bildirgec.org

2009 hakkında tüm yazılar

34. Toronto Film Festivali

cevahirrr | 10 September 2009 12:30

Her sene Eylül ayında Kanada’nın Toronto kentinde başlayan Toronto Uluslarası Film Festivali (Toronto International Film FestivalTIFF)’nin bu yıl 34.sü düzenleniyor. Yarın başlayacak olan festival 19 Eylül’de sona erecek. Uluslarası alanda itibarı oldukça yüksek olan festivalde yüzlerce film çekişecek.

Bu yıl iki Türk filmi de festivalde yer alıyor. Bunlardan biri Aslı Özge‘nin yönettiği Köprüdekiler (Men on the Bridge), diğeri ise İsmail Necmi‘nin ilk uzun metrajlı filmi Bunu Gerçekten Yapmalı mıyım? (Should I Really Do It?)

'Aslı Özge'
‘Aslı Özge’

Festival Jon Amiel‘in Creation filmiyle açılacak. Colin Farrell‘ın başrolünde olduğu Neil Jordan imzalı Ondine, Steven Soderbergh‘in Matt Damon‘lı komedisi The Informant!, Scott Hicks‘in, Clive Owen‘nın yer aldığı The Boys Are Back filmi gibi birçok filmin ilk dünya gösterimleri Toronto Uluslarası Film Festivali‘nde yapılacak.

Festivalle ilgili daha fazla bilgi için sitesine başvurabilirsiniz.

AntiChrist – Lars Von Trier

volkanyasarlar | 09 September 2009 12:47

AntiChrist Poster
AntiChrist Poster

Lars Von Trier‘e ait yapım, 62. Cannes Film Festivali’nde büyük tartışmalar yarattı. Tabulardan hoşlanmayan yönetmen Trier, senaryosunu, Adam’s Apples (Ademin Elmaları) filminden de hatırlayacağımız Anders Thomas Jensen ile beraber yazdığı Antichrist‘da yine izleyiciyi derinden rahatsız edeceğini tahmin ettiğimiz objelere yer veriyor.

Çocuklarının ölümü üzerine, karısının yaşadığı ağır travmayı tedavi etmek amacıyla bir dağ klübesine yerleşirler ve orada korkuları ile yüzleşmesine çalışır. Önceleri iyiye giden tedavi bir süre sonra kontrolden çıkar ve olaylar gelişir. Tanrı’nın varlığı, günah, yas tutmak, korkularla yüzleşmek gibi temel psikolojik öğeler üzerinden hayat bulan filmde, oyuncuların yüksek performansı dikkat çekiyor. Mahremiyetini soğukkanlılıkla sergileyen Fransız aktris Charlotte Gainsbourg, Antichrist’taki performansı ile 62. Cannes’da En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandı.

Invictus (2009)

queennothing | 09 September 2009 09:50

1930 doğumlu Clint Eastwood, “Il buono, il brutto, il cattivo.” (The Good, The Bad and The Ugly / İyi, Kötü ve Çirkin), “Dirty Harry“, “The Enforcer” gibi onlarca başarılı yapımda rol almış, 30 yapımın yönetmenliğini ve bir çoğunun senaristliğini de üstlenmiş, başarılı bir sinema adamıdır. 2008 yılında yönetmenliğini ve başrolünü üstlendiği “Gran Torino“da rol aldıktan sonra oyunculuğu bıraktığını ve sadece yönetmenlik yapacağını açıklayan Eastwood, 2009 yılında yepyeni bir yapımı sinemaseverlerin beğenisine sunmayı planlıyor; “Invictus“.

1918 doğumlu Nelson Mandela, Güney Afrikalı, ‘Thembu’ kabilesine mensup bir adamdır. Ülkenin ilk siyah avukatı ve ilk Devlet Başkanı olan Mandela, hayatı boyunca ‘ırkçılığa’ karşı olan eylemlerde bulundu, ancak ne varki Mandela hakkında verilen (1964) ‘ömür boyu hapis cezası’ da ‘siyahları savunması’ yüzünden oldu. 1990 yılına kadar hapis yatan Mandela, dünyanın ilgisine tepki vermek zorunda kalan Başkan De Klerk tarafından serbest bırakıldı. Mandela’nın hayat hikayesinin ‘ırkçılığa karşı spor’ tarafını konu alan film, 11 Aralık 2009’da Amerika Birleşik Ddevletleri; 26 Şubat 2009’da Türkiye’de gösterime girecek.

