Sağanak yağmur sonrasında her şey ayrı bir dinginliğe bürünmüştü orman yolunda. Ağaçlar, uzun yol yolcuları gibi yorgun görünüyordu. Islak dallarını yola sarkıtmış dinlenmeye çalışıyorlardı adeta. Arada bir esen rüzgar yaprakların üzerinde kalan birkaç su damlasını toprağa düşürüyordu. Mevsimin adı bahar günün adı ikindiydi.Yağmur sonrası olmasına rağmen gök yüzü hala gri bulutlarla kaplıydı. Su birikintilerine düşen su damlalardan başka hiçbir ses duyulmuyordu etrafta. Tam her şey artık gün akşama varır bizde uykuya dalarız demişken; bir ses duyuldu uzaktan. Her şey dikkat kesildi gelen sese. Hızla yaklaşan bu ses koşan ayak sesleriydi. Koşan her kimse bir telaşı ve bir o kadar keşkeleri vardı. Islak toprağı güçlü adımlarla ezişinden anlaşılıyordu ki koşan bir erkekti.Erkek koştu, koştu, koştu. Soluğu tükendiği zaman durdu ve ellerini dizlerine dayadı, kalbi yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Elleri dizlerinde yolun ilerisine baktı. bakışlarıyla varmak istediği yere ulaşmıştı adeta. Adamın soluğundan başka bir şey duyulmuyordu ormanda. Tam tekrar harekete geçip koşacağı sırada bir el silah sesi duyuldu. Adamın göz bebekleri büyüdü. Olduğu yerde kalakaldı. Tam toprağa yığılacak kadar takatsiz kalmıştı ki bütün gücünü toplayıp tekrar koşmaya başladı. Bu sefer daha hızlı ve daha telaşlı koşuyordu. Yetişse de bir şey değişmeyecekti ama yetişmesi gerekiyordu. Koştu koştu koştu. Koşarken ayakları kadar yüreği de ağırlaşıyordu. Bir müddet daha soluk soluğa koştu.Sonunda varmak istediği yere varmıştı lakin çok geçti. Yanında durduğu ağaca bir sol eliyle destek alarak dizlerinin üzerine düştü. Zaman donmuştu adeta. Görmeyi istediği en son şeye bakıyordu. Bir müddet öylece kalakaldı. Bütün kelimelerini yitirmiş hiçbir şey söyleyemiyordu. Ağlamak istiyordu ama ağlayamıyordu. Ölüm… ölüm şu an istediği en son şeydi. Hiçbir şey hissedemeyen bir haldeydi. Yüreği göğüs kafesinde tükenmek ister gibi atıyordu.Bakışını ağaçlar arasına çevirip bir müddet öylece kaldı. Hiçbir şey hissedemeyecek kadar keşmekeşliydi. Sonra tekrar sevdiğinin cansız bedenine dönüp baktı. sevdiği kadın ağaca bağlanmış ve şakağından vurulmuştu. Orda öylece cansız duruyordu. Adam zorlanarak ayağa kalktı ve kadının yanına gitti. Ona baştan aşağı ilk kez görüyormuşçasına baktı ve sol elinde bir şey tuttuğunu fark etti. Diz çöküp önce elini öptü ve parmaklarını gevşetmeye çalıştı. Kadının parmakları gevşerken beraber bir alyans yaprakların arasına doğru yuvarlandı. Adam alyansın her hareketini izledi ve bakışları alyansın durduğu yerde donakaldı. Hala kadının elini tutuyordu.Bakışlarını alyanstan ayırmadan kadının elini kavrayarak, soğumakta olan avucunu yanağına dayadı ve bakışlarını alyanstan ayırmadan öylece kaldı.Gün akşama erişmiş orman karanlıkla her şeyi gizlemişti adeta. Derken rüzgar hızlandı ve yağmur tekrar başladı. çakan her şimşek ayrı bir yıkılış gibiydi. Yağan yağmur kadının ölümüne bir ayin gibiydi.Geride ölmüş bir kadın, bitmiş bir erkek ve çamura gömülmekte olan bir alyans…….
yorumlar
güzel
@zorkedi aramıza hoşgeldin. Dedektif gerekiyormu ?
sağanak bir yağmurdu önce.güneş açtı; duruldu!direnmeden kurudu ağaç dalları;hayaller hala ıslak.bir bahar sabahı,mavinin tonlarını seçerken gökyüzü;mutluluk moduydu!ayak seslerinden uzak,suretler adedince ümitler tuzak.hani güneş açmıştı!yağmur toplamak içinmiş…
sorularım dış dünyama olsa da bütün cevaplar kendimedir aslında. her şey kendi iç kıvrımlarında saklı olsada, her şey açık kendi sınırsızlığında. garip bir döngü garip bir zaman. sayıklamak gibi olsada bazen, gerçek olan düş yarınları. bütün keşkeler duyulmuş bütün keşkelere hitaptır. hepsi bu kadar…
ve ayrıca proksima kurmuş olduğun bağlantı için teşekkür ederim.pelitas sessizce yazmış olduğun şiir içinde teşekkür ederim
Çok acı ama güzel ve akıcı bir dille yazılmış eline sağlık.
Ölümü düşünüyorumO büyük yalnızlık içindeyimKulaklarımda duymadığım bir musikiKaskatı kesilmişim, kalbim durmuşArtık hiç bir şeyi görmüyor gözlerimİçimde ne bir umut, ne yasama zevkiElim, ayağım buz gibi olmuşOlumu düşünüyorumKulaklarımda duymadığım bir musikiOlumu düşünüyorumLalelimde bir sokaktan tabutum geçiyorSaygı durusunda bilmediğim insanlarButun pencereler acık biri kapalıKederlerim, ümitlerim, hayallerimVe gelen bir iki dost mezarlığa kadarSonra kadınlar gözleri yaşlıOlumu düşünüyorumButun pencereler açık biri kapalı …ümit yaşar oğuzcaniçimden geldi…