum şimdilik idare de ediyorum. Amma velakin yemek tarifleri sorunsalı yıllardır hayatımızda var olan konulardan biridir.

Televizyonlardan toton usta, tonguç usta, şu usta, bu hanım diye yemek programlarından programlarına kumandalarıyla koşan hanımlar orada ne çıkarsa pişirmeye çalışmaktalar. Kimisi sağlıklı yaşam altında (Ebru Şallı programı gibi)adını duymadıgımız ot, çöp lerle bilmemkaç kalori yiyecekler yapıp, içine her ev kadınının bulamayacagı şeyler koyarken, kimisi sanki her evde hassas terazi varmışçasına gramla ölçü belirtir. Gerçi son yıllarca bu ölçü bahsi çokça anlaşılmış olacak ki artık gazetelerin eklerinde bile tarifler evdeki ölçüler ve malzemelerle diye açıklanıyor. İnternet hayatımıza girdi gireli yemek blogları imdatlara yetişti, hiç olmazsa koskoca programı izlemeden her yemeği bulabiliyoruz.(Türk kadını yemek tarifini nette arıyor)

yer sofrası..

nazokiraze | 18 April 2009 16:57

Yemekteyiz denen şahane ötesi,demokratik,probiyotik,lezzetik gibi bu aralar kullanılması moda olan kelimelerle süslemek istedigim program dün bana bir yazı fikri vererek işe yaradıgını gösterdi.

Evvelki gün yagız Anadolu delikanlısı Küçük Bey (küçüğü neden küçük yazmadım adamın adı harbiden küçük çünkü) evinde masası bulunmadıgından ötürü yer sofrası kurdu, yer sofrasını gören süpperötesi kıç boyu minili hostes kızımız, manken fizikli ve mankenden daha az akıllı sarışın kızımız feryad figanı basıverdi, var efenüm ben burada nasıl yemek yiyebilirim falanda fıstıkta bilmem ne. Küçük bey ona uzun etek hediye etti yine giymedi, tülbent verdi bacaklarını örtsün diye kar etmedi kadın hem yedi hem söylendi. Dolayısıyla yer sofralarını gören ben hemen gözümün önüne burasını getirdim 🙂

tantuni yememiş insan çeşidi

nazokiraze | 06 January 2009 11:46

Bundan altı yıl evvel eşimle Avcılar’da geziyorduk, birden hadi tantuni yiyelim dedim eşim bana öylece bakmış tantuni yememekle kalmamış ne oldugunu bile bilmiyordu. Bende hiç sormamıştım biliyor sanıyordum.

Tantuniye yumulmasıyla bitirmedi bir olan eşçagızım bundan bunca yıl mahrum olmasına anlam verememişti. Tantuni şalgam suyuyla daha güzel gider limonda sıkacaksın ama 25 yaşındayken tantuniyle tanışan eşim kolayla falan götürdü tantunileri.

Mersin’e has bir kebap tantuni, sıkma denen lavaşların içine konarak yeniyor Arap kökenlidir.Et satırla dogranıyor saç üzerine yapılıyor. İçindeki baharatlarrın miktarı,çeşidi, yag oranı değişkenlik gösteriyor. Hatta tescil edilerek markalaşmış durumda tantuni.

Yemek Yerken Klavyeyi Koruyan Sehpa

mstolunay | 29 June 2007 03:58

Bilgisayar başında birşeyler atıştırmayı sevenler, klavye tuşlarının arasına kaçan kırıntılardan şikayetçidir. İşte bunun önüne geçmek için tasarlanmış, güzel bir zamazingo. Aynı zamanda sehpa olarak da kullanılıyor.

Detaylı bilgi