Rob Zombie’den Bir Uyarlama Projesi Daha: “The Blob”

heavybear | 08 September 2009 17:51

1958 yılına ait filmin afişi
1958 yılına ait filmin afişi

“The Blob” Rob Zombie daha önce “Halloween” filmini uyarlayarak filmi başka açıdan izlememizi sağlamıştı. Bu sefer yine eski bir filmi uyarlamak için senaryo yazma çalışmalarına başladığı haberi duyuruldu. İlk çekimi 1958 yılında olan “The Blob” filminin aslında 1988 yılında da bir uyarlaması mevcut. Ancak “Halloween” filmini uyarlayarak senaryosunda oynamalar yapan Rob Zombie’nin “The Blob” filminde de böyle bir değişiklik yapması ayrı bir film tadında bir uyarlama izleyebileceğimizi düşüncesini uyandırıyor.

Kaynak

The Last House on the Left (2009)

turictanyel1 | 08 September 2009 12:04

Gerilim sinema türünde takdire şayan yönetmenler çok azdır. Özellikle filmi izlerken, gidişatı tam arzu ettiğiniz gibi yaratmamaları sinir bozucu olur. İşte yunanlı yönetmen Dennis Iliadis‘ın çektiği ikinci film olmasına rağmen’The house on the left‘ filmi tabuları yıkmış, iyilerin kaçmadığı kötülerin korkmaya başladığı, kovalandığı bir film olmuş. Moral bozuculuktan çok, film esnasında tezahurat yapmanızı bile sağlayabilecek, motive edebilecek hala gelmiş nadir flimlerden olmuş. Gerçekçiliği konusunda ise lafa gerek bile yok. Takenadlı filmi beğenenler, izlerken yaşadıkları hayranlığı bu filmde yaşayacaklar.

Julie & Julia (2009)

nonige | 07 September 2009 13:43

2009
2009

Meryl Streep, perdede pek çok çeşnide ve tonda karakteri başarıyla giyinmiş bir oyuncu… Ona bu şık rolleri getiren ise kumaşı iyi filmleri bulmadaki marifetidir. Bunun için izlediği yol ise basit: Edebiyat uyarlamaları… Filmin yönetmeni olan Nora Ephron aynı zamanda filmin senaryosunu kaleme almıştır. Nora Ephron, Julie Powell‘ın “Julie and Julia” ve Julia Child ‘ın Alex Prud’homme ile yazdığı “My life in France ” adlı kitaplarını harmanlayarak yaratmıştır.
İki gerçek hikaye filme yedirilmiş.. Hikaye içersinde hikaye anlatılmıştır..
Julia Child; amerikan yemek tarzını sonsuza dek değiştiren kadın olarak biliniyor. 1950’li yıllarda Fransa’da yaşayan bir Amerikalıydı.
Julie Powell ise Julia Child’dan elli yıl sonra Fransız yemek sanatında uzmanlaşmak adlı kitaptaki 524 tarifin tamamını bir yılda pişirmeye ve bu esnada kazandığı tüm deneyimlerini bir blogda toplamaya kalkan kadındır.
Doubt ta çok iyi paslaşan iki yetenek; bu filmde yine eleledir: Julia Child rolünde Meryl Streep ve Julie Powell rolünde Amy Adams..
Bir komedi filmi olan Julie & Julia gülümseyerek şunu söylemeye çabalamaktadır:Tutku ve cesaret ile hiçbir şey imkansız değildir!

Night at the museum (2006)

turictanyel1 | 06 September 2009 17:11

Günü kurtarmak için keyifli bir film olan Müzede Bir Gece, çok büyük beklentiler içinde olmayan filmseverlerin bir zamanlar hayranlık yaratan, hatırladıkça da bir daha izleme isteği uyandıran Jumanji filmiyle olan benzer yanı ile dikkat çekiyor. Jumanji filmine adını veren söz konusu oyunu oynayınca karakter ve olayların canlandığını ve oyuncuların aniden bulundukları durumdan kurtulmak için işi ciddiye alıp oyun için oyun oynamaya devam ettiklerini hatırlarsınız. Night at the Museum filminde de aynı durum söz konusudur.

