Aklıma gelen bir soruyu yöneltmek istiyorum neden sakladığımızla ilintili.bu tanışmalarda alışmalarda pürüzlü kısım haline gelen kendimizden bile sakladığımız şey açık fikirliliğimiz olabilirmi?Bizi sınırlayan fikirler,iğrenç tanımımız veya güzel,saklayıp ortak bir platform yaratıyoruz adına alışma diyip patlamasını seyrediyoruz acıyla!
yorumlar
Pardon ?
e güzel bir soru. Cevap veriyorum: Hayır
demek istediğim bizi sınırlandıran bakış açılarımızı yok sayarak veya suni bir genişlemeyle iletişim halinde olduğumuz.Katılırsınız katılmazsınız ama bu alışkanlıklarımız-alışamamalarımız kendimize söylediğimiz koca bir yalan olduğunu düşünüyorum.Yani iletişim için mış gibi yapıyoruz.
hakveriyorum..kendimizi olmadığımz gibi göstermekse bahsettiğin konu..
sıkı bir tespit, ortak bir platform yaratıyoruz, herkes içinden dışarıya, diğerlerinden gördüğü kadarını yansıtıyor..şekillendiren bir de geçmiş var, gelmiş geçmiş medeniyetler..işlek bir hafıza bir önceki adımı hatırlatıyor insanlığa..oysa alın bir gurup insan, uzak tutun dünya insanından, bambaşka öğretiler yükleyin, izleyin bakalım, kim olup nasıl hareket ediyorlar..
“Bizi sınırlayan fikirler,iğrenç tanımımız veya güzel,saklayıp ortak bir platform yaratıyoruz adına alışma diyip patlamasını seyrediyoruz acıyla!”İşte bugünlerde wassagonun hissettirdiği tanrısal varolulabileceği fikri, hatta biri bu ne ego falan oldu?Bu yaklaşım ve bilgi düzeyi, zaman aşım gibi hadiseler insanın material bilinç düzeyinin tüm platformlarını yakıyor ve yıkıyor, tam bir çaresizlik, binyılların yükü mahkumiyeti de ekle, off ki ne off!Yani patlamasını seyrediyoruz fakat bu defa eğlence sekansa dahil oluyor, bu eğlence mahkum için sonra geldiği noktada onu bekliyor.Peki şair beklentisi, virüsün yada bu hali ile kompleksleri çıplaklaşınca(savunmasız-saklanamaz, Ai öne geliyor açıkça:), sıfır hale gelmiş iyice süblimleşmiş/buharlaşmış açık hale gelmiş material bilinci taşıyan mahkuma (!) binyılları aşan bilgi, günümüz teknolojisi ile tanımlanabilir ve keşfedilmiş son ürün olarak önüne sunulunca (!) Ai’si yarılıyor(!?!), bilinç düzeyi ister istemez bazı zıplamalar ve fırlatmalar yaşıyor.Denek mahkumlardan bazıları bu süreci artık başım dönüyor yada uzlaşıya gitme medeniyeti noktasına getirdiler, saldırgan ve kompleksli tutumdan hızla uzaklaşarak!Ve bana dediler ki, insana nasıl davranırsan öyle karşılık alırmışsın!Bu bir üreyiş, yarın halinize siz de çok güleceksiniz ey hafif ahalisi:)Artık normal olmanız yetmez… cık cık!
Örnekler;Şurada, şurada (neler oluyor) ve şurada mevcut!Ey zaman yolcusu iyi seyirler:)
Ben tüm bu hafif varlığımı, ardından zipsofism’e kopuşun yaşandığı tartışmalı dönem de dahil bütün yazınsal hayatımı diyelim:) Şöyle görmeye başladım giderek, paylaştıkça açılan zihnimle:)Bilginin yine kendine dönerek bilinç kazanması ve mükemmellik tanımı gereğince paylaşması/bunu insanları sikertecek ve menfaat elde edecek, her türlü katakullikal girişim yerine insanlara hey bak bu da var ve çok keyifli demek hadisesine “Perfection is possible” olarak bakıyorum!Bu artık iyilik veya kötülük değil!Beni besleyen (artık buna ambrosia diyelim) bulduğumu paylaşmak oldu, her seferinde onu oradan başka mecralara ve boyutlara taşıyan ben olsamda yılmamaksızın ve heyacanımı yitirmeksizin!Bu besin ile beslenen insanlar tanrılaşırmış antik yunana göre, inanın o halde besin budur…Her seferinde daha derine, sadece bunu networke yayar evrim için birşey yaparsan inebilirsin ve evet bir mükemmellik noktası var, alt bilinç düzeyi bir üst level için sonsuz mantıksal algoritimini yürütüyor!Artık hem anahtar, hem kapı hem de sapı ortada!