Öğretmenlerin KPSS puan sıralamaları

xtrageik | 03 September 2009 10:15

Daha önceden MEB tarafından 15 bin adet öğretmen alımı olacağı ilan edildtikten sonra dün de bu kadroların hangi branşlarda, hangi taban puanlarla, nerelere atanacağı ilan edildi. binlerce öğretmen adayını bilgisayar başına getiren bu gelişmelerin yanında öğretmen adayları KPSS 2008 ve 2009 sonuçlarıa göre Türkiye çapında kaçıncı olduklarını merak etmektedir.

2008 yılında yapıla sınavın branşlara ya da bölümlere göre puan sıralaması daha önceden çevre ve orman bakanlığı tarafından yayınlanmıştı. bu sıralamalara buradan ulaşabilirsiniz.

Michael Moore’dan yeni bir aşk

nonige | 03 September 2009 09:49

Michael moore'un son belgeseli
Michael moore’un son belgeseli

2005 yılında time dergisinin en etkili 100 insan arasında yer verdiği, pek çok ödüle layık görülmüş amerikalı hiciv ustası Michael Moore ‘un son eseri:”Kapitalizm: Bir aşk hikayesi”. Usta belgesel yönetmeni bu kez kamerasını yaşanan küresel krize ve bu krizin sebeplerine çevirdi. Bowling for Columbine, Fahrenheit 9/11, Sicko, gibi uluslararası çapta başarı kazanmış belgesellerin yönetmeni muhalif tavrını hiç eksiltmeden bu kez cephesini amerikan ekonomik sisteminin, hükümetin ekonomiyle ilişkisinin ve kurtarma paketlerinin tam karşısına konumlandırıyor. Resmi websitesinde yayımladığı yazıya göre; Michael Moore son belgeselini şu şekilde nitelendiriyor: Bu bir suç hikayesidir! Ama aynı zamanda sınıf mücadelesini anlatan bir savaş hikayesidir. Bu bir vampir filmidir; dünyanın geri kalanının kanıyla beslenen %1’lik zümrenin baş rolü oynadığı. Michael Moore’un kariyerinin doruk noktası olması beklenen belgeselin daha evvelki işlerinden en büyük farkını kendisi şu şekilde açıklıyor:” Bu belgesel ne General Motors’un ceosu Roger Smith hakında olan gibi bireysel ya da sadece bir şirketi ele alan ve ya sağlık sistemi gibi yalnızca bir konuyu işleyen bir belgesel değil. Bütün hayatımızı etkileyen ekonomi üzerinedir. Ve yapılmasına müsade edilen son filmim olucaktır. Haa bu arada bu bir komedi filmidir!”
kaynak:michaelmoore.com/capitalism:a love story

Nokia telefonunuz için 3 tane taze uygulama

sangarius | 02 September 2009 18:25

Nokia Beta Labs
Nokia Beta Labs

Stuttgart’taki Nokia World 2009‘da Nokia Beta Labs, test edilmeye hazır yeni servislerinin olduğunu duyurdu. İşte bu yeni servisler;

1Unutulmaz anlarınızı Ovi Lifecasting ile Facebook’ta paylaşabilir ve size sunduğu birçok özelliği kullanabilirsiniz.

Ovi Lifecasting
Ovi Lifecasting

Ovi Lifecasting hakkında ayrıntı için bu videoya bakabilirsiniz.
(
tabii youtube’a bir şekilde erişiminiz açıksa 🙂)
İsterseniz buradan Nokia’nın sitesine de bakabilirsiniz.

Ovi Lifecasting ile sadece N97‘nin uyumlu olduğu belirtilmiş.

2Nokia Messaging – Social Messaging Beta ile kameranızdan ya da galerinizden fotoğraflar paylaşmak, arama yapıp mesaj atmak yapabileceklerinizden sadece birkaçı.

Nokia Messaging - Social Messaging Beta
Nokia Messaging – Social Messaging Beta

Nokia Messaging – Social Messaging Beta hakkında ayrıntı için bu videoya bakabilirsiniz.
İsterseniz buradan Nokia’nın sitesine de bakabilirsiniz.